Saat neredeyse akşam olmuştu ve Bilge, Asu'nun gülüp oynayıp Giray'a sırnaşmalarına artık katlanamıyordu. Arada Giray'la göz göze gelse de hemen bakışlarını kaçırıyordu. Yukarıdan gelen ağlama sesini duyarak Tamay'a baktı. Aynı sesi o da duymuştu. Birkaç saat önce uyumuş olan Tan uyanmıştı.Ona oturmasını işaret ederek yerinden kalktı. En azından ortamdan ayrılmak için bir bahanesi olmuştu. Merdivenlerden yukarı çıkıp Ekin'in odasına ilerledi. Kapının önünde elini ağzına götürmüş olan sarışın bebeğin yaşlı gözlerini görünce içinin eridiğini hissetti.
"Kıyamam ben sana aşkım!" diyerek bebeği kucağına aldı. Onun bu hareketi ile ellerini halasının boynuna dolayan Tan sersem bir şekilde başını genç kızın omzuna koydu. Onun bu hareketi karşısında gülümseyen Bilge, adının seslenilmesiyle gözlerini devirdi.
"Bilge! Tan'ı getir de Asu sevsin abicim!" Ekin'in Asu sevdasına katlanamıyordu. Hele ki Giray'la birleştirme çabalarına hiç katlanamıyordu. Yavaş adımlarla merdivenlerden indi. Kollarını açmış Tan'ı bekleyen Asu'ya içinden küfür ediyordu adeta. "Bir de ayağına gidiyoruz koca kadının!" diye söylene söylene yanına yaklaşıp Tan'ı kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da Asu'yu gören Tan, utanarak geri Bilge'ye sokuldu. Çocuğun mızmız bir şekilde çıkardığı ses ile içinden "Oh olsun!" diyen Bilge dışından "Tan, halacığım bak teyze seni görmeye gelmiş." diyerek onu ikna etmeye çalışıyordu. Bilge'nin cümlesine gülen Asu "Daha çok sevgilimi görmeye geldim ama.." diyerek sahte bir şekilde Bilge'ye güldü. Bu da neydi şimdi?
"Görmemişin sevgilisi olmuş..." diye içinden geçiren Bilge bir adım geri çekilip genç kadının ellerini havada bırakarak yerine oturdu. "Sevmediği insanlara gitmiyor Asu abla." diyerek genç kadını tersleyip önüne döndüğünde Tamay'ın dudaklarını birbirine bastırdığını gördü. Onu sevmeyen tek kişi olmadığı için çok memnundu. "Çocuğunu bırakmış gelmiş. Bir de sevgilimi görmeye geldim diyor." diye içinden geçirdikten sonra Tamay'ın da kendisine kafa salladığını gördü. Tufan'la olduğu gibi Tamay'la da bakışlarıyla anlaşabiliyorlar mıydı? Asu'ya kaçak bir bakış atıp göz deviren Tamay, bıkkın bir surat ifadesi takındı.
"Ee Tamaycığım, kaç aylık oldu bebiş?" samimiyetsiz bir gülüş takınarak Asu'ya dönen Tamay, elini karnına koyup cevapladı. "5 aylık."
"Ee Tan daha çok küçük değil mi? Neden hemen yaptınız ki? İki erkek zor olur bir de." Bebeğin cinsiyetine vurgu yapmış olmasıyla kaşları çatılan Tamay, Ekin'in verdiği cevapla iyice sinirlendi.
"Ben kız istiyordum ama nasip değilmiş." Hızla yerinden kalkan Tamay, "Bilgeciğim Tan daha uyuyacak herhalde. Sen onu benim için yukarı getirir misin?" diyerek onun da yerinden kalkmasıyla merdivenlere yöneldi. Ekin'in bu hareketinden bir şey anlamış olmasını diliyordu.
Odaya çıktıktan sonra kucağında tekrar uykuya dalmak üzere olan Tan'ı yatağa yatıran Bilge, onun yanına oturan Tamay'ın sinirli haline sıkıntıyla baktı. Asu'nun iğneleyici lafları gerçekten rahatsız ediciydi.
"Abini geberteceğim Bilge. Vallahi bak! Takmış kız bebeğe." Tamay'ın kız bebek mevzusuna oldukça sinirlenip üzüldüğü belliydi. Konuşma tarzından da belli oluyordu. Uyumaya çalışan bebeğin saçlarını okşarken diğer elini de karnına koydu.
