Evet yb ile karşınızdayım.
Özlediniz mi bizi ?
Hemen bir konuya açıklık getireyim.
Evet arkadaşlar, Rüzgar bu kitapta ,gitmedi. Ona ait başka bir kitap vardı ama onu yürütemeyeceğimi fark ettim. Hem de onun da bu kitabın bir parçası, bu tayfanın parçası olsun istedim. Bir de neyse... Spoiler vermeyeceğim sonlara doğru anlarsınız zaten.
Bölüm kısa oldu ve olay yok, kısa ama fazla bölüm atacağım. Umarım okurken eğlenirsiniz...
Oy ve yorum verirseniz mutlu olurum :)
İYİ OKUMALAR <3
"Rüyaaaaaa,kahvaltı hazır çabuk gel."
Annemin sesinin kulaklarımda yankı yapmasıyla gözlerimi hafif araladım ve saate baktım.
8.45
Allah belanızı vermesin.
iç sesim : Aman yat tekrar ya,daha karga bokunu yemedi. Horozlar ötmedi, mal Kaan günaydın mesajı atmadı. Kahvaltıyı köpekler yesin.
Çok mantıklı.
Bu iç sesime acilen bir ad bulmam lazım. Bunu gerçekten ciddi ciddi düşündükten sonra amacıma ulaşmıştım. İşte bulduğum o mükemmel ad :
Niloya...
Bunu ismi çok aradın mı diye sorarsanız, gerçekten bulurken çok zorlandım. Beynimin son kırıntılarını da buna kafa yorarak yok ettim. Takdirleriniz için teşekkürler.
İç sesimi dinleyerek uyumaya devam ettim. Tam uykunun o tatlı,sıcak kollarına kendimi bırakacak, Kaan'la evlendiğimiz ile ilgili rüyalarıma giriş yapacakken kapının adeta kırılmasıyla yerimden sıçradım.
"Lan gelsene kahvaltıya, kaç kere çağıracağız ? Çelik kasada davetiye falan mı getirelim ?"
Yatağımda oturmuş Vatan'a uykulu gözlerle bakıyordum. Tüm meymenetsizliği ile kapının önünde benden bir cevap bekliyordu. O an içimden geçenleri yüzüne karşı söyledim.
"Ne mal karısın ya."
Ağzımdan dökülen sözlerle birlikte Vatan'ı umursamayarak başımı yastığa geri koydum.
niloya: Daha önce hiç, geri zekalı olduğunu söylemiş miydim ?
"Ne diyorsun sen be ? Sensin geri zekalı !"
Ben iç sesimle tartışırken Vatan kapının önünde hala aynı vaziyette bana bakıyordu.
"Hayatımda senden şizofrenini görmedim."
Kendimi sinirlenmemek için tutuyordum. Niye herkes bana salak muamelesi yapıyor ?
Çünkü öylesin dediğinizi duyar gibiyim. Yazıklar olsun...
"Vatan..."
Sesim uykulu olduğum için boğuk çıkmıştı, ben bile duyamazken Vatan'ın duyması muammaydı.
"Ne var ?"
Yine kibarlığından ödün vermiyor.Gözlerim kapalı konuşmaya devam ettim.
"Sana çok duygusal ve önemli bir şey söyleyeceğim."
"Ne ?"
Gözlerimi açmadan onun yanıma gelmesi için el hareketi yaptım. Tıpış tıpış yanıma geldi.
"Eğil, önemli bir şey söyleyeceğim."
Kulağıma doğru eğilip söylememi bekledi. Onu daha fazla merak içerisinde bırakmamak için kulağına fısıldadım.
"Siktir git..."
niloya: S I Ç T I N
Gözlerimi onun tepkisini görmek için hafif araladım,bana 'Sen ciddi misin ?' der gibi bakıyordu.Hiçbir şey demeden geri gittiğinde bende uyumaya devam ettim.
niloya: Fırtına öncesi sessizlik...
Sus artık uyuyacağım !!
İç sesimi de susturduktan sonra artık rahatça uyuyabilirdim.Tam uyuyordum ki...
Ne olduğunu anlayamadan yüzüme yediğim bir sürahi suyla ve kopardığım büyük çığlık eşliğinde yataktan ayaklandım.
