SÖZ AŞKI

By aysemmgulumm

5.1M 181K 17K

Yıllar önce verilen bir söz iki gencin hayatlarını nasıl değiştirir? 08.06.2018 14.04.2021 More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Duyuru
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
FİNAL

Bölüm 38

51.2K 1.9K 59
By aysemmgulumm

ilk yorum için @lilastafanibien ve ilk beğeni için @astronotkiz827 teşekkürler...

Alparslan sabah hava ağarırken kalkmış Feyza'yı uyandırmadan hazırlanıp aşağıya indi ama daha kimse uyanmadığı için ortalık sessizdi

"günaydın Alparslan ağam bir şey mi istemiştin"

"yok elmas abla hastaneye gideceğim soran olursa söylersin"

"peki ağam" Alparslan evden çıktığında hemen İbrahimi çağırdı

"buyur ağam"

"İbrahim abi hastaneye gideceğiz sen oradan cenaze arabası ile yola çıkarsın"

"tamam ağam sen nasıl diyorsan" ikisi birlikte arabaya binip hastaneye doğru yola çıktılar hastanedeki işlemler bittiğinde İbrahim cenaze aracı ile yola çıkmış Alparslan ise geri eve dönmüştü

Feyza uyandığında Alparslan'ı göremedi fazla düşünmeyerek yavaşça yataktan çıkıp önce banyoya girdi rutin işlemlerini hallettikten sonra eşofman altı ve bir tişört alıp yatağın üzerine oturdu, tam pijama üstünü çıkartacağında kapı çaldı

"yenge"

"efendim Dilan"

"müsait misin gelebilir miyim?"

"gelebilirsin" Dilan yavaşça kapıyı açıp başını içeriye uzattığında Feyza'yı yatağın ucunda otururken gördü yavaşça içeriye girip kapıyı kapattı.

"iyi misin?"

"iyiyim bende üzerimi değiştirip aşağıya gelecektim"

"yardım etmememi ister misin?"

"yok sağ ol hallediyorum ben"

"ben aslında seninle bir şey konuşmak istiyorum..." Dilan nereden başlayacağını bilmiyordu sıkıntıyla elleri ile oynadı

"bir şey mi oldu Dilan, Alparslan o nerede" Feyza korku ile yerinden kalkması ile eli hemen kasıklarına giderken iki büklüm oldu

"ahh!" Dilan hemen öne atılıp Feyza'nın koluna girdi, Feyza tutmakta zorlandığı yaşlarını artık bırakmıştı

"yenge iyi misin ne oldu?"

"Alparslan nerede o bir şey mi oldu, kötü bir şey oldu değil mi... söyle nerede o?" Dilan ne olduğunu anlamamıştı

"abim hastaneye gitmiş bir şey olmadı korkma"

"yalan söylemiyorsun değil mi ona bir şey olmadı değil mi Dilan?" Dilan'ın da gözleri yaşla doldu

"yenge gerçekten bir şey olmadı ben sadece sana bakmak istemiştim belki biraz da konuşmak?" Feyza ikna olsa da Alparslan'ı görmeden içinin rahatlamayacağını biliyordu aynı zamanda korkusu yüzünden kendine dikkat etmemiş canı yanmıştı

"ne konuşacaktın ki benimle" Feyza Dilan ile aralarındaki mesafenin farkında olduğu için Dilan'ın ne yapmak istediğini anlayamıyordu

"ben, ben senden özür dilerim tanışmamız hiç hoş olmadı hatta berbat oldu üstelik sana söylediklerim de çok kötü idi ama lütfen beni de anla babam bize abimin evleneceğini söylemedi o gün seni öyle karşımızda görünce kan beynime sıçradı abimin takıldığı birisi sandım ve seni bizim evimize getirdiği için çok büyük tepki verdim, inan abimin evlenmiş olabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi... Abim olanları anlattıktan sonrada inanmadım inanmak istemedim senin onu kandırdığını evliliğe zorladığını düşündüm o an nasıl bir zihniyetle bunları düşündüm bilmiyorum bir an için abimi biri ile paylaşma fikri bana çok fazla geldi ve sana çok kırıcı sözler söyledim özür dilerim" Feyza ne diyeceğini bilemedi

