Umrum dışısınız."
Multi : Efoomuuz❤
Yıldızı okşayarak,başlayıın :*
Yorumlarda buluşaak^
Eve vardığımız da herkes üstünü çıkarmak için giderken ben çantamı koltuğa fırlatıp mutfağa girdim. İşe İlk saçımı toparlayıp elimi yıkamakla başladım. Sonra üzerime efenin aldığı önlügü taktım . Üstünde Evimizin minoşu yazıyordu,gülüp kafamı iki yana saladım ve köfte için gerekli mazemeleri çıkarıp patatesleride çıkardım, çağan sağolsun bu yemeği yapmayı öğretmişti bana. Ellerimi yıkayıp köftenin harcını yoğurdum. Ardından ise patatesleri kızartım. Aynı anda köfterin de şeklini verip kızarttım, salatayı da yaptıktan sonra sofrayı kurdum. Ellerimi yanlarıma koyup masaya gururlu bir bakış attı , Ellerime sağlık olsundu çok iyi yemek yapmıştım.
Şuanda övünmek gibi olmasın yada olsun çok mükemel bi sofra hazırlamıştım, hala soframa bakıp kendimi övüyordum. Erkekleri çağırıp üstümdekilerden kurtulmak için hızlıca odama girdim. Üzerimde ki yağlı kıyafetleri bir çırpıda çıkarıp, Altıma bi yarım tayt üstüne ise beyaz bir tişört giyip saçlarımı açıp tekaradan sıkı bi at kuyruğu yaptım. Hızlıca geldiğim gibi aşağıya indim.
Mutfaga girdiğimde hepsi yemeğe parıldayan gözlerle bakarken efo yine efoluğunu yapıp başlamıştı.Gülüp masaya oturduğmda hepsi aynı anda salıdırmıştı, birinin beni övmesi için boğazımı temizledim. Çağan kafasınu kaldırıp ağzında ki lokmayı bittirdi.
"Bebeğim ellerine sağlık, çok güzel olmuş," olduğum yerde dikeldiğim de efo çatalda ki patatesleri ağzıma soktuğun da ben de yemeye başlamıştım. Hepsi yerken bir yandan beni övüyordu, zaten mutfağa 40 yılda 2 kez filan girerdim. Girdiğim zaman da çağanın öğrettiği şeyleri tek yapabiliyordum. Evde genel olarak yemeklerden alo ve çağan sorumluydu. Biz evo ile tadan kısımdaydık.
Yemeğmizi bitirmiştik, O kadar çok yaptığım için bitirme zorunluluğu hissetmiştim ve şuan patlayabilirdim. ben çok yorulduğum için masadan kalktım, o kadar yemek yapmıştım,
"Valla yapması,kurması benden kaldırması sizde.Malum ben yoruldum. Size iyi geceler öptüm." diyip hayali bir öpücük attığım da erkekler homurlanınca güldüm ve koşarak meldivenleri çıkıp kendimi odama attım. Derin bi uyku için pozisyonumu hazırladım. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım .
Sabah zilin üst üste çalmasıyla homurlandım. En uzak ben olduğum için hiç umursamadan uykuya devam ettim. Ben homurlanırken allahın bi kulu gittip kapıyı açmıştı. Tam tekrar uykuya dalacakken odamın kapısı açıldı ve o mükemel (!) ses kullaklarıma doldu. "Ha sen şu asele bak hele okula gidecek ama hala ayı gibi yatay. Kalk kız kalk . " bir yandan konuşup bir yandan yorganı üzerimden çekmişti. Altımda ki pikeyi birden çektiğin de yere kapaklanmıştım, hiç oralı olmazken ağlamaklı sesler çıkartarak banyoya girdim .
Şimdi siz bu kim diyorsunuz,Bu hasibe teyze kendisi arada bir bizim eve gelen temizlik için yardımcı olan birisi, ama bize ondan daha fazla bi anne gibi. İçimizden en çok efoyu sever benimlede uğraşmaya bayılır, az önce gördüğünüz gibi. Ben size bunları anlatırken banyodan çıkmış şuan da üstüme uygun birşeyler aramak için dolabın karşısına geçmiştim bile.
Çıkardıklarımı bir çırpıda üzerime geçirdim. Giydikten sonra saçlarımı örmeye karar verince efoyu çağırdım, Evet kendi saçlarımı kendim öremediğim için efeden istiyordum çoğu zaman. Efe bi ara saçlarıma takmış bu sayede çeşit çeşit örügü ögrenmişti, bu da benim işime yarıyordu.
Örgi yapabilen bir erkek kardeş mi?
