Esra, Demir ile Fidan'ın arkadaş olduğunu örenince sinir krizi geçiriyor kendini hırpalıyor ağlıyordu arkadaşları ona destek oluyorlardı onunla ağlıyorlardı onun kendini üzmesini çaresizce izliyorlardı. Sevda can arkadaşının kendini bu kadar hırpalamasına dayanamayıp
''Aaa! yeter artık kendine gel ne bu halin? yetme dimi seni sevmeyen üzen Demir için kendine acı çektirmen anla artık istemiyor sevmiyor daha ne zamana kadar kendini anneni babanı abini üzeceksin ?Yetme dimi kendini aşağılatın ne zamana kadar seni görmeyen göze süslenip sesini sağır adama sevgini anlatmaya çalışman yetme dimi.''
Nil Sevda'nın acımasız sözlerine daha çok ağlayan arkadaşını görünce ''yeter Sevda görmüyor musun halini.''
'' Görüyorum gördüm için söylüyorum onun acı..''
Sevda'nın sözleri Esra'nın acı haykırışıyla yarıda kesildi Esra elleriyle kulaklarını kapamış ''yeter artık susun zaten siz hiç istemediniz benim Demir'e olan aşkımı hep kıskandınız ''deyip ağlamaktan şişmiş gözlerle kendine bakan arkadaşlarına bakıp işaret parmağıyla kendini gösterip ''Onu ben sevdim o benim onu 7 yaşımdan bu zamana aşığım o benim onu vermem kimse onu benden alamaz '' O benim dünüm bugünüm yarınım her şeyim ''deyip hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Nil Esra'nın daha fazla ağlamasına dayanamayıp arkadaşına sarılıp ağladı saçlarını öpüp ''Tamam canım kendine bu kadar kötü davranma kıymetini bil sen çok değerlisin daha iyilerini hak ediyorsun üzme kendini artık''
''Ben onu istiyorum''
*****
Aradan geçen günlerde Esra aşk da gurur olmaz deyip Demir'in peşinde koşuyor ona kedini beğendirmek için makyajıyla giydiği dar kıyafetlerle ona daha çok kendini göstermeye ilgilenmeye çalışıyordu. Demir kaçtıkça Esra kovalıyordu hep yanında gözünün önünde olursa. Seveceğini düşünüp üstüne düşüyor Demir'i bunaltıyordu.
Demir eve gelip ''sultanım ben geldim ''deyip bahçede çiçeklerle ilgilenen annesinin yanağını sulu sulu öptü oğluna sevgiyle bakan Zeynep hanım ''Hoş geldin annem okul nasıldı ? ''deyip oğlunu öptü Demir annesine bakıp güldü ''Anne ben üniversite de okuyorum sanki lisede okuyormuşum gibi sordun'' deyip annesini yanağını sıktı Zeynep hanım oğluna bakıp ''hadi oradan eşek sıpası büyümüş de annesiyle dalga geçiyor' deyip göz devirdi '' Esra nasıl görüyor musun?
'' Bir annemin hatırlatmadığı kalmıştı bu neymiş arkadaş her keste bir Esra aşkı var evimde bile rahat yok '' dedi içinden.
Zeynep hanım dalan oğluna'' Demir annem ne oldu niye cevap vermiyorsun?''
Demir kendinden cevap bekleyen annesine bakıp kaşlarını çatıp ''Anne yapma istemediğimi bile bile Esra'yı hayatıma aklıma sokmayın''
Zeynep hanım oğluna şaşkın! bakıp'' O nasıl laf ! Ondan daha iyisini mi bulacaksın?'' Demir annesine kırgın gözlerle bakıp
''Niye anne? ben sevmediğim istemediğim bir kız neden benim için en iyisi olacakmış ?! ben ondan başkasını sevemem mi?''
Demir canı gibi sevdiği annesinin bile Esra'yı savunmasına kızıp odasına çıktı arkasından bakan Zeynep hanım ''Ah şaşkın oğlum kibrini gururunu bir kenara bıraksan o kızın sana nasıl aşık nasıl kara sevdalı olduğunu ruh eşin olduğunu bir görsen senin de aslında onu sevdiğini bir anlasan hayatınız cennet olacak .İnşallah pişman olacağın bir şey yapmasın ''deyip kafasını sağ sola sallayıp yaptı işe geri döndü.
Demir hırsla odasına girip yatağa tekme atıp ''Bu ne yahu bıktım herkesin beni ona yakıştırmasından.'' Deyip elleriyle saçlarını çekiştirip çalan telefonunu cebinden çıkarıp Kimin aradığına bakmadan sinirle açıp ''alo ''dedi.
Fidan ''uff bu ne sinir ''
''sen miydin? ''
''iyi misin?''
''iyim''
'' sen niye aradın ''?
''dışarı çıkalı mı ?''
''olur '' deyip telefonu kapattı.
Fidan telefonu eline vurup ''buluşuyoruz '' deyip gülümsedi annesi
''Aferin benim güzel kızım iyi ki babanı ikna edip geldik. İstanbul la inşallah bu çocukla evlilik işin olurda annem benim gibi üç kuruşun hesabını yapmasın rahat bir hayatın olur.''
Fidan annesine sarılıp
''Sen hiç merak etme anne sende bende babam da İsa da bundan sonra rahat günler bizi bekliyor.'' Annesine gülümseyip ''Hadi ben geç kalmayayım. '' Dedi ve
Çıktı evden onu almaya gelen Demir mahalledekilerin görüp dedi kodu yapmasın diye mahallenin uzağında bekliyordu Demir'le buluşup lüksün keyfini çıkarmak için en güzel gülümsemesini takınıp ''Merhaba canım '' deyip Demir'in yanağına öptü.
