Erik

Bởi dilanzclk

1M 41.4K 3.1K

"Ben yeşili severdim o siyaha aşık etti beni." -Masal Zorlu- "Aynıydık ama o aynanın aydınlık yüzüydü... Xem Thêm

Erik Tanıtım
Bölüm 1/ Hoş Geldin Yeni Komşum
Bölüm 2/ Ne Kadarda Uyumluyuz
Bölüm 3/ Yandın, Söndürenin Yok.
Bölüm 4/ Küçük Fare
Bölüm 5/ "Bekliyor Olacağım, Güzelim. "
Bölüm 6/ Tavukla Aşk
Bölüm 7/ Gelde Al
Bölüm 8/ İki Deli
Bölüm 9/ Seni asla öpmeyeceğim Soykan
Bölüm 10/ Noel Baba Sen Misin?
Bölüm 11/ Sus Abidin Sus
Bölüm 12/ Şehzade Hasretleri
Bölüm 13/ Bir Salıncak Meselesi
Bölüm 14/ İlahi Adalet
Bölüm 15/ Yumruk
Bölüm 16/ Tekme
Bölüm 17/ Cici
Bölüm 18/ Mor
Bölüm 19/ Dünyanın Sonu
Bölüm 20/ Masum Bir Öpücük
Bölüm 21/ Karanlıktan Sıkıldım
Bölüm 23/ Mıknatıs
Bölüm 24 / Papyon
Bölüm 25 / 007 Masal Bond
Bölüm 26 / Tuzla Buz
Bölüm 27/ Veliaht
Bölüm 28 / "Sana kek yaptım."
Bölüm 29 / Çay
Bölüm 30 / Eski
Bölüm 31 / Kızıl
Bölüm 32 / 505 Masal Zorlu
Bölüm 33 / Bataklık
Bölüm 34 / Peri Kızı
Bölüm 35 / Söz
Bölüm 36 / Kalacak Yerim Kalmaz
1 MİlYON TEŞEKKÜR
BÖLÜM 37/ Çocukluğumuzda Kaldı

Bölüm 22/ Uzak Dur

23.9K 1.1K 68
Bởi dilanzclk

Multimedya ; Derin

"Bana bak Farecik....."

"Bakamam.."

"Masal..."

"Bakamam" çenemden tutup ona bakmam için zorladığında beni, bu ana daha fazla dayanamayacağımı bildiğim için bozmaya karar verdim. Hazır değildim şu anda, Ne söyleyecekse söylesin hazır değildim. Dişlerimi parmaklarına bastırırken bir küfür mırıldanıp uzaklaştı benden. "Sen istedin bunu..." diyip koşmaya başladım. "Sende bunu kendin istedin Farecik..."

Arkamdan kızgınlığını belli eden bir tonda bağırdığında umursamayarak kapıya doğru koşmaya başladım. "Allah'ım sen beni Aras'ın kalbinden koru."

Kapıya doğru yaklaştığımda içeri giren Emir ve Derin'ni görmemle adımlarımı yavaşlatıp tedirgince arkama baktım. Onu bıraktığım yerde öylece bana bakıyordu hala. "Eee nerden başlıyoruz." bilmiyorum dercesine omuz silkip geldiğim gibi tekrar onun yanına döndük. Biraz sonra Ege ve Emir'de gelince'de kendimi bir yere atıp Emir ve Ege'ye emirler vermeye başladım. Cezalarını umutmuş değildim. Emre, Ege'nin şişirdiği balonu yanlışla patlatıp sinirle diğerlerine patlatmaya başladığında gülürek yanıma oturdu. "Nefesine kuvvet kankicim.." diye bağırdım gülerek. "Banane bee, Benden bu kadar!"

"Bütün yıl tribimi yersin, Maviş." tehtidimle, başını sallayıp "Emre niye oturuyor?" diye mızmızlandı çocuk gibi. "O cezalı değil ama siz cezalasınız." diyip elimi Emre'nin omzuna koydum. Derin "Ben ne yaptım yaa?" diye sorduğunda bilmiyorum dercesine dudak büzdüm. Doğru o niye çalışıyordu ki? Hah buldum. "Emir'i çalıştırırsan, bende çalışırım diye ortaya atılalı yarım saat bile gecmedi Deruncum." diyip dil çıkardım ikisinede. Olan var olmayan var canım. Sonra kıskanıp bu hale sokarlar. Derin bana kötü kötü bakıp sandalyenin üstüne çıkıp süsleri asmaya devam etti. "Biz geldik." diye girişte Emir'in sesi yükselirken arkasından elinde hapörlerle gelen Aras'a baktım.

