BANA İKİMİZİ ANLAT

By blue-alone

127K 5.9K 2.4K

'İsminin anlamını biliyor musun?' beklemediğim bu soru karşısında yüzüne baktım ve yavaşça başımı salladım. ... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
BÖLÜM 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
BÖLÜM 29
Duyuru
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Duyuru
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
FİNAL
DUYURU

Bölüm 19

2.2K 125 20
By blue-alone

Korkuyla Nehir'e baktığımda derin bir nefes aldı.

'Bu çocuk ne yapmaya çalışıyor böyle yaa' sinirle nefes aldım ve telefonumu çıkardım.

'Bilmiyorum Nehir inan bilmiyorum ama biz daha oyunumuzu oynamadan o yeni bir oyuna başlıyor. '

'Telefonları çekmez onların.'

'Biliyorum onların çıkmasını bekleyeceğiz. Biz burdan çıkamayız ama onlar gelir.' başını salladığında derin bir nefes aldım ve arkama yaslandım.

'İntikam planları aklımda canlanıyor kızım bu Baran'dan çok pis intikam alıcam. Ama önce zayıf noktasını bulmam gerek.' Nehir bana baktığında omuz silktim.

'O zaman ondan bir farkımız kalmaz Adin. '

'Kalmasım Nehir. Sürekli bizi zayıf noktalarımızla sınayacaksa kalmasın. O dört duvar arasında kapalı kalan bendim. Yetişemezlerse nolucağını biliyordun. Aynılarımı şimdi ona yaşatıcam. '

'Peki. Ne olursa yanındayım ama insanları zayıf noktalarından vurmak çok adeletsizce geliyor hala. ' konuşmadım. Haklı olabilirdi ama onun yüzünden içimizden biri zarar görebilirdi. O çocuğun tek amacı bize zarar vermekti.

'Adinnnn'

'Nehirrrr' ismimizi bağıran çeteye baktığımda gülümsedim. Çıkmışlardı.
Telefonumu çıkartıp Ares'i aradım. Hemen açtığında gülümsedim.

'Dönme dolapta mahsur kaldık' bakışları yukarı döndüğünde hızla bu tarafa doğru yürümeye başladı. Aşağıda bir şeyler yaptığında dönme dolap hareket etmişti.

Aşağı indiğimizde hemen kabinden çıkıp sevdiğim adama sarıldım.

'İyisiniz' koları belimi bulurken sımsıkı sarıldı.

'Sana yine bir şey yapacak diye öldüm korkudan. Gördün mü o iti.' kendimi biraz çekip yüzüne baktım.

'Görmedim.' başını salladığında gülümsedim. Ondan ayrılıp Barış'a sarıldım.

'Çok korktun mu ?'

'Korkmadım. Biliyordum ordan çıkacağınızı'

'Artık bir şeyler yapma zamanı geldi. Bu yaptıklarını karşılıksız bırakamayız. İçimizden birine bir şey olabilirdi.' Deniz sinirle bağırdığında başımı salladım.

'Sakin ol Deniz. Hep birlikte bir yere gidip düşünelim. Napabiliriz diye.' başını salladığında derin bir nefes aldım.

'Şimdi hepimiz iyiysek önce karnımızı doyuralım. Sonra da düşünürüz. Aç aç düşünemem ben.'

'Sen muhteşemsin kanka acıktım valla bende' Rüzgar gelip elini omzuma attığında gülümsedim. Beraber lunaparkın çıkışına ilerlediğimizde biri tarafından çekilmiş ve onun kolları arasına girmiştim.

'Ares çağırsan gelirdim zaten niye çekiştiriyorsun beni yaaa' cırlamamla birlikte saçıma bir öpücük kondurdu.

'Korktum kızım zaten sana bir şey olucak diye konuşma da yürü.' dediğinde gözlerimi kıstım ve önüme döndüm.

'Nerde yiyoruz'

'Deniz kenarında bir balıkçıya gidelim işte' gelen fikirle başımı salladım.

'Güzel fikir kanka senden böyle fikir çıkmasına şaşırdım açıkcası' Arya bana dil çıkarıp gittiğinde gülümsedim. Aldığımız her darbenin ardından böyle toparlanırdık umarım.

🍃🍃🍃🍃🍃🍃

Güneş ışıklarınını yüzüme vurmasıyla uyandığımda bir of çektim.

Yataktan kalkıp telefonuma baktığımda Ares'ten gelen mesajla gülümsedim.

'Kokuna alıştım bir kere nasıl uyuycam ben şimdi.' yazmıştı. Gece ben uyuduktan sonra atmış olmalıydı.

