AYICIK

By muzlu_passta

252K 18K 32.4K

Gülmek istiyorsan, koş ! Tamamen eğlenmek ve sizleri güldürmek amaçlı yazılmıştır. Mizah kitabı seviyorsan se... More

2-"Sütüm ol,seni bir ömür içeyim."
3- Şşşt yavru alıyım mı seni ?
4- En sevdiğim renk mordur...
5-"Boşver dondurmayı beni yala."
6-"Seni yiyebilir miyim tatlı panda ?"
7-"Sus lan don lastiği."
8-"He kanka böyle musluk gibi şarıl şarıl."
9- Gülü seven dikenine katlanır.
10-Senin portakallar kaça ?
11."Şimdi ben sana gireceğim."
12-"Ayıcığın ağzına sıçsın."
14-"KAOS BEBEĞİM KAOS."
15-"Tut beni."
16-"Ama ben senin yanında durmak istiyorum."
17-"Odada sinek var."
13- "Öpeyim de geçsin."
18-"Kaan ben seni seviyorum."
19- "Şimdi seni öpsem ne yaparsın?"
20- "Senin annen arı mı ?"
21- Sahi nedir sevmek ?
22- Bütün yıldızlarım sönmüştü...
23- Çikolata gibi tatlısın.
24- Her yüreğin harcı değildir dokunmadan sevmek...
25- Artık ayıcık öldü. Onu sen öldürdün.
26- Çok severdim.Ama yetmedi.
27- Nodır Grother ?
28- Sana hala çok aşığım
KARAR ANI
29- Hav love you
30- "Evlenmeden olmaz."
31-"Boş yapma be moruk."
32- Sessizlik ve yalnızlık...
33-Uiyy baa bişiyler oliyy
34-Beni kendine aşık etme...
35- Üç gün...
36- Yok oluş...
37-Hassiktir bok.
♡Yeni Kitap♡
38-Ay gözüme soğan kaçtı.
39-"Kiss me yazan boxer ?"
♡ Sohbet amaçlı ♡
40-Bak bakayım göbek var mı ?
41-Yılanca anlamıyorum canım.
42- Gulik gulik, fırt, boliloliiiiiii.
43-CZN RÜYA
44-Evet salağım.
45-Melekler,güzel kalbinden öpsün sevgilim.(final part 1)
46-Sen pudingime krem şanti oldun.(final part 2)
-FİNAL SON-
Final Konuşması

1- Vatan-tatatatan...

24.8K 852 2.5K
By muzlu_passta

BAŞLADIĞINIZ TARİH>

MULTİMEDİADA ANA KARAKTER KIZIMIZ (RÜYA) VAR.

(Yazdığım ilk kitap ona göre yargılarsanız sevinirim.)

KÜÇÜK YAZIM HATALARI, GÖZDEN KAÇIRDIĞIM ŞEYLER OLABİLİR. ANLAYIŞLA KARŞILAYACAĞINIZI UMUYORUM.

KÜFÜRÜ GERÇEKTEN KALDIRABİLENLER OKUSUN !!

KÜFÜRDEN RAHATSIZ OLAN LÜTFEN OKUMASIN :) KİTAPTA ÇOK KÜFÜR VAR LAFINI DUYMAK İSTEMİYORUM. KISACA KÜFÜR SEVMİYORSAN SEGE FALAN MEJHGDTUT NEYSE...

VE KİTAPTA BAZI SEVDİĞİM SÖZLERDEN ALINTI YAPIYORUM. YANİ GELİP DE BANA 'BEN BUNU BİR YERDE GÖRDÜM, ORADAN ALMIŞSIN.' DEMEYİN !!

(düzenleme: Bu kitap yazdığım ilk kitap ve baya acemi...Karakterlerin kanser edici tarafları olabilir. Sövmek serbest Aşkolar kdmdndnd)

❤İYİ OKUMALAR

"Uykulaaar haram olduuuu, gençliğim bak talan da oldu. Çok sevdim yalan oldu,zalım geceler."