"bence bana bir şans daha verebilirsin ben kötü bir görümce olmak istemiyorum hatta birbirimizi tanısak çok iyi anlaşacağımızdan da eminim lütfen önceyi unutalım zaten tam tanışmamıştık ta şimdi en baştan tanışalım olmaz mı? ben Dilan" Dilan tüm içtenliği ile elini Feyza'ya uzattı eğer Feyza onu geri çevirirse kırılacağını biliyordu, Feyza da karşısındaki kızın pişmanlığını görmüş söylediklerini samimi olduğunu hissetmişti bu yüzden elini uzattı

"Feyza" Dilan içindeki rahatlama ile güldü

"böylede sanki yeni şans isteyen ve yeniden başlayanlar sevgililer gibi olduk" Dilan'ın söyledikleri ile Feyza da güldü

"galiba öyle oldu"

"aramızdaki sorunu çözdüğümüze göre sende iyiysen ben çıkayım" Dilan yataktan kalktığında Feyza tereddütle seslendi

"Dilan şey giyinmeme yardımcı olur musun" Feyza yanan canı ile üzerini değiştirse bile pijama altını çıkartıp eşofman altını giyemeyeceğinin farkındaydı, Dilan hemen gerisin geri yatağa oturdu

"tabi ki benden çekinme lütfen ne konuda olursa olsun yardımcı olurum"

"teşekkür ederim, " Feyza sonlara doğru kısılan sesi ile Dilan'ın içi öfke ile doldu ne olursa olsun bir kadına el kaldırılması daha da kötüsü öldürülmesi Dilan'ı çıldırtıyordu o insanı boğup öldürmek istiyordu, Feyza'yı üzmemek için sakin olmaya çalıştı yavaşça Feyza'nın üzerindeki pijama üstünü çıkarttı Feyza atlet giymediği için istemeden de olsa Feyza'nın vücudunu görmüştü ama Feyza'yı utandırmamak için bir şey demedi ve dikkat etmiyormuş gibi davrandı. Dilan Feyza'nın pijama altını çıkartıp eşofmanını giydirdikten sonra aklında takılan soruyu sormayı düşündü ama feyza'yı üzmemek için sormadı

"çorap giydirmemi ister misin?"

"fazla olacağım biliyorum ama eğilemiyorum eğilince canım yanıyor"

"sorun değil lütfen, nerede olduklarını söyle sen ben getireyim" Dilan giyinme odasına gittiğinde çoraplardan bir çiftini aldı

"ayakkabı da getirmemi ister misin?"

"orada ki spor ayakkabılarımdan birini getirir misin bir daha yukarı çıkmak zorunda kalmam zaten elmas abla her defasında temizliyor" Dilan geri geldiğinde Feyza'nın çoraplarını ve ayakkabısını giydirdi yavaşça kalkmasına yardım etti, Feyza telefonunu aldıktan sonra Dilanı'n koluna girdi ve birlikte aşağıya indiler

"günaydın güzel gelinim nasılsın daha iyi misin?"

"iyiyim baba kusura bakmayın akşam yemeğe katılamadım"

"olur mu kızım ne kusuru olur öyle şeyler sen sıkma canını hadi gel otur annen ile elmas ta kahvaltıyı hazırlıyorlar"

"bende yardım edeyim onlara"

"olmaz yenge sen otur ben yardım ederim" Dilan Feyza oturduktan sonra mutfağa gitti

"kızım nerede kaldın yukarıya çıktın gelmedin gelinim iyi değil"

"iyi anne biraz sohbet ettik sadece şimdide salonda babamla oturuyorlar"

"aman kızım iyi olsun sende ona destek ol arkadaş ol yalnızlık çekmesin"

"tamam anne merak etme sen, abim gelmedi mi daha"

"yok gelmedi ama eli kulağındadır gelir birazdan"

kahvaltı hazırlandığında herkes masaya geçmişti

"Fatma hanım baran kalkmadı mı daha?"

