~25

68.7K 2.6K 1K
                                    

25. Bölüm:

Karan erkenden gözlerini açıp, eşinin kokusunu solurken bir süre sadece boş boş bakındı. Aklında hâlâ dün Mustafa'nın söyledikleri vardı.

Mehin'in arkasından gitmeyi bir süre sonra akıl ettiğini ve sonrasında bakmaya gittiklerinde İbrahim'i Mehin'in ardından bakarken gördüklerini söylemişti.

"Yok öyle bir şey."

Karan duyduğu sesle yerinden hafifçe doğrulup, Mehin'in yüzüne bakarken terlemiş olduğunu fark etti ve elini alnına götürdü. Ateşi yoktu ama hasta gibiydi. Üstelik söylenmesinden kabus gördüğünü de anladı.

"Mehin."

Elini yanağına indirip hafifçe okşarken, nasıl uyandırması gerektiğini de bilemedi. Bu yüzden sadece adını seslenip, parmaklarını gözünü alamadığı kızın yüzünde gezdirmişti.

"Kalk güzellik hadi."

Mehin gözlerini yavaşça aralayıp korkuyla bir anda doğrulurken, Karan da ne gördüğünü merak etmesine rağmen sormaktan önce saçlarını önünden çekti ve yüzünü avcunun içine aldı.

"Geçti yok bir şey."

O an kabusun etkisiyle Mehin gözlerini kaçırdı. Ona her şeyi anlatmak istiyordu. Rüyasında ise İbrahim'in söyledikleri yüzünden saçma sapan şeyler görmüştü. İbrahim Mehin'i kolundan sürükleyerek götürüyordu ve Karan o sırada bunları görüp, Mehin'in de kaçmaya gönlü olduğunu sanıyordu.

Konuşmadan sonra içine o kadar dert etmişti ki, Karan söylediği zaman ne tepki vereceğinden emin olmadığı için söyleyememişti. Ama gördüğü bu rüyadan sonra söylemek zorunda hissetti. Ya gerçekten Karan bunu öğrendiğinde Mehin'i yanlış anlasaydı?

"Bir şey söylemem gerek."

"Tabii." Gözlerine bakarken gece boyu aklını kurcalayan şeyin, şu an Mehin'in söyleyecek olmasını beklemiyordu. Uykulu hâliyle sorduğunda cevap alamayacağını zaten biliyordu ama bu ani olmuştu.

"Dün Devin'in abisi geldi."

Mehin bunu korka korka söylese de, ne konuştuklarını sormasın diye dua etti. Ama daha farklı bir tepkiyle karşılaşmıştı.

"Biliyorum."

"Nasıl yani?"

"Mustafa söyledi."

"Karan yemin ediyorum ben hiç bir şey yapmadım. Lütfen yanlış anlama bak, kabul etmeyi bırak kâle bile almadım. Gerçekten!"

Mehin panikle kendini açıklama hissi duyarken, Karan da çatılan kaşlarıyla ellerini indirdi. Mustafa ne konuştuklarından söz etmemişti ve Mehin konuşmayı da duyduğunu düşünerek pot kırıyordu. Hâlbuki Mustafa İbrahim'in Mehin'le konuşup konuşmadığını bile kesin olarak bilmediğini söylemişti.

"İbrahim sana tam olarak ne dedi?"

"Devin için gelmiş. Ben başta konuşmayacaktım ama kolumdan tutunca durmak zorunda kaldım. Yoksa gerçekten dinlemeyecektim bile, konağa dönüyordum."

"Bir de sana dokundu mu bu herif!?"

Karan öfkeyle sesini yükselttiğinde elini de yumruk yaparken, karşısında ki korkan kızla alt dudağını ısırdı. O kadar adam vardı kapıda. Nasıl hiç biri müdahale etmezdi? Hele İbrahim, hangi cesaretle evli bir kadının yolunu kesiyordu ki?

"Öldürürüm ben o şerefsizi!"

Mehin, ayağa kalkan adamın kolundan tutarak gitmesine engel olurken neyi söyleyip söylemesi gerektiğin de tıkandı. Bildiğini söylemişti ama kendisi itiraf etmiş oldu.

MEHİN | ᏖÖᏒᏋ Where stories live. Discover now