Perde Arkası

By blackswife

4.4K 358 79

"Göz... Nedir göz? Görmeye yarayan bir organ. Peki nasıl görür bir insan? Cisme yansıyan ışık göz bebeğinizde... More

Başlangıç...
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
Biri şu Wattpad'i düzeltebilir mi
6. Bölüm

5. Bölüm

341 32 3
By blackswife

2 hafta sonra Aras'tan...

Ellerim cebimde hızlıca merdivenleri çıktım ve kendimi metrodan dışarıya attım. Dışarıya çıkmamla yüzüme çarpan keskin,soğuk havayla bir an için ürpersemde yürümeye devam ettim. İfadelerimiz alındığından beri soruşturmanın Enes'in lehinde gitmesi gerekirken alehinde gidiyordu ve bu benim sinirlerimi bozuyordu. Geçen haftadan beri babam eve asık suratla geliyordu, nasıl oluyorsa soruşturma cinayeti işlememiş bir çocuğa daha çok yaklaşıyordu!

Enes'in o gece benden ayrıldıktan sonra hemen eve gitmemişti ama gideceği istikametin Almira'ların sokağının tam tersi yönündeydi. Maltepe ne alaka karşısı ne alaka gözünüzü seveyim. Yine de hala işin ucunun nasıl Enes'e döndüğünü anlamıyordum. Ama bu cinayetin sadece Orhun'la ilgisi olmadığını geçen hafta anlamıştım. Almira'ların sokağında tam beş tane kamera var ve dördü cinayetin işlendiği yeri görecek konumda. Ne hikmetse o gece sadece iki kamera çalışıyor ve bu iki kamera da katilin yüzünü değil sadece sırtını alıyor.

Bu kesinlikle normal bir katilin yapacağı bir şey değildi. Bütün izleri silmek varken ipucu bırakmak biraz şüphe vericiydi. Çok şüphe vericiydi. Normal bir katil kameralara erişimi olduğunda her türlü kanıtı siler ama atması gereken bir iftirası olan kişi neden hepsini silsin ki? Sonuçta birine suç atabilmek için delile de ihtiyacı var. Neden olduğunu anlamadığım bir şekilde bu ihtiraya maruz kalan kişi de Enes oluyor. Ayrıca kameranın o açılarından da cidden katilin sırtı Enes'inkiyi andırıyor. Böyle bir olay başıma gelse geçmişimi sorgulayabilirim. Sakin olun, mafya falan değilim, öyle kötü çocuk havamda yoktur da sert tavırlarım herkesin hoşuna gitmiyor. Bir çoğu kişiye göre oldukça soğuk durabiliyorum. Aslında soğuk birisi değilim. Sadece dış dünyadaki insanlarla iletişime geçmeyi tercih etmiyorum.

Konuyu Enes'e getirmem gerekirse, onu tanıdığım ilk gündem beri insanlara karşı hep nazik ve sevecendi. İkimiz de biraz içimize kapanık olsak da Enes her zaman insanlarla benden daha iyi anlaşmıştır. İlginçtir ki ben Almira'yla anlaşmayı başarmıştım. Hem de çok kısa bir sürede. Almira'nın sınıftaki bazı çocuksu davranışları onun hakkında önyargılı düşünceler oluşturmama sebep olsa da şu anda gayet aklı başında olan bir kız olduğunu düşünüyordum.

Caddenin sonuna geldiğimde sola dönüp yürümeye devam ettim. Ekim ayının ortasına gelmiştik, havalar yavaştan soğumaya başlamıştı ve umarım soğumaya devam ederdi. Kış mevsimi cidden hoşuma giden bir mevsimdi ve her geçen gün kışa bir adım daha yaklaşmak beni daha çok mutlu ediyordu. Tabi sert ayaz dışında. Rüzgarlardan nefret ediyordum.

Eneslerin sitesinin önünde durduğumda artık beni tanıyan güvenliğe başımla selam verip yürümeye devam ettim. İstikametimi Eneslerin apartmanına doğru çevirdim ve çıt çıkmayan sitede sokaktan gelen korna sesleri eşliğiyle binaya girdim. TC kimlik numaramdan daha iyi ezberlediğim kapı şifresini girip cam kapıyı açtım ve asansörlere ilerledim.