"Bazen bu bebeği istemediğini düşünüyorum." Tamay'ın sesinin titreyerek söylediği şeye şaşıran Bilge, hızla yanına ilerledi. Hormonlardan dolayı sürekli duygu değişikliği yaşıyor olması normaldi. Bir de Ekin onun inadına yapar gibi bir şeyler yapınca böyle bir reaksiyon göstermesi beklendik bir şeydi. Tamay'ın yanına oturup elini onun omzuna attıktan sonra yanağına öpücük bıraktı.
"Saçmalama olur mu öyle şey?" elini karnına koyup yeğenini okşarken devam etti. "O da ilk defa böyle bir şey yaşıyor. Nasıl davranacağını bilemiyor sadece." Bakışlarını Tamay'ın yüzüne çevirdiğinde gözünden yaşlar süzüldüğünü görerek dudaklarını büzdü.
"Sadece bu da değil ki. Tan sanki onun oğlu değilmiş gibi sürekli 'eşek sıpası' 'bunun adını sen koydun karnındakinin adını ben koyacağım' falan diyor. Başlarda alışamadı diyordum ama kaç ay oldu. Cidden bilerek yaptığını düşünmeye başladım. Benden böyle mi intikam alıyor?" Tamay'ın çaresiz bir şekilde sorduğu soru ve yaşlı gözlerle kendine bakmasıyla abisine karşı öfkelendi Bilge. Hamile karısına, her şeyden önce sevdiği kadına böyle hissettirmesi çok yanlıştı. Bazen iki kişinin birbirini sevmesi de yetmiyordu demek ki.
Ayağa kalkıp Tamay'ın yanaklarından süzülen yaşları sildi. Önüne düşen saç tutamını onun kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra yanağına öpücük bıraktı. "Senin hormonların altüst oldu ya ondan biraz da böyle hissediyorsun. Tabi abimin öküzlüğünü de gözardı edemeyiz. Sen gittikten sonra o da çok zorlandı. Kendini her şeye kapattı. Yavaş yavaş açılıyor." Tamay'ın umut ışığı beliren gözlerine bakarak gülümsedi. "Hem ne demek kendi kanından olan çocuğu sevmemek? Karnındakinin kız olmaması senin suçun mu yani? Hayırlı, sağlıklı bir bebiş doğsun yeter. Kızmış erkekmiş ne fark eder Allah aşkına?" daha sonra kullandığı kelimeyle yüzünü buruşturdu. "Ay Asu salağı gibi 'bebiş' dedim ben de. Bu kelimeyi lügatımdan çıkarmam gerek." onun bu tepkisiyle gülmesine engel olamayan Tamay, kıkırdadıktan sonra ıslak yanaklarını silip gülümseyerek Bilge'ye baktı.
"Ha şöyle gül ya! Asu salağının laflarına da takılma. Giray da ne buldu da bununla sevgili olduysa.." genç kızın Giray'dan ismiyle bahsetmesiyle şüpheyle ona bakan Tamay, kaşlarını çattı. Tamay'ın bu hareketi ile hızla düzeltme gereği duydu Bilge. "Giray abi yani. Giray abi de ne bulduysa."
Genç kızın Asu geldiğinden beri surat astığını ve Tufan'la fısıldaştığını gören Tamay, daha önce şüphelendiği şeylerin aklına gelmesiyle duraksadı. Asu'nun gelmesiyle Giray da biraz gerilmişti. Düğünde Giray'ın kendisine söylediği şeyler, Bilge ve Giray'ın dün aynı yerde kalması... Şaşkınca bağırırken elini ağzına kapattı.
"Bilge! Siz ciddi misiniz?" Tamay'ın düşünceli yüzünden bir şeyler anladığını anlayan Bilge, omuzlarını düşürdü. Bir anda kapının açılmasıyla ikili yerlerinden sıçrarken gelen kişinin Melis olduğunu görünce derin bir nefes verdiler. Tamay'ın sırıtan yüzüne kaşlarını çatarak bakan Melis ne olduğunu anlamaya çalışarak yanlarına yaklaştı.
"Ne oluyor burada?" uykudan kalktıktan sonra aşağı inmiş, kızları değil de Asu'yu bulunca geri yukarı çıkmıştı. Sırıtkan yüzüyle Bilge'ye bakan Tamay, Tan'a da kısa bir bakış atarak uyuduğunu fark edip sessizce konuştu.
