DUYGUNUN ÖTESİNDE +18

By rekolya

783K 26K 6.7K

♣️+18 sahneler vardır! Rahatsız olacaklar okumasın!♣️ Dudakları dudaklarıma imzasını bırakırken elim arsızca... More

2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
Duyuru
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52

1

86.8K 1.1K 138
By rekolya

"Yangın sırasında bütün vücudu yandığı için parmak izi alamadım fakat dişler sayesinde durumu hallettim. Ölüm yangından dolayı değil, on beş santimlik bir bıçakla gerçekleştirilmiş. Bıçak izleri belli olmasın diye yakılmış fakat vücut tam yanmadığı için bıçak izi kendini belli etti.
Son olarak maktulün dili kesilmiş. Aynı bıçak olduğunu düşünüyorum. Geri kalan bilgileri raporda gönderdim." Ayakta kalmayı bırakıp sandalyeye oturdum. Karşımdaki Batuhan'ın cevap vermesini beklerken bana uzun bir süre bakıp gülmesiyle elimle anlıma vurdum. Ortaokuldan beri arkadaş olunca kafa ciddiyete çalışmıyordu işte.

"Kızım ben senin yanında ciddi olamıyorum." diyip gülmeye devam etti. Morg odasında verdiği tepkileri göz ardı ederken elindeki kahveyi masama koydu. Arkasını dönüp etrafı kontrol ettikten sonra sandalyesini yaklaştırdı.

"Kızım baban başımıza yeni birini getirdi. Adam yargı dağıtıyor, sıçıyor ağzımıza. Dünden beri kahve içmekten midem altüst oldu. Günde en az beş öğün yiyen beni bu hale soktuğuna inanabiliyor musun? Otoriter piç. Gözünü sevim babanla bir konuş. Belki bir şey yapar." dediklerine gülüp kahveden bir yudum aldım.

"Beş öğün yediğin halde fiziğinin mükemmel olması. İnsan olmak için fazla iyi bir şey bu."

"Salak salak konuşma. Yediklerimi yakmak için götümü yırtıyorum deli gibi." ayağa kalkıp götünü gösterdiğinde güldüm.

"Bu götü yapmak için çok çabaladım valla. Körün gözünü açar bu göt. Hem lafı değiştirdiğinin farkındayım. Halil amca diyorum help me diyorum. Göt sohbeti yapıyoruz burada." daha fazla saçmalamasını istemediğim için kahveden bir yudum aldım. Şu an konumuz bu değildi. Götünü konu olarak almam daha bir saçmayken daldığım düşüncelerden ayrılıp yüzüne baktım.

"Yeni bir vaka var mı?" dediğimde öksürmeye başladı. Eh ben benim salağımı biliyordum. Zaten babam bu kadar otoriter herifi başlarına diktiğine göre ciddi bir şey vardı. İçinde kahve kalmamış bardağı kafasına dikince bardağı elinden çektim.

"Bardağın içinde bir şey yok Batu, dökül hadi."  Batu benim kahvemi alıp içince kafasına geçirdim. Olay yeri incelemeye zırt pırt sataştığımı bildiği için babam gitmeme izin vermiyordu. Tabi ben bir şekilde Batu'yu kullanıp olay yerine giriyordum. İşleri bana illaki düşüyordu. En son iki hafta önce gitmiştim. Tabi olay yeri incelemeyle ufak bir tartışma yaşanmış olsa da babam emniyet müdürü olduğu için sesleri çıkmıyordu.

"Halil amca bu sefer beni evire çevire döver.  Senin yüklerini taşımaktan fıtık olacağım. Yaptığım kasa ve göte yazık." somurtup yalvarmak üzereyken telefonu çalınca sesimi kesmek zorunda kaldım. Hep böyle zamanlarda ararlar zaten.

"Evet başkomiserim. Raporu hallettim şimdi dönüyorum."

"..."

"Hemen geliyorum." masadaki birkaç eşyasını alıp gidecekken kolundan tuttum.

"Hiçbir şeye karışmayacağıma söz veriyorum. Yani işimle alakalı değilse. Sonuç olarak eğer yine bir cinayetse o ceset illaki bana gelecek ve sonunda sen söylemesen de öğrenip konuya maydonoz olacağım." dediğimde pes ederek güldü. Hastaneden çıkıp arabaya bindikten sonra yola koyulduk.