Asansörün düğmesine basıp beklemeye başladım. Etrafa boş boş bakınırken asansörün sesi duyuldu ve demir kapılar anında açıldı. Kapıların açılmasıyla karşımda kahverengi kıvırcık saçları, beyaz ışıldayan teni ve ela rengi gözleriyle yan sınıftan Dicle beliriverdi. Nefesimi tuttum. Dicle'nin bu sitede oturduğunu bilsemde daha önce hiç karşılaşmamıştım, karşılaşmayı da beklemiyordum.

Samimi bir gülüş atıp "Naber Aras!" diyince gergin ve heyecanlı bir gülüş atıp ellerimi ensemdeki saçlarıma götürdüm. Şimdi siz 'sanki ilk defa kız görüyor gibi davranmasana' demeden ben size ne olduğunu anlatayım. Dicle benim uzun zamandır ilgi duyduğum... Tamam tamam yalan söylemeyeceğim uzun zamandır hoşlandığım bir kız. Aramızda çok nadiren diyalog geçtiği için asla ilişkimiz olacağına inanmadığım bir kız. Boşa ümit yani.

Ama yine de elim ayağım böyle dolaşıyor birbirine. "İyi Dicle sen nasılsın?" diyiverdim en sonunda. Dicle çok bekletmeden "İyi nolsun. Enes'e geldin galiba." dediğinde başımı salladım. "Sen?" dediğinde "Spor salonuna gidicem." dedi. "Hmm peki. Kolay gelsin." tarzı bir şeyler geveledikten sonra o da iyi eğlenceler dileyip Enes'e selam söyledi ve ben asansöre o kapıya yöneldi. Hızlıca 11'inci kata basıp beklemeye başladım. Bir yandan derin nefesler alırken "Sen bir yüz karasısın." diye geçirdim içimden.

Loş ışıklı bir asansörün içinde ilginç müzikler eşliğinde kendimi 11'inci katta bulduğumda hızlıca asansörü terk ettim. Yine loş ışıkla ışıklandırılmış koridorda Eneslerin dairesinin önünde durdum. Montumun önünü açtıktan sonra zili çaldım ve beklemeye başladım.

Delfin'in "ENES KAPIYI AÇ!" diye bağırışını duyduktan sonra gözlerimi devirdim. Anlaşılan bir beş dakika daha kapıda dikilcektim. Beklediğimde daha kısa sonra ikiz kardeşler kapıyı birbirlerine dalaşmış bir şekilde açtılar. İkiside bana bakıp sevimlice gülümsedikten sonra birbirlerine sinirle bakıp ayrıldılar. "Yine antremandasınız." diyip içeri girdiğimde Delfin "Hoşgeldin Aras." dedi. Enes "Hoşgeldin kanka" derken ayakkabılarımı çıkartıp ikisine de bakıp "Hoşbulduk." dedim ve içeriye geçtim.

Delfin mutfağa doğru ilerlerken Enes'e dönüp "Konuşmamız lazım." dedim. Başını salladı ve odasına yürüdük. Uzun koridorun karşısında bulunan Enes'in odasına girdiğimizde Enes kapıyı kapatıp yanıma geldi.

"Eee kanka soruşturma nasıl gidiyor?" diye sorduğunda tüylerim diken diken oldu. Titrek bir nefes verip "Kötü." dedim. Enes başını yere eğdi. "Ama sana daha ilginç bir haberim var." dedim ve yatağa oturdum. O da karşıma sandalye çekip oturdu. Bütün dikkatini bana vermiş merakla az sonra ne diyeceğimi bekliyordu. Keşke iyi bir söyleyebilsem.