O çok tatlı rüyamdan kardeşimin iğrenç sesiyle uyanmıştım. Gözlerimin kapanıklığını sürdürerek, kafamı yastığın altına soktum.

"Sesini götüne sokarım. Rahat bırak beni."

Beni dinlemeyerek açtığı müziğin sesini yükseltti bununla birlikte o iğrenç sesinin seviyesi de yükselmişti. Ve bu da sinir kat sayılarımın artmasına sebep oluyordu.

"Yatmaya mı geldik. Hobaaa. Geceler geceeeeler, dümen geceeeler."

O gözlerini kapatarak şarkısını söylemeye devam ederken, yatağımın yanındaki masadan aldığım çalar saati bütün sinirim ile ona fırlattım.

Tam malum yerine denk gelmişti. Küçük bir kız çığlığıyla birlikte kendini yere attı. Ben ise onun bu zavallı haline kahkahalarla gülüyordum.

O an çalar saat diyordu ki : Kızgın bülbülün üstüne düşmüş bir saatim ben.

Vatan iki metre uzandığı yerden hışımla kalktı. İntikam ateşiyle yanan gözlerini, gözlerimle buluşturdu.

"Bittin sen."

Hani dizilerde olur ya. Havalı adam, son sözünü söyler ve gider. Ama onun pek de öyle olmamıştı. Tam arkasını dönmüş giderken açık olan kapıya kafasını çarptı.

"Geri zekalı."

Ben yine o cadı kahkaham ile gülerken kardeşim çoktan odadan çıkmıştı.

Pofuduk terliklerimi ayağıma geçirdikten sonra yataktan ayaklandım. Tuvaletin yolunu tutmuş yürürken gördüğüm rüyayı sorguluyordum.

Rüyamda iki kişi bana elini uzatıyordu ve bir sahnedeydik. Bunlardan biri benim gerçek aşkım oluyordu.

Bu arada gördüğüm rüyalar her zaman gerçekleşir. Bu güzel bir şeymiş gibi görünse de, kötü yanları da oluyor. Bir keresinde anneannemin öldüğünü görmüştüm ve bir hafta sonra vefat etti. O gün çok ağlamıştım.Tek bir rüyam gerçekleşmedi, o da fizikten yüz alıyordum ama gerçekte elli aldım.

Olsun ya...Elli yüzün yarısıdır, buna şükür.

Tuvaletin önüne geldiğim an annemin tiz sesi kulaklarımı doldurdu.

"Rüyaaaa. Arkadaşın geldi kızım."

"Geliyorum."

Çok çişimin geldiğini fark etmemle kapının kulpunu çevirdim. Ama yerinden hareket etmedi.

"İçeride kim var ?"

"Ben"
Bu benim salak kardeşim Vatan'dı.

"Çabuk çık, çok tuvaletim geldi."

"Bekle bir dakika."
Bir dakikayı çoktan geçmiş beş dakika olmuştu.

"Vatann-tatatatan..."

Normalde hep bu kelimeyi söylesem gelir beni döverdi ama bu sefer ses bile vermedi. Ve bu durum daha da sinirimi bozuyordu.

"Vatan tuvaletin deliğine mi kaçtın ? Altıma yapaca-"

Konuşmaya devam ederken kapı açıldı.Normalde üstüne başına dikkat etmeyen, saçını taramayan, yüzünü bile yıkamayan çocuk,bugün saçlarını yapmış, üstüne başına dikkat etmişti.

"Bu ne hal lan? Neler karıştırıyorsun sen? Nereye gideceksin böyle ? Kız işi mi ?Sana kim bakar tipine tükürdüğüm."

Ama şimdi çocuk yakışıklı hakkını yemeyeyim.

"Sana ne."

"Ne demek sana ne, ben senin ablanım doğru konuş."

"Benden sadece dört yaş büyüksün Rüya. "

Zaten bu bana abla dememek için çok geçerli bir sebep.

