İki Gözümün Çileği🍓

By mavigelincikyk

1.4M 91.6K 16.2K

"Başka bir kadın oldu mu?" Güldü. İlk kez bu kadar içten, bu kadar nefes kesici güldüğüne şahit oluyordum. Bu... More

Bölüm 1/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 2/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 4/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 5/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 6/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 7/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 8/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 9/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 10/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 11/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 12/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 13/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 14/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 15/👨‍✈️🍓👩‍💼
Sibel💔Yiğit
Bölüm 16/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 17/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 18/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 19/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 20/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 21/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 22/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 23/👩‍💼🍓👨‍✈️
Bölüm 24/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 25/👨‍✈️🍓👩‍💼
BAYRAM ÖZEL🍬
Bölüm 26/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 27/👨‍✈️🍓👩‍💼
BÖLÜM 28/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 29/👨‍✈️🍓👩‍💼
BÖLÜM 30/👨‍✈️🍓👩‍💼
TURNA🕊
Bölüm 31/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 32/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 33/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 34/👨‍✈️🍓👩‍💼
🎶GİZEM🎶
Bölüm 35/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 36/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 37/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 38/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 39/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 40/👨‍✈️🍓👩‍💼
Bölüm 41/👨‍✈️🍓👩‍💼

Bölüm 3/👨‍✈️🍓👩‍💼

48.6K 2.7K 653
By mavigelincikyk

Elimde koca bir tabak yiyecek, karşımda kalabalık bir kadın topluluğu. Bütün gözler üzerime yoğunlaşmış ayak parmaklarımdan saçlarıma kadar detaylıca süzüyorlar. Bunu da açık açık yapıyorlar. Hiç çaktırmadan bakalım diyen yok. Kendimi kasap vitrinine asılmış kuzu gibi hissediyorum. Allah sizi inandırsın bir maydanozum eksik.

Sibel'in sabahki hayali gerçekleşir mi?

Ya dilek kapıları o an açıksa.

Ya yumurta topuklu bir ağaya istenirsem.

Yok artık.

Kurma kendini Hümeyra.

Yok öyle bir şey.

Sağ bacağımın üzerine dokunan elle düşünceleri bir tarafa bırakıp bana tatlı bir tebessümle bakan kadına döndüm.

"Adın neydi güzel kızım" diyen kadının konuşması, oturması, giyimi diğerlerine hiç benzemiyordu. Dizlerinin biraz altında siyah bir etek üzerine boğaz kısmı dantel drapeli koyu yeşil bir penye giymiş, saçlarını alttan topuz yapmış 50'li yaşlarında çok kibar bir teyzeydi.

"Hümeyra teyzeciğim." Sesim o kadar ince çıkmıştı ki ben bile şaşırıyorum halime.

"Maşallah ne güzel ismin varmış. Benim adımda Asiye. Ayşe bizim evin karşısındaki apartmanda oturduğunu söyledi. Bir eksiğin, ihtiyacın olursa hiç çekinme güzel kızım." O kadar güzel ve içten gülümsüyordu ki bir anda içim kaynamıştı bu kadına.

"Teşekkür ederim Asiye teyze." Çayımdan bir yudum alarak konuşmaya devam ettim. "Sizde buralı değilsiniz galiba" dedim. O da benim gibi çayından bir yudum aldı.

"Yok kızım aslen Samsunluyum. Benim oğlum asker. O nereye bende peşinden oraya. Yalnız olunca aklım onda kalıyor." Nasıl güzel bir anneydi bu kadın. Evladına kıyamadığı için bu yaşında gurbet gurbet dolanıyordu.

İçim burkuldu...

Kalbim sızladı...

Yüzüme bir tebessüm kondurup dinlemeye devam ettim. "Peki ya sen nerelisin. Ailende seninle mi?" Diyerek yüzüme bakan Asiye teyzeye tebessümün zoraki bir hal aldı. 'Aile' benim için kan bağının olmadığı ama can bağının hüküm sürdüğü kardeşlerimden ibaretti.