"Biri suçu senin üstüne yıkmaya çalışıyor bana kalırsa. Çünkü katilin kameraya erişme şansı olmuş. Çok bariz. Almira'yı evine bırakmaya gittiğimde sokaktaki kameraları saydım. 5 taneydi. Ama babamlarda sadece iki kameranın görüntüsü vardı ve ne hikmetse bu iki kameradan da katilin yüzü değil sadece sırtı gözüküyor. Çok az da yan profil." diyip nefes aldım.

Enes pür dikkat beni dinlerken "İyi de neden cinayeti benim üstüme yıkmaya çalışsın ki? Ben ne yaptım?" demesiyle omuz silktim. "İşte orasını bilemeyeceğim kardeşim. Geçmişte seni sevmeyen insanların listesine çıkarmaya baksan iyi olucak. Ya da kalbini kırdığın.".

Enes başını salladı ve masasına döndü. O sırada kapı çaldı. Büyük ihtimalle Enes'in ailesi gelmiştir diyerekten Enesle yerimizden kıpırdamasakta polislerin sesini duyunca ayaklandık.

Kalkıp kapıyı açtığımızda Delfin polislerle konuşuyordu. Yanlarına yürüdüm. "Buyrun memur bey, bir sorun mu vardı?" dememle polis memuru "Arama yapıyoruz çocuklar müsade ederseniz evi arayacağız." demeleriyle Delfin tam buyrun diyecekken onu kolumla durdurdum.

"Arama emrinizi görebilir miyim lütfen?" dememle adam bana sinir olduğunu belli eden bir bakış attı. Polis oğlu olunca biliyosunuz böyle numaraları:).

Memur bana bir kağıdı uzattığında dikkatlice baktım. Belgenin sahi olduğundan emin olduğumda "Kolay gelsin." diyip önünden çekildim ve Delfin'e döndüm. "Mahkeme kararıyla verilen emri görmediğin sürece hiçbir polisi evine almak zorunda değilsin bunu unutma." dedim.

Delfin başını salladı. Enes,ben Delfin salona geçip beklemeye başladık. Büyük ihtimalle biraz ortalığı dağıtıp çıkacaklardı sma bir şey bulacaklarını sanmıyordum. Ya da en azından umuyordum. Allah aşkına ne bulabilirlerdi ki?

Enes'e baktığımda gayet rahat duruyordu. Masum masum televizyona bakıyordu. O adamı gizlice öldüren bir katil olsaydı evinde polis varken bu kadar sakin kalmazdı diye geçirdim. Sosyopat değilse. Ki olmadığına eminim o yüzden şüphe duymama gerek yok.

Ama ne var ki polisler bir anda salona ellerinde bir poşetle geldiler. İçinde silah vardı. Gözlerimi büyütüp ayağa kalktım. Bu hiç iyi değildi. "Enes Gündoğdu, Orhun Seçil'in cinayetinden ötürü tutuklusun. Ellerini kaldır ve arkanı dön!" diyince şokla olanları izlemeye başladım.

Enes korkuyla ellerini kaldırıp arkasını döndü. Çaresizce bana baktı. Gözleri kurtar beni diye haykırıyordu. "Memur bey bir saniye neden tutukluyorsunuz Enes'i elinizdeki delil ne?!" dedim. Delfin hayretle Enes'e bakarken Enes "Delfin ben gerçekten bir şey yapmadım!" dedi. Nafileydi. Delfin'in gözleri çoktan sinir perdesiyle örtülmüştü.

Memur bey bana yine kapıdaki bakışı atıp "Oğlum ne dırdırlıymışsın sen ya! Cinayet silahı yatağının altından çıktı!" dediğinde Delfin bir anda elini ağzına götürdü. Neredeyse ağlayacaktı. Ayrıca silah nasıl yatağın altından çıkabilir ki? Enes asla yatağının altına bir şey saklamaz çünkü orası Delfin'inde bildiği bir saklama yeri.

Enes'e baktım. "Abi valla ben koymadım onu. Aras nolur yardım et bana. Bana senden başkası yardım edemez!" derken bile sesi titriyordu. Ağladı ağlayacaktı resmen çocuk. Polis memuru Enes'in bileklerine kelepçeyi taktıktan sonra yürütmeye başladılar. Delfin de artık resmen ağlamaya başlamıştı.

