Bölüm 9/👨‍✈️🍓👩‍💼

41.4K 2.7K 753
                                    

Keyifli okumalar iki gözümün çilekleri. 🍓

Bugün kendimi o kadar dinç hissediyordum ki sanki tüm gece uykusuz kalan ben değilmişim gibi bir enerji vardı içimde. Kendimi banyoya atıp ılık bir duş aldım. Dolabın önüne geçip şık bir takım çıkardım. Okulda az işim vardı ama ben bugün kendimi güzel görmek istiyordum. Kuruttuğum saçlarımı açık bıraktım. Yüzümle çok fazla uğraşmayı sevmiyordum o yüzden sadece rimel sürdüm. Genlerimi kimden aldığıma dair en ufak bir fikrim yoktu ama güzeldim. Kumral hafif dalgalı saçlarım yeşil gözlerim vardı. Göz rengim canlı bir yeşil değildi ama bu hali daha çok hoşuma gidiyordu. Ayakkabılarımı giyip çantamı alarak evden çıktım.

Apartmandan çıktığımda karşı apartmanın kapısı da açıldı. Alpay tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Hafif bir tebessüm edip selam verdim.

"Bir yere mi gidiyorsun?" Dedi soğuk sesi ile. Bir saat içinde ne değişmiş olabilirdi ki bu kadar sert ve soğuk çıkmıştı sesi.

"İşe gidiyorum."

"Ben bırakayım seni" dedi kafasıyla arabayı işaret ederek.

"Teşekkür ederim. Zahmet olmasın sana kendim giderim" dedim ısrar etmesi için gözlerinin içine bakıyordum.

Sakın kestirip atma biraz daha ısrar et, çok istekli olmamak için ilk seferde hayır dedim. Pişman etme söylediklerime lütfen. Ben kendi içimde konuşmaya devam ederken başka bir ses duydum yukarılardan bir yerlerden.

"Aaa zahmet neymiş. Bırakır seni Alpay."

Asiye teyze kollarını pencere kenarına dayamış kafasını aşağıya eğmiş bir şekilde gülerek bize bakıyordu. Bu kadın bu azimle giderse bir yıla kalmaz bizi evlendirir torun hazırlıklarına bile başlar.

Tövbe yarabbi.

"Günaydın Asiye teyze"

"Günaydın güzel kızım"

"Hadi gidelim" dedi itiraz istemeyen duruşuyla. Beni beklemeden arabanın kapısını açıp bindi. Bende Asiye teyzeye el sallayıp yanına oturdum.

"Fazla olmamış mı?" Dedi üzerimi işaret ederek. Anlamayarak baştan ayağa kendimi kontrol ettim.

"Anlamadım" diyerek tekrar ona döndüm.

"Yani ne bileyim. Sadece okula gidiyorsun, fazla şıksın"

"Her zaman giydiğim kıyafetlerim, pantolon ve bluzun nesi fazla"

Tamam giydiğim beyaz saten bluzun önünde biraz dekolte olabilir. İp askılıda olabilir ama bu onu niye rahatsız etsin ki. Hem ceketimde var.

"Tamam her neyse giymişsin artık. Hangi okul."

Giymişsin artık nedir ya. Sen beni kıskandın mı yoksa deyip yanaklarını sıkasım vardı. Dudaklarım iki yana kıvrılmamak için resmen savaş veriyorlardı. Bundan sonra giyeceğim kıyafetler belli. Yaşasın ip askılı bluzlar, var olsun minicik etekler. İçimdeki oynak Hümeyra erik dalı oynayadursun. Dışımdaki naif kişilikle sorusuna cevap verdim.

"Üniversiteye gideceğiz."

Bir anda kafasını çevirmesiyle gözlerindeki şaşkınlığı görebiliyordum. Başvuru yaparken doğu batı ayrımı yapmamıştım. Etrafımdaki herkes buralarda yapamayacağımı İstanbul'da boş kadro açılana kadar beklememi söylemişlerdi. Ama ben kimseyi dinlemeyip nerede kadro açığı var oraya başvuru yapmıştım.

"Kendi isteğinle buradasın yani. Tuhaf."

"Nesi tuhaf."

"Genellikle bu güzelliklerin kıymetini bilmezler. Buralardan kurtulmak isteyen çok. Tabii onlarda haklı bazen gündüz vakti karanlığı yaşıyorlar"

İki Gözümün Çileği🍓 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin