Mustafa: Acele ettiren kim ki?
Annesi: Kim olabilir acaba?
Mustafa: Ben mi yani bana mı diyorsun?
Annesi: Evet demin de söylemedin mi hadi acele edin diye?
Mustafa: Ben onu genel olarak söylemiştim ki!
Annesi: Genel söyledim ama burada bizden başka kimse yok yani kısaca bize söylemiş oluyorsun.
Mustafa: Off Anne tamam yaa ben bir şey demedim.
Annesi: Hemen off Anne hem suçlusun hem güçlü
Mustafa: Yine ben suçlu oldum ahahha neyse hadi gezelim de gidelim yaa...
Hep beraber MiniaTürk müzesini gezerek müzeden ayrılmaktadırlar. Ayrıldıktan sonra Mustafa'nın Annesini ve Hatice teyzelerini eve bırakarak okula geçmektedirler.
Emre: Şimdi gelelim senin bu meşhur okuluna bu okul nerede?
Mustafa: Atatürk Hava Alanının orada hani seninle akvaryuma gitti ya florya ya orada.
Emre: Ciddi misin? Çok uzak değil mi?
Mustafa: Evet malesef biraz uzak.
Emre: Biraz dediğin de kaç saat?
Mustafa: Buradan 1 saat veya 2 saat sürüyor basarsan 30 dk sürüyor.
Emre: Wowo bayah uzakmış ya sen tabi basarsın 30 dk da gidersin.
Mustafa: Yani tabi yoksa çekilmiyor ki yol.
Emre: Bu konuda haklısın vallahh sana katılıyorum. Neyse hadi gidelim navigasyondan açta kısa sürede varalım.
İkili hızlı bir şekilde yola çıkmaktadır. Arabayı Emre kullandığı için de 1 saatte varmaktadırlar.
Mustafa: Evet işte benim meşhur okuluma geldik.
Emre: Bu mu tek bina?
Mustafa: Evet ama tek bina olduğuna bakma yanında daha binalar var ve ayrı olarak da kampüsleri var.
Emre: Hm iyiymiş kapısında da Starbucks ohh vlhh keyff :))
Mustafa: Sorma vlh o Starbucks var ya dili olsa da konuşsa
Emre: Niye ne oldu ki?
Mustafa: Vlh orada var ya neler neler yaptık ya çoğu şey orada dönüyor zaten.
Emre: Hmm tm tm anladım ben :))
Mustafa: Hadi neyse içeri girelim.
Emre: Ben nasıl gireceğim ki?
Mustafa: Sen özel misafirsin gel ismin yazılıdır senin merak etme.
Emre: Tm o zaman
Mustafa girişte bulunan güvenliğe özel misafirim Emre Altınay listede ismi olması gerek diyerek güvenliği Emre'nin isminin yazılı olduğunu sorgulatmak da dır.
Güvenlik: Evet evet listede ismi bulunmakta buyurun siz geçin hemen görevli arkadaşlar sizleri karşılayacak.
Mustafa: Tm çok teşekkürler
Emre: Ne karşılaması?
Mustafa: Benim özel misafirim olarak geliyorsun akıllım.
Emre: Oba senin özel misafirin vayy iyiymiş yaa peki hocalarla mi görüşeceğiz?
Mustafa: Normalde bölüm başkanı ileydi görüşmemiz ama onun çok acil bir işi çıktığı için başka bir hoca ile görüşeceğiz.
Emre: Vlh iyi ki yokmuş bölüm başkanı ne vlh yaydık hadi geçmiş olsun.
Mustafa: Ya gel bir şey olmaz çok iyi birisi benim bu yazıları senle yazdığımı öğrendi seni merak etti onun için seni çağırıyor.
Emre: Hm fazla merak sıkıntı vlhh :))
Mustafa: Ahaha neyse hadi gel çok konuştun.
Emre: Bu arada okul güzelmiş şurada bulunan büyük satranç oyununu oynayalım mı çıkarken?
Mustafa: Ahah olur oynarız tabi...
İkili konuşacakları hocanın yanına çıktıktan sonra uzun uzun sohbet etmektedir. Sohbetin ardından da satranç maçına kendilerini kaptırmışlardır.
Emre: Şah mata çok az kaldı.
Mustafa: Dikkat et de sen şah mat olma.
Emre: Ahah ben olmam merak etme.
Mustafa: Göreceğiz...
Emre: Çok konuşmada oyununa bak istersen çünkü oyun bitti şah ve mat.
Mustafa: Ne nasıl yani dur 1 dk kaçacak yerim yok mu ya...
Emre: Görünür de yok istersen düşün taşın.
Mustafa: Bildiğim şah matı yemişim ya off neyse hadi gel sana yemek ısmarlayayım.
Emre: Zaten her şey sen ısmarlamıyor musun?
Mustafa: Yok bu başka seni çok güzel bir yere getireceğim...
_____________________________________
Arkadaşlar çoğu kişi uzun okuması zor çok sürüyor dediği için sizlere kısa ve öz yazıyoruz. Bir sonra ki bölümde yemek yiyeceklerdir. Ondan sonra hazırlık daha sonra son bir takılma ve Emre yolculuk olarak İstanbul turu burada bitecektir. Bilginiz olsun.