Vatan elindeki boş sürahiyle bana gülümseyerek bakıyordu.
Her yerim su olmuştu, kendimi sıçılmış bir inek boku gibi hissediyordum. Yaşadığım şokun etkisinde güçlükle konuştum.
"Senn...Bana, ne yaptın ?"
İçimde alevlenen öfke az sonra dışarı çıkmak için can atıyordu.
"Ay sanki kötü bir şey yaptık. Çiçeğimizi suladık, ne var bunda ?"
niloya: Çok komik amk. Haahhahhahahha.
niloya: Öldüüüğğğr onu !
Yatağımdan ona doğru zıplamıştım ama o ani refleksleriyle hemen odadan çıkmıştı. Ben mi ?
Ben ise yere acı içinde kapaklanmıştım.
Şu çocuktan çekmediğim kalmadı. Bu sefer onun ölüm fermanını ben yazacağım. Bekle beni Vatan efendi, intikamım çok pis olacak.
Bir an önce üstümdeki bu ıslak elbiselerden kurtulmam gerekiyordu. Banyoya doğru yol alıp, kendimi duşa atmıştım.
------
Duştan çıktıktan sonra aşağıya inip kahvaltımı yaptım. Tabi ortalıkta kahvaltı diye bir şey yoktu. Annem, Vatan ve babam teyzemgile misafirliğe gitmişlerdi. Sağ olsun annem buzdolabının üstüne bilgilendirme olarak gittiklerini yazmıştı.
Odama geri çıkarken telefonum titredi.
İLKOKUL VELETLERİ
küçük danam: Hello Bitches
küçük danam: Pazar tatiliniz nasıl geçiyor ?
bay sapık: Çok kötü,
bay sapık: Çünkü ayıcığım yanımda değil...
serko: Ah ne dramatik...
rüya: GAÇIR BENİİ
rüya: EV BOŞ
rüya: GAÇIR BENİİ
küçük danam: Hayyde
küçük danam: EV LE NE CEM
serko: VERMEZLERSE
bay sapık: GAÇACAM
yenge: EV LE NE CEM
esmer bombam: VERMEZLERSE
rüya: GAÇÇÇACAAM
esmer bombam: Abi iyice delirdik aq
bay sapık: Yalnız ben gerçekten arabaya atladım, sizin eve geliyorum.
rüya: Deli misin ksfhkgrnlk
serko: Pis sapıklar
rüya: Serkan'cım sus istersen elimde sizinle ile ilgili büyük koz var.
esmer bombam: Allah Allah
rüya: Bana bulaşmayın, bitersiniz.
serko: Git ne yaparsan yap. Umurumuzda değil.
rüya: Peki.
Sırıtarak konuşmadan çıkıp instagrama girdim. Bunu onlar istemişti.
(TEMSİLİ)
rüya.güler= UPS !
Yorumlara kapatılmıştır.
İLKOKUL VELETLERİ
küçük danam: JAEBRLUKWBT4KHNWLIKNŞ
küçük danam: Cehennem vip
ceren: Canım çekti
küçük danam: Senin canın çeksin yeter ki güzelim :)
serko: LAN !
esmer bombam: Rüya bittin kızım sen.
esmer bombam: Geberteceğim seni
rüya: AHAHAHAH
rüya: Kudurun
Başımı dışarıdan gelen korno sesi ile telefondan kaldırdım. Hiç durmadan çalıyordu. Pencereye yaklaşarak dışarıya baktım.
Bu Kaan'dı...
Hemen pencereyi açtım. Benim konuşmama izin vermeden Şükriye teyze elindeki çiçek saksını Kaan'a doğru fırlattı.
"ALLAH !"
Kaan bağırarak son anda kıçını kurtarmıştı.
"Ne yapıyorsun teyze ya ? Öldürüyordun bu yakışıklıyı."
Şükriye teyze ona kınayıcı bir bakış fırlattı.
"Asıl sen ne yapıyorsun, gelmiş burada insanları rahatsız ediyorsun. Utanmıyor musun hiç, bacaksız !"