"Kısaca bilgi vereceğim sakın bir şey söyleme. Biliyorsun birkaç gün önce ünlü iş adamı Hakan Akın evinde ölü bulundu. Cesedi adli tıpa gönderdik lakin incelemesi için gönderdiğimiz doktorun cesedi şehrin dışındaki bir köyde bulunmuş." Batu bu yüzden bana söylemekten çekinmişti. Başıma bela almamı istemiyordu. Genellikle cesetleri bana gönderirlerdi çünkü. Babam da tembihleyince cesedi başka birine göndermişlerdi.

"Büyük ihtimalle bir şey buldu. Bu da katilin kendisini öldürmesine sebep oldu. Hakan Akın'ı öldürmesinin sebebini öğrendiniz mi?" kafasını olumsuzca salladı.

"Adamı bulsaydık böyle bir şey olurdu fakat adam işini temiz yapıyor. Kimse farkına varmıyor."

"İşini temiz yapıyor derken? Başkalarını da mı öldürmüş?" kafasıyla onaylayınca kollarımı birbirine kavuşturdum.

"Hakan Akın dışında öldürdüğü başka tanındık biri var mı?" dediğimde soruma cevap vermedi. Daha fazlasını bilmemi istemiyordu. Daha fazla sorgulamayı bırakıp ileride iki polis aracı ve birkaç normal araç gördüm. Batu arabayı kenara çekip inince bende peşine düştüm. Olay yeri inceleme her zaman ki gibi yerini almıştı. Bu sefer araya girmemek için Batu'ya söz vermiştim. Yerimde kıpırdanıp dururken bu tarafa gelen  arabaya baktım.

"Geldi otoriter piç." diyince Batu, gözlerimi daha da sabitledim. Arabadan inen adamı gözlerimle delerken yan koltuktan inen Suna'yı gördüm. Beni görüp gülümseyince bende gülümsedim. Yanıma gelip bana sıkıca sarılırken bende karşılık verdim. Babamın ikinci kızı gibiydi Suna. Bu da daha yakın olmamıza sebep veriyordu. Kulağına eğilip:

"Batu'nun sızlanıp durduğu adam bu mu?" dediğimde kafasıyla onayladı. Gülüp adama bakınca bende kafamı kaldırıp adama baktım. Yalan söyleyecek değildim. Her kızın bakabileceği cinstendi. Duruşu kasları felan. Gözlerimi geri çekip Suna'ya baktığımda hala ona bakıyordu.
Batu'nun neden bu herifi sevmediğini şimdi daha iyi anlıyordum. Batu, Suna'yı seviyordu ve herifin hayatlarına bir bomba misali düşmesi Batu'ya ağır koymuştu. Tabi bu kızlar için emniyet müdürlüğünü cennete adamı da huriye çevirmişti.
Daldığım düşüncelerden ayrılıp cesede biraz daha yaklaştım. Kadının yüzünü incelemeyi bırakıp vücuduna baktım. Çok iyi göremesemde vücudunda ve yüzünde herhangi bir hasar yoktu. Üzerine giydiği elbise bacaklarını gösterirken baldırındaki kan izlerini görünce gözlerimi bacaklarından çekip karnına götürdüm.

Kadın hamileydi...

Batu'ya üzgünüm bakışlarımı atıp şeridi geçmek için yeltenirken omzumda hissettiğim elle geri çekildim. Arkamı dönüp otoriter herifin suratına baktım.

"Şeridi geçmeyi aklından bile geçirme. Buraya sadece ilgili birimler geçebilir. Batuhan buraya bizim dışımızda birilerini getirmekte ne?" dediğinde Batu'nun yüzü kasıldı.

"Şeridi geçmemi istemiyorsanız işinizi düzgün yapın! Buraya bir şerit çekmekle her şey çözülmüyor! Bir bildiğim var ki geçiyorum!" Sesim olması gerekenden yüksek çıkarken umursamadan şeride ilerledim. Önümde beliren silüeti görmezden gelmeye çalıştım. Batuhan beni geri çekmeye kalkışınca boşta kalan elimle kolunu yittim.

"Sen kimsin de devletin memuruna karşı gelmeye çalışıyorsun?! Beni dinle! Şimdi ya buradan uzaklaşıp uslu uslu arkadaşının işini bitirmesini beklersin ya da ben zoru kullanırım!" Bu zamana kadar hiç kimse beni olay yerinden uzak tutmak için bir şey diyemezken asıl bu kim oluyordu? Tamam empati kur. Direk olay yerine sormadan girmek hele de tanımadığın birinin girmesi rahatsız ederdi illaki. Fakat tepkisi sertti. Kimse de beni savunmaya geçmiyordu. Emniyet müdürlüğüne ne yaptı da süt dökmüş kediye döndüler bilmiyordum ama bu umrumda değildi.

