Vazgeçebilir Misin ?

De HaticeKurtaran

360K 12.8K 555

'' Vazgeçebilir misin kalbim ? Atmana sebep olan, kavgalı olan akılla seni dost yapan, hüznü senden uzaklaştı... Mais

Vazgeçebilir Misin ?
1. Bölüm // Kalbimin Tek Sahibi //
2. Bölüm // Aşk Uzmanı //
3. Bölüm // İlk Çarpıntılar //
4. Bölüm // Beni Yak //
5. Bölüm // Beklenmeyen Ataklar //
6. Bölüm
7. Bölüm // Aşka Odaklan //
8. Bölüm // Uslanmaz Hasta //
9. Bölüm // Sürpriz Misafir //
10. Bölüm // Baldız ? //
11. Bölüm // Bir Miyiz ? //
12. Bölüm // Cesur Adımlar //
13. Bölüm // Büyülü Kahveler //
Şahane Sürprizli Bir Not // Bakmadan Geçmeyin ;) //
14. Bölüm // Ömürlük Aşk... //
15. Bölüm // Sürpriz Karşılaşmalar //
16. Bölüm // Nefes Kesen Manzara //
17. Bölüm // Her daim sevmeme izin ver //
Sürprizzz ^_^
18. Bölüm // Kalbime Sahip Çık ! //
19. Bölümden Alıntı
19. Bölüm // E&Y //
Önemli Bir Soru
20. Bölüm // Sadece Sen Varsın //
21 Bölüm // Düğüm Noktası //
23. Bölüm // Söz... //
24. Bölüm
25. Bölüm Alıntısı // Bol acı ve gözyaşına hazır olun //
25. Bölüm // Yıkık harabe yürekler... //
Seni İstemiyorum! Kitap oluyor <3
26. Bölüm // Dostluklar sahneye iner... //
27. Bölüm // Vazgeçebilir Mi ? //
28. Bölüm // Üç harflik serüven... //
29. Bölüm / Hüsran... /
30. Bölüm / FİNAL
Pes! Pembe
Seni İstemiyorum! Kapağı Belli Oldu
Tüyapta İlk İmza Günü <3
Meleğin Ateşi Yayında...

22. Bölüm // Sevdim ve aldatıldım... //

4.6K 206 9
De HaticeKurtaran

22. Bölüm

 

Bir Ay Sonra...

 

Eva, gülümseyerek hastasını yollarken serin bir rüzgar yüzünü okşayıp geçmişti. Aklı, yüreği gibi sevdiği adamı düşünürken gülümsemesi bir çiçeği kıskandıracak cinstendi. Geçen bir ayda ilişkileri ilk gün ki tazeliğini korurken aşkları da gittikçe alevleniyordu. Eva bu durumun hoşnutluğuyla sevdiğine daha çok bağlanıyordu. Geçen akşamki buluşmalarında evlilik teklifinin de  yolda olduğunu hissetmişti. Yetkin'in ışık saçan kahveleri kalbini uçururcasına heyecanlandırırken o sevmeye son hız devam ediyordu, hiç bitmeyecek şekilde.

'' Merhaba yenge... ''

Cem, muzip  bir şekilde Eva'yı sarmaya başlamıştı. Güzel doktoruna takılmayı seviyor ve de kendini daha rahat hissediyordu.

'' Ooo uslanmaz çapkınımız sonunda gelebilmiş. '' 

Kaşlarını çatarak, soru dolu bakışlarla genç adama bakıyordu Eva. Bir aydır ne randevularına gelmiş ne de sesini çıkarmıştı. Bir an da soyutlamıştı kendini...

Cem, vereceği yanıtı düşünürken sıkıntıyla ofladı.  Kirli sakalını sıvazlarken boşluktaymış gibi bir hali vardı. Neşesi bir anda sönmüş ve gerçek sıkıntısını ortaya dökmüştü. Eva, genç adamı bu şekilde görmeyi hiç beklemiyordu. İçini yemeye başkayan soruları geçiştirirken Cem'e doğru ilerledi.

'' Bir aydır kaçtığın yeter Cem Bey! Şimdi doğruca içeri geçin ve derdini anlatmak için kendini hazırla. ''

Sertçe çıkan sesiyle önden ilerlemeye başlayan genç doktor,  hastasıyla olan iletişimine çok dikkat ediyordu. Bazı hastalara böyle yaklaşmak mümkün değilken Cem gibi tatlı sözden anlamayan hastalara böyle yaklaşmak şart oluyordu. Yoksa içindekileri dökmek yerine kaçmayı tercih ediyorlardı.