"Nasıl yaparsın bunu bana Enes!" diye cırlayınca Enes "Delfin yemin ediyorum ben yapmadım! Görüceksin yapmadım!" dedi sesi titrerken. Enes'i götürürlerken bende hızlıca Enes'in odasına gidip montumu ve telefonumu aldım.

Hızlıca kapıya doğru yürüdüğüm sırada hıçkıra hıçkıra ağlayan Delfin'e yaklaşıp yavaşça sarıldım. "Delfin, biliyorum gördüklerin şu an sana söylenen veya söylenecek hiçbir şeye inanmamanı sağlayabilir ama eğer bana güveniyorsan şunu bil ki Enes Orhun'u öldürmedi."

Delfin bir kez daha hıçkırdı. Ondan ayrılıp omuzlarından tuttum. "Evde kal ve annenleri hemen ara. Ben Enes'i takip edip babamı arayacağım. Ama sakın ikizinin sevgilini öldürdüğünü düşünme tamam mı Delfin. Öyle bir şey olmadı. O silah nerden çıktı bilmiyorum ama Enes bir şey sakladığında yatağının altına saklamaz. Güven bana." dediğimde başını salladı.

"Tamam." diye mırıldanınca ayakkabılarımı giymeye başladım. Çıkarken son kez Delfin'e bakıp "Hemen aileni ara" dedim. Başını salladı ve kapıyı kapatıp çıktım.

Hızlıca asansörle aşağıya indim. Hızlıca binadan çıktıktan sonra Enes'i hala arabaya bindirmediklerini fark ettim. Salyangozlar diye geçirip koşmaya devam ettim.

Bu gece cidden çok zorlu geçecekti.

Almira'dan...

Eve son kez bakıp kapıyı kapattım ve apartmanın çıkışına doğru ilerledim. Cam kapıdan Uzay'ın dışarda beni beklediğini görüyordum.

Ağır adımlarla dışarı çıkarken bir yandan yüzüme bir gülümseme kondurmaya çalıştım. Dışarı kendimi attığımda merdivenlerden inip Uzay'a sevimli bir biçimde günaydın dedim. O da günaydın diyince beraber yürümeye başladık.

Yine çok sessizdik. Ben müzik dinlerken o da boş boş yola bakıyordu. Her geçen gün sessizleşiyor, birbirimizle konuşmaz oluyorduk ve buna dayanamıyordum. Ama biriyle her konuşuşumda da haykırasım geliyordu.

Uzun ve sessiz bir yolculuktan sonra okula varmıştık. Güvenlik kapısından içeri girdik ve okulun bahçesinden yürüyerek giriş kapısından içeri girdik.

Uzayla kendi sınıflarımıza gitmek üzere ayrıldığımızda ayaklarımı sürüye sürüye yürümeye devam ettim.

Okulda tuhaf bir sessizlik vardı. Herkes fısır fısır konuşuyordu. Etrafıma anlamsız bakışlar atarak sınıfıma doğru ilerledim. Sınıfa girdiğimde de herkes bana kısaca bakıp aralarında konuşmaya devam etti.

"Günaydın." diyip sırama oturduğumda birkaç kişi günaydın dedi. Gözlerim hemen yalnız oturan ve masanın üstünde uyuyan Aras'a kaydı. Enes nerdeydi?

İşte tam o sırada tüm dünyam başıma yıkıldı. Arkamda oturan kızlardan biri "Dün Enes'i tutuklamışlar. Valla yazıklar olsun ya inanmamıştım ben yapacağına ama-"  dediğinde ona dönüp "Ne!" dedim.

Lara-az önce konuşan kız- "Sen bilmiyor muydun? Sabah haberlere bile çıktı." dediğinde gözlerimi büyütüp kalkıp Aras'ın yanına gittim. Kızlar bana hayretle bakmaya devam ederken kimseyi umursamadan Aras'ın yanına oturdum. Kimsenin tepkisini umursayacak halim kalmamıştı.

