ARVEN 💫 (Tamamlandı)

Oleh uzay-delisi45

151K 5.4K 253

"Bir kadın bir adamla sevmeyerek evlenirse ve bu evlilikten bir çocukları olursa, kadın çocuğunun hatrı için... Lebih Banyak

ARVEN Ve BAYBARS
Bölüm - 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Açıklama!!!!
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Final
SİL BAŞTAN

Bölüm 10

4.1K 164 7
Oleh uzay-delisi45

Multimedia :#Baybars

Arven'den...

Gözlerimi yavaşça araladığım da beni izleyen bir çift göz ile karşı karşıyaydım.. Ne oldugunu anlamamıştım.. Birden ondan uzaklaştım. Benim... Baybars ile aynı yatakta ne işim vardı!

Panikle ona sordum. Bir şeyler söyledi ama algılamakta zorlanıyorum. Yoksa korktuğum şey mi oldu?

Daha üstümdeki paniği atamadan odanın kapısı sertçe açıldı..

Bir kadın bağırmaya başladı. Bu kadını daha öncede görmüştüm.

'Yatmışsınız işte!' dedi. Doğru duyuyorum değil mi?

Böyle bir şey mümkün değil. Ben.. Ben yapmam öyle bir şey. Bu nasıl olur. Lütfen bu doğru olmasın..

Sesim çıkmamıştı hiç.. Kadın deli gibi bağırıp odadan çıkmıştı.. Baybars da peşinden koşup odadan çıktı..

'Allahım lütfen kötü bir şey olmamış olsun. Ah Aptal kafam neden hiçbir şey hatırlamıyorum. Lanet olsun.'

Baybars, tekrar gelmişti.. Nasıl oldugumu sordu..

Tüm cesaretimi toplayıp ona dün gece ne oldugunu sordum. 'sadece dertleştik' demişti..

Sessiz halimi görüp tekrardan açıklama yapmak için dudaklarını araladı.

"Korkma. Sana dokunmadım. Aramızda bir şey geçmedi." dedi..

Bu beni rahatlatmaya yetmişti işte.. Yüzümdeki rahatlamayı fark eden Baybars sinirle sesini yükselterek konuşmaya başladı..

Ona sapık muamelesi yaptığımı söylüyordu. İstese bana sahip olabilirmiş, faydalanabilir miş. Ama yapmamış. Oyle söylemişti. Çok sinirliydi özür dilemiştim ama işe yaramamıştı.. Kıyafetlerimi alıp hızla banyoya geçtim..

Çıktığım da odada yoktu. Çantamı alıp aşağı indim. Salonda öylece oturuyordu..

Bana kızmakta o kadar haklı ki. Resmen adamın sapık oldugunu düşünmüştüm ve bunu da çok net belli etmiştim..

Bir süre gözlerine baktım.. Ne söyleyebilirim ki. Hem sevgilisiyle arasını bozmuştum hem de ona sapık muamelesi yapmıştım..

Kafamda toparlayamadığım cümlelerimle evden hızla çıktım..

Yine yalnız, kimsesiz kalmıştım.. Bana iyi davranan insanları da böyle düşüncesiz davranarak üzüyordum..

İlk iş Baybars ve sevgilisinin arasını düzeltmeliyim. Benim yüzümden kimsenin üzülmesine göz yumamam.

Kızı nasıl bulucam hiç bilmiyorum ama onu bulmalıyım.. Yaptığım bu hatayı düzeltmeliyim.. Zaten bu eve gelmem başlı başına büyük bir hata..

'Ah Arven, düşüncesiz Aptal kız. Adamın evinde ne işin var senin. Hiç mi düşünmedin sevgilisi vardır, belki de evlidir senin yüzünden araları bozulur. Ah ARVEN ah!'

Kendi kendime söylenerek Baybars'ın evinden uzaklaşıyordum...

Önce eve gittim bi ihtimal annem beni eve alır diye düşünmüştüm.. Kapıyı çaldım ama açan olmamıştı. Bir süre bekledim belki babam gelir diye o da gelmemişti. Üstelik dünden beri Telefonuna ulaşamıyordum. Belki bu sefer ulaşabilirim diye yine aradım.

Eveett bu sefer çalıyor. Hadi baba aç şu telefonu..

"Alo baba! Baba Nerdesin nereye gittin?"
"Güzel kızım. Birkaç günlüğüne babaanneni ziyarete geldim. İki gün sonra orda olucam. Sen iyi misin?"
"İyiyim baba. Babaannem nasıl iyi mi? Onu çok özledim."
"İyi güzel kızım bir sıkıntı yok. O da seni özlemiş."

"Bir kadın bir adamla sevmeyerek evlenirse ve bu evlilikten bir çocukları olursa, kadın çocuğunun hatrı için o adamı sever. Kadının erkeği sevmesi çok kolay ama erkeğin kadını sevmesi..." demişti babaannem. Babamın orda olduğunu duyunca babaannemin bu sözleri gelmişti aklıma..
Annem beni hiçbir şekilde sevmiyordu ya neyse!