"Bilge Hanım anlatacak neler oluyor?" Bilge ile alakalı olduğunu duyunca meraklı bakışları ona dönen Melis de meraklanmıştı.
Bu saatten sonra kaçamayacağını anlayan Bilge derin bir nefes vererek yere çöküp Melis'in de oturması için yere vurdu. "Tamam anlatacağım." diyerek onun da oturmasını bekledi.
Genç kızın anlattığı şeylerle şaşıran, sevinen ve bir yandan da Giray'a kızan genç kadınlar olayların son safhasını da dinledikten sonra Asu'ya sinirle söylendiler.
"Hayır ben zaten anlamadım. Bir insan neden çocuğunu bırakıp sevgilisinin yanına gelir ki? Giray'ın sevmediği de belli yani." Melis'in kurduğu cümle ile kafasını onaylar anlamda sallayan Bilge, Tamay'ın söylediği şeylerle bu sefer bakışlarını ona çevirdi.
"Öyle deme Melis. Giray da Asu ile az flört etmiyordu. Benim yanımda kaldığı zamanlar bile yazışıyorlardı falan yani." Bilge'nin düşen yüzünü görünce devam etti. "Kusura bakma Bilge ama doğrusu bu yani." zaten çoğu şeyden haberi olan Bilge yavaşça başını salladı.
"Yalnız kızlar, Alex veya Ekin duyarsa kıyamet kopar. Alex zaten duyarsa Ekin kesin duyar. Ekin duyarsa da Giray'ın işi bitmiş demektir." Melis'in sözleriyle derin bir nefrs alıp veren Bilge, çaresizce bakışlarını tavana çevirdi.
"Allah'ım bir çıkış yolu göster ya Rabbim!" kapının tıkaltılmasıyla tekrar bakışlarını o tarafa çeviren üçlü içeri giren Asu ile birbirlerine baktılar. Yavaş adımlarla içeri giren Asu, tatlı bir gülümseme gönderip "Hanımlar, kocalarınız sizi çağırıyor. Bilgeciğim senin kocan yok ama abilerin çağırıyor diyeyim sana da." Bilge'nin damarına basarcasına abilerin demesine sinirlenen genç kız "Allah'tan tek değilim de senin de kocan yok Asu abla." diyerek onu tersledi. Sanki bir kadının kocasının olması büyük bir marifetmiş gibi 'kocan yok' diye laf soktuğunu zannediyordu.
"Yaza olacak inşallah." diye gülümseyen Asu'ya sahte bir gülümseme gönderip adımlarını aşağı yöneltti. Bu kadında zaten her zaman düğün ve koca hayali ile yanıp tutuşan bir kadın tipi vardı. Söylediği şeyler de hiç şaşırtmıyordu.
Aşağı inip tekrar Kuzey ve Tufan'ın arasına oturduktan sonra Giray'a ters bir bakış attı. Gayet rahat bir şekilde oturuyordu. "Sevgilin yukarıda düğün düşünsün sen de rahat rahat otur burada." diye içinden geçirdi. Merdivenlerden inen diğer üç kadın da tek tek kocalarının yanına geçtiğinde Melis kıskançlık yaparak Alex ve Asu'nun arasına geçti. Bu hareket karşısında kaşları çatılan Alex kenara kayarak karısına yer açmayı da ihmal etmedi. Giray'ın yanına geçen Asu da hemen kolunu Giray'a dolamayı ihmal etmedi. Onlara göz devirerek önüne dönen Bilge derin bir nefes aldı. Şu iki günün çabucak bitmesini istiyordu.
Saat neredeyse gece yarısı olmuştu. Tufan'ın teklifi üzerine yukarı kata çıkan Bilge elinde tabuyla geldiğinde herkes gülümsemeye başladı. Ortadaki sehpaya oyunu kuran Bilge, herkesin oturmasıyla "Tufan'dan ayrılmam baştan söyleyeyim." diyerek grubunda eksik etmek istemeyeceği birisinin şartını ortaya koydu.
"Ohoo kızım o zaman ben de Alex ve Giray'ı alayım. Size sayı vermeyelim yani." Kocasının söylediği şeyle koltukta oturan Tamay hızla atıldı.