Omzunu dürttükten sonra başını çevirip gözlerini kısarak bakındı. Yorgun olduğu belliydi. "Konuşabilir miyiz?" dememle oflayıp gerinerek kendini dikleştirdi.

Yüzü... Korkunçtu! Göz altları mosmordu,gözleri kıpkırmızıydı ve bunun dışında yüzü bembeyazdı. Saçları normalde de dağınık dursa da şu an ekstra dağınıktı ve alnı kolunun üstüne yatmaktan kıpkırmızıydı. "Sen iyi misin?" dediğimde  alaylı bir gülümsemeyle "Haberleri duymuş olmam lazım. Benimde dün gece boş durduğumu zannetmiyorsun herhalde." dedi.

Derin bir nefes alıcağım sırada Aras "Bana arkadaşım adına sövmeye gelmedin diye umuyorum." Başımı sağa sola çevirdim. "Neden tutuklandı? Bir delile mi rastlandı?" dediğimde başını salladı. "Evinde yatağının altında(!) 'cinayet silahı' bulundu." Dediği cümleden bile Aras'ın buna inanmadığını anlamıştım. Bende inanmıyordum. "Yardım edebileceğim bir şey var mı?" dediğimde "Arkadaşımın suçsuz olduğunu kanıtlayan bir delil bulabilir misin diye sormamı bekliyorsun herhalde?" dedi. Üzgün,kızgın ve yorgun olduğu herhalinden belliydi.

"Tamam ben seni daha fazla tutmayayım sen uyumaya devam et." dedim ve kalkacağım sırada bileğimden tuttu. Ona döndüm. "Şu an okuldaki herkesin bana baktığı ya da davrandığı gibi davranmadığın için sana teşekkür ederim." dediğinde başımı salladım.

Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Enes haksız yere hapisteydi. Onu kurtarabilecek delillere sahipken bu delilleri öne süremiyordum. Son kez yorgun Aras'a bir bakış atıp masama geri döndüm.

Bir şeyler yapmanın vakti gelmişti. Haksız yere bir insanın hapiste bu kadar yaşayacak hayatı varken çürümesine göz yumamazdım. Ve Aras'ın dediği gibi Enes'in masum olduğunu kanıtlayacaktım.

SELAMLAAAAAR
UZUN SÜREDİR BÖLÜM YAZAMADIĞIMI BİLİYORUM. ÖZÜR DİLERİM. SORUMSUZ BİR YAZARIM. AMA SİZİ ÇOK SEVİYORUM ÇÜNKÜ 1K OLMUŞUZZZZZZ.

AY BEN SİZİ YERİM BİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ? ŞEKERLERİM BENİM. UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR!

1-SİZCE ALMİRA NE YAPICAK?
2-ARAS BU OLAYIN NE OLDUĞUNU ANLAYABİLECEK Mİ?
3-ENES GERÇEKTEN SUÇLU MU YOKSA ARAS VE ALMİRA'NIN İDDİA ETTİĞİ GİBİ SUÇSUZ MU?

CEVAPLARINIZI YORUMLARA BEKLİYORUM. HEPİNİZŞ ÖPÜYORUM❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

4.7M 396K 94
1 KIZ, 6 ERKEK, ÖLÜMCÜL BİR EV. Afra'nın diğer tutsaklardan dört farkı vardı: Birincisi, bir kız olmasıydı. İkincisi, tutsak alınan son kişi olmasıyd...
2.8M 214K 38
*14 Kasım 2023 güncellemesi* İlerleyen bölümlerde yorumlarda birçok spoi ile karşılaşabilirsiniz. Her ne kadar uyarı geçsem, o yorumları silsem de ma...
İHTİLAL By Fatma Demir

Mystery / Thriller

812K 28.5K 63
"Benimle oynarken iyi düşün." diye hırladı. Sesi karnımı burkarken dudaklarıma kilitlenmiş bakışlarını görünce karanlığın verdiği cesaretle güldüm. "...
1.1M 42.8K 36
İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen iyi ya da kötü hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben, ölüm diledim. Bir ö...