Ne demeliyim şimdi?

Yok mu?

"İstanbul'da büyüdüm ben." Tek kurabildiğim cümle. Gerisinin dilime de yüreğime de dolanacağını biliyorum. Hoş gerisi de yok ya. Ben annesini, babasını bilmeyen bir kızım diyemem ya. Devam etmem için yüzüme bakan kadına tam ailem yok diyecektim ki Ayşe teyzenin sesi imdadıma yetişti.

"Hümeyra, kızım evli değilsin onu biliyoruz, sevdiğin biri var mı?" Bu soruyu bana soruyordu ama bakışları Asiye teyzedeydi.

"Yok Ayşe teyze. Sevmeye zamanım olmadı" diyerek gülümsedim karşımdaki kadına.

"Nasip bu işler. Güzel kızsın maşallah. İşini de almışsın eline, yaşında gelmiş. Sen şöyle etrafına, karşına bir bak. Kısmetin nereden çıkacağı belli olmaz." Gözleri yine Asiye teyzeyi bulduğunda bende baktım ikisi birbirine resmen sırıtarak bakıyordu. Bu kadınların derdi neydi?

Vallahi istemem yumurta topuklu ağa.

"Hayırlısı" diyerek elimde tuttuğum tabaktan bir sarma alıp yemeye başladım.

Biraz daha oturduktan sonra yavaş yavaş kalkmaya başlayan kadınlarla bende kalkmak için izin istedim. Benimle birlikte Asiye teyzede kalkmıştı. Herkesle vedalaşıp dışarıya çıkınca market yoluna döndüm. Karnıma ve kasıklarıma ara ara giren sancılar regl'in habercisiydi. Sabah aklıma gelmediği için ped almamıştım. Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş. Arkamdan Asiye teyzenin adımı seslenmesiyle ona baktım.

"Nereye gidiyorsun kızım. Aşağı ineceksen beraber inelim, bende markete uğrayacaktım."

"Bende markete gidiyorum Asiye teyze. İstersen sen geç eve alınacakları ben alıp getireyim. Yorulma."

Amacım yalnız kalmaktı. Çünkü soracağı soruların cevaplarından korkuyordum.

"Beraber gideriz o zaman" diyerek koluma girdi. Yürümeye başladığımızda konuşmaya devam etti. "Ağabeyimin torunu oldu, onu görmek için Samsuna gitmiştim. Ben evde olmayınca Alpay alışveriş yapmamış. Dolap bomboş kalmış."

"Oğlunuza hiç kıyamıyorsunuz. Ne güzel kaç yaşına gelmiş ama hala sizin sıcaklığınız ve şevkatinizle yaşıyor." İçine çekildiğim his boğazımda koca bir düğüm oluşturdu.

"Büyüdüğünüze bakmayın. Siz bizim gözümüzde hala doğduğunuz günkü gibisiniz. 70 yaşına da gelseniz anne şefkatine ihtiyaç duyarsınız." Kolumu biraz daha kavrayıp iyice yanaştı yanıma. " Hem eminim anne babanda senin gözünün içine bakıyorlardır."

Bugün değilse yarın. Hem daha önce söylemek zoruma gitmezken şimdi niye zorlanıyordum ki. Bu benim gerçeğimdi.

"Yok" anlamaz gözlerle bana bakan kadına döndüm. "Annem, babam yok. Yetimhanede büyüdüm. Hiç tanımadım onları."

Tebessümü yavaş yavaş kaybolan Asiye teyzenin yüzüne daha fazla bakamadım.

Ağlamak; o hissi uzun zaman önce kaybettim. Sadece bana acıyan gözlere tahammülüm yok.

"Çok sıkıştırdım seni değil mi? Affet kızım. Yaşlılığıma ver merakımı." Başımı hızla Asiye teyzeye çevirdim. Nasıl kibar, nasıl şefkatli.

