KARANLIK LİSE

By theearyaa

25.8K 1.8K 341

Bazı anlar vardır yaşamak istemediğimiz, bazı anlar vardır ki yaşayıp da unutmak istemediğimiz. More

TANITIM
1. Bölüm: Seminer
2. Bölüm: Sinema
3. Bölüm: Cinayet
4. Bölüm: Hafta Sonu Planı
5. Bölüm: Ceset
6. Bölüm: Sorgu
7. Bölüm: Küçük Bir Not
8. Bölüm: Trafik Kazası
9. Bölüm: Ölüm Ve Yaşam
10. Bölüm : Soruşturma
11. Bölüm: Kamera Kayıtları
12. Bölüm: Yeni Kız
13. Bölüm: Film Gecesi
Soru
15. Bölüm: İntihar mı? Cinayet mi?

14. Bölüm: Merve

510 43 28
By theearyaa

Sizler için de yukarıya bir şarkı bırakıyor ve sizleri bölümle baş başa bırakıyorum.  Bölümü okuyup bitirdikten sonra oy vermeyi de unutmamanızı umuyor ve keyifli okumalar diliyorum. Seviliyorsunuz.   

14. Bölüm: Merve

***************

" Ve acı kalbimden daha büyüktü, çünkü içinde sevdiğim biri vardı. "

Anlamlandıramadığım ve de fazlasıyla ürkütücü olan rüyalarımın ardından gelen sesle yatağımdan bir anda kan ter içerisinde uyanmıştım.

Kafamı çevirip yatağım yan tarafına baktığımda telefonumun alarmının adeta çıldırmışcasına çaldığını gördüm.

Hızla yataktan doğrulup telefonu elime alıp alarmı kapattıktan sonra saat okula gitmem için fazlasıyla geçmiş olduğunu şaşırmıştım.

Uykunun ölüme yakın en derinliklerinde uyuya kaldığım için ne annemin ne de arkadaşlarımın aramalarını duymuştum.

Kahretsin ya, geç kaldım.

Elimdeki telefonumu yatağa fırlatıp okula gitmek için hızlı bir şekilde hazırlanıp evden çıkar çıkmaz annemin aramalarına geri dönüp uyuya kaldığımı ve okula geç kaldığımı söyleyip kısa bir konuşmadan sonra telefonu kapatıp cebime koydum.

Okula gitmek için defalarca geçtiğim caddelerin sokakların bugün fazlasıyla sessiz oluşu ve sessizliğin tuhaf bir biçimde de benim içimde de oluşu fazlasıyla içimi ürpertiyordu.

Aklıma gelen bir fikirle Merve'yi aramak gelse de saatime baktığım da derste olduğu aklıma gelince aklıma gelen fikirden uzaklaşıp yürümeye devam etim.

Bi sessizlik vardı bugün caddelerde, sokaklarda ağaçlarda ve de içimde.

Birde sessizliğin amansızca getirdiği acı çığlık vardı sanki içimde haykırmayı bekleyen. İçimde şuan sebebini bilmediğim bir şekilde hüzün ve sadece saatlerce oturup ağlamak vardı.

Ürperticiydi...

Ama sanırım yaşadığım olaylardan dolu psikolojik dönemlerime geri dönüyordum.

Şuan da okula gitmek için geçtiğim caddelerdeki, sokaklardaki sessiz çığlıklara bende eşlik edip sessizce okula gelmiş bir sonraki derse girmek için sınıfa çıkıp yerime oturdum.

Sınıfın kapısından içeri girip sırama oturduğum da ne Merve'nin çantasının ne de Merve'nin sınıfta olmadığını görmüştüm.

Hiçbir zaman devamsızlık yapmayan, dersleri kaçırmamak için her gün okula gelen Merve bugün gelmemişti ve bu bence pekte hayra alamet değildi.

Kız derslerin hiçbirini kaçırmayan ders delisiydi sonuçta.

Annemle konuştuktan sonra cebime attığım telefonu elime alıp tam Merve'yi arayacağım sırada ders öğretmeninin gelmesiyle telefonumu isteksizce sessize alıp cebime koydum.

Öğretmen sınıfa girer girmez ders yoklaması alıp Merve'nin gelmediğini görünce o da şaşırmış ve bana neden okula gelmediğini sormuştu ama benimde neden gelmediğinden haberim olmadığı için kesin bir bilgi veremediğim için öğretmen hiç zaman kaybetmeden hemen derse başlamıştı.

Keşke okula gelmeden önce olda arasaydım diye düşünmüştüm bir an. En azından hastaysa yanında dururdum ailesi yurt dışında olduğu için ama iş işten çoktan geçmişti.

Sınıftaki herkes pür dikkat yeni geçtiğimiz konuyu dinlerken benimse aklım Merve'deydi.