Cem, çaresizce doktorunun peşinden giderken söyleyeceklerini düşünüyordu. Bir aydır  bu durumdan kaçarken içini yiyen duyguları artık nefes almasını zorlaştırıyordu. Bir an önce içini açmak ve nefes almak istiyordu. Bunu sadece Eva'ya yapabildiğinden sonunda kaçmaktan vazgeçmişti. Ne de olsa duyguları açıklamadan kendini rahat bırakmayacaktı.

Odanın kapısını kapatıp bej koltuğuna yönelirken Cem'i dikkatle süzüyordu. Sonunda karşısına oturup derince iç çeken hastasıyla randevu saati başlamış oldu.

'' Artık içini dökme vakti Cem. Şimdi bana her şeyi anlat ki sana yardımcı olabileyim. Bir aydır neden gelmedin, neden kaçıyorsun ? Seni bu kadar sıkıntıya boğan şey ne ? ''

Sorularını birbiri ardına sorarken cevapları çok merak ediyordu. Yetkin'den bile kaçan genç adam son günlerde yalnızlığıyla baş başaydı. Eva, hastasının suskun haliyle korkmaya başlarken sonunda genç adam suskunluğunu bozmaya karar verdi.

'' Ben  asıl acının, yürek yakanın bu olduğunu bilemezdim. Canım yanıyor Eva ! Sana geldiğim ilk  gün aşkı isterken şimdi aşktan kaçmak, ondan kurtulmak istiyorum! Bu şey kalbimi kanatmaktan başka bir işe yaramıyor. Artık akacak ne kan kaldı ne acı çekecek bir yürek... Ben, onunla yeni bir dünyaya doğmuşken tamamen bitip, o dünyada öldüm! Şimdi bana öyle  sözler söyle ki içimdeki tüm acı sökülüp kendi yoluna gitsin. Bu kadar acı bana yeter! ''

Eva, duyduklarıyla şaşkınlığını gizlemeye çalışıyordu. Cem'in böylesi bir aşk acısı çektiği hiç aklına gelmemişti. En son ki randevularında onun sabırsızlıkla aradığı  aşkı  bulduğunu öğrenmişti.  Fakat aşk acısını bu kadar erken çekeceği hiç aklına gelmemişti.

'' En baştan anlatmaya başla Cem. En son ki randevumuzda bana bir kızdan bahsetmiştin. O mu seni bu hale getiren ? Duygularını, her şeyi anlatmaya başla...''

Eva'nın taviz vermeyen sesiyle bir anlığına donukça bakmıştı doktoruna. İçindekileri nasıl anlatabilirdi ki... Üzerinden tamı tamına 2 ay 22 gün geçmişti ve o hala o günü dün gibi hatırlıyordu.

'' Nasıl anlatacağımı bilmiyorum ki Eva... ''

Cem'in sesi hem bitkin hem de çaresiz çıkmıştı. İçindeki ateşe tek başına müdahale etmeye çalışıyor ve aldığı yaraları umursamadan savaşmaya devam ediyordu. Şimdi de aldığı yaralarla   anlatmayı beceremiyordu.

'' Gözlerini kapat ve derin bir nefes al. Gözlerinin önüne onu ve yaşadıklarını getir. Sonrada onsuz geçen günleri ve yaşadığın acıları.... Böylece de içinden geçenleri anlatmaya başla... ''

Cem, düşüncelerini hızlı bir dalış yaparken yüzü düşünceleriyle uyumlu gidiyordu. Bir anda tatlı bir gülüş yayılırken bir anda  da acı çeken bir mimik ekleniyordu. Genç adam yaşadıklarını öncelikle  kendine saklamayı tercih ederken suskunluğunu koruyordu. Eva, Cem'in suskunluğuna rağmen onu mimikleriyle takip ediyordu. Aslında genç adam anlatmasa da mimikleri hissettiği duyguları tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu.

'' Sevdim ve aldatıldım, bu kadar....''

Cem'in hüzünle söylediği cümle kendi içiyle beraber Eva'nın içini de yakmıştı. Genç doktor, kendini toplayarak hastasına ilgiyle baktı.

