BANA İKİMİZİ ANLAT

By blue-alone

127K 5.9K 2.4K

'İsminin anlamını biliyor musun?' beklemediğim bu soru karşısında yüzüne baktım ve yavaşça başımı salladım. ... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
BÖLÜM 11
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
BÖLÜM 29
Duyuru
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Duyuru
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
FİNAL
DUYURU

Bölüm 12

3.3K 216 58
By blue-alone

Multi bölümden bir kesit.

Bölüm şarkısı: Bahadır Ünsel Tütünden Bulutlar

Vee Ares'in ağızından bir bölüm olucak sonlarda. Umarım beğenirsiniz.

Arabayı park ettikten sonra indim.

'Özledim be Fiko'yu' Nehir'e gülümsedim.

'Bende. Çoktandır gelmiyoruz.'

'ay kesin küsmüştür o bize' dediğinde başımı salladım ve kuaförden içeri girmiştik.

'Ayy şu tipe bak be yavrum. Kendine hiç mi bakmadın sen. Saçların çalı yuvasına dönmüş. Ay ne çirkin olmuşsun' gözlerimi büyütüp Fiko'ya baktım.

'Sanırım sıçtık' Nehir'den gelen bu cümleyi başımla onayladım. Fiko karşısındaki kızı yerin dibine gömüyordu resmen.

'Fiko' dediğimde bakışları bize döndü. Yüzünü buruşturup baktığında yanında çalışanlardan birine döndü.

'Ayy şu kapıdaki kızların ne istediğini öğrenin. Beni muhattap etmeyin şunlarla' dediğinde gülümsedim. Cidden küsmüştü.

'Fiko'm yaa' dediğimde yanına gidip sarıldım. Kızlarda sarıldığında Fiko gülümsemişti.

'Ayy boğulacam şimdi çekilin şurdan.' dediğinde ayrıldık.

'uzun zamandır neden gelmediğinizi anlatın bakalım siz.' bize bakıp sonra hakaret ettiği kıza döndü.

'Şunuda gönderin. Bugün bu üçünden başka kimse alınmıyor. Şunlara bak tipleri kaymış. Biraz düzeltelim ay' dediğinde gülümsedim.

'Tamamen senin elindeyiz Fiko'm' Fiko üçümüzüde ayrı koltuğa oturttuğunda Fiko'ya herşeyi anlatmaya başlamıştık bile.

'Ayy yok artık öküze bak sen.' dediğinde gülümsedim.

'Fiko'm yaa iyi ki varsın.' dün olan olaydan sonra Fiko'dan yardım almış olabilirim. O da çok güzel yardım etmişti şimdi.

'Tabii iyi ki varım. Şu tipinizi kim düzeltecek sonra. Allah var güzel kızlarsınız ama bakım yapmanız gerek kızlarım. Bir araştırmaya göre güzel kadınlardan çok bakımlı kadınlar erkekleri daha çok etkiliyormuş' gülümsedim.

'Ayy Fiko burdan sonra alışverişe çıkalım mı? Senin zevkine ihtiyacımız var' Nehir'in bu önerisiyle başımı salladım.

'Normalde size trip atmam gerek ama şu tiplere kıyamıyorum yaa. Tamam gidelim' dediğinde Arya ellerini çırpmıştı.

'Ama şu tiplerinizle daha işim var' Fiko diğer çalışanlarına bilgi verirken Nehir'e baktım.

'İyi misin?' dediğinde gülümsedim ve başımı salladım.

'Evet kızlar başlıyoruz' Fiko gülümseyip el çırptığında başlamıştı. Fiko'ya güvendiğim için ne yapıcağı konusunda karışmazdım. O benim bizimkilerden sonra gelen en iyi dostumdu.

🍀🍀🍀🍀🍀

Aynadaki görüntüme baktığımda gülümsedim.

'Fiko'm ellerine sağlık' dediğimde gülümsedi. Saçlarımı biraz kısaltmıştı ve bakım yapmıştı. Güzel görünüyordu.

'Ayy hadi işimiz bittiyse çıkalım. Daha çok yer gezicez' Arya'nın onayladım. Filo hazırlanıp yanımıza geldiğinde arabaya binmiştik. Bir avm'nin önünde durduğumuzda arabadan indim. O anda çalan telefonumla birlikte arayan kişiye baktım. Efe arıyordu.

'Efendim Efe'

'Nerdesiniz'

'Alışverişteyiz kızlarla.'

'Bize niye haber verilmiyor' dediğinde göz devirdim.

