DUYGUNUN ÖTESİNDE +18

By rekolya

783K 26K 6.7K

♣️+18 sahneler vardır! Rahatsız olacaklar okumasın!♣️ Dudakları dudaklarıma imzasını bırakırken elim arsızca... More

1
2
3
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
Duyuru
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52

4

28.3K 734 117
By rekolya

"Bu keki kim yaptı?" Batu'nun sorusuyla bütün gözler onun üzerindeyken Suna'nın karşısına geçmesiyle kimin yaptığı belli oldu.

"Ben yaptım Batu. Gece gece çalışırken senin midenin gurultusunu dinlememek için herkese bir iyilikte bulundum. Beğenmedin mi?"

"Kızım bu kek değil ki. Mars yüzeyi gibi anasını satayım. Damağıma yapıştı çıkmıyor." dediğinde sırtına bir tane geçirdi.

"Sanki çok mars yüzeyi gördün de. Gerizekalı."

"Bugün ilk defa senin elinden gördüm." Bir tane daha geçirmesiyle acıyla inlerken onları izlemeyi bırakıp Sarp'a döndüm. Telefonuyla ilgileniyordu. Fakat gülümsüyordu. Sevgilisi mi vardı acaba? Zaten sap olsaydı şaşırırdım. Yakışıklı adam yalan mı söyleyeceğim?

"İlik gibi kütür kütür."

"Aynen öyle. Rabbim özene bezene yaratmış." ağzımdan kaçan cümleyle gözleri beni bulurken gözlerimi kaçırdım.

"Kanka ben Victoria Secret mankenlerinden bahsediyorum. Sen kimden bahsediyorsun?" diyince Batu öksürmeye başladım.

"Bende onlardan bahsediyordum." Batu sırıtıp sen az değilsin diye bakınca kızardığımı fark ettim.

"Ne abazasın Batu? Biz buraya ne için geldik sen ne yapıyorsun?" diyip geçiştirdikten sonra Sarp telefonunu cebine atıp gözlerini bize çevirdi. Konuş sen sevgilinle. Biz hallederiz sıkıntı yapma.

"Kanka bugünlerde uykusuz mu kaldın? Gözünün teki seyiriyor."

"Seni şurada seyirtmemi istemiyorsan araştırmanı anlatmaya başla."

"Peki abla." bakışlarımı üzerinden çekip seyiren gözüme çare aramaya çalıştım. Uykusuzluktan seyiriyordu. Batu malı nerelere çekiyordu.

"HL şirketi açıldığından beri ciddi bir projeyle uğraşıyorlarmış. Mükemmel nesil ortaya çıkarmak. Gelecekteki neslin şu andaki topluluktan çok daha başarılı olması için çalışıyorlarmış. İşin bomba kısmı ise HL şirketi çok önceden bir hasteneymiş. O zamanlar bu fikir ortaya atılmış. Fakat devlet buna karşı çıkmış. Çünkü çocukları denek olarak kullanıyorlarmış."

"Hastane ne zamandan beri varmış?"

"Hastane 1975'ten beri varmış. Devletin karşı çıkması sonucu işlerini gizli yürütmüşler. Bu deneyi 1985-1990 yılları arasında on tane bebekte gerçekleştirmişler. Söylenenlere göre olumlu sonuç alınmış. Lakin kasten çıkan bir yangınla deney sonucu doğmuş olan çocuklar kaçırılmış. Hastaneden çıkarılan insanlar bu deneye yardımcı olduğu için yakalanmış. O günden sonra 2000 senesinde Healthy Life olarak devletten ayrı çalışan bir şirket olarak piyasaya çıkmış. Şu an ise bebekleri olmayan insanlara yardımlarıyla ün salmış bir şirket. Tabi bunun dışında kök hücre tedavisi ve AIDS içinde çalışmalar yapıyorlar."

"Kısaca mükemmel nesil ortaya çıkarmak için hem insanları kandırıyorlar hem de çocukları deney olarak kullanıyorlar." diyen Sarp'ı kafasıyla onayladı.

"Fakat bu HL açılmadan önce yani hastane olduğu zamanlarda yapılmış bir şey. Bu yüzden önceden yaptıklarıyla şu anki HL'yi suçlayamayız."

"Peki 1985-1990 yılları arasında deney sonucu doğmuş olan o on tane çocuk bulunmuş mu?" dediğimde kafasını olumsuz anlamda salladı. Onlar bulunsaydı belki bir umut bir şeyler öğrenebilirdik.

"Suna bu üç maktulün HL ile bir bağlantısı var mı?"