"Lan velet cevabımı almasını bilirdim ama çişime dua et."
deyip ensesine şaplak atar atmaz banyoya girdim.Ve ensesine vurulmasından hiç hoşlanmazdı.

"Hay ben senin..."

Tuvaletimi yapıp elimi yüzümü yıkadım. Ve şu an aynaya boş boş bakıyordum.

Sarı saçlarım, mavinin güzel tonlarında gözlerim,küçük bir burnum ve bebek gibi yüzüm vardı. Fiziğim de iyiydi. Dört dörtlük kızım, beni alan yaşadı.

Kısaca ben :

Taliplerimi bekliyorum. Sap olmak sıktı.

Daha fazla oyalanmadan mutfağa geçtim. Görüş açıma koltuğa yayılmış, telefonuna bakan Kader girdi.

Kaderle çocukluktan beri arkadaştık. Bütün güzel anılarımı onunla paylaşmıştım. Ailelerimiz de yakın oldukları için her günümüz birlikte geçiyordu.Oturduğumuz bina iki daireliydi ve birinde onlar birinde de biz oturuyorduk. Kısaca tek gerçek dostum Kader diyebilirim.

"Ooo bu bir Kader mi ?"

Ellerimi sarılması için iki yana açmıştım.

"Rüya mı görüyorum yoksa ? "

Her zamanki iğrenç esprilerimizi yaptıktan sonra birbirimize sarıldık. Kader yine konuya bodoslama dalmıştı.

"Kanka bugün yeni kıyafetler almamız gerekiyor."

"Neden?"

Daha fazla ayakta durmadan kendimi yumuşacık koltuğa bıraktım. O da karşıma oturarak konuşmasını sürdürdü.

"Yarın lise üçe geçiyoruz ve doğru dürüst kıyafetim kalmadı."

"Yarın okulun ilk günüydü değil mi ? Unutmuşum."

Elini anlına vurup kafasını 'Bu kız olmayacak.' dermiş gibi salladı.

"İşimiz uzun sürecek acele etsen iyi olur."

Oflana oflana koltuktan kalkıp odamın yolunu tuttum. O kadar çok üşendim ki, üstümdeki ayıcıklı pijamalarla bile dışarıya çıkabilirdim.

Ayaklarımı yere sürte sürte odaya giriş yaptım. Kafamı giysi dolabıma çevirmiştim ki dolabımın aynasındaki yazıyı görmemle ağzım kocaman açıldı.

"Vaaaataaaaaaaaaan."

Ben bu çocuğu gebertirim.

Dolabımın aynasına, en sevdiğim kırmızı rujum kullanılarak kocaman harflerle OSBİRCİ RÜYA yazılmıştı ve bunu yazan Vatan'dan başkası değildi.

Lan kardeş miyiz, yoksa düşman mı ? Hala anlamış değilim.

Tamam sakin ol Rüya. Şu an seni aşağıda bekleyen ve muhtemelen sıkıntıdan çıldıran bir arkadaşın var. Vatan'ı sonra gebertebilirsin ilk önce hazırlanmana bak.

Çalışma masamın üstündeki ıslak mendilden iki tane alıp yazıyı komple sildim. Islak mendilleri çöpe attıktan sonra nihayet hazırlanmaya başlamıştım.

İçerisi savaş alanı olan dolabımın kapaklarını açtım. Kazaklar, pantolonlar, etekler, elbiseler hepsi birbirine girmiş vaziyette duruyordu.

Her misafir geleceğini öğrendiğimde ortalıkta gördüğüm elbiseleri gelişi güzel fırlatan, giydiğim kıyafetleri çıkardığımda yine öylece yollayan ben, dolabın anasını bellemiştim.

O kadar karışıklığın içinden vazgeçilmezim siyah kotumu, üstüne de beyaz renkte, üzeri siyah çizgili, belden bağlamalı gömleğimi elime geçirerek yatağın üzerine attım.