"Okey Emurcum..." dedim aynı Derine'e yaptığım gibi. Başımı kıkırdayarak Emre'nin omzuna koyup "Şimdi o sevgilini git tut. Süsleri asıcam diye yere kapaklanacak şimdi." Emir hızlı elindeki ses sistemini bırakıp, Derin'in yanına gitti. Gözlerim tekrar onu bulurken oda bana bakıyordu zaten. Yada kısık gözleriyle Emre'nin omzuna yasladığım başıma... Gözlerimi kısıp ne dercesine tek kaşımı kaldırdım. "İstediklerinI getirdim Farecik. Ben kaçar..."

"Sen Behlül müsün kaçıyorsun. Yada ben oradan Bihter'emi benziyorum?" yerimden hızla doğrulup ona doğru ilerlemeye başladım. "Gitmene izin verir miyim sanıyorsun? Kurmadan hiç bir yere gitmiyorsun." cevap vermesine fırsat vermeden sırtından itekleyerek kurulan küçük sahneye doğru yürümeye başladık. "Bihter seksiydi o yüzden benzemiyorsun merak etme." O bana seksi değil misin demek istedi? Hah pabucumun çakma Vini'si. "Behlül'de yakışıklıydı sende benzemiyorsun merak etme." birbirimize göz devirip sahneye çıktık. O elindekileri bırakırken, Emir'in yere bıraktıklarını alıp zorlukla ufak merdivenden çıktım. Ses sitemi biraz ağırdı, hemde fazlasıyla. "Ahh." elimdekileri hemen bırakıp yerimden doğruldum ve bir elimle karnımı diğer elimle sırtımı tuttum. "Ne oldu." elindeki haporleri kanara bırakıp mikrofonla bana döndü. Tedirgince karnımı tutup, dudaklarımı dişlerimin arasına aldım. Galiba korktuğum başıma gelmişti. "Masal..." Aras parmaklarını bileklerime dolayıp beni sarstığından utançla gözlerimi kaçırdım. "Hiç, hiç bir şey..."

Gözlerimi Derin'e çevirdim yardım istercesine ama yine Emir'in kollarındaydı. Tahmin ettiğim gibi sandalyeden düşmüştü galiba... Benim yüzümden. Etme bulma dünyası bu oluyordu galiba. Yoksa bu hazırlıksız bir şekilde yakalanmamın başka açıklaması olamazdı. Aras tekrar ismimi söyledi. Yutkunup dudaklarımı yaladım. "Benim gitmem gerekiyor."

"Nereye, Ne oldu. İyi misin sen?"

"Yok bir şey... Bırakır mısın kolumu?"

"Masal..." sabırsızca nefesimi dışarı verip gözlerine baktım. Gerçekten merak ediyor gibiydi. Endişelenmiş gibi bakıyordu. "Özel bir durum."

"Farecik."

"Offf Ana vatan kan ağlıyor işte anlasana...." yükselen sesimle okulda yankılanan sözcüklerimle herkes bana dönerken, şaşkınla onun yüzüne sonra elindeki mikrofana baktım.

.....

"Ölmek istiyorum, son yine gebermek, sonra yine ölmek. Ahhh sırtım. Beni gömsünler yerin bin kat altına. Ahh karnım." Yatakta debelenerek bir o tarafa bir bu tarafa giderken dayanamayıp yataktan kalktım. Havalar daha sıcaktı ama özel durumumdan dolayı en ufacık bir esintide karnıma ağlılar giriyordu. Ve bütün okula rezil oluşum beni ölmeden toprağın altına koymuştu. Öldürün beni, yaşamak istemiyorum. "Ahh." bu seferki ah'ım karnıma giren ağrıdan değil, anlımın ortasına yediğim erikten dolayıydı. Gözlerim yeşil yeşil olurken, üzerime battaniyemi atıp pencereye doğru ilerledim. "Ne kedi gibi tırmanmışsın ağacıma."

"Bu ağaç senin değil benim."

"Hayır benim."

"Hayır."

"Hayır. "

"Evet."