"Bir kere Tufan ben Bilge aynı takımda olursak şansınız çok az." karısının sesiyle kaşlarını kaldırarak ona dönen Ekin, onun göz devirmesiyle hızla kaşlarını çattı. Diğerleri gruplar hakkında konuşurken yavaşça ona yaklaştı.
"Yine ne yaptım da o güzel gözlerini deviriyorsun bana aşkım?" Çenesini bacağına dayayan adamı yavaşça itekleyen Tamay suratını asarak "Sonra konuşacağız." diye tersledi. Onun bu cümlesiyle gülümseyen Ekin, karısının bacağına öpücük bırakarak "Konuşalım bakalım." dedi. Bir şeye alındığı belliydi ama önemli olup olmadığı konusunda kararsızdı. Hamilelik yüzünden şu zamanlarda çok alıngan davranıyordu.
"Hayır ya! Ben sevgilimden ayrı takımda olmam." Asu'nun bir bebek gibi çıkardığı ses ile yüzünü buruşturan Bilge, onun mu kendisinin mi 22 yaşında olduğuna bir süre karar veremedi. Bütün bunları sonlandıran ses ile herkes sabrının son demlerini yaşayan Alex'e döndü.
"Ben, Ekin, Giray, Asu, Melis ve Bilge, Tufan, Tamay, Kuzey olarak oynuyoruz. Kabul müsünüz?" herkes onaylar anlamda başını sallarken hızla araya giren Kuzey itirazını sundu.
"Oldu abiciğim. Hiç oynamayalım istersen direkt siz kazanın. Sen Ekin Giray zaten liseden arkadaşsınız. Ekin Asu ile bilmem kaç yıllık arkadaş. Melis zaten karın. Asu ile Giray da yıllardır tanışıyor. Bir de bizim takıma bak! Tamay'ı üç yıl önce tanıdım toplasan bir yıl ancak konuştuk. Tufan da aynı şekilde-" bir anda Bilge'nin eliyle ağzının kapanmasıyla duraksadı.
"Kuzeyciğim sen bize bırak. Fazladan bir kişi de onlara avans verelim. Nasıl olsa biz kazanacağız." cümlelerini tamamladıktan sonra elini çeken Bilge, Giray'ın havaya kalkmış bakışlarıyla karşılaştı. Sırf Giray ve Asu'ya inat bu oyunu kazanmak istiyordu.
"Bilge bak sonra ağlama biz kazandık diye!" Ekin'in dalga geçerek söylediği şeye yüzünü buruşturarak cevap veren Bilge, birkaç saniyelik hazırlıktan sonra kağıtları ilk eline alan Melis ile süreyi başlattı.
"Haydari ne aşkım?"
"Meze."
"Evet! Ben sana kızdığımda yarım saat ne yaparım?"
"Söylenirsin."
"Mastar eki getir."
"Söylenmek."
"Evet!" Onların hızlarıyla birbirlerine bakan Tufan ve Bilge biraz korkmuş gibi gözüküyorlardı. Süre bittiğinde 11 kelime bilmiş olduklarını görerek rahatlayan Ekin ve takımı gülerek eline kağıtları alan Tamay'a baktılar.
"Aşkım kendini çok yorma. Nasıl olsa yetişemezsiniz." Ekin'in moral düşürme laflarına aldırmadan kartları çeviren Tamay hızla kardeşi ve Bilge'ye döndü.
"Siz nereden tanışıyorsunuz?"
"Liseden."
"Sonunda ne olur?"
"Mezuniyet."
"Evet! Tufan ben şimdi sana Ekin'i gösterdim. 'Bir şeye bak!' diye. Neye?"
"Mala!" ağzı dolu dolu bu kelimeyi söyleyen Tufan ile sinirlenen Ekin "Lan!" diye çıkış yapacaktı ki Bilge'nin sitemiyle duraksadı. "Abi hakkımıza girme!"
"Evet! Hani böyle erkekler kavga ettikleri kişiden isterler ama asla gitmezler." Tamay'ın kurduğu cümle ile birbirlerine kaşları çatık bakan bütün erkekler, Bilge başta olmak üzere diğer kadınların söylediği şey ile onlara döndüler.
"Adres!"
"Ben kimseden adres istemem ki kızım! Kendim bulurum." Alex'in Melis'e dediği şey ile hiç inanmadığını belli eden bakışlar atan Melis, 'yav he he' dercesine başını sallayıp Tamay'ın kelimelerine bakmaya devam etti.