'' Cem, bu kadar değil biliyorsun değil mi ? Anlat ki içindeki yangını söndürmende yardımcı olayım. Anlat ki seni yakan duygularla baş etmen için sana yardım edeyim. ''

Eva'nın samimi sözleri Cem'in canını daha çok yanmasına sebep olmuştu. Şimdi içindekileri bir bir anlatacak ve yüreği bir kez daha acı çekecekti. Bu durum aylardır içini yakarken ilk ve son kez duygularını başkasına açmaya karar verdi. Kaçmak hiçbir fayda etmemişti bu güne kadar...

'' Ondan ilk bakışta etkilendiğimi sana anlatmıştım. İlk kez bir kadından bu kadar çok etkilenmiştim. Onun peşinden çok koştum, koştukça da sevgim büyüdü.Ve sonunda anladım ki sevgim yoktu yanında.... Aşk büyütmüş sevgimi, umutla beslemiş onu... Ben sonunda istediğim duyguya kavuşmuştum.... Keşke kavuşmasaydım!''

Son sözüyle sesi sert çıkarken gözlerinin rengi de koyulaşmıştı. Eli yumruk olurken asıl can acıtıcı olaylara gelmişti.

Cem, gözlerini tekrardan yumarken içindekileri de acıyla dökmüştü. Her söz canını daha çok acıtırken aşka lanet ediyordu. Onu bu hale düşürdüğünden ona olan nefreti hiç geçmiyordu. O acısı yüzünden artık lakabının hakkını da veremiyordu.

Uslanmaz Çapkın sahalara geri dönüş yapmışken o artık eski muzip tavırlarından uzaklaşarak sert bir adam profili çekmişti. Lakabı çapkınlığıyla ünlenirken çapkınlık yapmak bile istemiyordu!

Eva'nın canı da  Cem'in sözleriyle yanmıştı. Aşkın böylesi bir boyutunu görmediğinden kendini çok şanslı hissetmişti. Bu duyguyla ne başa çıkmak mümkündü ne de bu duyguyu unutmak... Cem'in kanayan yaralarını sarmaya çalışırken içi daha çok acıyordu. Genç adamın içindeki dünya yaralarla çevriliyken o yaraların birine denk gelmemek imkansız gibiydi...

....

Biten randevu ardından klinikten çıkarak kendini sahil yoluna atmıştı. Biraz deniz havası hem ruhuna hem de düşüncelerine iyi gelecekti. Cem'in hali hala aklından çıkmıyordu. Umursamaz, uslanmaz bir karakterle kendini dış dünyaya gösterirken, içindeki karakter bambaşkaydı. İçindekiler sevdalı, aşk acısı çeken yürekli bir adama aitti. Umursamazlık içindeki gerçek duyguların uzağından bile geçmiyordu.

Düşüncelerini Cem'den Korcan'a yönelten Eva, hastalarından ayrılamıyordu. Aslında bu ikili hastadan daha çok yakın olmuştu ona. Biri sevdiği adamın en yakın dostu iken biri de yakından ilgilenmek zorunda kaldığı yakını gibi olmuştu. Korcan geçen günlerde kendisine ne rahat vermişti ne de huzur. Anı anı uymadığından daha çok zorluk çıkarıyordu Eva'ya... Bazı anlarda ise ilgili ve yakın tavırları sinir edecek boyuttaydı. Onun bu halini Yetkin görse hiç şüphesiz aralarında pürüz çıkmasına neden olurdu. Buse Hanımla olan iletişimini hala sağlarken Korcan'ı bir türlü tedavi olmaya itemiyordu. Genç adam iyileştiğini savunurken hastalığının  onu değiştirdiğinden bihaberdi.  Bir an önce onu hastaneye götürmesi gerekiyordu. Yoksa genç adam davranışlarıyla çevresinde tepki görecek bu da hastalığını kötü yönde etkileyecekti. Eva, onun hakkında bu düşünceler içindeyken, Korcan da son vuruşlarına hazırlanıyordu. Eva'nın peşine taktığı adam onun işine çokça yararken artık devreye kendinin de girme zamanı gelmişti. Eva'yla yakından ilgilenen Korcan, Yetkin'i de ihmal etmiyordu. Maliyet hesaplarını yanlış bilgilerle donatıp işleme koyarken bu işten zararsız çıkmayı hedefliyordu. Tabi çıkabilirse...

....