Beş dakika içinde giyindikten sonra hafif dalgalı saçlarımı tarayıp salınık bıraktım. Çok fazla olmayacak şekilde sade bir makyaj da yaptığımda hazır hale gelmiştim.

Aynanın karşısına geçtiğimde baştan aşağı kendimi süzdüm.

"İyi Rüya. En azından bir şeye benzemişsin."

Sıkıntıdan patladığını bildiğim Kader'in yanına geri döndüm.

Beni gördüğünde kısa bir alkış tuttu.

"Nihayet gelebildin."

Ona cevap vermeyip askılıktaki siyah ince montumu elime aldım.

"Anneee biz çıkıyoruz."

"Kahvaltı yapsaydınız kızım. Aç aç nasıl duracaksınız ? Kader, teyzecim gel kahvaltı yap öyle git."

Annem nedense Kader'in yanında pamuk gibi oluyordu. Ama Kader gittiğinde :

"Rüya kahvaltı yapmayacak mısın ?"

"Hayır anne."

"Zıkkımın kökünü ye."

Hayalimden Kader'in sesiyle ayrıldım.

"Başka bir zaman artık Banu teyze."

"Rüya, baban götürsün mü sizi ?"

Vay vay vay. Yemin ediyorum flash tv oyunculuğu...

"Gerek yok anne biz gideriz."

Kader ayakkabısını giyip evden çıkarken ben hala daha 'Hangi ayakkabıyı giysem ?' diye düşünüyordum.

Annem Kader'in gittiğini anladığı an dibimde bitti. Şimdi de gözlerini pörtletmiş bana bakıyordu.

"Kız evin içi soğudu gitsene artık sen."

"Sakin ol anne ,gidiyorum."

Bu sefer de ayağımdan hiç çıkarmadığım siyah spor ayakkabımı seçmiştim. Ayağımı ayakkabımın içine soktuğum an cırladım.

"Vataaaannnnn."

Annem yine yanıma geldi. Ellerini dizlerine vurup konuşuyordu.

"Kız kuyruğu sıkışmış kedi gibi bağırmasana."

Allah'ım sen bana yardım et.

"Of anne Vatan ayakkabımın içine su katmış, senin dediğin şeye bak."

Sitem dolu konuşmamı devam ettirdim.

"Sen zaten hep beni haksız bul. Hep Vatan'ı sev, ben kimim ki ?"

Bakın bu taktik her zaman işe yarar. Denemenizi tavsiye ederim.

"Aaaa onlar nasıl laflar öyle. Ben ikinizi de eşit seviyorum az sonra kızarım ben ona."

Bak ne dedim ama ?

Yumuşamış olacak ki sarılıp yanağımdan öptü.

"Hadi iyi eğlenceler kendine dikkat et."

"Tamam."

Diğer beyaz spor ayakkabımı giyip evden çıktım. Gözlerim Kader'i ararken onu kaldırıma keko gibi oturmuş bir halde buldum.

"Nerede kaldın babba ?"

Ortamı bozmayarak bende ayak uydurdum.

"Bir sıkıntı mı var babba ?"

Kendini gülmemek için zor tutuyordu. Ağzından sadece "Yok." kelimesi çıkabilmişti.

"Sıkıntı yoksa sıkıntı vardır babba."dediğimde...

İkimizde daha fazla kendimizi tutamadık. Sessiz sokağı kahkahalarımız doldurmuştu.

Kaldırımdan kalkıp üstünü silkeledi. Yanıma geldiğinde otobüs durağına doğru yürümeye başladık.

Bir an sevgi patlaması yaşayıp Kader'e sarıldım.

"Seni çok seviyorum kadın."

"Ben de seni güzellik."dedi imayla.

