15. BÖLÜM: "GERÇEKLER"

124 28 12
                                    

Keyifli okumalarrr 💙💙

Naughty Boy – Runnin'

Will Hyde– Dark Until September


Şüphe insanın kalbine düşen en tehlikeli histir. 


15.Bölüm: "GERÇEKLER"

Geçmişi acı dolu insanların bugünden zevk almaları zordu. Geçmişin prangaları ayağınızı bırakmadan hayata devam edemiyordunuz çünkü, izin vermiyordu. Sizi acıların içinde boğmak, nefesinizi kesmek için elinden geleni yapıyordu. Güzel ayrıntıların bile içine gizlenip pusuda bekliyor, zamanı gelince kendini hatırlatıp o güzel anıları da zehir ediyordu.

Geçmiş, acımasız bir katilden farksızdı.

Annemin ölümü benim hayatımdaki en önemli dönüm noktasıydı. O günden sonra bir daha hiçbir zaman eskisi gibi hissedememiştim. Ruhum ateşle harmanlanıp intikam arzusuyla yanıp tutuşuyordu. O olayın faillerini bulmak uğruna canımı hiçe sayabilir, hayatımdaki çoğu şeyden vazgeçebilirdim.

Karan'dan da bu uğurda vazgeçmiştim. Beni ondan şüphe duyduracak tek bir ayrıntı bile içimi ona karşı büyük bir nefretle doldurmuş, güvenimi tuzla buz etmişti. Ona karşı hissettiğim tek bir güven parçası bile yoktu, şüphelerimi asılsız çıkartana kadar da olmayacaktı. Lakin şu an içinde bulunduğum durum bana ne düşünmem gerektiğini şaşırtacak cinstendi. Karan'ın ben hastanedeyken babamla ne konuştuğunu bilmiyordum. Üstüne üstlük bugün babam Karan'ı arıyordu ve bu Karan'ı hiç şaşırtmıyordu. Aralarında neler geçtiğiyle ilgili beynimin içinde dönen senaryolarsa hiç iyi değildi.

Kaşlarım derince çatılırken ekranda yazan isme yeniden baktım. Karan da bakışlarını benden ayırmadan aramayı cevapladı. Bütün dikkatimle onu izliyordum.

"Efendim Alpay abi?"

Babamın karşıdan gelen sesini duyamıyordum. Karan'ın yüzünde de mimik oynamıyordu, ne konuştuklarını almak imkânsızdı.

Babam bir süre daha bir şeyler konuştuktan sonra Karan belli belirsiz kafasını salladı. "Tamamdır, yarım saate oradayım. Gelirken istediğiniz başka bir şey var mı?" Hemen sonrasında "Tamamdır," dedi ve telefonu kapattı.

Soru işaretleri bakışlarımın içinden dahi belli olmalıydı şu an.

Karan arabamı işaret etti. "Sanırım aynı yere gidiyoruz," derken sürücü kapısını açmıştı. "Ben kullanırım."

"Bana bir açıklama yapmadan hiçbir yere gitmiyoruz."

"Açıklama yapma görevini babana bıraktım," dedi ciddi bir ses tonuyla. "Ancak şunu unutma ki Duru, biz aynı taraftayız." Hayır değildik lakin konuşmayı uzatmamak için gözlerimi devirmekle yetindim. O sırada Karan sözlerine devam etti. "Gitmemiz gereken bir yer var. Asıl cevaplarını orada bulacaksın."

Karan'ın hemen yanında durup arabanın açık kapısının üzerine, Karan'ın elinin hemen yanına elimi koydum. "Diğer tarafa geç," dedim net bir ses tonuyla. "Ben kullanırım."

Karan bir an itiraz edecek gibi olsa da vazgeçip hiçbir şey söylemeden arabanın etrafından dolandı ve yolcu koltuğuna oturdu. Ben de sürücü koltuğuna yerleşip mekanik bir hareketle anahtarı yerine taktıktan sonra arabayı çalıştırdım. Elimdeki sargıyı umursamadan direksiyonu tüm gücümle sıkıyordum. Zihnimden geçenler hiç sağlıklı düşünceler değildi. Babamın aklından geçenlerin de kesinlikle sağlıklı olduğunu düşünmüyordum.

"Öncesinde uğramamız gereken bir yer var," dedi Karan tepkimi ölçmeye çalışırken.

Bense "Bazen seni öldürmek istiyorum," diye karşılık verdim. Hatta bazenden daha fazla.

ALESTAWhere stories live. Discover now