@iremmask ve @EceKkkarako ya ithaf ediyorum. Teşekkür ederim kızlar. 💜💜
Multi: Helin
Aşk neydi? Nasıl bir histi ki bu insana bütün duyguları aynı anda yaşatabiliyordu. Hem mutlu olup hem nasıl üzülebiliyorduk böyle. Anlayamıyordum. Bir anlamda yükleyemiyordum. Ama onun kalbimdeki yerinin farklı olduğunu biliyordum. Bu hoşlanmak değildi. Hoşlanmaktan çok büyük bir duyguydu. Bu aşktı...
'Adin iyi misin?' Helin yanıma gelip oturduğunda başımı iki yana salladım. İyi değildim. Konuşmamız aklıma gelirken Helin'e döndüm.
'Fazla kırdık birbirimizi.' Helin elimi tutup sıktı.
'Anlatmak istersen dinlerim.' başımı salladım ve başımı omzuna koydum.
Flachback
'Burda ne işiniz var.' gözlerinin içine baktım ve beni buraya getirirken tuttuğu kolumu elinden kurtardım.
'Asıl senin burda ne işin var Ares. Bir geliyorum sana aşık olduğunu bildiğim üstelik bizden intikam almaya çalışan kızla samimi bir şekilde konuşuyorsunuz. Ne düşünmeliyim.' sinirle elini saçlarından geçirdi ve bana baktı.
'Size buraya geleceğimizi Rüzgar mı söyledi?'
'Hala neden geldiğimi soruyorsun yaa sen niye buradasın Ares. Üstelik yalan söyledin sen bana.'
'Rüzgar demi?' sinirle ona baktım.
'Lanet olsun ya. Hayır Rüzgar söylemedi. Nehir bir şekilde öğrenmiş. Ona uyup buraya geldik ve gördüğüm manzara cidden çok iyiydi. Sevgilim dediğim adam bana yalan söyleyip buraya geliyor. Bize zarar vermeye çalışan üstelik kendisine aşık olduğunu bildiği bir kızla samimi bir şekilde konuşuyordu. ' öfkemi kontrol edemediğim için bağırmıştım. Yanıma gelip sarılmaya çalıştığında uzaklaştım.
'Sen niye buradasın Ares.' gözlerini sinirle yumdu ve beni kendine çekti.
'Uzaklaşma benden' hızla yeniden çıktım kolları arasından.
'Neyden kaçıyorsun yaa neyden. Söylesene gerçeği. Neden o kızla konuştuğunu söyle Ares.'
'Çünkü öyle olması gerekti güzelim. Seni korumam için öyle gerekiyordu.'
'Böyle koruycaksan koruma beni Ares.' bağırdığımda bahçede olan bir kaç kişi bize dönmüştü.
'Sakin ol Adin.' sinirle yanıma geldiğinde hayal kırıklığıyla baktım. Gözlerimden yaşlar boşalmaya başladığında uzaklaştım ondan.
'Sakin mi olayım. Aynısı ben yapsaydım. Düşün sana yalan söyleyip bir partiye gitseydim ve orda Baran'a gülücükler saçsa...'
'Sus lan sus.' sinirle güldüm.
'Bak daha düşüncesi bile sinirlerini bozuyor. Sen bana bunu yaşattın ama Ares.' hızla yanından geçtim ve içeri girdim. Biran önce burdan gitmek istiyordum. '
'Haklısın kanka ama belki bir sebebi vardır cidden. İkinizde sinirliydiniz o an sonuçta.' gülümsedim.
'Hadi biraz eğlenelim yaa bu ne böyle kızım. Hazır hep beraberken döktürelim azcık. Arya müzik aç. Adin sende bize çikolatalı süt getir. Şu an onla bile kafa bulacak vaziyetteyim.' Nehir masayı kenara çektiğinde başımı salladım ve mutfaktan çikolatalı süt kutusunu alıp içeri geçtim.
Arya bir oyun havası açtığında çikolataları sütleri dağıttım ve oynamaya başladım.
'Ne üzülecez bee. Şimdi onlarda orda eğleniyorlardır.' Nehir sütünü içip daha çok oynamaya başladığında ona baktım. Aralarında her ne geçtiyse anlatmamıştı hala.
'Üzülmedim ki hiç' dedim gözümde yaş akarken üzülmemiştim. Bugün onla uyumayacaktım sonuçta yatakta rahatça uyuyabilirdim.
'Beni seviyormuş oh ne ala memleket sen sabah başka kızla öpüş akşam gel seni seviyorum de' Arya da sinirle bağırdığında Helin halimize baktı ve derin bir nefes aldı.
'Ben Barış'a aşık oldum sanırım.' üçümüz de şok olmuş bir şekilde Helin'e baktığımızda burukça gülümsedi ve omuz silkti.
'Ama o beni görmüyor bile. Sürekli başka bir kızla.' Helin'e baktım ve yanına gidip sarıldım. Peki bu gece hepimiz açısından çok iyi bir gece olmayacak gibiydi.