'Fiko'ya gittik ordan da alışverişe çıkmaya karar verdik. Siz napıyorsunuz' dediğimde

'Erkeklerle basketbol oynamaya karar verdik. Onları bekliyoruz Barış'la' dediğinde görmüyceği halde başımı salladım.

'Tamam'

'İşiniz erken biterse gelin'

'Olur bakalım da geliriz belki hangi sahada oynuycaksanız mesaj at' daha fazla konuşmadan telefonu kapattım. O sırada bir mağazaya giren arkadaşlarımın peşinden girdim bende.

'Ayy bu etek çok güzelmiş' Arya'nın elindeki eteğe baktığımda gülümsedim. Renk renk küçük çiçekler vardı. Ona yakışıyordu böyle tatlı şeyler ama ben öyle şeyler giymeyi sevmezdim. Arya üzerine beyaz bir bluz ve bu kombini tamamlamak için siyah bir kemer alıp kabine geçmişti.

Bende ilerde gördüğüm siyah gömlek tarzı şeyle gülümsedim. Çok güzeldi. Bunun altına siyah taşlı bir pantolon alıp kabine geçtim.

Yaptığım kombini deneyip kabinden çıktığımda Fiko karşıma geçmiş ve beni baştan aşağı süzmüştü.

'Kız valla çok yakışmış bunla bu. Arada bir zevkin güzel olabiliyor. Al bunları başka bir kıyafetlere bakalım. Bende kendime bir şeyler almaya karar verdim deneyim bakarız' dediğinde başımı salladım ve üzerimdeki kıyafetleri çıkartmak için kabine girdim.

Kabinden tekrar çıktığımda beni bekleyen arkadaşlarımın yanına gittim.

'Ayy ben size söylemeyi unuttum. Daha demin beni Efe aradı. Erkekler basketbol maçı yapıcakmış, İzlemeye gelirseniz diyordu' dediğimde

'Ayy gerek yok. Birbirleriyle mücadelelerini izleyemem ben onların hiç' Arya'yı onaylayan Nehir'le birlikte Fiko'ya baktık. Üçümüzede gerizekalı bunlar bakışı atarken merakla ne diyeceğini bekledim.

'Ayy gerizekalılar. Adin yavrım senin sevdiğin çocuk orda değil mi?' sorusuyla birlikte başımı salladım.

'Nehir yavrım seninde hoşlandığın çocuk orda değil mi?' Nehir'de başını sallamıştı.

'Arya yavrum seni geçtim ama arkadaşlarınızda orda değil mi?' üçümüzde aynı anda başımızı salladığımızda Fiko göz devirdi.

'Bu maç bir mahallenin sahasında olur yani halka açık. Ya erkek aramaya çıkan kızlar olursa. Düşünsenize sizinkilere kur yaptığını. Boku yediniz. Şimdi ben burdan taksiye binip gidiyorum. Sizde direk oraya' dediğinde başımı salladım.

'Kurulu saatte döndüler. Tiplere bak.' Fiko ilerlediğinde arkasından girdiğim şoktan çıkıp bende ilerledim. Haklıydı valla Fiko'm. Kazanmadan kaybedemezdik.

'Fiko dur ben bırakırım. Taksiyle uğraşma. Alt tarafı yatım saat geç gitmiş oluruz' dediğimde gülümsedi. Arkasını dönüp sarıldığında bende sarıldım.

'Benim bazı işlerim var onları halletmem gerek. Siz gidin ve meydanı boş bırakmayın' dediğinde başımı salladım. Kızlarlada vedalaştığında arabaya geçtik ve Efe'nin attığı adrese sürmeye başladım.

Arabayı boş bir yere park edip indiğimde Efe'lerin çoktan oyuna başlamıştı. Sahanın dışında bulunan banklardan birine oturdum ve gözlerim direk Ares'i buldu. Terlemişti. Saçları dağılmıştı. Üzerinde sıfır kollu forma ona fazla yakışmıştı.

'Tavrı ne olucak acaba.'

'Bilmiyorum kuzum ama sıkma canını' Arya'ya gülümsedim. O sırada mola veren bizim ekip yanımıza gelmişti.

'Fiko'dan geldiğiniz o kadar belliki' Barış'a gülümsedim.

' Nasıl olmuş ama Barış'ım' gülümseyip sarıldığında bende ona sarıldım. Bakışlarım Ares'i bulmuştu. Gözleri sanki yerde bir şey arar gibiydi. Hiç kaçırmadan orayı izliyordu.

O sırada kulağıma eğilen Rüzgar'a baktım.

'Sabahtan belli böyle. Neyi var bilmiyoruz' dediğinde başımı salladım. Fazla durgundu.