Yaptığı imayı anlamamış olabilirsiniz ama ben çok iyi anlamıştım. Bir keresinde sevgilim varken bana başka bir erkek mesaj atmıştı. Ondan 'Sevgili olalım mı ?' türü mesajlar almıştım ve ben de normal olarak hayır demiştim. Ve çocuğun hiç istifini bozmadan kurduğu cümle şuydu :

Olsun, ben yedekte bulunurum güzellik.

O an benden daha şizofrenler varmış diye sevinmiştim.

Otobüs durağına vardığımızda Vatan'dan nasıl bir intikam almam gerektiğini düşünüyordum. Ve sonunda aklıma bir şeyler gelmişti.

Ne yapacağım bana kalsın sonra öğrenirsiniz.

•••••

Alışveriş mağazasına çoktan varmıştık. Şu an Kader tarafından mağazalara sürükleniyordum. Ne kadar best friend olsak da zevklerimiz çok farklıydı. Ben salaş, sportif giyinmeyi severken o daha çok şık ve tatlı giyinmeyi severdi. Ve bu yüzden de alışveriş için buluştuğumuz zamanlar birbirimizden kopar ve ayrı takılırdık.

"Kanka beni salacak mısın artık ?"

"Çok beklersin. Daha gireceğimiz çok yer var."

Onun peşinden giderken en sevdiğim mağazayı görmemle duraksadım.

"Kanka hadi şu mağazaya girelim." Kader parmakla gösterdiğim yere kafasını çevirdiğinde erkek mağazası görmesiyle gözlerini devirdi.

Erkek kazakları ve t-shirtleri giymeyi seviyordum, ne var bunda Allah Allah ?

"Ciddi misin ?"

"Evet."

Bana boş gözlerle baktığı için onu dövmek istiyordum.

"Aman gelmek istemiyorsan gelme, ben kendim giderim."

Bakın bu taktik de çok işe yarar.

"Yürü Allah'ın belası yürü."

Fare görmüş kedi gibi mağazaya koşturmaya başladım. Çünkü %50 indirim vardı ve herkes mağazaya doluşmuştu.

Kader arkada ben önde mağazaya girdik.

Bütün gözler bize çevrilmişti. Herkes 'Bu kızlar mal mı ?' bakışını atıyordu. Ben kazakların içinde kaybolurken Kader mal mal fotoğraf çekiliyordu.

Mağazanın kapı sesi duyulunca kafamı o yöne doğru çevirmiştim.Elimdeki t-shirtler yere düşerken, ben ağzım açık bir şekilde çocuğu gözlerim ile yiyip bitiriyordum.

"Kanka birisinin ağzına vermesini mi bekliyorsun ? Anlamadım."

Kader'e kötü bir bakış attıktan sonra yere düşürdüğüm t-shirtleri aldım.

Gözlerimi yine çocukta buluşturup güldür güldürdeki Şevket'in "Keşke benim olsa." repliğini tam da bu çocuğa yapıştırmak lazımdı.

Allah'ım 'Gel, beni al' diye bağırasım var.

Bu anı ölümsüzleştirmelisin Rüya. Hemen cebimdeki telefonumu çıkarıp kamerayı açtım. Çocuk arkasını dönük olduğu için kıçını çekmek zorunda kalmıştım.

Kıçı bile yakışıklıydı.

"Kanka ben şunları denemeye gidiyorum."

Kader başını 'Tamam.' anlamında onayladığında daha fazla oyalanmadan deneme kabinlerinden birisine girdim.

Üstümdeki gömleğin düğmelerini açıp çıkardığım anda kabinin perdesi açıldı.

Ben küçük çaplı bir çığlık atarken az önceki taş dediğim çocuk gözlerini kısmış,sırıtarak bakıyordu. Kötü olan şu ki ; altımda siyah bir kot, üstümde pembe renkli ,üzerinde siyah benekleri ve yanları pembe dantellerle kaplı sütyenim vardı.

Durumun farkına yeni varıp bir daha çığlık attım ve perdeyi çekmeye çalıştım ama perdeyi o tutuyordu ve çekmeme izin vermiyordu.