"çağırdım ağam iner birazdan, geldi işte" baran Feyza'nın yanına oturdu

"günaydın ev halkı"

"ulan hayta ben geldim sen daha yeni mi uyandın nerenin uykusu bu böyle anlamıyorum ki" Alparslan kardeşinin kafasına yavaşça vurduktan sonra yerine geçti, Feyza alparslan'ın sesini duyunca hemen Alparslan'a dönmüş iyi olup olmadığına bakmış yanına oturduğunda ise az da olsa kendini iyi hissetmişti.

"günaydın"

"günaydın oğul erkenden çıkmışsın haber edeydin"

"olsun baba gelmenize gerek yoktu biz İbrahim abi ile gittik o cenaze arabası ile yola çıktı bizde kahvaltıdan sonra çıkarız"

"tamam oğlum, hadi afiyet olsun" herkes bir şeyler atıştırırken Feyza tabağındaki zeytin ile oynuyordu

"Feyza'm iyi misin?" Alparslan karısının kulağına fısıldadığında Feyza bir an irkildi

"iyiyim sadece canım bir şey istemiyor"

"doktorun dediklerini unutma iyi beslenmelisin biraz kendini zorla" Feyza yavaşça göz kırptıktan sonra zorla da olsa bir şeyler yemeye çalıştı

elmas ile Dilan masayı toplarken diğerleri salonda oturuyorlardı

"Feyza'm eşyalarımız hazır mı çocuklar arabaya yerleştirsin"

"hazır zaten öncesinde hazırlamıştık sadece inerken çantamı alabilir misin?"

"tamam" Alparslan yukarıya çıkıp valizleri indirmiş ardından da herkes hazır olduğunda evden ayrılıp arabalara geçmişlerdi

"Abi isterseniz bende sizle geleyim mi" Alparslan Dilan'ın sorusu ile önce Feyza'ya baktı Feyza göz kırpınca kabul etti

"tamam sen öne geç yengen arkada dinlenerek gidecek" Feyza arkaya binince kendisi için alınan küçük bir yastık ve örtüyü gördü Alparslan kendisine bakınca da sessizce teşekkür etti ve çalışanlar ile birlikte dört araba arka arkaya yola çıktılar.

yol boyunca iki defa mola vermişler ve toplam 8 saatlik yolculuğun ardından saat 15.00 e gelirken Sivas'a gelmişlerdi. Alparslan rıza ile haberleştikten sonra araçlar camiye yakın bir yerde durmuştu herkes arabalardan inerken Alparslan Feyza'yı Fatma hanım ve Dilan'a bırakıp Mardin'den gelen ağaların yanına gittiler

"başınız sağ olsun Ömer ağa, başın sağ olsun Alparslan" herkes taziyede bulunurken Feyza bunca insanın Mardin'den çıkıp buraya annesi için geldiğine şaşırsa da mutlu olmuştu

"sizin nereden haberiniz oldu Mahmut ağa" Alparslan bu kadar ağanın haberinin nasıl olduğunu anlamasa da bu kötü günlerinde yanlarında olduğu için memnun olmuştu

"Ferman ağanın haberi olmuş" Ferman Köroğlu aralarına yeni girmiş daha doğrusu ailesinin katledilmesinden sonra girmek zorunda kalmıştı bu yüzden aralarındaki en genç aşiret ağası olsa da Alparslan babasından duyduğu kadarıyla aklı başında biriydi ama daha bizzat tanışma şansı olmamıştı

"baba ferman ağa nerededir gidip bizzat tanışmak istiyorum" Ömer ağa ileride etrafındaki ağalarla konuşan genç delikanlıyı gösterdi ardından da diğer ağaların taziyelerini kabul etmeye devam etti. Alparslan Ferman'ın yanına geldiğinde hafifçe boğazını temizledi

"Ferman Köroğlu ben Alparslan Karahan" Alparslan adamla tokalaşırken yanlarındaki ağalar yavaşça uzaklaştılar

"memnun oldum Alparslan ağa tanışmak bugüne kısmetmiş"