'Hadi devam edelim beyler' bizim çete sahaya girmek üzereyken gelen başka bir grupla birlikte kaşlarımı çattım.

'Oooo bakın burda kimler var. Ares ve çetesi. Bakıyorumda yeni kişiler katılmış çeteye' dediğinde dört element grubu sinirle öne çıkmıştı. Onları ilk defa böyle gördüğüm için ayağa kalktım.

'Ne istiyorsun Baran' Ares'e baktığımda sinirden yumruklarını sıkmıştı.

Adının Baran olduğunu öğrendiğim çocuk bakışlarını bize çevirmişti. Üzerimde oyalanan bakışlardan rahatsız olmuştum.

'Çek lan o gözlerini' Barış'ın öne çıkmasıyla birlikte korkuyla baktım.

'oooo çete büyümüş Ares. Belki bir barış antlaşması imzalarız haa.' Baran denilen çocuk bana doğru hamle yaptığında çete önüne geçmişti.

'Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama ben o düşüncelerini sikmeden defol kendin siktir git. Ona dokunmayı geç bakamazsın bile.' dediğinde yutkundum.

'Hahaha. Tamam gençler sakin. Bir maç yapalım diyecektim.' dediğinde Deniz ablayla gülümsedi.

'Niye okul maçlarındaki yenilgiler az mı geldi' dediğinde bizim ekipten bir ooo sesi gelmişti.

'Deniz 1 adını bile öğrenmek istemediğim çocuk 0' dediğimde çocuğun bakışları tekrar beni buldu ve gülümsedi.

'Çek lan o gözlerini'

'Anlaşıldı bu sene çok eğlenicez' Baran denen çocuk arkadaşlarını alıp gittiğinde bizimkilere baktım.

'çok eğlenicekmiş sikerim senin eğlenceni lan' Ares sinirle arkasını döndüğünde bakışları beni buldu ve hiçbir şey demeden bankta bulunan çantasını aldı.

'Görüşürüz sonra' ilerde duran arabasına binip gittiğinde tayfaya baktım.

'Sizde gidin artık. Sonra anlatırız' Toprak'ın söylediğini onayladıktan sonra kızlarla birlikte ordan ayrılmıştık.

💦💦💦💦💦💦💦

Dersin sonuna doğru sıkıntıdan ölmek üzereydim. Sınıfta Nehir ve benden başka bizim ekipten kimse yoktu. Ares ve Deniz müzik odasına gitmişti. Her ne kadar okul grubu için beraber söylesekte Rüzgar'ın dediğinde göre bazen bazı klüplerde şarkı söylüyorlarmış. Onun için ayrı çalışıyorlardı. Tabi bizim yarışmayada az kaldığı için bir taraftanda ona hazırlanmaya çalışıyorduk.

Zil sonunda çaldığında derin bir nefes aldım.

O sırada telefonuma gelen mesaj sesi ile ekrana baktım. Ares müzik odasına gelmem için mesaj atmıştı.

'Nehir Ares müzik odasına çağırıyor hadi senden gel. Seçtiğimiz şarkıyı dinlersin hem' dediğimde gülümsedi ve başını salladı.

Beraber müzik odasına girdiğimizde bizi beklediklerini görmemle gülümsedim. Nehir koltuklardan birini oturduğunda bende bizimkilerin yanına çıktım. Sahneyi ben gelmeden kurdukları için hemen yerime geçtim. Ares'e baktığımda gitarıyla uğraşıyordu. Bir şey demeden tekrar önüme döndüm. O günden sonra konuşmuyordu benimle.

'Hadi bakalım gençler' dediğinde derin bir nefes aldım. Rüzgar'ın bakteriye vurma sesi ve ardından Toprak ve Deniz'in gitar sesi geldiğinde derin bir nefes aldım ve benim söylüyceğim kısmı söylemeye başladım.

Benden sonra Ares'e söylediğinde sonunda beraber söyleyip şarkıyı bitirmiştik.

'Nasıl olmuş' Nehir derin bir nefes aldı.

'Bir şey eksik burda. Yani başlangıçta ve arada söylediğiniz kısımlarda bir ses eksik' dediğinde kaşlarım hayretle kalktı.

'Malesef kemençe çalan biri yok aramadı. ' Deniz Nehir'e baktığında Nehir gülümsedi. Müzik aletlerinin bulunduğu yerden kemanı alıp sahneye çıktığında bana göz kırptı ve çalmaya başladı.

'Bu yardım eder heralde' dediğinde gülümsedim ve ona baktım. Bu kız harikaydı.

Deniz gülümsedi ve gitarını tellerine dokunmaya başlamıştı bile. Rüzgar'ın bateriye hafif vuruşları ile bende şarkıyı söylemeye başlamıştım.

