Hacker Girl

By MrsRisus

70.2K 3.6K 910

Ashley adındaki bir kızın hayatta tek istediği şey gerçekten iyi yazılım bilip istediği herşeyi yapabilmekti... More

- Karakterler ve Giriş -
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
SORU
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
YENI BÖLÜM GELMEYECEK

4.BÖLÜM

4.1K 200 86
By MrsRisus

Şu lanet alarm her zamanki gibi çalmaya başlamıştı. Neden okula bu kadar erken gitmek zorundaydık ki. Alarmı kapattım ve duş almak için yatağımdan kalkıp banyoya girdim. Bugün cumaydı, aklıma dün Alex ile konuşmamız geldi. 12 Mayıs günü onunla tren istasyonuna gidecektim. Bir dakika, dün 11 Mayıs'tı yani bugün 12 Mayıs! Bugün okul çıkışı gitmeliyiz. Telefonuma uzandım ve Alex'e mesaj attım;

'Alex, unutma bugün 12 Mayıs, okul çıkışı gidiyoruz'

Hemen Alex'ten mesaj geldi;

'Tabiki unutmadım. Hatta senden önce davranıp birkaç bıçak sopa bilene ayarladım. Kim bilir belki katil veya sapık falan çıkar, sana birşey olmasını istemem'

Alex'in mesajına gülümseyip, üstümü giyinmek için dolabımdan birkaç parça kıyafet çıkardım. İşlerimi bitirince aşağıya inip kahvaltı ederek annemle sohbet ettim. Annem ile uzun süre sonra sohbet etmek iyi gelmişti, masadan kalkıp paramı ve çantamı alıp evden çıkarak okula doğru bisikletimi sürmeye başladım. Okula vardığımda Alex beni kapıda gülümseyerek bekliyordu. Bisikletimi kilitleyip onun yanına gittim;

"Neden beni kapıda bekliyorsun bakalım?"

"Hiç öylesine, seni herkesten önce görmek istedim, hadi sınıfa gidelim"

Diyerek elimi tuttu, bana bir şeyler oluyor, sanırım bayılıyorum. Alex ile el ele sınıfa girerken herkesin gözü elimize odaklıydı. Utanmadım değil, ama herkes bizim sevgili olduğumuzu düşünüyordu. Sırama geçerken bana sinirle bakan bir çift göz gördüm, Joseph neden bu aralar bana bu kadar sinirli. Sırama oturmam ile Joseph bana baktı ve konuşmaya başladı;

"O Alex senin elini mi tutuyordu, yoksa ben mi yanlış gördüm?!"

"Joseph sakin, bağırma. Evet, elimi tutuyordu ne var bunda?"

"Şey, hiçbir şey. Sen rahatına bak, ben sadece anlık tepki verdim"

Joseph gözlerini benden Alex'e çevirdi, bu çocuğa neler oluyordu böyle. Hoca sınıfın kapısından içeri girdi ve ders başladı.

===================================

Joseph'dan:

Sınıfta sıramda otururken herkesin gözlerinin bir yere odaklandığını fark ettim. Öğrencilerin baktığı yere döndüğümde sinirden deliye dönmek üzereydim, Alex pisliği Ashley'nin elini tutmuş sınıfa giriyordu. İnanamıyorum bu çocuk fazla olmaya başlamıştı ama, o kim lan sevdiğim kızın elini tutuyor. Ashley en sonunda Alex'in elini bıraktı ve gelip yanıma oturdu. Sinirimden susamadım ve konuştum;

"O Alex senin elini mi tutuyordu yoksa ben mi yanlış gördüm?!"

Çok sinirliydim ama Ashley'nin sözüyle kendime geldim;

"Joseph sakin, bağrıma. Evet, elimi tutuyordu ne var bunda?"