"Evet başkomiserim. Selda denen kadının çalıştığı şirket zaten HL'ymiş. Adli tıp uzmanı da çocukları olmadığı için tedavi amaçlı HL'ye başvurmuş. Hakan Akın'ın ise tam olarak ne olduğunu bilmesem de HL'yle bir anlaşması varmış.
Hala nasıl bu kadar cani olabiliyorlar anlamıyorum. Küçücük çocukları denek olarak kullanmak iğrenç bir şey. İnsanlık daha ne kadar düşebilir hiç bilmiyorum."

"Ne yapmayı planlıyorsun?" diye Sarp'a baktığımda ayağa kalkıp bilmiyorum dercesine kafasını salladı.

"Bu deney sonucu ortaya çıkan o on çocuğu bulmamız lazım. Batu bu zamana kadar 1985-1990 yılları arasında doğmuş kişileri bulabilir misin?" dediğimde derin bir nefes verdi.

"O yıllar arasında kaç bin tane çocuk doğmuştur haberin var mı acaba?"

"Deney olumlu sonuç gösterdiğine göre bu on çocuğun başarılı birer yetişkin olması gerekmiyor mu?"

"Bu sadece o yıllar arasında doğmuş insanların sayısını yarıya indirir. O yüzden pek bir şey bekleme." diye geçiştirince anlayışla karşıladım. Sabah akşam çalışıyorlardı sonuç olarak.

"Bir dakika. Bu şirket 2000 yılında açıldığına ve bu çalışmaları yapmaya devam ettiklerine göre bu yirmi yıl içinde çok fazla çocuk doğmuş olmalı. Bu kadar üstün zekalı çocuğu nerede okutup büyütüyorlar?"

"Tabikide devlete bağlı olmayan özel bir yerde." dediğimde Sarp kafasıyla onayladı.

"Selda denen kadın ve adli tıp uzmanı da hamileydi. Onlar öldürüldüğüne göre karınlarındaki çocuklar da üstün zekalıydı. Çocuklarının denek olduklarını bilmedikleri için içleri rahat bir şekilde yuva kurmanın hayalini yaşıyorlardı. Bu da HL'nin bu deneyi anne ve babalardan gizli yaptığı anlamına geliyor."

"Suna ayda yılda kafan bir şeye bastı." diyince Batu, Suna kafasına bir tane patlattı.

"Üstün zekalı her çocuk deneyden kaynaklı zeki olmuyor. Bu yüzden başarılarıyla ün salmış bir okul olması gerekmez mi?" dedim kendimden emin bir şekilde.

"Saygın Koleji. Lise öğrencilerinin hiçbirinin kötü bir yere gitmediği ve bütün öğrencilerin üstün zekalı seçilmiş olduğu bir okul." Batu'nun dedikleri mantıklı geliyordu. Hepsi üstün zekalı ve başarılı olan öğrencilerden oluştuğuna göre o okulun olması çok yüksekti.

"Gerçekten bu okulsa eğer ne yapacağız? Güvenlik konusunda ciddi önlem almışlardır. İstesekte giremeyiz."

"Batu haklı. İstesekte giremeyiz. Kimlik değişikliği yapsak bile CV'yi kontrol edeceklerinden eminim."

"CV ve kimlik halledilebilecek şeyler. İçeri öğretmen olarak gireriz lakin öğretmenleri özel olarak seçiyorlardır. Bu da işimizi zorlaştıran etkenlerden biri."

"Başkomiserimden mantıklı bir şey düşünen var mı?" diyince Suna göz devirdim. Bunu bu günlerde fazla yapıyordum. Bıraksam çok iyi olacaktı.

"Batu övdüğü vücuduyla beden öğretmeni olabilir aslında. CV'sine saçma sapan şeyler yazarsak içeri sokarız. Suna senin sesin güzeldi. Birde gitar çalıyordun galiba. Öyle hatırlıyorum. Seni de müzik hocası olarak devreye sokarız." dediğimde herkes kafasıyla onayladı. Gözlerim Sarp'a kayınca Suna gülmeye başladı.

"Şu kızların ölüp bittiği edebiyat hocasını çok iyi oynamaz mı sizce de?" diyince Sarp'tan bir tepki bekledim.

"Yapabilirsin demi?" gözlerini gözlerimle buluşturup sırtını duvara yasladı.

"Şu an olabilecek sıkıntıları tartmaya çalışıyorum. İstediğiniz dersi verin bana."

"İyi o zaman. Edebiyat hocası olsun." diye ısrar edince Suna kabul etmek zorunda kaldık.

"Sen Tutku?" Batu'ya ters ters bakıp dönen sandalyede bir tur attım.

"Benim tek boş zamanlarım haftasonları Batu. Bazı günlerde nöbetim oluyor. Haftasonuda gelmem için bir ders olmadığına göre ben hastanede takılmaya devam."