Ares ile beraber söylüyceğimiz kısım geldiğinde bakışlarımı ona çevirdim ve gözlerimi gözlerinden hiç çekmeden birbirimizin gözlerine bakarak şarkıyı söyledik. Sustuğumda araya giren keman sesi gülümsememi sağladı. Nehir harika bir şekilde çalıyordu. Aralarda gelen o keman sesi harikaydı.

Ares'in söylediği kısma geçtiğimizde kapı açılmış ve içeri Zeynep hocayla birlikte bizim ekip girmişti.

Ares'le birlikte söylüyceğimiz kısmı tekrar söylediğimizde gülümsedim. Şarkıyı bitirdiğimizde alkış sesiyle birlikte Zeynep hocaya baktım.

'Çocuklar harikasınız. Bu keman fikri kimin ve Nehir harikasın kızım. O kadar uyumlu çalıyorsun ki.' dediğinde Nehir gülümsedi kızaran yanaklarını gizlemeye çalışsada pek başarılı durmuyordu.

'Teşekkür ederim hocam' dediğinde Zeynep hoca gülümsedi.

'O zaman listeye Nehir'in adınıda yazıyorum. Sorun çıkarmasınlar sonra' dediğinde grup başını sallasada ben gerilmiştim. Bakışlarım Nehir'e döndüğünde sorun olmadığını belirtir şekilde gülümsedi. Bende gülümseyerek baktım ona.

'Tamamdır arkadaşlar harika bir şarkı olmuş. Umarım kazanırız' dediğinde başımı salladım.

'Tekrar çalalım sonra bırakırız.' başımı salladım ve tekrar şarkı için çalıştık.

'Hadi çıkalım artık topladık her yeri' Rüzgar'a baktım ve başımı olumsuz bir şekilde salladım.

'Siz çıkın ben biraz piyano çalıcam' dediğimde başlarını sallamış ve odadan çıkmışlardı. Belki Ares kalır diye düşünmüştüm ama o da onlarla birlikte çıkmıştı.

Piyanonun başına geçtiğimde bugünlerde çok fazla dinlediğim şarkılardan birini çalmaya başladım. Bir 4n1k fanı olarak tabiki dizisini izliyordum ve orda çalan bir şarkıya bayılmıştım. Öğrenip çalmaya başlayalı ile bir kaç gün oluyordu.

Bir süre sonra sıkılmıştım ve odadan çıkmak için odadan çıkmaya çalıştım. Fakat kapı açılmıyordu. Tekrar denemeye çalıştım ama kitlenmişti. Gergince etrafa baktım. Ben kapalı ortamda duramazdımki. Saatte baktığımda okul saati bitmişti ve ben burda kalmıştım. Hemen telefonumu alıp Barış'ı aramak istediğimde kapalı olduğunu görmemle ağlamaya başladım. Nefesim daralmaya başlamıştı bile. Camdan baktığımda kimse gözükmüyordu atlamaya çalışamazdım 3.kattaydık. Korkum gittikçe körüklenirken bir köşeye geçip ağlamaya başladım.

ARES ATEŞ

Müzik odasından çıktığım gibi spor salonuna indim. Üstünü değiştirip basketbol topunu aldım. Sinirle potaya atarken bir taraftanda Adin'i düşünüyordum. O gece söylediklerinden sonra yüzüne bile bakmamıştım. Niye yaptığımı bile bilmiyordum. Bir anda onu o fotoğrafta o çocukla görünce sinirden kafayı yemiştim. Sonrada duramamış onun yanına gitmiştim. Ne hakla olduğunu bile bilmiyordum yaa aslında sinirim ona değildi kendimeydi. Neden bu kızı o kadar düşünüyordum bilmiyordum.

Terlediğimde telefonumu aldım ve saatte baktım ama gelen bir sürü mesajla birlikte açtım. Gruptan gelmişti.

Efe: 'Abii Adin'e ulaşamıyorum eve de gitmemiş. Nerde bilmiyoruz.

Arya: Asrın abi her yerde onu arıyor. Telefonu kapalı. En son müzik odasında kaplıcağını söylemişti.

Rüzgar: Çıkarkende görmedim.' gelen mesajlarla birlikte hemen dışarı çıktım ve bahçeye baktım. Arabası buradaydı.

'Arabası okulda. Nehir sen Adin'le gitmiyor muydun?' yazıp gönderdim.