"Şey, hiçbir şey. Sen rahatına bak, ben sadece anlık tepki verdim"

Gözlerimi Alex'e döndürdüm, çocuğun gülümsemekten yüzü kırışmıştı resmen. Bu pisliği aradan çıkarmazsam Ashley onunla beraber olabilir. Bunu halletmem gerek, Ashley benim olmalı.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

6. derse girmiştik, ders bedendi ve son iki dersimizin beden olması çok iyiydi. Hoca futbol sahasında sınıfı birkaç tur koşturup serbest bıraktı. Alex ve Joseph erkeklerle futbol oynamaya gitti, kızlar ise valeybol oynuyordu. Ben valeybol güzel oynarım ama oynamayı sevdiğim söylenemez. Futbol benim en sevdiğim spordu, ama beni oyuna alacaklarını hiç sanmıyordum. Alex'in uzaktan yanıma geldiğini gördüm;

"Burada tek başına sıkılmıyor musun bakalım çakma prenses?"

"Çakma prenses ne lan, başka birşey bulamadın mı cidden?"

"Aklımda birkaç tane daha lakap var, ama hiçbiri sana senin kadar yakışamaz"

Biranda yüzümün kıpkırmızı olduğunu düşünerek kafamı başka yöne çevirdim. Bu çocuk bana mı yürüyordu? Gülüp konuşmaya devam etti;

"Peki kızlar ile beraber neden valeybol oynamıyorsun?"

"Çünkü ben valeybol sevmiyorum da ondan, daha çok futbol hoşuma gidiyor. Tabi erkeklerin beni alcağını sanmam"

"Peki kaleci mi yoksa oyuncu mu olmak isterdin?"

"Kaleci tabiki"

"Peki, gel bakalım benimle"

Elimi tuttu ve beni kaldırdı, futbol oynayan erkeklerin yanına götürdü. Hepsi bize döndü ve boş boş bakmaya başladı;

"Bu Ashley, bizimle futbol oynayacak, Kayl hadi çık sen kaleden Ashley kalecimiz olacak. Ashley geç kaleye,  bende defansa geçiyorum"

Elimi bıraktı ve gitmemi işaret etti, sevinçle kaleye geçtim. Valeybol oynayan kızların hepsi bana ve Alex'e bakıyordu, aralarından birtanesi bana kıskançlıktan ölümcül bakışlar atmaya başlamıştı bilene ama bak bakalım bu benim umrumda mı? Tabiki de değil. Herkes yerlerine geçti ve maç başladı, maçta bizim takım 3 gol atmıştı. Ben bir top hariç hepsini tutabildiğim için herkes bana hayranlık ile bakıyordu. Bizim takımın erkekleri beni havaya kaldırıp omuzlarında taşıyarak bağırmaya başladı;

"Ashley, Ashley!"

Gülmeden ve kahkaha atmadan duramadım, çok eğleniyordum. En sonunda beni indirdiler ve benimle hepsi teker teker tanışıp gittiler. O sırada teneffüs zili çaldı, bende biraz dinlenmek için köşeye çekildim ve bir banka oturdum. Teneffüs bittiğinde çocuklar bir maç daha yapmaya karar verdiler ve benimde oynamam için çok ısrar ettiler. Ben hala yorgundum, bu sefer oynamamaya karar verdim. Bankta oyalanırken valeybol oynayan kızlardan üç tanesi benim yanıma gelmeye başladı. Meraklı meraklı sadece onlara bakıyordum, hepsinin suratında bir ton makyaj ve altlarında mini şortlar vardı. Yanıma geldiler, ortadaki başkanları saydığım kız konuşmaya başladı;

"Selam, söyle bakalım sen kimsin ezik?"

"Sanada selam ve bence bana ezik demeden önce birdaha düşün seni boya kovası"

"Sen ne dediğini sanıyorsun?! Sadece seni bir konuda uyarmaya geldim. Senin gibi bir eziğin yanında durupta seviyemi düşüremem, Alex'ten uzak dur tamam mı? O sadece benim. Bunu o beynine sok, yoksa sonun kötü olur"

"Öncelikle tekrar uyarıyorum bana ezik demeyi kes, bir de başlatma şimdi seviyene IQ'un şortundan bilene daha  küçük. Alex'in senin gibi bir boya kovasına bakacağını sanıyorsan bu konuda yanılıyosun. İşte bunları o olmayan beynine sok!"