Kaan Şükriye Teyze'yi asla ciddiye almıyordu. Ben ise onları film izlermiş gibi izliyordum.
"Teyze senin yaşlanınca gözler gitmiş herhalde. Görmüyor musun bacağımın uzunluğunu ? Senin boyun kadar bacağım var."
Kadını daha da sinirlendirmeyi başarmıştı.
"Bekle orada, geliyorum yanına." Şükriye Teyze pencereden ayrılmıştı,galiba gerçekten Kaan'ın yanına gidiyordu. Kaan endişeyle bana döndü.
"Rüya çabuk aşağı in."
Gülerek "Tamam." dedim. Üstümde gri eşofman takımım vardı, dışarı çıkmak için gayet uygun olduğu için hızlıca aşağı indim. Kaan arabanın içinde beni bekliyordu. Koşarak kapıyı açıp bindiğim anda Şükriye teyze apartmandan çıktı. Arabanın yolda çıkarttığı sesle bizim sokaktan ayrıldık.
Yalnız annemgile haber vermedim.
niloya: İyi bok yedin
Of bir kaçamaktan bir şey olmaz, erken gelirim olur biter.
Kaan elimi avucunun içine alıp parmaklarımın ucuna küçük bir öpücük kondurdu
"Özledim..."
Böyle şeylere alışık olmadığım için bir an afalladım.
"Daha dün görüştük Kaan."
"Ya şimdi atmosferi niye bozuyorsun ki ?"Bu çocuksu tatlılığına dayanamayıp yanağını pek de kibar olmayan bir şekilde öptüm. Kaskatı kesilmişti. O an anladım ki, ne zamandır bu kadar yakın değildik. Aramıza bir sürü engel girdiği için denizimiz hep dalgalıydı ama artık sakinleşmesinin vakti gelmişti.
Ani bir frenle arabayı durdurup bana baktı.Bir iki saniye sessizlikten sonra nihayet konuşmuştu.
"Islandım."
Gözlerimi ve ağzımı kocaman açıp "Ne ?" diye haykırdım. Bu tepkimle birlikte anırarak gülmeye başladı.
"Yüzün...yüz...çok komik." Kahkahalarından konuşamıyordu bile.
Kollarımı göğsümde birleştirmiş gülmeyi kesmesini bekliyordum. Sonunda sakinleşmiş arabayı tekrar çalıştırmıştı.
"Nereye gidiyoruz ? Umarım bunu ayarlamışsındır."
"Ayarladım merak etme."
"Nereye gidiyoruz peki ?"
"Benim ev boş, doldurmaya gidiyoruz." dedikten sonra göz kırptı.
"Kaan seni gebertmemem için bir sebep söyle."
"Çünkü çok yakışıklıyım."
Sinirle gözlerimi devirdim."Bu sayılmaz, başka bir sebep söyle."
"Çünkü çok seksiyim."
"Bu da sayılmaz. Mantıklı bir sebep ?"
"Çünkü bana aşıksın."
Derin bir nefes aldım. Sakin ol Rüya. "Kaan, sinirlenmeye başlıyorum.Söyle nereye gidiyoruz ?"
"Çoktan vardık bile." O çoktan arabadan inerken ben nereye geldiğimizi çıkarmaya çalışıyordum. Arabadan indikten sonra anlamıştım.
Oyuncakçı...
"Ciddi misin ?"
"Evet." Uzattığı eli tuttuktan sonra oyuncakçıya giriş yaptık. Girişteki hoş geldiniz diyen kıza selam verdikten sonra oyuncakların dünyasına giriş yaptık. Türlü türlü oyuncaklar beni etkisi altına alıyordu. Kaan bana yüzündeki gülümsemeyle baktı.
"Ne istiyormuş benim kızım ?"
"Seni..."
Tamam ağzımdan çıkan bu kelimeye ben de şaşırdım. Hepsi iç sesimin suçu.
Kaan verdiğim cevabı doğal karşılamış ve bana yaklaşmıştı. Başını kulağıma eğerek konuştu.
"İstersen burada, bu ayıcıkların içinde senin olabilirim."
Verdiği cevapla yine taşa dönerken, Kaan da kahkahalarını benden sakınmamıştı. Beni böylece ortada bırakmayı çok seviyordu. Ama artık oyunlarını yemeyecektim. Kısasa kısas...