"babanı bilirdim ve saygı duyardım zira ağaların içerisinde en soğukkanlı ve doğru kararlar alan yeri geldiğinde bizi sakinleştirip yanlış kararlar almamızı önleyen biriydi ancak düğünden sonra Mardin de değildim bu süreçte de malum olay yaşanmış, babamdan duydum ancak sana ulaşabilme şansım olmadı başın sağ olsun rabbim sana sabır versin eminim senin için çok zor olmalı tüm aileni biranda kaybetmek" ferman istemsizce gerildi

"dostlar sağ olsun, zor elbet ama az da olsa içimdeki intikam ateşi yanan yüreğimi dizginliyor ve sadece bunun için yaşıyorum... neyse duyduğuma göre Ömer ağa yerini sana bırakıyormuş demek ki bundan sonra daha sık karşılaşacağız"

"doğru duymuşsun, ben hem seninle tanışmak hemde teşekkür etmek için yanına geldim böyle bir günde görmeyi beklemediğim bir kişisin aynı zamanda diğer ağalara da sen haber vermişsin"

"bu acıyı ben bilirim ve emin ol insan kötü gününde yanında olanları asla unutmuyor"

"eyvallah"

cenaze namazı kılındıktan sonra defnetmek için mezarlığa doğru yola çıkıldı Alparslan devamlı Feyza'yı göz hapsinde tutuyordu, ağlamaktan helak olmuştu bunun farkındaydı ama ne yaparsa yapsın onu arabada tutamayacağını da biliyordu

"baran git yengenin yakının da dur çok kötü görünüyor" baran taşıdığı tabutu bıraktığında yerine bir başkası geçti ve en arkada gelen annesi ve Dilan'ın kollarında olan yengesinin yanına doğru gitti

"anne yengem iyi görünmüyor"

"bende hiç iyi görmüyorum ama ne dediysem vazgeçiremedim geleceğim diyor" baran annesini kenarı çekip yengesinin koluna girdi zaten mezarın yanına gelince Feyza'yı kenarı oturtmuşlardı... herkes bir bir gitmiş geriye Karahan ailesi kalmıştı, Ferman ise gitmeden önce ailenin yanına uğradı

"tekrardan başınız sağ olsun, yapabileceğimiz bir şey var mı Ömer ağam"

"yok ferman ağa sağ olasan"

"o zaman Allaha emanet" Ferman yanlarından uzaklaşırken herkesin gözü Feyza'nın üzerindeydi

"oğlum gelinimin hali hal değil hadi sen onu götür buradan"

"gitmez baba siz gidin bizde biraz durur arkanızdan geliriz"

"emin misin oğlum"

"eminim baba siz yola çıkın"

"tamam dikkatli kullan eğer gelinim iyi olmazsa bu gece burada kalın Dilan da sizinle kalsın gelinime yoldaş olsun" herkes gittiğinde Alparslan Dilan'ı da arabaya gönderdi Feyza'nın yanına çömelip bir süre sessizce Feyza'nın saçlarını okşadı ve ağlamasına acısını yaşamasına izin verdi

"Alparslan... ben onl...onları...bıra...kıp...nasıl giderim" Alparslan Feyzanın saçına uzun bir öpücük kondurdu

"gözümün nuru yapma ne olursun kendine bunu yapma daha fazla acı çektirme kendine hem Leyla anne babana kavuştu unutma ne annen ne de baban seni böyle görmek istemezler biliyorum çok zor ama dayanmalısın zor olacak ama hayatımıza devam etmeliyiz"

bir süre daha bekledikten sonra Feyza annesinin mezarındaki topraktan bir avuç alıp babasının mezarına, babasının mezarından aldığı toprağı da annesinin mezarının üzerine bıraktı

"baba sana annemi getirdim...keşke ikinizde bu toprağın altında değilde yanı başımda olsanız...ben burada bir başıma kaldım kimim kimsem kalmadı artık...buraya geldiğimde bilmesem de iki kişiymişim ama artık o da yok onu da kaybettim... ben onları koruyamadım baba..." Feyza hıçkırarak ağlarken Alparslan daha fazla dayanamadı ve Feyza'yı güçlükle yerden kaldırdı