"Sapık mısın lan ? Ne bakıyorsun? Sergi açtık sanki."

Ama o bana cevap vermiyordu dudağını yalayarak bana bakıyordu, ha daha doğrusu,sütyenime... Hemen üstümü t-shirtle kapattım.

"Lan ne bakıyorsun angut ? Ne oldu bana aşık mı oldun?"

"Aşık oldum. Ama sütyenine..."

Sinirle gülümsedim ve beklemediği anda yüzüne yumruğumu geçirdim. "Ben senin gibi serefsizleri çok iyi bilirim canım. Tipiniz olsa ne olur,gram beyniniz yok !"

Sendeleyip burnunu tuttu. "Sende de ağır bir el varmış ha."

Bu umursamazlığı daha da canımı sıkıyordu.

"Bak ped boy, senin bu davranışların bana sökmez. Şimdi ikile."

"Lan adam mı öldürdüm, gasp mı ettim, taciz mi ettim sanki ? Sen az önce gel benim izinsiz fotoğrafımı çek. Sonra sapık olan taraf biz olalım. Yok ya ?"

"Nereden gördün lan ?" diyesim vardı ama demedim. Burası nasıl mağaza ? Biri de gelip bunlar ne yapıyor demez mi ?

"Ver şu telefonunu fotoğrafımı sileceğim."

Tabi ki de telefonumu vermeyecektim. Utanç verici bir duruma düşmek istemiyordum.

Üzerime doğru yürümeye başlamıştı. Ve küçücük kabinde gidebileceğim bir yer de yoktu.

"Gelmesene sapık."

"Lan ben miyim sapık? Az önce çok değerli popomu çeken kimdi?"

Bu çocuk da bozuk plak gibi aynı şeyi söylüyor. Ne var çektiysek ?

"Nereden fotonu çektim ben senin yalancı."

"Buna milletçe inanıyoruz."

"Bak git yoksa tecavüz ediyorlar diye bağırırım."

"Çok korktum. Ne yapsam ki acaba ? Kaçsam mı ?"

Bana gittikçe yaklaşıyordu, ben de ona yaklaştım, amacı dikkatimi dağıtıp telefonumu almaktı. Ama ben yer miyim ? Hayır.

Daha fazla yaklaştığı an kıymetlisine tekmeyi geçirdim.

T-shirtümü hızlıca giyinip kabin yerlerinden ayrıldım. Kader yine telefon bakıyordu. Kolunu tuttuğum gibi onu da beraberimde götürdüm.

"Ne oluyor be ?"

"Daha sonra anlatırım. Yeter ki bir an önce şuradan ayrılalım."

Kader ile alışveriş merkezinden çıkıp otobüse bindik. Yolda her şeyi teker teker ona anlattım. Tam eve geldiğimizde anlattıklarım bitmişti.

"Yuh kızım ya çocuk haklı. Çocuğun totosunu, ay fotosunu niye çekiyorsun?"

"Nasıl o haklı ben haklıyım, ben onu öylesine çektim kötü bir niyetim yoktu."

"Çok merak ettim lan çocuğu. Fotosunu göstersene. "

"Arkadan var , önden yok."

"Olsun göster sen." Bu da ne meraklı çıktı ya.

"Akşam bize gel göstereyim sokağın ortasında neden duruyoruz ?"

"Çok doğru. "

Binaya girdiğimizde ayrılmak zorunda kalmıştık. Onun dairesi iki benim ise birinci kattaydı.

"Ben annemden izin alıp gelirim gülüm bay bay."

"Bay bay aşkım. "

Kader merdivenlerden çıkarken bende eve girdim.

"Hoş geldin kızım. " diyen babamdı. Polis olduğundan dolayı hep nöbetlere kalıyordu Allah'tan kaderin babası Şevket amca vardı da ikisi birlikte kalıyorlardı. Babamı çok özlediğim için koşarak ona sarıldım.

"Nasılsın kızım?"