Sabah uyanmadan önce gördüğüm Merve'yle ilgili ürkütücü rüyadan sonra Merve'nin de okula gelmemiş olması içimde fazlasıyla huzursuzluğa yol açmış ve dikkatimi dağıtmıştı. Aklıma daha kötü bir şeyler getirmemek adına Merve'nin sadece hastalanmış olduğunu umarak dikkatimi toparlayıp dersi dinlemeye çalıştım.

Kırk dakikalık bir ders bitiminin sonunda öğretmenin dersten çıkmasıyla cebimden çıkardığım telefonumun rehber kısmına girip Merve'nin numarasının üstüne basıp aramıştım.

Defalarca, defalarca çaldırmama rağmen telefonunu açmamış ve son aramam da ise telefonu kapanmış ve ulaşılamıyordu.

İşte şimdi içimi kalbimden daha da büyük bir sıkıntı kaplamış ve kalbim sıkışmıştı.

Bir şey olmuştu.

Merve'ye bir şey olmuştu hissedebiliyordum.

Kalbimin en derinliklerine bir acı saplanmış ve git gide de yayılmaya başlamış ve kalbimi ele geçiriyordu.

Aklıma gelen tek şey ise peşimizdeki katilin Merve'nin peşine düşüp ona zarar vermiş olacağı fikriyle bir anda oturduğum sıradan kalkıp çantamı da alıp hızla sınıftan çıktım.

" Aslı kızım otursana yerine derse başlayacağız. "

Ne arkamdan ben sınıftan çıkarken sınıfa yeni girmiş hocanın bağırışını ne de Kerem'in, Mert'in, Koray'ın ve Meriç'in seslenişlerini duymuş hızlı bir şekilde merdivenleri katledercesine inmiş okulun bahçesinden çıkmıştım.

Okulun bahçesinden çıkar çıkmaz gözlerim etrafta bir taksi aramıştı, ama lanet olası taksiler her gün burada olurken nedense bugün hiçbiri de yoktu.

Okulun etrafından birkaç adım ilerleyip son kez arkama dönüp baktığımda çevrede hiç taksi olmadığından emin olunca bugün sessizce geçip gittiğim caddelerde sokaklarda delicesine Merve'nin evine ulaşmak için koşmaya başladım.

Bunca zaman boyunca bu güle eğlene geçtiğimiz caddeler, sokaklar ilk kez sessizliğin en derinliklerine bürünmüş kalbi kırılmış ufak bir çocuk edasına bürünmüş gibiydi.

Sessizdi...

Ve de fazlasıyla anlamlı...

Sanki bu kez çok geç dermiş gibiydi, ne kadar erken olsa da...

Ağlamaklı gibiydi sanki bu güle eğlene birlikte geçip gittiğimiz caddeler, sokaklar, ağaçlar ve biz her geçip gittiğimiz yerlerde sokakları caddeleri dolduran sesimizle her güldüğümüzde bize içten ve sıcak bir gülümseme bırakan gökyüzü.

Sabahki sessiz sedasız ne gökyüzünden ne de caddelerden eser vardı şimdi.

Kasvetli bir hava, kasvetli bir ben.

Kasırgalar savuran bir rüzgar ve içinde kasırgalar fırtınalar kopan bir ben vardı şuan delicesine koştuğum caddelerde.

Bir huzursuzluk kaplamıştı beynimin, kalbimin en derinliklerini

Düşe kalka sendeleye, sendeleye de olsa hızını hiç kesmeden rüzgarın eşliğinde Merve'nin evlerinin önüne gelmiş bahçelerinden içeri girer girmez defalarca basmıştım evlerinin zillerine ama ne açan olmuştu kapıyı ne de bir ses veren olmuştu rüzgarın huzursuz sesinden başka.

Evin etrafından dolanıp mutfağın kapısının önüne geldiğimde kapının hafif aralıklı olarak açık bırakıldığını görür görmez içeri girdim.

Merve'nin ismini seslenerek salona, mutfağa ve bütün odalara da tek tek göz gezdirdikten sonra Merve'nin odasının önüne gelince kapının kulpunu basıp açar açmaz içeriye girip gözlerim odada Merve'yi tararken Merve'nin odasındaki banyonun kapısının altından su ve kanla karışmış bir sıvının geldiğini gördüğümde vücudum kas katı kesilmiş ve kıpırdayamamıştım.

" Mee... "

" Merve..."

Okuldan çıkarken yanıma aldığım çantayı hızla yere fırlatıp banyonun kapısını açtığımda hayatım da asla görmek istemeyeceğim bir görüntüyle karşılaşmış ve sabahtan beri içimde biriken o amansız çığlığı bir anda çıkarmıştım.

Tam karşımdaydı işte Merve.

Tam karşımda içi Merve'nin vücudundan bileklerinden akan kanla kan gölüne dönmüş bir kuvvetin içerisinde öylece yatıyordu.

