ALESTA

11. BÖLÜM: "SAKLI GERÇEKLER"

Herkese merhaba, bir süredir yoktum çünkü sınav dönemimdi. Ancak çok güzel bir bölümle döndümm 💙

Umarım keyifle okursunuzzz 💙

Vote verip yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın 😍😍 

Theory of Deadman – Angel

Skillet – Rebirthing

İnsan gerçeklerden ne kadar kaçarsa kaçsın, elbet bir gün gerçeklerin acı yüzü ile yüzleşecektir. Kaçmak sadece sonu ertelemektir.

11.Bölüm: "SAKLI GERÇEKLER"

Barış ve İpek bilgisayarla ilgilenirlerken cebimden telefonumu çıkartıp internete girdim ve arama motoruna "Alesta" yazıp arattım. Çıkan sonuçları dikkatlice incelerken Eliz de hemen yanımda aynı işlemi yapıyordu. Çıkan sonuçlar hep farklı farklıydı.

"İtalyanca kökenli bir kelime," dedim bakışlarımı telefondan ayırmadan. "Hazır, tetikte anlamına geliyormuş."

Eliz de onayladı. "Evet, aynı zamanda da denizcilerin sıklıkla kullandığı bir kelimeymiş. Geminin veya mürettebatın hazır olma durumları için kullanılırmış. Ama edebiyatta da sık sık kullanılan bir sözcük, çıkan sayfada bir sürü şiirde geçiyor."

Bakışlarımı kaldırıp önce Eliz'e sonra da İpek'e baktım. İpek'in bakışları düşünceliydi, sanki beyninde bazı parçaları birleştirmeye çalışıyor da başaramıyormuş gibiydi. Aynı durum benim için de geçerliydi. Kelimeyi ilk gördüğüm anda bir tanıdıklık hissi bedenime yayılmıştı. Daha önce bir yerlerde okuduğuma veya duyduğuma emindim ancak o anıyı bir türlü zihnimin derin denizlerinden bulup çıkaramıyordum.

"Aklıma takılan bir soru var." Barış'ın sesiyle düşüncelerim dağıldı. Bir koluyla İpek'in oturduğu sandalyeden destek alırken diğer eliyle sakalını oynuyordu. "Bizi USB'ye yönlendiren kişinin USB'nin özellikle bu tablo ile elimize ulaşmasını sağlamasının bir nedeni olmalı mutlaka. Ancak bu tablonun ne tür bir ipucu olduğunu, bundan sonrasında nasıl bir yol izlememiz gerektiğini kestiremiyorum."

Başımı onaylarcasına salladım ben de. "Bana da hem tablonun hem de bu kelimenin denizle ilgili olması tesadüf değilmiş gibi geldi. İkisi arasında bir bağlantı olması muhtemel."

"Doğru," dedi İpek derin bir nefes alırken. "Asıl sorun nasıl bir bağlantı olduğunu çözmek."

Babam gelene kadar geçen yarım saatlik süre içerisinde hepimiz ayrı ayrı araştırma yapmaya devam ettik. Ufacık da olsa bir şeyler bulmak ve zihnimde kol gezen soru işaretlerini biraz olsun dindirmek istiyordum. Son bir haftadır gerçekleşen olaylar Tan'ın her zaman tanık olduğu olaylardan çok daha farklı ve karmaşıktı. Normalde biz karşımızdaki insanların açıklarını bulup onlarla oynarken bu sefer oynanan kısım bizdik. Biri kesinlikle bizimle oyun oynuyordu ve bunu yaparken oldukça profesyoneldi. Hiçbir açık bırakmıyor ve ne yaptığını gayet iyi biliyordu. Biz ise sonraki adımdan bile bihaberdik.

Bir an önce bu durumu tersine çevirip ipleri elimize almalıydık çünkü şu anki durumumuzda ipin ucundaki kişi bendim.

"Biz geldik."

Babamın sesi kulaklarıma dolunca ona doğru döndüm. Hemen yanındaki Ufuk abi ve Kemal Bey ile birlikte odaya girip Barış'a doğru yürürken üzerindeki kabanı çıkartıp sandalyelerden birine bıraktı. Yüzünde öyle gergin ve sert bir ifade vardı ki dışarıdan birinin yanına yaklaşması akıl karı olmazdı. Her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Bakışları aniden benimkilerle buluşunca irkildim.