******
Günler geçip gidiyordu Demir kime neye inat etinin bile bilmeden Esra'dan kaçıyor onun canını yaktığını bile bile Fidan'la ilgileniyordu bunu Esra'nın gözüne sokmaktan çekinmiyordu . Demir eve gelip duş aldı yatağına uzandı aklına Esra geldi bugün yine okulda yanına gelip abartılı makyajı ve bir kilo metre öteden bile gelen ağır parfüm kokusuyla.
''Canım bugün sinemaya gidelim mi ?''diye sorunca Demir elindeki telefonu bırakıp Esra'nın parlayan gözlerine içine bakıp ''hayır'' dedi.
Esra'nın gözleri dolu dolu oldu ağlamamak için yutkundu ama buna rağmen tekrar şansını denemek istedi. Demir'le vakit geçirmek ona gerçek Esra'yı tanıtmak istiyordu.
''Niye kestirip atıyorsun? hem birlikte vakit geçiririz hem de birbirimizi daha iyi tanırız''
Demir dalga geçer gibi bir tavırla ''Niye biz birbirimizi tanımıyor muyuz ?'' Esra'nın sorusuna soruyla cevap verdi gitsin istiyordu Esra'nın yanında durmasını istemiyordu
Esra'da gitmek istemiyor hep Demir'in yanında olmak istiyordu seviyordu aşk da gurur olmaz diye Demir'in bütün terslemesine katlanıyordu sadece ona zaman ayırmasına bir şans vermesini istiyordu sevmesi için dileniyordu içten bir bakışına bir gülüşüne canını verirdi Esra'nın ki aşk yada sevmek değildi kara sevdaydı ve Demir böyle sevilmekten korkuyordu.
Demir , Esra acıyordu onun için harcadı zamana Demir'in gözün de Esra şımarıklıktan başka bir şey değildi yedi yaşından beri Demir ile evleneceğini Demir'le yaşayıp onun yaşlanacağını Demir'in karısı olacağını söylerdi. Çocukken bile her oyun oynadıklarında Esra zorla Demir'in doktoru yada karısı olurdu. Demir o günleri düşününce dudağı kıvrıldı kapının vurma sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı ''gel'' açılan kapıdan Esra kafasını uzatıp Demir'e en içten gülümsemesini sunup ''nasılsın?'' deyip yatakta oturan Demir'in yanına oturdu birbirlerine değince ikisi de yutkundu Demir boğazını temizleyip öksürdü ve uzaklaştı bu kadar yakın olmak istemiyordu.
Demir bıkın bir nefes verip içinden okul yetmedi evde de rahat yok . Diye düşünürken Esra'nın sesini duydu.
''Bak ne getirdim''?
''Ne getirdin''?
Flash bellek sallayıp ''sen sinemaya gitmesen sinema sana gelir'' deyip masanın üstündeki bilgisayarı aldı fılash taktı Demir eve geldiğine pişman oldun keşke otele gitseydim deyip sesiz bir küfür mırıldandı.
Esra hem Demir'in yanında olması hem ona bu kadar yakın olmak kokusunu bu kadar yakın koklamak aklını bulandırdı tek derdi Demir'le vakit geçirmek ve şanslıysa sohbet etmek istiyordu ona sevgiyle bakıp. ''Yeşil yol çok duydum adını ama izlemek bir türlü nasip olmadı Tom hansk baş rolde'' onu dinlemeyen Demir'e baktı o an Kaan'a mesaj atıyordu Demir beni ara diye Esra ''Demir '' diye seslendi Demir ''hımm'' deyip Esra 'ya döndü ''Ne dedin ''?'' Film diyorum Yeşil yol ''sözünü Demir'in çalan telefonu kesti Demir ayağa kalkıp bir iki adım atıp açıtı ''alo ''
''Nasılsın? Demir ''iyim sen nasılsın ? Kaan''
''Beni ara diye mesaj atın bir şey mi oldu?''
''Öylemi çok güzel ama şimdi gelemem ''
''Ne diyorsun Demir''!!
''Ya çok önemli ee ne yapacağız mecbur geleceğim artık ''
''Demir ne oluyor? oğulum ''
Demir telefonu Kaan'ın yüzüne kapatıp Esra'ya döndü.
''Benim acil bir işim çıktı gitmem lazım sonra görüşürüz '' alelacele kaçar gibi çıktı önce odan sonra da evden .
Esra giden adamın ardından dolu gözlerle bakıp kokusunun sindiği odan çıkmadan ciğerlerini onun kokusuyla doldurdu salona Zeynep hanımın yanına geldi'' Esra kızım ne oldu ''? ''Yok bir şey Zeynep teyze Demir'in işi çıkmış gitti ''
Zeynep hanım Esra'ya bakıp üzüldü ah benim eşek sıpası oğlum sırf Esra'dan kaçmak için bahane bulmuştur diye geçirdi içinden ama bilmiyordu ki kaçtığı. Zaman ayırmadığı istemediği bu kız için çok göz yaşı dökecekti anne kalbi evladını o halde görmeğe dayanabilir mi ? Zeynep hanım oğlunu iyi tanırdı oda aşıktı Esra'ya ama kibir ve Esra'yı yanlış ön yargılı olması ve Esra'nın ona olan düşkünlüğü yüzünden kabullenemiyordu .Kabul etiğindeyse geç kalmasından korkuyordu oğlunun sevmesi de aşkı da nefreti de en derinden yaşayan biriydi........
HATAM OLDUYSA AFFINIZA SIĞNIYORUM.....