"Drama hocası olsana. Neredeyse her özel okul haftasonları gelmesi için drama hocası tutuyorlar. Şansımızı denemeye değer bence."

"Hastanede zaten yeteri kadar yoruluyor. Daha fazla yorulmasına gerek yok. Gerisini biz hallederiz." düşünceli hödük.

"Şansımızı denemekten zarar gelmez Sarp. Hem hastanede benim yerime çoğunlukla teknisyenlerim bakıyor. O yüzden yorulmuyorum. Hem olacak diye bir şey yok. Olursa felan diye diyoruz. Çok istediğimden değil yani." Allah'ım inşallah olur. Şu şeye katılayım başka bir şey istemeyeceğim senden.

Bu kaçıncı istemeyeceğim demen? Her dileğinde bir daha istemeyeceğim diyorsun. Sonra geri istiyorsun.

"Eveeet. Sarp Bey, kafanda alıp veremediğin sıkıntı felan var mı? Başımıza gelmesi muhtemel olan mesela."

"Şu öğretmenliğe kabul edilirsek sıkıntılı bir şey olmayacak gibi. Tabi tedbiri elimizden bırakmadığımız sürece. Neyse bugünlük bu kadar yeter. Saat iki olmuş. Herkes evine gidip rahatça bir uyku çeksin. Yarın çok işimiz var." Batu ve Suna beraber kavga ede ede çıkarken bende çantamı alıp çıkmaya yeltendim. Yeltendim çünkü Sarp kolumdan tutmuştu.

"Seni ben bırakırım. Yolumun üzerindesin zaten." diyince kafamı sallayıp eşyalarını toplamasını bekledim. Eşyalarını toplayıp yanıma gelince beraber müdürlükten ayrıldık. Arabasına binip yola koyulurken gözlerimi kapatmamaya özen gösteriyordum. Uykum ciddi anlamda derindi ve ben gözlerimi kapatırsam büyük ihtimalle uyanma konusunda sıkıntı yaşardım. Ki uyandırılırsam da pek düzgün davranacağımı düşünmüyordum. Ne yaptığımı bile hatırlamıyordum genellikle.

"Radyoyu açabilir miyim?" dediğimde kafasıyla onaylayıp yola bakmaya devam etti. Bastığım ilk şeyde slov bir şarkı gelince bir kez daha bastım. Bir kez daha ve bir kez daha...

Radyoyu kapatıp gözlerimi yola diktim. Gözlerimin içi deli gibi yanıyordu. Ve ben daha fazla dayanamıyordum.

"Üzgünüm Sarp." dedim sadece. Çünkü diyecek başka bir şeyim olmadan gözlerimi karanlığa açtım.

...

Güneş ışıkları bütün her yerimi yakarken gözlerimi ovalayarak açtım sabaha. Güzel bir esneyişle birlikte mayışırken üzerime düşen bir adet kolla çığlığı bastım. Ben neredeydim? Burası benim odam değildi.

"Ne oluyor ya?" soluma bakıp Sarp'ı görmemle yorganın altından kıyafetlerime baktım. Üzerimde Sarp'ın dün giydiği tişört vardı ve altımda iç çamaşırım dışında bir şeyim yoktu.

"Biz ne yaptık?! Ben neden senin tişörtünü giymişim ve sen neden yarı çıplaksın?!"

"Tutku bir sakin olur musun? Aramızda bir şey yaşanmadı."

"Şu halde sana nasıl inanabilirim? Üzerimde senin tişörtün var ve altımda hiçbir şey yok ve sen sakin olmamı mı istiyorsun?!"

"Yanlış anlaşılması gayet normal olan bir durum fakat dinlemeden savunmaya geçiyorsun. Lütfen bir dinle!"

"Seni dinlemek istemiyorum! Ben sadece gerçeği bilmek istiyorum!"
Ben yapmadım. O yaptı. Biz birlikte olduk. Ben bakireydim...bakireydim. Eğer o yatakta kan varsa her şey bitmiş olurdu benim için. Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip yatağa doğru ilerledim. Yorganı sıkıca çekip yatağın ortasındaki kırmızılığa baktım. Hayatımı bir çöpe çeviren kırmızılığa...

Continue Reading

You'll Also Like

776K 32.5K 49
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
121K 1K 48
gözyaşlarımı dinlemeden bir anda içime girdi dudağı dudağımda bir eli göğsümde diğer eli kadınlığımdaydı...
337K 1.5K 48
seks hayatın bir parçası...
745K 19.1K 81
Herkesin korkulu rüyası olan Yer altının en büyük mafyası yer yüzünün hakimi sadist sinir hastası piskopat bir adamın bir kıza aşık olması Ve haya...