18❤️

1K 92 27
                                    

2010- Bursa

Esma, aklına gelen şeyle Musab'ın bir kaç saat önce ona neden o soruyu sorduğunu şimdi anlıyordu.

~

"Esma, sevdiğin biri var mı?"

"Hayır. Bu nereden çıktı?"

"Hiç."

"Hiç mi?"

Ve ardından camiye girmişti Musab. Gülüşünü kendine saklayarak.

~

Abdullah bey, ellerini birbirine kavuşturarak
Musab'a baktı. Böyle bir şey beklemiyordu ve ne cevap vereceğini dahi şaşırmıştı. Onu oğlu gibi sever ve sayardı. Ancak hep Esmanın bir abisi gibi görmüştü.

Öte yandan da Esmaya en layık göreceği eşte Musab sayılırdı. Diye de düşünmeden edemedi.

Musab, kısa bir sessizlikten sonra dimdik durup hem Sevde hanıma hem Abdullah beye baktı.

"Abdullah amca bu öylesine söylediğim bir şey değil. Esma ile yıllar sonra karşılaştığımızda kaderin bize çizdiği en güzel tevafuk olduğunu düşündüm. Meğer şuana kadar birinin hayatımda olmamasının sebebi buymuş çünkü yüreğim ondan başkasına hiç bir zaman ısınmadı, ısınmayacakta. Onu gördüğüm ilk an da da ve dahi şimdi de duygularım samimi. Eğer Esmanın da gönlü olursa ben Onunla evlenmek istiyorum."

Musab'ın söylediği cümleler Esmanın yüreğindeki kuşu uçururken Esma kalbinin titremesine engel olamadı. Elini göğsüne götürmemek için çok zor durdu. Zira şuan yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Sevde hanım, kızının halinin farkındaydı ve Musab'ın samimi itirafından sonra bir kez daha takdir etti onu. Belki küçükken abisi demişti ama şimdi her şey farklıydı.

"Musab seni oğlum gibi severim bilirsin. Her zaman sana çok güvendim ve Esmayı hep sana emanet ettim. Şuana kadar da Esmanın bir abisi gibi gördüm seni. "

Abdullah beyin sözleri Esmanın yüreğini sıkarken endişeyle babasına baktı.

Musab ciddiyetle Abdullah beyi dinliyordu.

"Ancak evlenmeye karar verecek olan kızım."

Esmaya baktı ve onun içini rahatlatan bir şekilde gülümsedi.

"Ben kızımı biliyorum ve ona güveniyorum. Eğer Esma isterse olur."

Tüm bakışlar Esmaya döndüğünde Esma, utançla gözlerini etrafta dolaştırdı. Yanakları alev almıştı bile.

Abdullah bey kızını bildiği için sözlerine devam etti.

"Ama okul bittikten sonra." Söylenen sözlerden sonra Musab araya girdi.

"Haklısın okul var Abdullah amca ama hayırlı işlerde acele ediniz buyurur Efendimiz (sav.)'de bilirsin. Eğer Esmanın gönlü evet derse ben geciktirmeden olsun isterim. Ama yinede olmaz dersen seve seve de Onu beklerim."

Son cümleyle Esma ile Musab'ın gözleri buluştuğunda Esma yüreğinin çıkacağını hissetti. Zeytin gözler elasıyla buluşunca ne de güzeldi. Doyasıya bakmak isteyeceği yegane yerdi onun gözleri. Bir kuyu gibi.. İçine çekilirken dahi mutluydu.

Esma, bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı ve içinden geçenleri dürüstçe söyledi.

"Düşünmek istiyorum babacığım izninle."

Babası kızının isteğine karşı olumlu bir şekilde başını salladı.

Yemek bitip ayrılırken Esma zorlukla Musab'a bakabiliyordu. İnanamıyordu nasıl olmuştu da, bir anda öyle diyebilmişti. Hayret etti. Cesaretini ve dik duruşunu gördüğünde ise bir kez daha güven duydu ona. Eskisi gibi...

'Seve seve Onu beklerim..' bu cümle içinde ılık pınarlar akıttı Esmanın.

Arabada camdan dışarıya bakarken içeride sessizlik hakimdi. Esma hem Musab'ı düşünmeden edemiyor hemde deli gibi utanıyordu anne ve babasından. Hiç beklemediği anda gelmişti.

Az önce bir evlilik teklifi almıştı değil mi ?

Ahh inanması zordu.

❤️

Bir Kavanoz AşkWhere stories live. Discover now