" Olur mu öyle şey Asiye teyze, hem seninle sohbet etmek çok iyi hissettirdi. Ayrıca karşıdan bakıldığında 20'lik çıtır gibisin" diyerek güldüm. Benimle birlikte o da güldü. Yeni tanışmıştık ama bana o kadar sıcak gelmişti ki yabancı gibi hissetmedim.

Önce markete sonra manava girdik. Asiye teyzede yemek yapmayı çok seviyormuş. Benimde ilgimi, okuduğum bölümü öğrenince genellikle yemekler hakkında konuşmaya başladık. Şimdi girdiğimiz aktarda farklı baharatların nelere yakıştığını anlatıyordum. Beni o kadar ilgiyle dinliyordu ki daha önce anlatmak bu kadar keyifli olmamıştı.

Asiye teyze ile yaptığımız keyifli alışverişten sonra ağır olan poşetleri ben aldım ve eve doğru yürümeye başladık. Asiye teyzenin muhabbeti çok güzeldi ama üç lafından ikisini oğluna getiriyordu. Ne yalan söyleyeyim bu hali çok tatlıydı. Yaptığı şeyi de anlamıştım aslında, evde kaldığını düşündüğü oğluna kız bulmaya çalışan halis mulis erkek annesiydi. Tabii şu haline bakacak olursak bu kızlardan biride bendim. Evlilik düşünmüyorum diyen biri olmadım hiç. Hatta son birkaç yıldır gelecekteki çocuklarımın hayalini kuruyordum. Nasip olursa onlara iyi bir anne olmak istiyordum. Ama anne olmak için evlenemezdim o yüzden hep aşık olmayı sevmeyi, sevdiğim kadar sevilmeyi bekledim. Gözlerime aşkla bakan bir adamın, gözlerine aşkla bakan karısı olmak istedim. Ve 25 yıldır kimseyle gönül bağım olmadı.

Öğlen kurabiyelerin döküldüğü yere geldiğimizde kurabiye kabının yanına yaklaşıp içine baktım "aaa hepsini yemişler" dediğimde Asiye teyzede boş kaba baktı.

"Neyi yemişler kızım. Ne vardı bu kapta?"

"Sabah kurabiye yapmıştım Ayşe teyzelere götürmek için ama yakışıklı dengesiz dev yüzünden hepsi döküldü." Kurduğum cümledeki detayı fark etmemle bir an utandım. Nasıl söylemiştim ben bunu.

"Yakışıklı dengesiz dev kim?" Asiye teyzenin soruyu sorarken ki hali o kadar komikti ki . Kafasını öne doğru getirip gözlerini kırpmadan ağzımdan çıkacak cümleye odaklanmıştı. Kahkaha atma isteğimi zor bela engelleyerek hafif tebessümle yüzüne baktım.

"Tanımıyorum ki. Arabayla son sürat geldi, bir anda frene bastı. Bende korkudan düşürüverdim. Çok garip bir adamdı. Tam bir dengesizdi" deyiverdim bir çırpıda.

Asiye teyze açıklamamın doğruluğunu teyit etmek istercesine yüzüme bakıyordu.

Hadi ama Asiye teyze

Görende daha tanımadığım oğlunu aldattım sanır.

Yüzüne hafif bir tebessüm kondurdu, sonra bir anda hafif sesli gülmeye başladı.

"Ne oldu Asiye teyze?" Derken kurduğum cümledeki gülünecek yerleri düşünmeye başladım.

"Açıklama yapman garip hissettirdi. Kusuruma bakma kızım. Hadi gel gidelim."

