Eski bir CIA ajanıyla bir gazetecinin gizemli diyalogları üzerinden yakın tarihte Ortadoğu'ya genel bir bakış sunuyor. Üslup olarak Umberto Eco'nun Sıfır Sayı'sına benziyor. Tarihsel olaylarla ilgili bilgilendirme açısından Jostein Gaarder'in Sophie'nin Dünyası'na benzer bir şekilde, konuya fazla aşina olmayanlara yüzeysel bilgi akışı sağlamayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, tarihte meydana gelen olayları, sürreal bir şekilde birbirine bağlıyor. Tamamen kurgusaldır, gerçek kişi ve kurumlarla benzerlikler rastlantısaldır.