Oyunun sonu geldiğinde 4 kelime geride olan Tamay ve takımı için son şanstı. Kartları eline alan Bilge, Alex'in süreyi başlatmasıyla anlatmaya koyuldu. İlk çıkan kelimeye kaşları çatılsa da anlatamayacağı bir şey değildi.
"Tufan hani bizim lisede yüzücü bir çocuk vardı ya. Onun neleri vardı?" ne demek istediğini anlamayan Tufan karşısında heyecan yaptı Bilge.
"Ya Tufan hani böyle şişik şişik! Gömlek giyince falan mis gibi durur." onun bu anlatma tarzıyla sadece Ekin'in değil Giray'ın da kaşları çatılmıştı.
"Haa kas! Karın kası! Kol kası! Göğüs kası!"
"Karın kasının altında olur."
"Adonis!" Tamay'ın cevabı söylemesiyle diğer kelimeye geçen Bilge abisinin sesine aldırmadan Tufan'a anlatmaya devam etti.
"Sen nereden biliyorsun bakayım adonis kasını falan?" Ekin'in her oyunda olduğu gibi araya girmesiyle sinirlenen Tamay hızla onun ağzını kapattı.
"Kuzey bak sen bunu çok seksi bulursun! Genelde kızıllarda olur. Bende de var birkaç tane." İlk cümlesi ile aklına çok şey gelen Kuzey, ikinci cümle ile ne olduğunu anlayarak cevapladı.
"Çil." hızla diğer kartı eline alan Bilge, yine bir kas çeşidi ile karşılaştığında gözleri istemsizce Giray'ın kollarına kaydı. Onu bu işe karıştırmak istemese de süreleri azalıyordu.
"Giray'ın neleri büyük?" diye onu gösterdiğinde herkesin gözü ona dönmüştü.
"Neyi?" Kuzey'in imalı sorusu ile Ekin hızla kaşlarını çattı. "Lan!" diye karşı çıksa da onun Giray tarafından ensesine bir tokat yemesiyle rahatladı.
"Bilgeciğim biraz detay ver istersen. Giray'ın her şeyi büyük." Asu'nun imalı şeyi ile öksürüğe boğulan Giray, neden böyle bir imada bulunduğunu anlayamasa da Bilge'nin karşısında yapması hoş olmamıştı. "Helal aşkım." Asu'nun sırtına vurup sıvazlamasıyla elini havaya kaldıran Giray iyi olduğunu belli ederek bakışlarını kaldırdı. Bilge'nin öfkeli bakışlarına karşılık affet beni der gibi bakıyordu. Ona göz devirmemek içib kendisini zor tutan genç kız sürenin az kaldığını fark ederek tekrar takım arkadaşlarına döndü.
"Görünür bir yerinden bahsediyorum. Bacak değil de diğer organımız hani. Adonis türünden." dediği şeyi anlayan Tufan da ona hızla cevap verdi.
"Biseps, triseps?" diğer karta geçen Bilge'nin anlatma isteği kalmamıştı. Yine de anlatmaya çalışıyordu. Son kelimeye gelmişlerdi en azından berabere bitebilirdi.
Bir sonraki kelimenin kolaylığı ile derin bir nefes verdi.
"Karı koca kavga eder. Kadın adamı odadan atar. Erkek nerede yatar?" buna Ekin'e bakarak cevap veren Tamay, daha birkaç gün önce bu olay yaşandığı için gülmeden edememişti.
"Çekyat!" Karısının gülmesine karşılık sahtece göz deviren Ekin, "Daha yeni kovduğu için biliyor tabi!" diye söylenmeyi ihmal etmedi.
Yeni karta geçmişti ki Alex'in ikazıyla duraksadı Bilge. Elindeki kartları kenara bıraktıktan sonra derin bir nefes aldı. Oyun berabere bitmişti.
"Ee bu oyunun kazananı yok!" Melis'in söylediği şey ile
onu onaylayan Asu yine iğneleyici bir şekilde konuştu.
"Aynen canım. Bilge çok iddialıydı ama.." içinden sabır çeken Bilge derin bir nefes aldı. Bu kadın neden bugün kendisiyle uğraşıyordu. "Neyse normaldir sevgilisinden ayrılmanın etkisini atlatamamıştır." tam başka yöne dönecekken duyduğu şey ile hızla Asu'ya döndü. Aynı şekilde bütün gözler de kendisine dönmüştü.