Nehir: 'Bugün annem gelmişti onunla gittim. Hala müzik odasında olma ihtimali var mı Ares yardım et lütfen bakalım. Ölücem meraktan. O kadar pişmanım ki onu bırakıp gittiğim için'

Toprak: 'İyi de bu saatte okulun her odası kitleniyor. Kilit sesini duymuştur en azından. Okulda değildir bence' Toprak'ın attığı mesaja baktım ve yutkundum.

Barış: 'Eğer kilitli bir odada kaldıysa korkar o. Kalamaz tek başına o' Barış'ın attığı mesajla birlikte korkum atmıştı.

Spor salonuna girip çantama baktım ve okulun anahtarını görmemle birlikte koşarak tekrar okula yöneldim. Buraya da bakmalıydım. Babamın okulun sahibi olmasının yararlarıydı bunlar. Bazen müzik odasına ve Spor salonuna geldiğim için anahtarları vardı. Kapıyı açmamla birlikte koşarak müzik odasına çıktım. Anahtarı sokup içeri girdiğimde gördüğüm görüntüyle birlikte hiç rahatlamamıştım aslında.

'Adin' bir köşeye çökmüş bedenini kollarım arasına aldım.

'Adin güzelim aç gözlerini bak ben yanındayım' bir anda boynuma dolanan kollar ile ellerim hemen belini buldu.

'Çok korktum' dudaklarından dökülen kelimeyle birlikte derin bir nefes aldım. Duvarın kenarına çöküp titreyen bedenini kucağıma aldım.

'Geçti burdayım bak.' başımı boynuma koyup kollarını sardığında derin bir nefes aldım. Burnuma gelen koku rahatlamamı sağlarken saçına öpücük kondurdum.

Cebimden telefonu çıkarıp bulduğuma dair mesaj attım. Ve kucağımdaki meleğin sakinleşmesi için ellemi yüzüne koydum ve bana bakmasını sağladım. Mavi gözleri kızarmıştı. Gözlerinin altı kıpkırmızı olmuştu.

'Yanındayım. Geçti.' dediğinde hıçkırmış ve tekrar başını boynuma gömmüştü.

Sustum onunla birlikte sadece yanımdaki varlığını hissettim. Ona bir şey olucak diye yaşadığım korkuyu. Ve onu bulduğumda yaşadığım duyguları. Kucağımda bana sığınmış bu kızı. Kokusunu ve bıkmadan bakabiliceğim o mavi gözleri.

Sonra yaşadığımız diğer anlar hepsi tek tek gözümde canlanırken gülümsedim. Sanırım bu baş belasına geri dönülmüycek şekilde aşık olmuştum.

İşte şimdi babam gibi olmuştum. Aşık bir adam. Onun ne demek istediğini şimdi anlamıştım.

'Ares' gelen sesle birlikte düşüncelerimden kurtuldum. Onu yan tarafa koyup ayağa kalktım ve elimi uzattım.

'Kalkamıycak kadar kötüysen kucağıma alırım' dediğimde yanakları kızarmıştı. Onun bu haline gülümsedim ve elimi tutan elini sıkıca tuttum.

'Teşekkür ederim' gelen ses gülümsedim.

'Rica ederim baş belası.'

'Ne yapımda bela oldum acaba. Yardım ediyorsun onu da burnumdan getiriyorsun. Dengesiz misin?'

'Kendine geldin sanırım. Hadi seni eve bırakalım. Ama önce şu telefonu al ve abini ara. Her yerde seni arıyormuş' telefonumu aldı ve bir numara tuşladı.

O telefonda konuşurken bir taraftanda dışarı çıkmıştık telefonu bırakıp bana verdiğinde tuttuğum elini baktım. Ne yalan söyleyim bırakasım yoktu elini.

'Her şey için teşekkür ederim ama ben kendi arabamla gidiyim. Zaten başına bela oldum' dediğinde göz devirdim. Cidden bu kız alınmış mıydı?'

'Saçmalama şu halinle nasıl araba kullanmayı düşünüyorsun acaba. Ayrıca başımın belası falan değilsin şu dünyada başıma gelen en güzel şeysin. Şimdi şu arabaya bin' şaşkın bakan gözlerine bakıp gülümsedim. Bence büyük bir iltifattı.

Bu günden sonrada her şey değişecek gibiydi.

Oy:20

Yorum:15

Bol bol yorum bekliyorum. Bölüm halkında düşünceleriniz neler. Özellikle Ares hakkında.

Continue Reading

You'll Also Like

646K 81.4K 28
"Leyla!" Günlerin yer değiştirdiği o saatlerde, gecenin en karasında, bir ruhun kilitli kalmış sokaklarındaydık. "Burada ne arıyorsun?" Başkası içi...
43.8K 249 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
709K 27K 88
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
153K 8.5K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...