Hacker Girl

By MrsRisus

69.8K 3.6K 910

Ashley adındaki bir kızın hayatta tek istediği şey gerçekten iyi yazılım bilip istediği herşeyi yapabilmekti... More

- Karakterler ve Giriş -
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
SORU
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
YENI BÖLÜM GELMEYECEK

3.BÖLÜM

5.3K 249 40
By MrsRisus

Tekrar şu duvara vura vura kırmak, üzerinde çin işkencelerini uygulamak istediğim alarm ile uyandım ve alarmı kapatarak yatakta doğruldum. Yorgun hareket ve adımlarla kalkıp, okul için üstümü giyindim. Saçımı taramakla ve özen göstermekle uğraşmak yerine hızlıca bir at kuyruğu yaptım. Kahvaltımı yapmak için aşağı indiğimde, annem bir melodi mırıldanarak bulaşık yıkıyordu. Sessiz adımlar atarak masaya yaklaştım, tabağımı alıp yavaş adımlarla geri yukarı çıktım. Odama girdim, tabağı masaya koydum. Saate baktığımda hala okul için yarım saatim vardı. Bilgisayarımı açtım ve internetten bir yazılım kitabı sipariş ettim, kitapçıya gidecek vaktim yoktu. Çantamı alarak aşağıya indim ve annemin yanağından öperek paramı aldım. Evden çıkınca bisikletimi alıp okula doğru gitmeye başladım. Daha vaktim olduğu için bisikleti yavaş yavaş ve etrafı seyrederek sürüyordum. Okula vardığımda herkes bahçede biryere toplanmıştı, merak edip aralarından geçerek nereye baktıklarına baktım. Okulumuzun duvarında bir yazı yazıyordu, "Ashley seni izliyoruz, onlara yardım edemeyeceksin" herkes bana bakıp fısıldaşmaya başladı, biraz korku ve panikle hızlı adımlar ata ata sınıfıma çıkıp sırama oturdum. Endişelenmiştim, bunu kim yazar ki, yanımda bir beden hissetmemle başımı döndürdüm. Alex endişeli gözlerle beni süzüp;

"Ashley! İyi misin? Birşey olmadı dimi? Okulun duvarındaki yazıda ne öyle!"

"Alex ben iyiyim, sakin ol, sana herşeyi anlatacağım"

Alex'e bütün olayları anlattım, mektuplardan başlayıp şu gizli şifreye kadar. Ben anlatırken sakin bir şekile bürünmeye çalışarak dinliyordu, anlatmayı bitirdiğim zaman beni süzdü;

"O bahsettiğin şifre şimdi nerede?"

Çantamdan mektubu çıkarıp kağıdı içinden verdim. Anlarmışcasına sesler çıkararak konuşmaya başladı;

"Bu bizim yaşımızda birinin yapabileceği birşey değil. Bu ileri seviye kodlama dili, bunu ancak usta kodlamacılar çözer. Biz asla çözemeyiz, sadece birkaç kelime anlaşılıyor. Merak etme yakında bunların ne anlama geldiğini ve sana bunları kimin yaptığını bulacağız. Sonuçta insan takım arkadaşlarını korumalı, öyle değil mi?"

Bana bakarak göz kırptı, bende evet anlamında kafamı salladım ve ona sarıldım;

"Teşekkür ederim Alex"

"Ne zaman istersen, ben buradayım"

Ayrıldık ve birbirimize baktık, bir anda ikimizde kahkaha atmaya başladık. Cidden az önce ne oldu, gülmemiz bittiğinde birbirimize baktık. Joseph sınıfın kapısından girdi ve bize kaşlarını çatarak bakmaya başladı. Neydi bu şimdi? Alex kalkarak;

"Hoca az sonra gelir, ben artık yerime geçiyorum. Çıkışta görüşürüz yine sizin eve geliyorum, şu şifreyi çözmeye çalışalım bakalım"

"Tamam, görüşürüz"

Alex giderken Joseph yanıma geldi ve konuşmaya başladı;

"Onunla ne konuşuyordun?"

Hala kaşları çatıktı, hem bundan ona neydi? Tamam arkadaşımdı, hatta en yakın arkadaşımdı, ama genede ona neydi;

"Sadece öylesine konuşuyorduk"

Kaşları normale döndü ve önüne dönerek;

"Tamam anlıyorum"

Anlıyorum dediğine göre bana karşı trip atıyordu. Bu neyin tribindeydi şimdi, onunla barışmaya çalışmayacağım. Neden boş yere trip atar ki bir insan, hoca içeri girdi ve derse başladı. Ben cam kenarında oturduğum için camdan dışarıyı izlemeye başladım. Ama bana bakan bir çift göz hissediyordum, Joseph bana bakıyordu. Ona bakmadan camdan dışarıyı izlemeye devam ettim, ders dinlemeyi hiç sevmezdim. Camdan bakarken dalıp gittim ve olanları düşünmeye başladım. Uykum vardı ve biranda kendimi masada uyurken buldum.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Hayır sen burda olamazsın, nasıl olur? Sen...sen benim için sonsuza dek öldün. Neden konuşmuyorsun!
Ben seni çok özledim...seni çok özledim Baba.