'Güne senin gözlerinle uyanmamakta benim kaderim sanırım sevgilim.' telefonu kilitleyip banyoya girdim ve rutin işlerimi halletikten sonra çıktım. Okul formalarımı giyip Nehir'in kaldığı odaya girdiğimde gülümsedim.

'Süslenmeniz bittiyse çıkalım mı Nehir Hanım.' gözüne sürdüğü maskarayı çekip bana baktı.

'Şu tipe bak paspal paspal gidiyor. Lan en azından saçını yap. Sevgilin var kızım senin. Azcık kendine bak bee.' derin bir nefes aldım.

'O benim salyalı halimden tut, sümüklü halime kadar gördü. Paspal halimle görse kaç yazar.' iğrenerek bana baktığında gülümsedim.

'Şaka şaka kanka tipimi düzeltsene azcık.' yanına gidip yanağından öptüm.

'Şu gözümede süreyim yapayım' başımı salladım. İşini bitirdikten sonra ayağa kalkıp benim oturmamı sağladı. İlk önce saçlarımı düzelttikten sonra yüzüme hafif bir makyaj yapıp eserine baktıktan sonra kendini övme kısımlarımız başlamıştı.

'Kızım çok yetenekliyim bee. Taş gibi kızım valla. Sende öylesin kanka çünkü benim kankamsın. Arya'da öyle şimdi Allah var. ' gülümsedim ve ilerledim.

'Nehir yürü hadi kahvaltı yapalım en azından bir.' başını sallayıp çıktığında telefonumun sesiyle durdum. Gelen mesajı heyecanla açtım.

'O okul eteğini giyme. Pantolon falan giy gel okula. Göt kadar şey. Terzinin kumaşı yetmemiş.' bütün heyecanım bir anda sönerken derin bir nefes aldım. Lan o kadar güzel şey yazdım ben buna. Ama ben biliyordum yapacağımı inadına okul eteğiyle gidicem.

'Lan Adin hadii' aşağıdan gelen sesle koşarak indim.

'Geldim kanka bir hödükle uğraşıyordum da.' gülümsedi ve dışarı çıktı. Bende arkasından çıktıktan sonra arabaya bindim ve kahvaltı yapabileceğimiz bir mekanda durdum.

Cam kenarında bir masaya geçtiğimizde iki tane kahvalt tabağı istemiştik. Ben o sırada Ares'e cevap vermek için telefonumu elime aldım.

'Üzgünüm o etek çoktan giyildi.' yazıp gönderdim. Sonra da rehbere girip ismini 'HÖDÜK' diye değiştirdim.

'Adin o etek giyilmeyecek!' göz devirdim.

'Ay bak bir de ünlem koymuş. Ciddiye alamıyorum Ares Bey kusura bakma'

'İşte benim kankam böyle devam kızım.' gülümsedim. Kahvaltı tabaklarımız geldiğinde cevap verip kenara koydum.

'Acıktım da kanka'

'Bende valla yaa. ' önümüzde ki tabakları silip süpürdükten sonra hesabı ödeyip kafeden çıktık. Kısa bir süre sonra da okula gelmiştik zaten. Arabamı boş bir yere park edip indiğimde arkadan montumu giydim ve çantamı aldım.

'kankaların birtanesi de geldi.' Rüzgar yanıma gelip elini omzuma attığında gülümsedim.

'Naber kanka.'

'Ben iyimde kanka seninki çok iyi değil. Sinir tavan. ' gülümsedim ve Rüzgar'a döndüm.

'Sakinleşir birazdan merak etme.'

'Ona ne şüphe.' beraber kantine gittiğimizde aynı yerde oturan bizim ekibin yanına gittiğimde göz göze geldiğim Ares'le gülümsedim. Gözleri sinirden iyice küçülürken gidip yanına oturdum.

'Günaydınlar' Barış başını masaya koymuş uyurken Efe'de onun sırtına yatmıştı. Toprak telefonuyla oynarkej Deniz gelen sevgilisiyle ilgileniyordu. Arya ve Helin bir konu hakkında konuşuyorlardı. Başlarını çevirip 'günaydın' dedikten sonra hepsi kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı.

'Aç mısın' Ares sakin kalmaya çalıştığı belli olan her haliyle bana bakarken başımı iki yana salladım.

'Kahvaltı yaptık.' başını salladığında elimden tuttu.

'Bizim bir işimiz var. Derse yetişiriz' dediğinde beni çekiştirerek okulun arka tarafında her zaman sigara içtiği yere getirdi.

'Giyme dedim Adin giyme' birden bağırdığında tepkisizce suratına baktım.