Asiye teyze tekrar yürümeye başladığında olduğum yerde biraz kaldım. Bende garip bir şekilde açıklama yapma gereği duymuştum. Bir kaç hızlı adımda yanına yaklaşıp tekrar yan yana yürümeye başladık. Asiye teyzelerin evine geldiğimizde poşetleri bırakıp dönmek istiyordum ama Asiye teyze kahve için ısrar edince kırmak istemedim. O kadar tatlı bir kadındı ki hayır demek insanın diline yapışıyordu. Evin mutfağına girdiğimizde çıkardığı cezve ve fincanları alıp kahveleri ben yapmaya başladım. Asiye teyze de aldıklarını yerleştirip mutfakta bulunan yemek masasının sandalyesini çekip oturdu. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hiç susmadan sohbet ediyorduk.

"Eşin Samsunda mı Asiye teyze?" Saniyeler içerisinde gözlerinin dolduğuna şahit oldum. Sanırım sormamam gereken bir soru sormuştum. Yüzünde hafif bir tebessüm belirdi ama hala gözleri doluydu. Dokunsam ağlayacak gibi duruyordu.

"Eşim Alparslan 30 yıl önce şehit oldu." Sesi öyle çok titriyordu ki yüzündeki tebessümün zoraki olduğunun farkındaydım.

"Allah rahmet eylesin." Asiye teyzeyi daha fazla üzmemek için konuyu kapatmayı düşünüyordum ama o kadar çok merak ediyordum ki hikayesini merak dolu bakışlarıma engel olamadım. Asiye teyze merakımın farkına vararak anlatmaya başladı.

"Biz beş kardeşiz. 4 ağabeyim var ben en küçükleriyim. Babam hep bir kızı olsun istemiş annem bana hamile kaldığında sağlıklı bir kızım olsun diye çok dua etmiş babam. Çok düşkündü bana, hiç yanından ayırmazdı. Bende babamın peşinden ayrılmazdım. Sözünden çıkmaz hiç karşı gelmezdim. Bir gün tarlaya babama yemek götürdüm. Babamın yanında birkaç asker var konuşuyorlar, bende köşede gitmelerini bekliyorum. Sonra arkasını döndü gözleri gözlerime değdi o an zelzele oldu sandım yer ayağımın altından kaydı" derince bir nefes alıp kocaman gülümseyerek devam etti anlatmaya "18 yaşındayım sevda ne bilmem. Hoş o an başıma gelenin adını da bilmem. Evin içinde 5 erkek annem ne kadar uğraştıysa ben babasının paçasından ayrılmayan erkek Fatma gibi bir kızdım. Neyse işte babamın beni fark etmesiyle gözlerimizi çektik birbirimizden." Gözleri uzaklara daldı sanki o anları tekrar yaşıyor gibiydi. Önümdeki fincanı kenara çekerek kollarımı masaya dayayıp daha dikkatli dinlemeye başladım.

"Komutanmış meğer, yeni gelmiş bizim oraya etrafı tanımak için çıkmış. O günden sonra bir kaç kere daha karşılaştık. Tabii o zamanlar hep tesadüf sanıyorum ben o karşılaşmaları. Konuşmuyorduk ama birbirimize bakmaktan da alıkoyamıyorduk kendimizi. Gel zaman git zaman bir gün önümü kesti anlattı kendini niyetim ciddi dedi. Karşı gelmedim bende seviyordum çünkü. 1 yıl boyunca arada sırada gizli saklı buluştuk. Ailesini gönderip istetmek istiyordu ama ben babamdan utanıyordum. Bir gün bütün utangaçlığımı kırıp geçtim babamın karşısına 'seviyorum' dedim. Karşı çıkmaz sanıyordum ama öyle olmadı. Askere kız vermem dedi. Bir gün yanındaysa bir yıl uzağında olur, askerin yarını belli olmaz, asker karısı olmak kolay değil olmaz dedi. Ne kadar uğraştıysam ikna edemedim. Ailesi geldi istemeye benim evlenecek kızım yok deyip gönderdi. Sonra dayanamadım dikildim babamın önüne vermezsen öldürürüm kendimi dedim. Yapamam sandı vermiyorum dedi. Attım kendimi odaya, kilitledim kapıyı, yanan ocağın içinden bir parça çıra aldım geçtim pencerenin önüne. Babam çatmış kaşları dışardan beni izliyor. Gözünün içine baka baka perdeleri tutuşurdum." Nefes almadan Asiye teyzeyi dinliyordum. Sen neymişsin be Asiye teyze. "O gün babamın gözlerinde daha önce hiç görmediğim iki şey gördüm. Biri o anki korkusu diğeri beni odadan çıkardığında gözlerinden düşen yaşlardı. Ha ama dersen pişman oldun mu yine olsa yine yaparım. Babam beni verdi evlendik. 2 ay sonra Alpay'a hamile kaldım. Doğumdan 5 ay sonra göreve gitti haftasına da haberi geldi."