'Helin Barış'ı en iyi ben tanırım. İlk başta sana olan bakışlarını gördüm. O sadece bunu fark etmez. Aşık olmuşsa bile inkar eder o. Ama bir yolunu bulucaz. Sana karşı bir şey hissediyor mu onu öğrenelim önce. ' Helin başını salladığında gülümsedim ve yere oturdum.
'Sanırım iyi değilim.' Nehir yanıma oturdu ama rahat edememiş olucak ki başını dizime koydu ve tavana baktı.
'Bu sefer çok kötü tartıştık.' Nehir'e baktığımda gözünden akan yaşı sildi.
'Ağlamayacağım ama ben haklıyım bu sefer' başımı salladım. Bir süre daha böyle konuştuğumuzda herkes odasına çekilmişti. Bende kendimi yatağa attığımda sinirle soludum. Aptaldı aptal.
O sırada odada yankılanan telefonumun sesiyle kaşlarımı çattım ve telefonuma baktım. 'Kankiaşkım' yazan yazıyı görmemle telefonu açtım.
'Efendim Rüzgar.'
'Kanka Ares.' kaşlarımı çattım ve ayağa kalktım.
'Bir şey mi oldu ona'
'Hayır kanka ama o iyi değil Nihal teyze fenalaşmış hastanedeyiz şu an. Kanka Ares çok kötü.' dediğinde onu onaylayın telefonu kapattım. Ve hızlıca üstüme bir pantolon ve kazak giydim. Odadan çıktığımda kızlarda benimle aynı anda çıkmıştı.
'Bizde gelelim.' dediklerinde başımı salladım ve koşarak aşağı indim. Telefonumu ve anahtarları aldığımda evden çıktık.
'Kanka hangi hastanede olduklarını sormadım. Rüzgar'ı arayıp öğrensene.' dediğimde Nehir başını sallamış ve telefondan Rüzgar'ı aramıştı bende bu sırada ana caddeye çıkmıştım. Hangi hastanede olduklarını öğrendiğimde ise hızla oraya sürmeye başladım. 20 dakikalık bir yoldan sonra hastaneye vardığımızda arabayı bir yere park ettim ve hızla hastaneye girdim. Sekreterliğin önüne geldim.
'Nihal Ateş kaçıncı katta öğrenebilir miyim?' kadın başını salladığında katı ve oda numarasını söylemişti. Asansöre binip yukarı çıktığımızda derin bir nefes aldım Ares ne haldeydi şu an acaba. Tek bildiğim iyi olmadığı. Asansör durduğunda etrafa baktım ve sağ döndüm. İlerde duran bizimkilerle onlara ilerlediğimde bizi görmüşlerdi. Gözlerim Ares'i ararken duvarın dibinde oturmuş bedenine baktım. Başını elleri arasına almış ve uzaklaşmıştı. Hızla yanına gidip önünde diz çöktüm. Başını sıkıca tuttuğu ellerinin üstüne ellerimi koyduğumda bakışları beni buldu. Şu an ona ne kadar kızgın olursam olayım bu hali içimi parçalamıştı.
'Adin' ismimi fısıdadığında ağladığı belli olan gözlerine dokundum. Yüzünü elime yasladığında gözlerimden yaş akmaya başladı.
'İyi olucak' belimden tutup kendine çektiğinde başını omzuma koydu. Omzumda oluşan ıslaklık canımı yakarken saçlarında gezdirdim elimi.
'O adamı görmüş bugün. Yıllar sonra karşısına çıktı yine ve hayatını mahvetti. Eve geldiğimde kendinde değildi. O adam bize hep acı çektiriyor.'
'Bırakun lan Bırakun o itu öldurmeden bana rahat uyku yok.' Taner amca zorla tutulduğunda Ares ona baktı.
'Yapma baba annemin bize öğrettiği şeyi unutma. O senin merhametine aşık oldu. O adama zarar verirsek ondan bir farkımız kalmaz. Annem hiçbir zaman bunu istemedi. O hiçbir zaman bizim onun gibi olmamızı istemedi.' sevdiğim adama baktım. İçindeki bu merhametin nedenini şimdi anlıyordum. O zekasını kullanarak intikam alıyordu. Tıpkı Taner amca gibi. Ama benim sevdiğim adamın bir özelliği daha vardı. Annesinden aldığı o kocaman yüreği.
O sırada içersen çıkan hemşireyle dikkatler ona toplanmıştı.
'Hastanın durumu gayet iyi endişelecek bir durum yok. Fakat bir süre uyutucaz. Bu sırada sizin söylediklerinizi duyabilir. Onun daha kısa sürede toparlanması için içeri sırayla üç kişi alabilirim. 5 er dakika arayla konuşup çıkın lütfen.' gülümsedim ve sevdiğim adama baktım.
'Git ve annenle konuş.' başını salladı ve içeri girdi.