10/12 valla.
Efo gelince bana bakıp havalı bi şekilde,"Ne oldu bacımcanım yokluğuma daha fazla dayanamayıp özledim değil m?"
dediğinde gülüp sesimi ince çıkartarak konuştum."Evet efo seni çok özledim, hasretinden iki adım gelemeyip seni çağırdım,Ama konumuz bu değil saçımı örer misin?" dediğimde ellerini çırparak kafasını saladı. Ytağa oturup, beni yanına çekti. Size demiştim, Saçlarımı kendisi çok seviyor diye, saçlarım onun için herşeyden önemliydi.Daha doğrusu ben hepsi için çok önemliydim, birşey istediğim de dikattlerini bana vermeleri.. ölene kadar onlara minnettar kalabilirdim bu yüzden.Tabi onlar da benim için, çok önemliydi. Bakın şuan sanki beyin amelyehatı yapıyor, yani o kadar dikkatli .
Efo saçımı bitirince kısa bi makyaj yapıp telefonumuda alıp aşağıya indim.Bizimkiler bana bakıp baygın bakışlar attılar. "Hele şükür güzelim, hadi geç kalacağızAl şunu da ye bakalım." diyen alpten hazırladığı sandiviçi alıp yemeye başladım. Arkamı dönüp tam çantamı alacakken çağan bana tamam diyip çantamı alıp koluna taktı gülümseyip evden çıktım.Ben tam motoruma binecceken efo gelip bi ceket üstüme giydirince poyraz da, " Yavrum yağmur yağmış ve hiç kusura bakma motorla gelemezsin hadi bin bakalım ." dediğinde nihayet elimde ki ekmeği bitirmişti. Hepsine bakıp sinsice sırıtarak," O zaman ön benim. " diyip koşarak alpin kapısın açmış olduğu arabaya bindim. Hepsi gülüp kafasını iki yana salarken efe alpe bakıp, " Alpaşkım görüyor musun bu yellozu senle aramıza girmeye çalışıyor . Ama ben seni biliyorum sen kimseye yan gözle bakmasınn . Evimin direği, gemimin küreği. " efo aloe yaklaşmaya çalıştığın da alp kafasına vurup ondan uzaklaştı. Kahkahamı tutmayıp serbest bırakınca alp sabır dilenir gibi yukarıya bakıp tekrar bize baktı . " Efe beni sinirlendirme abicim.Hadi sizde binin asel üşüyecek . " dediğnde koşarak ön koltuğa koşan efoya dil çıkarıp kapıyı suratına kapattı. Hepsi kahkaha attı.
Alp'in arabasını hızla kullandığından tam 10 dakika sonra okula varmıştık. Alp drift çekerek park edince bütün okulun gözü bize kaydı,efo inip okula havalı bir bakış attığın da güldüm. Tam arabadan inecceken telefonuma yavşak erenden mesaj gelmişti.
Yavşak eren : Asel bu yeniler size tuzak hazırlamış . Yürürken dikkat et yerlere tamam mı sana birşey olsun istemem ;)
Mesajını sesli bi şekilde okuyunca hepsine dönüp alaycı sesimle konuştum," Birileri oyun istiyor ha? Ee bizde kuralına göre oynarız . Kesin okul binasının bi kaç adım dışına yapmışlar o yüzden bizde ordan girmeyeceğiz. Eren yürürken dikkat edin dediğine göre yerde birşeyler var. Amaçları biz okula küçük göstermek filan heralde." diyerek kahkaha attım. Hepsi birden benimle sırıttmıştı. Bu arzu demek ki gerçek kuralsız aselin yüzünü görmek istiyor o zaman bizde gösteririz, benimle tanışmak isteyen birini geri çevirecek değildim.
Eceli gelmiş,bir arzucuk.
Kulağa hiçte fena gelmiyordu. Hatta süper geliyordu .
Bütün okul bizi izlerken bazıları işaretle yapma demeye çalışırken bazıları sinsice sırıtıyordu, yıllarca aynı okulda olduğumuz insanlae bizi iki günlük kişilere satmıştı. Diğer kapıya yöneldiğimiz de herkesin şaşkın olduğunu görünce hepsine iğrenç bakışlar attım. " Bizi sizinle karıştırdılar heralde biz sizin gibi gerizekalı değiliz ,Ha ayrıca hepinizi aklıma kazıdım . İşiniz düşüncede sakın bana yada bize değil,O çok güvendiğiniz Arzucuğa koşun." dedim . Arzular hala bize şaşkın şaşkın bakarken arzuya bakıp orta parmak çektim. Sinir yüzünde yayılırken kafamı iki yana salayarak sırıttım.