"Bilge ne sevgilisi?" Ekin'in söylediği şeyle içinden Asu'ya küfür etti Bilge. Bakışlarını abisine çevirdiğinde çatılmış kaşlarla kendisine baktığını gördü.
"Şey..." diye sıkıntılı bir şekilde açıklama yapmak üzereyken görüş alanına Giray ve Asu'nun sarmaş dolaş hali girdi. Giray'ın dik bakışlarını da üzerinde hissediyordu. "Bildiğin sevgili abi. Sevgili ne demek?" Bilge'nin cesur bir şekilde cevap vermesiyle dudaklarını büzen Ekin ayağa kalkarken Tamay'ın kolundan tutmasıyla duraksadı.
"Nereye Ekinciğim?" Yerden tamamen kalktıktan sonra Tamay'ın yanına koltuğa oturan Ekin, "Bacağım uyuştu da kalkayım dedim bir tanem." diyerek samimiyetsiz bir şekilde sırıttı. Kafasını yavaşça sallayan Tamay, onun herkesin içinde saçmasapan bir şey yapmasını engellemiş olduğu için derin bir nefes verdi.
"Kimmiş peki canım?" Kız kardeşine dönen Ekin, sakin kalmaya çalışıyordu. Bu olaydan onlar ayrıldıktan sonra haberinin olması sinir bozucuydu.
"Boşver be enişte! Bitmiş gitmiş sonuçta değil mi? Önümüzdeki maçlara bakacağız artık." Tufan'ın ortamı yumuşatmak için söylediği şeye hiç gülmemişti Ekin. Aynı zamanda Giray'ın da öldürücü bakışlarını üzerinde hisseden Tufan eliyle ağzına görünmez bir fermuar çekip Bilge'nin kulağına yaklaştı.
"Kusura bakma fındığım ama bu dava bensiz olmak zorunda." diyerek mahçup bir şekilde dudak büktü. Ona affedici bakışlar atan Bilge Giray'ı atlatmasına yardım etse de Ekin konusunda yardımcı olamazdı.
"Tufan haklı Ekin! İlk değil son daha önemlidir. Bakarsın sonuncu yakından tanıdığın birisi olur." Kuzey'in daha büyük bir pot kırmasıyla sertçe yutkunan Giray, aynı diğerleri gibi Ekin'e korkarak bakmaya başlamıştı.
"Lan Allah sizi bana seçerek mi verdi ya? Önümüzde maçlar falan olmayacak! Olursa da o maçın hakemi bizzat ben olacağım bu bir." Tufan'ı tehdit ederek söylediği şeyden sonra bakışlarını Kuzey'e çevirdi. "Ayrıca kız kardeşimin yanına bir abi hissiyatından başka bir şekilde yaklaşmaya kalk seni ölmekten beter eder süründürürüm."
Kuzey'in cümlelerini Kuzey'e yorumlayan Ekin ile derin bir nefes verdi Giray. Fakat çok da rahatladığı söylenemezdi. Defalarca öptüğü kızın abisinden böyle bir cümle duymak rahatlamasına engel oluyordu.
"Tamam ya uzatmayalım şu olayı. Cidden Bilge'nin sevgilisinin olması bu kadar konuşulacak bir olay mı? Sevgilisi olur, ayrılır, barışır isterse tekrar ayrılır bize ne? Kendi kararı." Melis'in cümleleriyle ona teşekkür eden bir bakış atan Bilge, Melis'in gülümsemesiyle karşılaştı.
"Ayrıca Kuzey de Bilge de birbirini sevdikten sonra isterlerse evlenirler. Bundan da bize ne değil mi aşkım?" Ekin'i iğneleyici bir şekilde konuştuğunda Ekin'in şaşkın ve aynı zamanda kızgın bakışlarıyla karşılaştı.
"Hayatım farkında mısın bilmiyorum ama Kuzey benim arkadaşım. Böyle bir şey etik mi?" Ekin'in söylediği şeyle alayla güldü Tamay. Ekin'in çatılan kaşlarıyla gözlerini devirdi.
"Etik konusunda konuşmaya hakkın var mı bebeğim cidden?" bunu Ekin'in kulağına söylemişti. Onun bu sözleriyle hırsla yerinden kalkan Ekin merdivenlere yönelince derin bir nefes verdi Tamay. Yavaşça yerinden kalkarak etraftakilere gülümseyerek Ekin'in arkasından ilerledi. "Ben alırım gönlünü."