"Samet ve Akın alın şunu merkeze götürün." demesiyle şaşkınlıkla yüzüne baktım. Batu'yla Suna'ya baktığımda sesleri çıkmıyordu. Batu bir de bu mala bulaşmamam için benim gelmemi istememişti anlaşılan.

"Peki. Ufak bir yanlış anlaşılma var. Ben otopsi uzmanıyım. Sadece birkaç şeyi öğrenmek için geldim. Genellikle beni tanıdıkları için sormadan girmeme bir şey demezler. Şimdi lütfen bırak işime bakayım." dediğimde çenesi kasılsa da bir şey söylemedi. Bir de hesap veriyordum. Beni de süt dökmüş kediye çevirmeye sözleri yetiyordu maalesef.

"Sizin göreviniz hastanede. Bizim ise burada. Buraya gelmeye kimden ne hakla aldın umrumda değil. Şimdi son uyarımı yapıyorum. İşimize karışmayı bırak. Yoksa günün evinde değil, buz gibi nezarethanede geçer." sabrımı sınamaktan başka bir şey yaptığı yoktu. Beynim babamı aramamı söylerken annesine şikayet eden çocuk gibi hissedeceğimi bildiğim için ellerimi Akın ve Samet'ten kurtardım. Bir an tutmak için yeltenecekleri sırada Suna'ın endişeli sesiyle durdular.

"Kadının karnı-"  demesine kalmadan şeridi geçtim. Otoritere bakıp:

"Şu işi halledeyim sonra nezarethaneye mi atarsın bağırır çağırır mısın bilmiyorum ama şimdi izin ver." bedeli fena olacak der gibi bakarken cebimde hazır bulundurduğum eldiveni hızla elime geçirip kadının karnına dokundum. Karnındaki şişlik azalmıştı. Suna buna tepki vermişti galiba. Elbiseyi kaldırmadan önce iç çamaşırını çıkarıp kenara attım. Elbisenin altından özel bölgesinde bir farklılık ararken kenardan sarkan ipi görmemle ellerimle ipi yavaşça çektim. İp bir yerde takılı kalınca elimle kadının bacağını ayırdım. Elimi bölgeye ittirdikten sonra parmağıma değen bezin ucunu sıkıca tutup çektim. Kadının rahminden çıkardığım beze baktım. Hamile göstermek için karnına bu kadar fazla bez sokması akla mantığa sığacak türden değildi. Bir psikopatla başbaşa olduğumuzu göstermeye yetmişti.

"Katilin asıl hedefi bu kadın ya da Hakan değildi bence. Asıl hedef  karnındaki bebekti. Kadın otopsi uzmanı olabilir ama hamile olduğu için izin almış olması lazım. Çünkü bebeğin yaşaması için en az yedi ay anne karnında kalmalı. Cenin olarak çıkarması çok zor. Çıkarsa bile yaşaması neredeyse imkansız. Onun dışında bebeğin katille ne ilişkisi var ve neden bu bebek bir otopsi uzmanının karnındaydı. Asıl soru bu." gözlerime bakıp adamakıllı dinleyince işime geldi. Başta bunu yapsaydı şimdiye bu halde olmazdık.

"Hakan Akın'ın otopsisini adli tıp uzmanı hamile olduğu için yazamadıysa katilin bizzat kendisi yazdı. Yalan rapor yazabildiğine göre hastaneye rahat girip çıkan biri. Ve morga girebilecek çok az sayıda insan var. Bunlar adli tıp uzmanı ve polis gibi kişiler. Tabi birde Hakan Akın'ı öldürebilecek yüksek makama sahip olan kişiler." ayağa kalkıp şeritten çıktım. Bir şey daha vardı.

"Yalan rapor yazıp kendisini bulmamızı zorlaştıracak kadar becerikliyse belki de başka bir şey daha var. Hakan ve bu kadın sadece bir mesajda olabilir. Ve o şu an mesajın alıcıya ulaşmasını bekliyor."

Continue Reading

You'll Also Like

55K 2.2K 21
UYARI: Kitap içerisinde nude gönderme gibi olaylar var, etik kurallarınıza uymuyorsa okumanızı tavsiye etmem. Şahsıma edilen en ufak hakarette engell...
27.4K 417 9
'Işık, ışığım canını yakmak istemiyorum bugünün güzel geçmesini sağla ve bana geleceğin yolları kısaltmaya çalış bebeğim akşam sizdeyim bana söylemek...
62.5K 1.3K 31
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...
55.5K 4.1K 13
❝Yaraları önce kanatırlar sonra öpücükler iyileştirir. ❞ Otuz üç yaşında basit bir terzi olan ama zorunluluktan bir fabrikada çalışan Gülendam, yaşad...