Onun arkasından ilerlerken eline kocaman bir ayıcık aldı.
"Önceki ayıcığımı parçalamıştın. Bende sana yeni bir ayıcık almaya karar verdim."
"Ya bu ayıcık öncekinden daha tatlı." Tuttuğu ayıcığı ellerimin arasına aldım yumuşak tüylerini kendime bastırdım.
"Böyle dur, fotoğrafını çekeceğim."
Onu dinlemeyerek başımı kaldırdım. "Hayır bu ayıcıkla çekme. Ben gözükmem, şu küçük ayıcıklarla çek."
Bir süreliğine elimdeki büyük ayıcığı yerine koydum ve küçük ayıcıklara yöneldim. Raftan krem renginde bir ayıcığı alıp Kaan'ı bizi çekmesi için poz verdim.
"Tamam, çektim."
Aldığım ayıcığı yerine koyup fotoğraflara bakmak için Kaan'ın yanına gittim. Onun göstermesine olanak sunmadan telefonu elinden çekip aldım.
Hepsinde de çok tatlı çıkmıştık.
O an aklıma çok sinsice bir şey geldi.
Kaan'ın galerisinden çıkıp instagrama girdim. Arabaların reyonuna gitmişti. O gelene kadar istediğim kadar kurcalayabilirdim.
Ama şifre istediğini görünce bütün hayallerim yıkıldı. Boynumda hissettiğim nefesle irkildim.
"Şifre,rüya."
Dediği şifreyi girdim ve gerçekten açılmıştı. Arkamdan uzaklaşıp başka oyuncaklara gidiyordu ki, bir anlığına bana döndü.
"İstediğin kadar karıştırabilirsin. Şifrelerimin hepsi rüya."
"Ya ama senin, bakmamam için kırk takla atman gerekiyor. Böyle heyecanlı olmuyor."
"Senden saklayacağım bir şey yok güzelim. İstediğin kadar karıştırabilirsin."
Oflayarak instagramdaki konuşma kısmına girdim.
Tahmin ettiğim gibi bütün kızlar ona sulanmıştı ama onun usanmadan hepsine yazdığı tek cevap vardı:
Sahipliyim. Hatunum kızar, bir daha yazma.
Yüzümdeki gülümsememle Kaan'ın yanına gittim. Kolunda tuttuğu alışveriş sepetine bir sürü klasik araba koymuştu. Çenesini tutup gözlerini raflardan çektim ve bana bakmasını sağladım. Dudağına küçük bir öpücük kondurdum.
"Ya sen bal mısın ?"
Gözlerini kısıp sırıttı. "Hayır,reçelim. Sen de benim ekmeğimsin."
-------
RÜZGAR'DAN
"Bir daha doldur." elimdeki boş bardağı barmene uzattım.
"Adamım, yeter artık. Neden bu hala geldiğini bilmiyorum ama içme artık."
Ne yaşadığımı, nasıl bir acı çektiğimi tek ben bilebilirdim. Kimse beni anlayamazdı. "Bu seni ilgilendirmez. İşini yap ve doldur bardağımı."
Tam iki haftadır okula gitmiyordum, geceleri bara gelip içiyor sonra da babamın beni buralardan toplamasını bekliyordum. Artık onlar da beni umursamıyordu. İstediğimi yapma özgürlüğü tanımışlardı.
Olmuyordu...Bir türlü unutamıyordum. Kalbimden söküp atamıyordum.
Tutamadığım gözyaşım gözlerimden firar ederken,hıçkırdım.
Bir el gözyaşımı yüzümden düşmeden önce tutmuş ve baş parmağıyla silmişti. Kapattığım gözümü açarak bu kişinin kim olduğuna baktım.
Aleyna...
(Yazardan: Belki düzelttiğim bölümleri okumayanlar vardır. Aleyna Rüya'nın yanına gidiyor ve ağlıyor.Bütün yaptıklarından özür diliyor. Bunları neden yaptığını teker teker açıklıyor. Yani Aleyna artık iyi biri...)