"Bundan sonra seni kuralsızla tanıştıracağım arzucuk ve o güne kadar yapmak istediklerini yap,Ha birde hepiniz götününüzü kolayın . Ee be demişler, " dediğimde bizimkilere döndüm. Hep beraber erkeklerle, " Yarın kötü,kolla götünü." esmer çocuk bir adım atmıştı ki diğeri kolunu tuttup onu durdurdu. Efo eliyle gel gel işareti yaptığın da gülerek okulun içine girdik.
Sınıfa girip yerlerimize geçtiğimi de ders sanırım bu okulda en çok anlaşamadığım ikinci yekta hocanındı. Bizden sonra arzu ve yanındakiler sınıfa girmişti. Bütüm sınıfın gözleri biz ile arzu arasında gidip gelirken, Arzu da arada bana kaçamak bakışlar attıyor ve her halinden kortuğunu belli ediyordu. O her baktığında ise ben sırıtıyordum. Yekta hoca gelmişti.Herkes ayağı kalkarken tek biz kalkmadık, nedense sevmediğim kişilere saygı duymak içimdem gelmiyordu.
Hoca sadece bana bakıp konuştu.
"Aa asel hanım yine çoşturmuşsunu okulu, sahalardasınız." dedinde ona bakıp konuşacakken efo olaya el koyarak mesafeli bir ses tonuyla.
"Hayrola yekta hocam kör mü oldunuz ? Yok yani bizde kalkmadıkta bilmem farkında mısınız? " diyince hoca tam ağzını açacakken ben bu kez konuşmasına izin vermeyerek dalga geçen sesimle.
"Hayır efe o gözlükler bildiğim kadarıyla yakını görmeye yardımcı oluyor. Uzağı ful hd görüyor, Ama şöyle bir şeyde var o boyunuzu geçen egonuz gözünüz de kör etmiş . O yüzden bize bulaşmayıp dersini işle artık. Her seferinde aynı şey bıktırdın," dedim ve kafamla tahtayı gösterdim. Yaptığım saygısızlığa kaçmıyor çünkü sen ne verirsen karşındakinden onu alırsın. Ve yekta hoca bana saygı göstermeyip her defasında bu kadar kişinin içinde rencide edebiliyorsa benim de saygı göstermemi beklemesin. Hayat bana böyle ögretmişti, ne verirsen onu alırsın. Benim için alplerden başkasının düşüncesi pek umrumda değildi zaten.
Çok şükür bu derside atlatmıştık, Şuan kantinde oturmuş bizimkilerle birşeyler yiyorduk. Tam zamanın da eren gelmişti. Yanağımdan makas alıp konuştu," Gördün mü beni aselcim bi kahraman gibi kurtardım seni. " eline vurduğum da elimi tutup öpmüştü. Kafamı iki yana saldım. Alp elinde ki çikolata çöpünü erenin suratına fırlattığın da eren ona da öpücük atmışt. Eren yine formundaydı anlaşılan, Eren bu okula ilk geldiğim günden beri bana aşk itfarı yapıp duruyordu, bana takmıştı ama öyle saçma hareketleri yoktu, ya da bizimkilerden korkuyordu. Çoğu kez bizimkilerden dayak yedi bilmiyorum ama bıkmayınca bende boşvermiştim. Arada bir yoklayıp gidiyordu. Ağzımda ki lokmayı yuttup bizimkilere döndüm."Eren haklı beyler sonuçta o olmazsa bilmeyecektik, ve onların tuzağına düşecektik." Elimi elinin üstüne koyup iki kez vurduğum da ilk heycanlansada sonradan havalı bi şekilde ellerini saçlarına geçirip,
" Gördün mü efo, oldu bu iş. Asel de bana aşık demiştim. Neyse görevimiz aselcim." diyip efeyle yumruk tokuşturdular. Göz devirerek tostumu yemeye devam ettim, İçimizde en çok onlarla anlaşıyordu. Onlar konuşurken oturduğumuzdan beri bize bakıp fısıldaşan kızlara bakıp tekrar bizimkilere döndüm. Bizimkilerde fark etmişti, onlara baktığımızı fark ettikleri halde durmayı devam ettiklerin de daha fazla dayanamayıp ayağıya kalktım ve "Eh yetti be, bu kadar hakkımız da ne konuşabiliyorlar ki," diyip onların masasına doğru yürümeye başladım.