Birinin beni dürtmesiyle uyandım. Yanımdaki kişinin Joseph olduğunu fark ettim, bana korkulu gözlerle bakıyordu ve sadece söyleniyordu;

"Ashley iyi misin? Neden ağlayıp duruyordun!"

"Ne ağlaması Joseph? Ben uyuyordum"

"Uykunda birşeyler sayıklıyordun. 'Seni çok özledim' gibi bir kelime söyledin. Sonra ağlamaya başladın, kabus falan mı gördün?"

"Evet, ama gerçek olmamasına sevindim"

"Rüyanda ne gördün ki?"

"Şey, benim babam ben 6 yaşındayken evi terk etmiş, neden terk ettiğini annem bana hiç söylemedi, ama babamı özlüyorum"

Gözlerimden yaşlar aktığını hatırlayıp gözlerimi sildim. Joseph konuşmaya başladı;

"Ben, senin aklına babanı getirdiğim için üzgünüm"

"Sorun değil, zaten ben artık onu düşünmemek konusunda kararlıyım, artık umrumda değil"

"Tamam o zaman, bu arada dersler bitti. Çok derin ve uzun uyudun gerçekten, yüzünde sweatin izi çıkmış artık. Çok komik gözüküyorsun"

Joseph kahkahalar atarken ben kalkıp çantamı aldım ve artık gülmemesi için omzuna bir yumruk attım. Kolu acımış olmalı ki kolunu tuttu ve ağzından küçük bir inleme sesi geldi. O bebek gibi ağlamaya başlamadan önce onu hızlıca kolundan tuttum ve okuldan çıkardım. Birlikte eve gitmeye karar verdik ve yavaş yavaş sohbet ederek ilerlemeye başladık. Benim evimin önüne vardığımızda bana bakıp gülerek;

"Sonra görüşürüz"

"Görüşürüz"

Joseph uzaklaşırken bende evin kapısını açıp içeri girdim. Eve girdiğimde etrafa bakındım ve annemin evde olmadığını farkettim. Bu iyiydi, evde tek başıma kafa dinlemek daha güzeldi. Odama çıktım ve çantamı bir köşeye atarak bilgisayarıma oturdum. Bilgisayarı açmam ile bildirimlerin yağması bir oldu, Alex beni sekiz kere görüntülü aramıştı ve bir sürü mesaj atmıştı. Onu geri aradım, Alex açtığında çok neşeli duruyordu ve dayanamayıp sordum;

"Noldu Alex? Çok sevinçli duruyorsun?"

"Ashley şifre, hatırladın mı?"

"Evet, ne olmuş şifreye? Yoksa sen?"

"Çözdüm, çözdüm!"

"Şifrede ne diyor? Çabuk söyle, meraktan ölebilirim"

Alex ekrandan bir anlık kayboldu ve geri geldiğinde elinde bir kağıt vardı. Kağıda göz gezdirdi ve okumaya başladı;

"Bu mektubu çözebileceğinizi biliyordum, siz çok akıllısınız bu konuda şüphem yok. Evet, iki kişi olduğunuzu biliyorum. Benimle 12 Mayıs tarihinde, saat gece 8:30'da, terk edilmiş tren istasyonunda buluşmanı istiyorum. Umarım beni kırmayıp gelmeyi düşünürsün Ashley"

Bu da ne şimdi? Çok anlamsız ve hiç de beklediğim gibi değil. Benimle buluşmak istiyor, gidersem benim hakkımda bu kadar şeyi bilen kişiyi bulmuş olurum. Gitmez isem merak ve tedirginlik beni ele geçirir. Erkek mi? Kız mı? Benden ne istiyor? Beni nereden tanıyor? Bunları öğrenmem için gitmem gerek. Umarım bir çeşit sapık değildir, veya bir çeşit tuzak, tıpkı filmlerdeki gibi. Saçmalama Ashley, o sadece filmlerde olur, yani sanırım. Mektupta beni bu kadar anlatması ve beni tanıması tuhaftı. Alex'in bana seslenen sesini duymam ile düşüncelerimi bırakıp bilgisayarın ekranına, Alex'e döndüm;

"Üzgünüm, düşüncelere dalmışım. Mektup bu kadar mı?"

"Evet, bu kadar. Peki dediği yere gidecek misin?"

Tabiki de, bazı cevapları öğrenmek için gitmeliydim. Ama tek başıma gidemezdim, öyle değil mi?;

"Misin değil, gidecek miyiz? diye sormalısın. Mektupta bana tek gel diye bir uyarı yapmamış, yani sende benim ile geliyorsun. Var mısın?"

Ekranda bana bakarak gülümsedi;

"Evet, varım"

Continue Reading

You'll Also Like

14M 616K 61
GENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.7M 103K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
83.9K 1.5K 41
En yakın arkadaşımın abisi mi? Beni gerçekten seviyor muydu? Peki ben ona karşı birşeyler hissediyor muydum? Uyarı: küfürlü ve +18 sahneler vardır.
3M 162K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...