Yanımdaki sandalyeye oturduktan sonra bana gülümsedi. Barmene ona bir içki göndermesini el işaretiyle gösterdi ve tekrar bana döndü. Kısa bir sessizlikten sonra konuştu.
"Seni gerçekten anlıyorum."
Ona kaşlarımı çattım.Kimse çektiğim acıları anlayamazdı.
"Anlayamazsın."dedim kısık sesle.
"Anlıyorum, çünkü senin yaşadıklarını bende yaşadım."
Gözlerine baktığımda onun da bir acısı olduğunu gördüm. Gözyaşlarını serbest bırakmamak için kendini zor tutuyordu. O güçlü Aleyna gitmiş yerine savunmasız bir Aleyna gelmişti.
"Sevilmeyen kişi olmayı,nefret edilen kişi olmayı en iyi ben bilirim. İnsanların tiksindirici bakışlarının üstünde gezinmesini en iyi ben bilirim." Sesi titriyor ve konuşmada güçlük çekiyordu.
"İşte gerçek Aleyna bu. Zavallı, sevgi görmeyen bir kız."
Gözyaşları yüzünden akıp giderken bakışları yere çevrildi.
"Kötü olmayı ben mi istedim sanki ? Sevdiğim herkes başkalarını seçti, artık kaybetme korkusu oluştu anlıyor musun ? Sevdiklerimi birisi alacak korkusu oluştu.Lisenin başından beri sevmesem de hoşlandığım kişiler oldu.Peki onlar kimi seçti? Rüya'yı...O hep tercih edilen taraf oldu, ya ben...Ben ise nefret edilen taraf...Kaan'ı sevmiyordum, sırf Rüya'nın elinden bir kez olsun birisini almak için yaptım hepsini. Ama sonradan hatamı anladım ve gidip özür diledim. Evet ben kötüyüm. Aslında güçlü değilim. Rüya'nın da dediği gibi asla birisi beni sevmeyecek."
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Onu sakinleştirmek için kollarımın arasına aldım.
"Gerçek Aleyna bu işte. Zavallı, sevgi görmeyen bir kız..."
"Şşşşt tamam, sakin ol." saçını okşayarak onu biraz olsun gevşetmeye çalışıyordum. Kafasını göğsümden kaldırarak gözyaşlarını sildim.
"Bak ağladın, makyajın bozuldu."
Dolu dolu olan gözlerini gözlerime dikti. Cevap vermeden önce kocaman bardağı fondipledi. "Artık kimseye güzel gözükme çabasında değilim.Beni beğenen böyle beğensin, beğenmezse de si..."
Tamamlamasına izin vermeden baş parmağımı dudağına bastırdım ve hafifçe okşadım bu hareketimle yüzlerimiz yakınlaşmıştı. Belki sarhoş kafada,belki ayık kafadaydım ama istediğim gibi davranmıştım.
"Emin ol, böyle de çok güzelsin.Ve dediğin gibi insanlara güzel gözükme çabasına girme. O zaman kendin olmaktan çıkarsın."
Hiçbir şey söylemeden birbirimize bakıyorduk.
"Rüzgar..." sesi titrek çıkmıştı. Hala pozisyonumuzu bozmamıştık. Yüzüme çarpan nefesi beni gıdıklıyordu.
"Efendim ?"
"Sen de onu seviyorsun değil mi ?"
Gözleri gözlerime bir beklenti içinde bakıyordu. Sert bir şekilde yutkundum. Ama ağzımdan ne evet çıktı,ne de hayır...Hiçbir şey söyleyemedim. Gözlerindeki hayal kırıklığını net bir şekilde görebiliyordum.
Benden yavaş yavaş uzaklaşırken son söylediği sözleri kulaklarımda çınlamaya başladı.
Beni kendine aşık etme...
Yaralarıma bir yara daha sen ekleme...
Bölüüüüüm sonuuuuu...
Sizce nasıldı ? Bu geçiş bölümüydü diğer bölümde olaylar başlıyor.
Aleyna hakkındaki düşünceleriniz neler ?
Aleyna ve Rüzgar hakkındaki düşünceleriniz ne ? Sizce birlikte olmalılar mı ?
OY VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN...
Görüşmek Üzere...