Onların yukarı çıkmasıyla saatine bakan Alex de karısının elinden tutup ayağa kaldırdı. "Zaten 10 dakika var yeni yıla. Herkes sevdiğiyle girsin. Ben de karımı alıp gidiyorum." diyerek salonda kalanlara iyi geceler dileyip elinden tuttuğu karısını merdivenlerden yukarı çıkardı.
"Bence de herkes sevdiğiyle girsin yeni yıla. Değil mi canım? Hadi biz de odamıza çıkalım." diyerek ayağa kalkan Asu'ya ters bir bakış gönderdi Bilge. Her şeyi karıştırıp şimdi de Giray'ın koluna girerek odasına çıkıyordu. Giray yavaşça yerinden kalkarken hepsine iyi geceler dileyerek hızla merdivenlerden çıktı. Üç katlı malikanenin üçüncü katındaydı odası. Bir kat daha çıkıp odadan içeri girdikten sonra kapıyı sertçe kapattı.
Salonda kalan Tufan ve Kuzey, Giray'a onaylamaz bir şekilde baktılar. Asu'ya aynı Bilge gibi sinirli olan Giray onu önüne katarak yukarı itekledi. Arkasını dönüp erkeklere göz işareti yapmayı da ihmal etmedi. Fakat Tufan'ın umursamaz bir şekilde omuz silkmesiyle kaşları çatıldı.
"Sen çıkmaya başla ben şunlarla konuşup geliyoru." diyerek Asu'yu merdivenlere itekleyip Tufan ve Kuzey'in yanına gitti.
"Allah aşkına çıkın da gönlünü alın Bilge'nin!" diye adeta yalvarırcasına konuştu. Onun bu tavrıyla sinirlenen Tufan hızla cevap verdi. Fakat sesini ayarlamaya çalışıyordu.
"Bize ne abicim? Biz arkadaşlık görevimizi yeterince yapıyoruz. Bilge'ye destek olmaktan değil ama senin açtığın yaraları sarmaktan bıktım ya! Ben miyim kızın çocukluk aşkı?" Tufan'ın son cümlesiyle şaşkınlıkla duraksayan Giray birkaç saniye sessiz kaldı.
"Çocukluk aşkı mı?" diyebildi sadece. Sinirle kırdığı potun farkına varan Tufan elini alnına götürüp ofladı. Bilge'nin hâlinden değil ama Giray'ın sorumluğunu almaktan bıkmıştı. Yine de Bilge'ye destek olmaktan geri durmayacaktı ama Giray'ın bundan haberi olmasa da olurdu.
"Neyse ne abi! Git kızla konuş bütün merak ettiklerini. Sürekli biz mi söyleyeceğiz? Bizden mi akıl alacaksınız? Ne yaparsanız yapın. Hadi iyi geceler." Tufan'ın aralarından ayrılmasıyla Kuzey'e dönen Giray onun da omuz silkmesiyle sıkıntılı bir şekilde nefes verdi. Gerçekten de haklılardı.
Derin derin nefesler almaya çalışan Bilge, Asu'nun bir şeyler bildiğinden şüphelenmeye başlamıştı. Bu iğneleyici tavırlar ve Altan'ı ortaya atmalar hayra alamet değildi. Yataktan kalkıp camı açarak soğuk havanın vücuduna vurmasına izin verdi. "Herkes sevdiğiyle girsin yeni yıla." cümlesi beyninde yankılanıyordu. Giray'ın da Asu ile giriyor olması içini daraltıyordu.
Kapının sertçe açılmasıyla yerinde sıçradı. Odanın ışığı açık olmadığı için kim olduğunu seçemese de yanına gelip dudaklarına kapanan dudaklarla kim olduğunu anladı. Boynundaki ellerin sahibinin kollarına tutundu. Böyle bir şey beklemiyordu.
BÖLÜMÜ TAMAMLAYABİLDİĞİM İÇİN ÇOK MUTLUYUM ŞU AN.
UZUN ZAMAN OLDU KUSURA BAKMAYIN AMA ÇOK ZOR YAZABİLİYORUM. UMARIM ANLAYIŞLA KARŞILARSINIZ. AMA TAMAMLAMAKTA KARARLIYIM. SİZİ SEVİYORUM YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE ❤
OY VE YORUMLARI UNUTMAYALIM🙏