'Bağırma bana. Etek kısa olsa bende giymem zaten. Yanından ayrıldığım bir dakika bile yok be benim. Neyden şüpheleniyorsun Ares. Sen söylemeden ben söyledim seni sevdiğimi. Sevgimden niye şüphe ediyorsun yaa' derin bir nefes aldı ve ellerimi tutup beni kendine çekti.

'Sevginden niye şüphe ediyim güzelim ben seni deli gibi kıskanıyorum sadece. Aldığın nefesten kıskanıyorum ben seni sana hayat verenin ben olmasını isteyecek kadar.' peki yine gönlümü almayı başarmış olabilirdi ama trip atabilirdim.

'Sınıfa çıkalım mı?' gülümsedi ve birden kucağına aldı.

'Sen beni affedene kadar seni sırtımda taşırım. Bütün İstanbul'u bu şekilde gezeriz.' ilerlemeye başladığında çığlık attım.

'Ares saçmalama. Ayrıca yorulursun abartma bence bütün İstanbul'muş.'

'Dinlenerek gezeriz bizde. Hem böylece yanımda olmuş olursun.' göz devirdim.

'Ares indir beni'

'Trip atmaya devam mı?'

'Hayır atmayacağım söz hem etek giydim manyak.'

'Siktir' birden beni yere indirdiğinde sarıldı.

'Etek giyme lan' göz devirdik ve elinden tuttum.

'Hadi sınıfa çıkalım derse geç kalıcaz.' derin bir nefes alıp ilerlemeye başladığında gülümsedim.

'Bir anlaşma yapalım o zaman eteği giymem ama şortunu giyerim. Pantolonunu sevmedim ben okulun.'

'Söyleyim babama değiştirelim güzelim niye dert ediyorsun kendine bunları sen.'

'Saçmalama Ares.'

'Tamam lan şortunu giy o daha iyi.' gülümsedim ve yanağından öptüm. Okula girdiğimizde sınıfa çıktık. Bizim ekip cam kenarını full kaplarken en arka sıranın bir önündeki sıraya geçtik. Ders geometri olduğu için hepimizi aynı sınıftaydık.

Arkamızda oturan Barış ve Toprak'a döndüm.

'Siz ne iş lan'

'Mal bu ders sınav gibi bir şey olucaz yaa ona hazırlık yaptık. ' gözlerim birden büyüdüğünde derin bir nefes aldım.

'Ben hiç çalışmadım ki.' Ares bana bakıp gülümsedi.

'Dert ettiği şeye bakala. Yanında Ares oturuyor lan.' gülümsedim birden. Ares'in matematik ve geometrisi cidden çok iyiydi.

'İyi sizede kopya veririm.' Toprak ve Barış gülümsediğinde önüme döndüm. O sırada bir yüzle karşı karşıya kalmam yerimde sıçradım.

'Rüzgar mal mısın?' gülümsedi ve bir anda arkasını dönüp oturdu.

'Kanka Ares'ten aldığım kopyalardan bana da versene.' şirince gülümsediğinde bende gülümsedim.

'Niye vermeyik kanka veririm tabii demeyeceğim çalışsaydın köpek' Ares kahkaha attığında gülüşüne baktım.

'Sanki sen çalıştın haa. Ares aşkımdan kopya çekicen sende. Duydum kızım şu iki dingil niye arkanıza geçti zannediyorsun. Bana kopya vermeyeni ispitlerim arkadaş.' gülümsedim ve ona baktım.

'Ciddiye alamadım kanka kusura bakma' hoca içeri girdiğinde ayağa kalktım. Bu bana göre bir saygıydı.

'Merhaba çocuklar.' çantasını masanın üstüne koyduktan sonra kağıtları dağıtmaya başladı.

Önüme gelen kağıdı şöyle bir incelediğimde kendimin de yapabileceğini anlamıştım. Çok zorluk çekeceğim bir sınav değildi.'

Hocanın başlayabilirsiniz komutundan sonra çözmeye başladım.

Benim çözdüğüm soruları Rüzgar arkasını dönüp bakıp bakıp kendi kağıdına geçiriyordu. Ares ise takıldığım bir noktayı söylediğinde sorunun devamını getirebiliyordum.
Toprak ve Barış'a Ares yardım ediyordu. Deniz ve Nehir'e ise Arya ve Helin yardım ediyordu. Efe ise kağıdı çözüp uyumuştu. Efe geometriden özel ders aldığı için çok rahat çözüyordu fazla sıkıntı çekmemiş olmamalıydı. Hatta Rüzgar'ın kağıdının arka kısmınıda Efe çözmüştü.

'Çocuklar süreniz bitti.' kağıdı hocaya verdiğim gibi Ares'e baktım.