Sonlara doğru sesi o kadar kısılmıştı ki daha fazla kendimi tutamadım. Gözümden akan yaşları elimin tersiyle sildim. Ben sildikçe daha çok akıyorlardı. Asiye teyzenin uzattığı peçeteyi alıp yaşlarımı sildim.

"Ağla diye anlatmadım. Bizimde nasibimizde bunları yaşamak varmış" derken onunda gözleri dolu doluydu ama galiba ben varım diye kendini tutuyordu ya da artık alışmıştı.

"Allah evladınıza uzun ömürler versin Asiye teyze" dediğim anda "amin" diye karşılık verdi. Kendimi toplayıp biraz daha sohbet ettikten sonra izin isteyip kalktım. Merdivenleri inerken bir yandan da anahtarlarımı arıyordum. Tam apartmanın kapısından çıkacakken kapı bir anda açıldı. Kafama aldığım darbe ile elimdeki çantayı yere düşürüp duvara tutundum. Resmen gözümün önünde çilekler dönüyordu. Hep yıldız mı dönecek bende çilek dönüyor.

"İyi misiniz?" duyduğum sese kafamı çevirip elimi yüzümden çektim. Gördüğüm kişi ile kan beynime sıçradı. "Soruyor musun bide. Sen hiç yavaş hareket etmez misin be adam?"

"Bence sen biraz dikkatli olmayı öğren. Hiç önüne bakmıyorsun" gözleriyle yeri işaret edip konuşmasına devam etti. "Ayrıca bir şeyleri yere saçmayı çok seviyorsun."

Eğilerek yere düşen çantamı aldım. Etrafa saçılan eşyalarımı içine atarak ayağa kalktım. Gözüme sokarcasına elinde tuttuğu ped ile vücudumda ki bütün kanlar yüzüme toplanmıştı. Aslında utanmazdım ama böyle gözüme sokarcasına yapınca kızarmama engel olamıyordum.

"Bu da senin galiba?"

"Ne münasebet. Niye benim oluyormuş, belki sizin." Nefes almadan konuşarak resmen saçmalıyordum.

Biri beni sustursun.

"Yok, o ihtimal sıfır."

Allah'ım isyan değil ama, bu şey neden erkeklerde de olmuyor.

Daha fazla dayanamayarak elinden hızla çekip arkamı döndüm. Keşke dönmeseydim. Açık kapıya tekrar çarpmamla arkamdan erkeksi bir kahkaha attı. Kendimi hızla dışarıya atıp koşarak eve girdim. O kadar utanıyordum ki günlerce yatağımda saklanmak istiyordum.

🍓
🍓
🍓
🍓
🍓
Hatalarım olduysa affola.

Continue Reading

You'll Also Like

2.1M 73.4K 75
Yaşamını hapishanede tutsak olarak geçirmiş bir adamın ona aşık olması ne kadar büyük bir sorun olabilirdi? (...) Ner...
62.4K 1.7K 39
Arkadaşı tarafından para için ihanete uğrayan bir kızzın adama mahküm edilmesi ön izleme : 3.bölüm Helin ben çok özür dilerim pişman oldum gerçektenn...
1M 28.4K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bulunduğu durumdan kurtarmakla beraber ona...