🍃🍃🍃🍃🍃🍃
Biraz hava almak için hastanenin bahçesine çıktığımızda Ares cebindeki sigarayı çıkarmış ve biraz ileriye gidip yakmıştı. Dikkatlice onu izledim. Deniz'de onun yanına gittiğinde yanımda oturan Nehir'e döndüm. Sadece ikimiz kalmıştık. Fazla kalabalık olmasın diye herkesi evlerine gitmişti ben Ares'i yalnız bırakmak istememiştim.
'Çok kötü görünüyordu.' başımı salladım. Şu an daha iyiydi ama hala korktuğunun farkındaydım. Annesi için delil gibi korkuyordu. Bakışlarım yine onu bulduğunda içtiği sigaradan derin bir nefes daha aldı ve dumanını yeniden üfledi. Yeniden derin bir nefes aldığında bakışlarımız buluştu. İçtiği sigarayı atıp yanıma geldi ve elini uzattı. Uzattığı eline baktığımda tuttum ve beni yönlendirmesine izin verdim. Hastanenin boş bir kısmına geçtiğimizde beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
'Bana kırgın ve kızgın olduğunu biliyorum. Ama beni bu halde bırakmayacağını da biliyorum.' dediğinde ondan uzaklaştım.
'Niye gidemiyorum bilmiyorum.' gülümsedi ve gözlere baktı.
'Oraya gitme sebebimiz Toprak'tı. Bugün Arya'nın Toprak'ın yanında gördüğü kızı Baran ayarlamış. Kız Arya'yı gördüğü anda Toprak'ı öpmüş. Biz de bunu öğrenmek için gittik. Hale'de çok fazla içmişti belki ağzından başka bir şey alırım zannetmiştim. ' kaşlarım çattım ve ona baktım.
' Bu bana yalan söylediğini değiştirmiyor ama. '
' Abii' Arel'in bize seslenmesiyle ona döndüğümüzde gülümsedi.
'Annem uyandı.' bende onun gibi gülümsediğimde adımlarımızı girişe yöneltmiştik bile. Koşarak yukarı çıktığımızda odadan çıkan hemşire gülümsedi.
'Adin kim onunla konuşmak istiyor.'
'Benle mi?' şaşkınlıkla baktığımda Taner amca gülümsedi ve omzuma dokundu.
'Git bakalım kızım yanına.' başımı salladım ve içeri girdim. Nihal teyze yorgun bir şekilde bana gülümsediğinde gülümsedim ve yanındaki boş sandalyeye oturup elini tuttum.
'İyi misiniz?' başını salladı.
'Sizleri kaldır kızım benim seninle konuşmak istediğim bir şey var. Oğlum benimle biraz dertleşti.' dediğinde gülümsedim ve başımı salladım.
'Adin o sevmeyi yeni öğreniyor kızım. İlk defa birine kalbini açtı. İncitir seni hatta kırar sonra da o kırdığı parçaları sarmaya çalışır. Ben oğlumu tanırım kızım. Ne yaptığını fark etmez o önce parçalar, dağıtır. Sonra etrafındaki dağınıklığı fark edip toplamaya çalışır. Demek istediğim o seni her kırdığında uzaklaşma ondan olur mu? Çünkü o zaten gelip kırdığı yerleri sarar. ' gözümden akan yaşı sildim ve başımı salladım.
'Geçmiş olsun tekrar. Çabuk iyileşsin olur mu?' başınıni salladığında gülümsedim ve odadan çıktım. Ares bana baktığında gülümsedim.
'Hadi anneni gör. Size ihtiyacı var.' yanağımdan öpüp içeri girdiğinde gülümsedim ve Nehir'in yanına oturdum.
'Barıştınız mı?' başımı salladım.
'Siz'
'Sanırım barıştık.' dediğinde kaşlarımı çatıp ona döndüm o sırada Deniz gelmiş ve Nehir'in yanına oturmuştu.
'Uyanmış' gülümsemesi sanki bulaşıcı gibiydi Nehir ve bende gülümsediğimizde başımı salladım.
'Çok şükür.' Nehir'in elini tuttu ve bana göz kırpıp Nehir'i de alıp uzaklaştı. Gülümsedim ve arkama yaslandım. O sırada Ares odadan çıktığında yanıma geldi ve elini uzattı.
Uzattığı elini tuttuğumda ilerlemeye başladı.
'Nereye gidiyoruz' gülümsedi ve beni kendine çekip kolunu omzuma attı.
'Uyumaya gidiyoruz.' gülümsedim ve başımı göğsüne koydum.
Aşk neydi? Sevmekti. Severken kırmaktı. Kırdığın yerleri yeniden sarıp iyileştirmekti.
Selam yine ben geldim. Çok fazla beklettiğümi bildiğim için böyle bir sürpriz yapmak istedim. Bu kadar erken beklemediğinizi fark eder gibiyim 😉
Ee bölüm nasıldı?
Toprak ve Arya'yı çifti artık olsa mı ne?
Bak bir de Helin ve Barış çifti geliyor gibi haa.
Efe ve Rüzgar'ıma kimi bulsak acaba 😉