"hadi güzelim gidelim" Feyza Alparslan'ın desteği ile anne ve babasından uzaklaşırken devamlı geriye dönüp bakıyordu... Alparslan mezarlıktan çıktıktan sonra Feyza'yı kucağına aldı ve arabaya götürdü Dilan yengesinin halini görünce kalbi sızladı arka koltuğa geçip abisinin Feyza'yı dizine yatırmasını bekledi ardından da Feyza'nın saçlarını okşayarak Feyza'yı sakinleştirmeye çalıştı ki başarılı da oldu Feyza bir süre sonra yorgunluğun da etkisi ile mayışmış ardından da uykuya yenik düşmüştü.

Dilan devamlı aynadan kendisine bakan abisini ve tedirgin bakışlarını gördükçe öfkelendi

"neden bana düşmanınmış gibi bakıyorsun abi, benden bu kadar mı nefret ediyorsun"

"saçmalama Dilan hem sen sebebini gayet iyi biliyorsun, eğer Feyza'yı üzecek abuk sabuk tek bir laf edersen bu defa kalbini çok fena kırarım"

"asıl sen saçmalama abi ben yengemden özür diledim ve aramızda ki sorunu halletik ama yok sen hala bana böyle düşman muamelesi yapacaksan sen bilirsin" Alparslan aynadan tereddütle baktı

"ne var artık bana inanmıyor musun eğer yalan söylediğimi falan düşünüyorsan uyanınca karına sor" Dilan Alparslan'ın şüpheci tavırlarına daha fazla dayanamamış ve Alparslan'a çıkışmıştı

"tabi ki de sana inanıyorum"

"tamam o zaman o gün için ve söylediğim tüm kötü şeyler için senden de özür dilerim ileriye gittim ama sende hak verirsen evleneceğinden bile haberimiz olmadı ki karşımda bir kadınla seni görünce öylesine birisi sandım ondan sonra bende kayış koptu zaten"

"hayır suçlusun ama hala daha kendini haklı çıkartmak için savunma yapıyorsun"

"her neyse özrümü kabul et de kapatalım bu mevzuyu"

"emriniz olur Dilan hanım" Dilan bazen sınırı aştıktan sonra içindekileri karşısındaki ne fırsat vermeden söyler ardından da konuşma hakkı tanımadan konuyu kestirir atardı ki bu huyunu kesinlikle babaanneleri Hacer hanım ağadan almıştı

"benim uykum geldi ben biraz yatayım eğer dinlenmek istersen uyandır beni sen dinlenirsin ben kullanırım"

"tamam uyu sen hadi" Dilan başını cama yasladıktan sonra gözlerini kapattı

"cadı" Dilan gözlerini açmadı

"hı"

"teşekkür ederim Feyza'nın yanında olduğun için"

"o benim yengem abi, hadi ben uyuyacağım dikkatli kullan dediğim gibi seslenebilirsin" Alparslan kardeşinin bu hallerine gıcık olsa da bir o kadar da seviyordu

"bazen kim küçük kim büyük anlayamıyorum" Alparslan hafifçe gülümserken Dilan da hafifçe gülümsedi ve içindeki tüm sıkıntılardan kurtulduğu için rahatlıkla kendine uykunun tatlı kollarına bıraktı.

Continue Reading

You'll Also Like

5.9K 233 13
aley hakkinda farkli bir hikaye 🌹💫 hem mutluluk var hem uzuntu💫 ama her ne olursa olsun her zaman birlikteyiz 💫💫 lutfen okuyun ve oy verin 🙏🙏�...
1.4M 45.9K 78
Çocukluğumda öğrendim ben. Doğan güneşin batmaya mahkum olduğunu ve her yazın sonunda çetin bir kışın beklediğini... Güller bin bir hevesle açsa da n...
668K 34.4K 85
Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdikleri halısaha maçından dönerken, durduğu...
25.5M 906K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...