Yetkin, yapacağı evlilik teklifine hazırlanırken kendini inanılmaz mutlu hissediyordu. Sonunda aylardır aşkına sahip olduğu kadına, soy adını vererek tamamen kadını edecekti. Gündüzleri onunla uyanıp, işe gitmek için beraber hazırlık yapacak; akşamları ise rahatça beraber vakit geçirip birlikte bir yastığa baş koyacaklardı. Düşünceleri kalbinin atışını da etkilerken, bir an önce o anlara kavuşmak için sabırsızlanıyordu.

Etkileyici bir hazırlığa girişirken malzemeleri almıştı. Planını da bir kez daha gözden geçirdikten sonra işe gitmek için evden çıktı. Akşam iş dönüşü yüzüğü alacak ve yarında  özel teklifini sevdiği kadına sunacaktı.

Yol boyunca teklifin ayrıntılarını düşünmüş ve heyecanı artmıştı. Yarını sabırsızlıkla beklerken Eva'nın o anki ifadesini ve düşüncesini de çok merak ediyordu. Sevdiğiyle sonunda en büyük adımı atıp, aşklarının göstergesini parmaklarına giren yüzükle sergileyeceklerdi. Yetkin, Eva'yı aklından bir an olsun çıkarmazken şirkete gelmiş ve odasına da çıkmıştı.

Kendini bir anda belgelerin içinde bulurken, yarınki teklif ve Eva da  ruhunda  yer edinmişti. Onları ruhundan uğurlamadan belgeleri incelemeye başlamıştı. Koca holdingi yönetmek hiç de kolay değildi. Belgeleri titizlikle incelerken son günlerdeki zarar tablosu canını sıkmaya başlamıştı. İnşaat malzemelerini her zamanki şekilde sipariş ederken bu zararın nereden kaynaklandığını anlayamıyordu. Bu işi daha iyi incelemek için muhasebe müdürüne görev vermeyi aklına not ederken belgeleri bir kez daha incelemeye başlamıştı. Belgelere yoğunlaşmışken odasının kapısı çalınıp içeri Korcan girmişti. Yetkin genç adamı ilk günden beri bir türlü sevememişti. Ona karşı olan ön yargısını kendine saklarken sertçe genç adama baktı.

'' Yetkin Bey, birkaç dosyada hata  buldum da onları size göstermek istedim. ''

Korcan'ın dik duruşu altında yatan iğneleme Yetkin'in ilgisini çekerken dosyalarını hışımla alarak, '' Gidebilirsin ! '' dedi.

Genç adamın tavırları sanki hata değil de iyi bir not bulmuş gibiydi. Bu durum Yetkin'in canını iyice sıkarken elindeki belgeyi bırakıp, hatalarla dolu olan belgeyi eline aldı.

Öğleye kadar dosyaların üzerinden geçen Yetkin, ara verip yemek için aşağı indiğinde eşsiz bir sürprizle karşılaşmıştı. Sevdiği kadını, güneşin altında kendisini beklediğini gördüğünde içindeki kıpırdanmalar da başlamıştı.

'' Eva'm '' diyerek kollarına aldığı sevdiğini aşkla sararken kokusunu da içine çekmeyi ihmal etmiyordu. Ne holdingin önünde sergilediği görüntü umurundaydı ne de  insanların ona olan bakışları... Sevdiğini sıkı sıkı sararken sanki son kez sarılıyormuş gibi hissediyordu. İçine sızan huzursuz dalgalanmalar aklını karıştırırken umursamamaya çalıştı.

Eva, anın tadını çıkarırken mutluluk içine işlemişti. Yetkin'den zoraki bir şekilde ayrıldığında sevdiği adam anında elini tutmuştu. Gözleri birbirlerine kilitlenirken yabancı bir ses kulaklarına çalındı.

'' İyi günler Yetkin Bey...''

İkili, gelen sese döndüğünde Yetkin'i sinir dalgaları sararken Eva'yı da şaşkınlıkla beraber koca bir kaos sarmıştı.

Son....


O sesin kime ait olduğunu tahmin edebiliyorsunuz değil mi ? Yorum ve beğenilerini merakla beklerken, yeni bölümün en bomba bölüm olacağının da haberini veriyorum...

Kendinizi her şeye hazırlayın... Yeni bölümde görüşmek üzere....

Continue lendo

Você também vai gostar

349K 2.6K 23
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
3.5M 129K 71
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
558K 67.2K 99
Güzeller güzeli bir ay yüzlü ve daldan dala konarak her çiçekten bal alan bir çapkın. Kader ağlarını örer de Ay Yüzlünün daha doğmadan kalbine hapset...