"Evet." gözlerimi kısıp "Ahhh." diye hamurdandım. Bu sefer ne ağrıdan ne erikten. Bu sefer onun yüzünden derin bir ah çektim. Ağacın kökleri onların sınırları içerisinde olsada dalları bizim taraftaydı. Sadece onun pencerine uzanan kalın bir dal vardı o kadar. Yani ağaç bizimdi. Yeditmezdim kimseye. "Kökler senin dallar benim. Yani bu durumda eriklerde benim oluyor." başını sallayıp ayaklarını dalın üzerine yerleştirdi. "Napıyorsun sen." hızlı bir şekilde ilerleyip önümde durduğunda şaşkınlıkla ona baktım. "Bence bu ağaç ikimizin olsun, Anlaştık mı Farecik."

İlk önce mırın kırın ettim, sonra kabul ettim. Şimdi bu dalları keser ağacın yönünüde kendine çevirirdi. O yapmasa ben öyle yapardım. "Çekil bakalım Feracik." omzumdan itekleyip kendini içeri attı. "Sen hayrolo Soykan?"

"Sabahtan beri inlemelerinden bıktım Farecik." gözlerimi devirip 'eee' dercesine baktım ona. "Seni ısıtmaya geldim."

"Haa."

"İnternetten biraz araştırdım. Bu durumlarda ısınmak gerekiyormuş." başımı yana yatırıp gülümsedim. "Sende beni ısıtmaya geldin öyle mi, Nasıl olacakmış o?"

"Şöyle." diyip üzerindeki bettaniyeyi çekti. "Soyunucaz ve birbirimize sarılıcağız." şaşkınlıkla gözlerimi büyükttüğümde gülerek burnumdan tutup çekti. Eline vurup "Ne diyorsun sen bee?" diye cırladım. "Şaka yaptım Farecik. Soyunmayacağız... Onu zamanı gelince yaparız. Şimdi sadece sana sarılacağım."

"O zaman hiç bir zaman gelmeyecek. Ne sarılmak mı? Sen çok film izliyorsun galiba." titreyerek kollarımı kendime doladım. "Soğuk kanlısın bende sıcak. Sarılarak dengeleyeceğiz bunu. İtiraz etmede gel buraya." başımı sallayıp "Çok beklersin.." diyip dil çıkardım ona. "Bana bak... Bütün gece seni dinleyip uykusuz kalamam. Onun için gel buraya." Ohaa! Öküze bak, bende benim için endişelenip geldi sandım o ise uykusuz kalmamak için gelmiş. Beni yatağa attığında korkuyla ona baktım. "Hayır yaa, sarılmayacağım sana." Ölmem istemiyorum çünkü kalp kirizinden. "Sessiz ol istersen. Annenlere ses giderse zorla beni eve attığını söylerim." Tehditiyle gözlerimi kısıp yanıma geldiğinde karnına yumruk attım ama baklavalarının sertliğinden dolayı benim elim acıdı. "Rahat dur." Teni tenime değdiğinde zaten donup kaldım. Arkama geçip, vucudumu vucuduna dayanadı, sonra ellerini karnıma sabitledi. "Şimdi uyuyabilirim." diye mırıldandı. Nefesinin enseme çarpmasıyla zorlukla yutkundum. "Neden yapıyorsun bunu?"

"Uyayabilmek için." gözlerimi devirip, titreyen ellerimi karnımda olan ellerinin üzerine koydum. Ağrım onun ısısıyla gerçekten hafifliyordu. "Rüyanda boğul emi Aras."

"O zaman bikinini hazırla Farecik."

"O niye..."

"Rüyamda sende olacaksın. Elbiselerinde dibi boylamak istemezsin herhalde." Yarabbim, kalbim. "Rüyanda beni mi görüyorsun sen?" başını salladı gülerek. "Evet, hemde çıplak." kolunu cimcik atıp tısladım. "Sen cidden sapıksın, Bırak beni."

Ondan kurtulmaya çalıştığımda kollarını daha sıkı dolayıp "Şıttt." diye fısıldadı kulağıma. "Merak etme dokunmuyorum." Ahh canım içim nasılda rahatladı hemen. "ArasOrangus seni, Sapık. Tecavüzcü çoskunun amca oğlu seni. Nuri Alço'nun gazozusun sen." bir elini dudaklarıma bastırıp "Sus artık." dedi. Yerimde kıbırdanıp elini ısırdım. "Uzak dur benden."

Bu sefer bacaklarımı bacaklarının arasına alıp kollarımıda sıkıştırarak her şeyiyle bana sarılıp kıbırdama engel oldu. "Uzak duramıyorum senden.."

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

2.3M 75.2K 58
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
1.7M 90.4K 48
En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu, ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin bir yıldır hoşlandığı...
706K 22K 54
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
1M 14.2K 36
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...