Diyerek bir kahkaha attım, cidden kızın şuan suratı sinirden kıpkırmızı olmuştu. Sinirden o kadar yüzü kırıştı ki makyajının kalıp halini görebiliyordum. Bunu düşünerek birkez daha kahkaha attım. Kendi kendime bu kadar eğlencenin yeterli olduğunu söyleyerek kızlara son bir bakış atıp hiçbirşey demeden oradan ayrıldım. Birkaç dakika sonra Alex'i kantinde tost yerken yakaladım. Oha ama iki tostu aynı anda götürüyordu ve masada bir tost, iki tane ayran vardı. Yanına gittim ve ona bakarak bir kahkaha patlattım. İlk  başta neden güldüğümü anlamadı, yanına oturup tostları gösterince o da kahkaha atmaya başladı. Gülmemiz bittiğinde konuştum;

"Yavaş yesene boğulacaksın"

"Yemek yemeye hakkım var"

"Evet ama üç tost biraz fazla değil mi?"

"Asla ama asla tostum ve benim arama girmeye kalkma"

"Tamam tamam karışmadım tostuna, nasılsın peki?"

"Sadece maçtan dolayı biraz yorgunum o kadar"

Lafını bitirip tostundan büyük bir ısırık aldı, ben ise gülmeye devam ettim. Masadaki tost ve ayranlardan birini bana doğru sürükledi;

"Ama bunlar benim için değil, senin için. Bunları yemeden gitmek yok, yemezsen küserim"

"Aç değilim ama"

"Ashley, küserim bak"

"Aç deği-"

Sözümü bitiremeden Alex'in tostu ağzıma sıkıştırması bir oldu, tostu ağzımdan uzaklaştırıp;

"Alex manyak mısın? Doğruyu söyle, bana suikast mi planlıyorsun, boğacak mısın yoksa tost ile beni?"

"Evet, suikast düzenliyorum sana, nereden bildin?"

"Ben bilirim, kahinim ben"

"Çok konuşma bakalım"

Diyerek ağzıma gene tostu tıkıştırdı. Biranda tıkandım ve öksürmeye başladım, boğuluyordum resmen. Alex sırtıma vurmaya başladı, öksürüğümü geçirdi ama bu sefer de Alex vurduğu için sırtım acıyordu;

"Ayı gibisin Alex, biraz daha sert vursaydın, kemiklerim daha kırılmamıştı ne dersin?"

"Burada seni boğulmaktan kurtardım, şu anda seni kurtardığım için bana kahramanım diyerek sarılıp öpmen gerekmiyor muydu?"

"Ben burada kemiklerim ağzımdan çıkıyordu diyorum, sen ise hala kahramanım diyorsun. Neyin kahramanlığı bu? Ve öpmek derken?"

"Şey, hiç birşey, öylesine bir film sahnesi işte. Unutma saat şuan 6:39 saat 8:30 da buluşma yerinde olmalıyız. Seni ben alırım, hadi şimdi gidelim de hazırlan sen"

"Tamam"

Alex beni eve bıraktı ve kendi evine gitmeye başladı. Bende eve girerek odama çıktım ve çantama birkaç atıştırmalık koydum. Üstümü değiştirip çantayı da alarak Alex'i beklemeye salona indim. Alex'in gelmesini beklerken kapı çaldı, kapıyı açtım ve karşımdaki kişiyle bir anlık şaşırdım.

Continue Reading

You'll Also Like

SEKRETER By Beyza Alkon

General Fiction

1M 12.7K 19
Bacaklarımı araladı. "Ne yapıyorsun?" "Seni içiyorum."
Yavuz (bxb) By yosa

General Fiction

25.1K 1.8K 30
Ayaz, bir akşam okulun homofobik çocuğuna mesaj atarak aşkını itiraf eder.
212K 12.6K 98
♥️BİR MAFYA İLE GENÇ KIZIN AŞKI ♥️ Bu kitap, genç bir kızın ve bir mafyanın aşkını konu alıyor. Kız özgürlüğünü elinden alınan bu duruma başta karşı...
111K 5.7K 34
Asi'nin Alaz'dan ayrı olduğu beş senelik zamanda kızını, babasına anlatma isteğiyle ortaya çıkmış karalamaları ve beş yılın sonunda yaşananlara dair