Kızların masasına geldiğim de sandalye çekip oturdum. Beni görünce alaycılıkla süzdüklerin de göz devirdim, sanki sabahtan beri hayranlıkla izleyen onlar değilmiş gibi. Boğazımı temizleyip,"Evet sizi dinliyorum." ne dediğimi anlamadıkları için hepsi salakça bana bakınca derin bi nefes alıp tekrar konuştum," Hani sabahtan bizi çekiştiryorsunuz ya hayırdır? Yeterince arkamdan konuştunuz . Şimdi yüzüme konuşun,Tabi o yiyorsa. " dedim. İki kız birbirine bakarken Çakma sarı olan kız yerinde dikilerek bakıp,
"Ahh evet tatlım senin onların arasında ne işin var merak ettik de malum sen onlara ne verebilirsin ki?" demişti. Sinirle yarım ağız gülüp önünde ki soğumuş kahveyi yüzüne döktüm ve ayağıya kalkıp onun gibi alaycılıkla," Tatlım benim onların arasında olmam şaşırtıcı değil. Vermekten kastın neyse onlar bende onu aramıyor. Bir daha böyle bi imada bulunursan seni gebertirim,cidi ciddi yaparım.Beni iyi tanıyorsunuz." son cümlemi gçzünün içine bakarak ciddi bir ses tonuyla söylmiştim cevap vermeyerek sadece suratıma bakakalmıştı. kantindeki hayran ve şakın bakışlar içinde kantini terk ettim.
İşte alp'ler ile takılmamın en büyük sorunu da buydu, dışarıdan gören biri kafasına göre yargılıyordu böyle salaklar da kendinde hak varmış gibi yorum yapıp, ima da bulunuyordu, elbette bu benim için sorun değildi ama bi zaman sonra bu beni delirtmeye yettiyordu.
Sonunda bu okuldan bittmişti. Çalan zil ile okuldan çıkmıştık. Çantamı koluma takıp önden yürüyordum, Dışarıya çıkınca motoruna yaslanmış ultra yakışılıklıyı görünce heycandan kalbim pıt pıt atmaya başlamıştı,
Çığlık attarak orkun abinin kucağına atladım, gülerek orkun abimde belimden sıkıca sarıp sarmaladı beni. saçlarıma sayısız öpücük bırakırken bende onu sıkıca sarmıştım. Okulda ki bakışlar üzerimzdeyken hiç oralı olmadım. Orkun abi, alp'in abisiydi. ve ben alple büyüdüğüm için otomatik olarak hep orkun abiylede büyümüş oluyordum, sadece alpe değil hepimize abilik yapmıştı başımız derde girdiğin de çalacağımız ilk kapı orkun abiydi.Hatta küçükken onu çok sevdiğim için ve çok yakışıklı olduğu için ona aşıktım ve büyüp senle evleneceğim diyip dururdum.
Çocukken evilik hayali kurmayan yoktur değil mi?
Orkun abiden ayrılıp " Seni çok özlemişim . Nerdeydin sen orkunum, hep haber vermeden ortadan kayboluyorsun, yoksa sen beni özlemedin mi? " diyip sesimi abartılı bie şekilde duygulu çıkartınca 5 öküzcük şakın şakın bakıyordu. Orkun abi yanağıma bi öpücük konudurup, " Meleğim saçmalama istersen bi kere senin için geldim ben kızım bunumda tütüyordun." Gülerek kafamı salayıp daha çok ona sırnaştığım da bizimkilere bakıp burun kıvırdı. Yanımızda ki alpin kafasına vurduğun da güldüm.
"Hem bana bak bunlar sana bakamıyor m, ne bu çıt kırıldım olmuşsun? " dediğin de bilmem anlamında dudak büzünce bizimkiler öylemi der gibi suratıma bakıyordu. Poyraz,"Ne demezsin abi, onun çıt kırıldım hali buyda demek ki, " ona bakıp abartılı bir şekilde göz deviridip güldüğüm de bizimkiler de gülmüştü. Orkun abiden ayrıldığım da erkekçe selamlaşıp sarıldığın da orkun abi karşılık vermişti. Erkekler arabaya giderken bende orkun abinin uzattığı kaskı alıp kafama taktım. motora binip arkasına sarıldım. Alplerin önüne geçip kendi evine doğru sürerken, evine gitmeye başladık.
Yeni bir bölümle daha karşınızdayım . Üzerim de arzu'nn yaptığı planın patlaması gibi bozuklum var hakxkekxkks
Eğlenceli bir bölüm olduğunu düşünüyorum..Siz ne düşünüyorsunuz?
Yeni bölüme kadar,Görüşürüüüz❤
Seviliyorsunuz :*
•DÜZENLENDİ•