" İyi babacım sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim prensesim."

Babamla havadan sudan konuştuktan sonra anneme yemek için yardım etmeye gittim.

"Annecimm yardım edilecek bir şey var mı ?"

"Gözlerim yaşarıyor. İçine bir şey mi girdi senin ? Benim kızım nerede ?

"Anne komik misin sen ?"

"Gel sofrayı kur madem."

Annemle birlikte sofrayı kurup yemekleri hazırladık. Ailecek çok eğlenceli bir yemek yedik. Vatan'a olan intikamımı çorbasına bol acı biber katarak hallettim .Yazık çocuk acıdan geberdi, köpek gibi dili hep dışarıdaydı. Sonra tuvalete girdi bir daha da çıkmadı, kayboldu çocuk. Gören olursa aramasın.

Odama girip kendimi yatağa attım.

Bugün neydi öyle ya ?

Hayatımdaki en utanç verici anım diyebilirim.

Düşüncelerimle boğuşurken odaya Kader girdi.

"Ben geldim."

"Hoş geldin bebeğim."

"Hadi şu çocuğu göster bana ."

"Allah'ın meraklı melahati"

"Allah'ın göt çekeni. Göster şunu artık."

"Sus tamam göstereceğim ."

Galeriye girip çektiğim fotoğrafları gösterdim. Böylelikle nasıl onu çektiğimi fark ettiğini anladım. Bir tane fotoğrafında kafasını arkaya çevirmiş kameraya bakıyordu.

"Oha lan çocuk çok yakışıklı be. Bunun seninle konuşması bile mucize."

"Bende ne var lan angut ?"

"Sende çok güzelsin kankacım öyle demek istemedim."

Bu konuyu kapatıp yakışıklı erkekleri stalkladık. Sonra dünyanın en mal uygulaması azarı açtık, bazı kişilere el hareketi çektik, bazı kişilere kalp yaptık, hele bir abi vardı ne güzel konuşuyorduk, bize şeyini gösterdi. Allahım iğrençti yaaa...

Kader'le son ses çığlık attık, ben zaten onu gördüğüm anda telefonu fırlatmıştım. Telefon nokia gibi olduğu için ne kadar fırlatsam da kırılmıyordu. Babamgil çığlığımızı duymuş olacak ki tüfekle odaya daldılar.

Bizde korku filmi izlediğimizi söyledik.

Hepimiz salona geçip iki aile konuşmaya başladık. Saat on biri bulunca Kadergil kalktılar ve bizde yatmaya gittik.

Yarın okulun ilk günüydü ve kim bilir beni neler bekliyordu...

Helüü ne zamandır yazacağım diyorum bugüne kısmetmiş .

İlk bölüm nasıldı gençlik?

Yorumlarınız ve oylarınız değerlidir .

Bay bay canlarım ❤💖😍

İNSTAGRAM: muzlu_passta.hikayeleri

Continue Reading

You'll Also Like

6.3K 1.5K 31
Sıkılırsan güneşten, gece oluruz erkenden.. Hiç duymadığınız bir aşk hikayesi mi? Hep istediğimiz? Ama sadece aşk yok. Gece ve Emir'in aşkına engel...
8K 1K 61
Siz: Ben sormadan bana hesap verdin. Siz: Bana aşıksın diyebilir miyiz? Otobüs: Seni sevdim aslında. Otobüs: Ama bacım olarak diyebilir miyiz? Siz: B...
1M 64.2K 40
Yiğit: Kimsin? Adın ne? 05** *** ****: Adım mı? Herhangi bir eşya adı olabilir istersen. 05** *** ****: Herhangi bir nota falan da. 05** *** ****: H...
ENGEL By z'

Short Story

457K 26.1K 60
#tamamlandı. | kısa hikâye | texting Sevdiğiniz adam sizi hiç engelledi mi? Onu engelledi ama yinede vazgeçemedi. Peki, sevdiğiniz adamdan nefret ett...