6. Bölüm

4.6K 519 249
                                    

Dwayne'in sakin adımlarını aceleyle takip ediyordum. Bir avcı buradaydı. İşaretli olduğunu söylemişti ama uzaktan nasıl görmüştü bilmiyordum. Belki de buraya sadece işaretliler uğradığı için tahmin etmişti. Fakat neden buradaydı? Birbirlerini izlemezlerdi, emir verilmedikçe birlikte hareket etmezlerdi. Fakat bu adam, çatıdan gördüğüm kadarıyla ormana ve çevresine şüpheyle bakıyordu.

İz sürüyordu.

O kadınla aynı kaderi paylaşacağını bilmiyordu.

Zemine hızlıca indik. Ne Erwin'i ne de Lia'yı gördüm. Dwayne ise yüzünü göremeyeceğim bir mesafeden, koca adımlarla ilerliyordu. Kapıyı açmadan önce yakasını düzeltti, merdivenlere doğru birkaç adım attı. Fox dediği şapkalı adam çoktan içeri girmişti ve karla kaplı bahçede bekliyordu.

Dwayne bahçeye inmeye başladığında kapının önünde bekledim ve avcının suratına baktım. Kafasını kaldırmış bir şekilde kuleye bakıyordu, gözlerini kısmıştı. Fakat Dwayne'in ona yaklaştığını görünce dikkatini bize verdi. Fox, şapkasının ucunu tutup Dwayne'e selam verdi. "Bay Hayes," dedi sakin bir tonlamayla.

Avcı buraya onu görmeye gelmiş olmalıydı ama bakışları bende kilitliydi. Kaşlarını çattı, vücuduma baktı ve kim olduğumu anlamış gibi yüzü gevşedi. "Başka bir avcı olduğunu söylemedin, Fox." dedi bana bakarak.

Fox'un siyaha kaçan gözleri de beni yeni fark etmiş gibi büyüdü. Başını geri attı ve "Bilmiyordum." dedi mırıldanır gibi. Toparlandı ve hemen gülümsedi. Yanındaki avcıyı işaret etti. "Avcı Rick, geçen gün yaşanan olaylardan dolayı şehre indi. Ona ormana en yakın bölgenin Hayes mülkü olduğunu söyledim. Tanık olduğunuzu biliyor. Öldürülen avcı... kız kardeşiymiş. Yani peşini bırakmayacak. Yardımcı olabilir." Fox gülümsedi ve tekrar başını eğip selam verdi. Gözleri bende ve yanındaki avcıda son kez gezindi. "Buradan sonra yapabilecek bir şeyim yok. Bay Rick, ormana gece vakti bakacak olmalı. Bana söylemek istediğin bir şey var mı, Dwayne?"

Dwayne elini cebine soktu ve hafif tebessüm etti. "Çok yardımcı oldun Fox." dedi ona bakmadan. "Şerif çağırmadan gitsen iyi olur."

Fox, avcıyı beklemeden arkasını döndü ve arabasına binip gitti. Sadece onu getirmişti. Bu karanlıkta ve karda yolunu nasıl bulacaktı ki?

Avcı, Dwayne ile karşılıklı kalmıştı. Aceleyle hareket ettim ve onlara yaklaştım. Rick'in mimiksiz ve gaddar bakan yüzünü görünce konuşasım gelmedi ama bana yol göstermek zorundaydı. Tam ağzımı açtığımda Rick kuleye bakmaya son verdi ve Dwayne'e gözlerini kilitledi.

"Kız kardeşim, Wicha'da yaşayan kurt adamı teslim etme görevini üstlendi." Ela gözleri bende durdu. "Bir başka avcının daha geldiğini bilmiyordum." Karın üzerinde iz bırakarak yürümeye başladı, arkasını bize döndü ve ormana baktı. "Wicha'ya ayda bir avcı yollanıyor olmalıydı. Fakat şerif bana kız kardeşimden önce iki avcının daha buraya geldiğini söyledi. Kız kardeşim bunu benim gibi bilmiyordu. Ve senden de haberim yoktu." Tekrar döndü. Düşünüyor gibi parmaklarını çenesinde gezdirdi. Dwayne sessizce dinliyordu, ben ise kendi sorularımı sormak için susmasını bekliyordum. "Aynı göreve çıkan iki avcının yolu Wicha değildi." dediğinde şaşırdım çünkü Dwayne bana buradaki kurdu bulmak için geldiklerini söylemişti. "Başka bir bölgeye yollandıklarını öğrendim, Wicha'ya uğramamaları gerekliydi. Eğer ormanda dolaşan bir kurt adam olduğunu hissetmişlerse yoldan sapmış olmalılar. Onları çektiğine inanıyorum."

Dwayne başını yana eğdi. "Sadece birkaç gün içinde üç işaretli avcıyı öldürmüş olmalı." Onu inceledi. "Ve burada iki kişi daha duruyor. Kurt adamı evime çekmeyeceğini umuyorum."

"Kız kardeşimin intikamını almaya geldim Bay Hayes." dedi ama yüzüne duygularını yansıtmıyordu. Dwayne'in demek istediği bu muydu? Adam robot gibi konuşuyor, duygusuzca bakıyordu. Zorunda olduğu ve onun ağzından laf almak istediği için anlatıyordu yoksa konuşacağı yoktu. "Görevim, Wicha değildi. Kız kardeşimi ormanın içine kadar çekmiş olmalı."

PayidarWhere stories live. Discover now