" Mee..."

" Merve... "

" Aç gözlerini Merve "

" Merve... "

" Aç gözlerinin, açsana... "

" Aç, aç... "

Haykırmıştım yanı başında bağırmıştım, seslenmiştim ama nafileydi bu içimi yakıp yıkan çığlıklarım.

Kaç dakika geçmişti ya da kaç saat geçmişti ölüşünün üzerinden.

Az önce ölüşünün üzerinden dedim değil mi?

Ölmüş müydü?

Ölmüştü...

Gitmiş miydi bir daha asla geri gelmemek üzere?

Gitmişti, hem de sessiz sedasız bir daha gelmemek üzere.

Geliyorlardı bak dakikalar sonra akıl edip aradığım ambulanslar polisler. Seni benden koparıp almaya gelen morgun o buz kesmiş duvarlarında sessiz soğukluğa götürmek için gelen bir ambulans.

Eve bir anda doluşan ayak seslerinden telsiz seslerinden anlamıştım gelip yanı başımda dikildiklerini.

Bakmamıştım, kafamı kaldırıp da bakamamıştım yüzlerine.

Dakkikalardır ya da saatlerdir ben kuvvetten akan kanla karışmış zeminin verdiği soğukluktaki yerde sudan çıkardığım Merve benim sıkıca kollarımla sarıp sarmaladığım kucağımda öylece yerde oturuyorduk.

Ama Merve çok sessizdi, ama Merve hiç ama hiç gülmüyordu.

" Merve çok sessiz, Merve uyuyor. "

" Merve çok ... "

İşte son cümlem ve sonunda delirmeye ramak kalmış ruhumun en derinlikerinden kopan kahkaham.

Almışlardı onu benden.

Buz kesmiş bedenini sarıp sarmaladığım kollarımın arasından ne kadar vermek istemesem de yavaş yavaş çekip almışlar ve gözlerimin önünde siyah bir ceset torbasına konulması ve yavaşça götürülmesi tıpkı bir film fragmanı gibiydi.

Benim acıyla dolu hüzünle kaplanmış hayatımın yeni fragmanıydı.

Karşımda boş duvar o boş duvarın karşısında içi acıyla dolmuş bir ben.

Duvar bomboştu, ama duvarın karşısındaki ben fazlasıyla doluydum.

" Aslı hanım, Aslı hanım. "

" Kendinde değil, şoka girmiş. "

" Onu da alalım hastaneye, hiç iyi görünmüyor baksana boş duvarı izliyor. "

Yanı başıma dikilen doktorların ne kadar benimle konuşmaya çalışsalar da onları duymadığım gerçeğini sonunda anlamış ve beni sessizce oturduğum yerden kaldırıp evden de çıkardıktan sonra ikinci gelen ambulansa bindirip hastaneye götürmek için yola koyulmuşlardı.

Siren sesleri, yani başımdan gelen konuşma uğultuları gidip gelen bilincim...

Ne çok şey olmuştu şu kasvetli günün birkaç saatinde.

Sessizce gelip geçtiğim caddelerin sessizliğini bozan siren sesleri ve gökyüzünün şimşekler çakarak yağmur yağdırması.

Gözlerim yavaş, yavaş kapanıyor bilincim yavaştan vücudumu terk edip kendini yavaş yavaş bırakıyordu

" Bak Merve gökyüzü ağlıyor, bugün gökyüzü senin için ağlıyor. "

Son cümleydi bu saatler sonra ağzımdan dökülen son cümlemdi.

Gerisi mi?

Kapanan göz kapaklarımın ardında kalan koca bir karalıktı.

**************************
Hoşçakalın, sevgiyle kalın.
**************************


Selamlar kuzularım evet artık Merve aramızdan acı bir şekilde ayrıldı maalesef 

Ama asıl soru şu;

Sizce Merve'nin ölümü intihar mı cinayet mi ? 

Bu konu da bir fikri olanlar yoruma yazsın bakalım.






Continue Reading

You'll Also Like

984K 40.7K 36
İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen iyi ya da kötü hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben, ölüm diledim. Bir ö...
2.8M 211K 38
*14 Kasım 2023 güncellemesi* İlerleyen bölümlerde yorumlarda birçok spoi ile karşılaşabilirsiniz. Her ne kadar uyarı geçsem, o yorumları silsem de ma...
ELIYS (+18) By Duru

Mystery / Thriller

157K 9.3K 53
Asırların içerisinde daha kaç kez öldürecekti kendisini? Kaç yüzyıl daha acı çekecekti? Bir yandan ölesiye nefret ettiği, öte yandan da, yüzyıllarca...
2.9K 230 10
Mardindi orası! Cahilliğin geliştiği ama aklın gelişmediği bir şehir.Milyonlarca insanların kanı aktılan şehirdi Mardin. --- Yıllarca,annesinden küfü...