'Nasıl geçti'

'Gayet iyiydi'

'100 alıcam Efe aşkım sayesinde' Rüzgar sevinçle sınıftan çıktığında bizde arkasından çıkmıştık. Kantinde yerimize oturduğumuzda bizimkilere döndüm.

'Napıyoruz gençler şimdi.' Efe sinsice gülümsedi ve yaklaştı.

'Dün akşam biraz araştırma yaptım. Bunun bizim okulda sevdiği bir kız var. ' kaşlarım hayretle yukarı kalktı.

'Kim acaba' dediğimde Helin bana baktı.

'Ben biliyorum sanırım ama tam emin olamadım.'

'Nasıl biliyorsun.' bu soru Barış'tan gelmişti.

'Sayısal sınıfında Hande diye bir kız var ya.'

'O kız Ares'e aşık lan'

'Neeee' Ares sinirle Rüzgar'a bakarken benim bakışlarım Ares'in üzerindeydi. Bana bakıp tekrar önünde döndü.

'Herneyse duydum ben Çağa Kolejinden Baran Arslan diye bir çocuk beni seviyormuş falan dedi.' dediğinde Ares derin bir nefes aldı.

'Napıcaz'

'Ne demek napıcaz Hande üzerinden tehtid edicez. ' dediğimde hepsi bana baktı.

'Masum bir insanı bu oyuna katmak ne kadar adeletlice olucak.' Ares'in söylediğinde kaşlarımı çattım.

'Benim ne suçum vardı. Senin sevgilin olduğum için yaşamadım mı ben onları. Ben o odadayken ne yaşadım biliyor musunuz? Yetişemeseydiniz nolucaktı. Bunları sadece o an düşündün ve bitti demi ama ben her gün aynı şeyleri yaşıyorum bir yerde kilitli kalıcağım diye aklım çıkıyor.'

'Güzelim tamam....' Barış Ares'in sözünü kestiğinde ona baktım.

'Adin haklı ne derseniz deyin.' Barış ayağa kalktığında başıyla kalkmam için işaret yaptı. Yanına gittiğimde kolunu omzuma attı.

'Ares bu zamana kadar hiçbir şey demedim Adin'i sevdiğini biliyordum ama bir gerçekte var biz bu oyunun ortasına birden düştük burda en zararlı çıkan kişi de Adin oldu. Dediği gibi o da masumdu. Madem oyunda masumlar zarae görüyor. Biz niye adeletli davranıyoruz. ' arkasını dönüp beni de yanında götürdüğünde gülümsedim.

'İyi ki varsın Barış'ım'

'Hadi gel biraz kafa dinleyelim. Bizim mekana gidelim mi?' başımı salladım berabar okuldan çıkıp arabanın yanına geldiğimizde ön koltuğa bindim ve radyodan bir şarkı açtım.
Keti ve Manga'nın beraber söylediği şarkı çıkarken gülümsedim.

'Müzik zevkine bayılıyorum kanka' gülümseyip yola döndüğünde okulun otaparkından çıkmıştık.

Kısa bir yolculuğun ardından hep geldiğimiz tepeye çıktığımızda gülümsedim ve arabadan indim. Biraz esiyor olsada burası her zaman bana iyi gelmişti.

'Burası sanki her geldiğimde daha bir anlamlı oluyor' gülümsedi ve bir yeri gösterdi. Tepeye çıkan bir araba vardı. Arabaya biraz daha dikkatli baktığımda Efe'nin arabasının olduğunu görmemle gülümsedim. Araba tepeye çıkıp durduğunda arabadan Efe, Nehir ve Arya indi.

'Bizsiz olmaz dedik yaa' gülümsedim ve Efe'ye sarıldım. Hepsi o anda bize sarıldığında gözlerimden akan yaşa engel olamadım.

'İyi ki varsınız' her zaman yanımda olan dostlarımdı onlar benim. Gözü kapalı inandığım insanlardı.

Onlar benim dostlarımdı.

Selam ben geldim.

Bölüm nasıl?

Bu Hande deniken kız da kim? 😉

Ares sizce ne yapıcak?

Bizi neler bekliyor acaba? 😉🙂

Continue Reading

You'll Also Like

120K 1K 48
gözyaşlarımı dinlemeden bir anda içime girdi dudağı dudağımda bir eli göğsümde diğer eli kadınlığımdaydı...
389K 3.1K 23
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
651K 81.9K 28
"Leyla!" Günlerin yer değiştirdiği o saatlerde, gecenin en karasında, bir ruhun kilitli kalmış sokaklarındaydık. "Burada ne arıyorsun?" Başkası içi...
718K 27.4K 89
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...