"Çabuk gel olur mu baba. "
" İki gün canım, sadece iki gün. Sonra yanındayım. "
" Seni seviyorum baba. Görüşürüz. "

Babam iki gün yoktu ve ben iki gün dışarıda kalmak zorundaydım. Annemin hiçbir şekilde beni eve almayacağına eminim..

Oturduğum merdivenlerden kalkıp aşağı inmeye başladım... Aklımda Baybars'ın sevgilisini bulmak vardı ama nasıl bulucam bilmiyorum.

Apartmandan çıkıp yürümeye başladım. Açlıktan dolayı hafif mide bulantım vardı. Önce gidip bir simit ve meyve suyu aldım. Bulduğum boş bir bank'a oturup aldıklarımı mideye indirdim..

Bar'a doğru gitmeye karar verdim sonra. Yürümek zorundaydım. Taksiye verecek param yoktu..

Bir süre yürüdüm ve gerçekten çok yorulmuştum.. Yine yol kenarına çökmüştüm. Biraz dinlenip öyle devam edicek tim..

Ohaa karşı cafedeki Selim değil mi? Evet işte bu beee! Baybars ile kuzen olduklarına göre kız arkadaşını da biliyordur. Bence o bana yardımcı olacak..

Hemen oturduğum yerden kalktım. Ve karşıdan karşıya geçtim.. İçeri girip Selim'in oldugu yere doğru ilerledim.. Allahtan bu sefer tekdi. Bir de onun kız arkadaşı ile arasını bozarsam kafayı yerdim herhalde..

"Selim!"
"Arven, bu ne güzel sürpriz" diyerek sırıttı.
"Ee şey biraz konuşmamız mümkün mü?"
"Tabii ki. Otur lütfen."

Oturdum. Bir çırpıda olup biteni anlattım. Tabi çok utanmıştım. Bildiğin sabah Baybars ile aynı yatakta uyandığımızı falan her şeyi anlatmıştım. Önce şaşkınca yüzüme baktı. Sonra aramızda bir şey oldugunu düşündü. Ben ne kadar yok desem de inanmamıştı bana..

"Yani durum bu. Benim yüzümden sevgilisi ile arası bozuldu. Ben bunu düzeltmek istiyorum."
"Anladım. Pekii ne yapabilirim senin için."
"Bana sevgilisinin adresini  söylesen yeterli aslında."
"Bence hiç bulaşma Derya'ya. O çok farklı. Baybars'ı da çok sıkıyordu son zamanlarda. Bana kalırsa Derya senin konuşmana kulak asmayacak. Hatta daha beter olabilir her şey."
"Ben konuşmazsam içim rahat etmeyecek. Sonuçta her şeye ben sebep oldum."
"Sen bilirsin Arven. Ben sadece seni uyarmak istedim."

Bayağı konuşmuştuk Selim ile. Sonra bana Derya denen kızın adresini verdi. Hatta kendisi beni götürmeyi teklif etti ama kabul etmedim..

Selim'in yanından ayrılmıştım. Çok ısrar etti gitmiyim diye ama kafama koymuştum. O kızla konuşmalıydım.

Aslında biraz da garip hissediyorum. İlk görüşte etkilendiğim adamın sevgilisi vardı ve benim yüzümden araları bozulmuştu. Sol tarafımda tarifsiz bir acı vardı. Annem beni dövdüğün de bile bu denli acımıyordu orası. Şimdi neden bu kadar acıyor..

Kim bilir belki de o kızı çok seviyordur değil mi? Belki de evlenicekler..

'Ah Arven sus! Kendine acı çektirmekten vazgeç.'

Otobüs durağına gelmiştim. Derya denen kızın semtine otobüs gidiyordu. Beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dk sonra otobüs gelmişti.

20 dk sonra inmiştim. Selim'in verdiği adrese bakınmaya başladım..

İşte buldum. Ama neden ayaklarım geri geri gidiyor. Neden şimdi bu hatayı düzeltmek istemiyorum. Hem belki ayrılmaları daha iyidir. Selim demişti zaten Derya, Baybars'ı sıkıyor diye..

'Ahh saçmalama Arven.'

Kapıya gelip zili çaldım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı.

"Buyrun kime baktınız?"
"Eee merhaba. Derya hanıma bakmıştım ben."
"Kim geldi diyim efendim."
"O beni tanımaz. Baybars ile ilgili derseniz gelicektir."
"Peki biraz bekleticem."

Kapıyı açan kadın kapıyı kapatıp içeri gitmişti geri. 5 dk sonra kapı geri açıldı. Karşımda Derya vardı. Beni görünce şeytan görmüşe döndü..

"Sen! Senin ne işin var burda? Ne yüzle karşıma çıkıyorsun."
"Bakın konuşmama izin verirseniz anlatıcam her şeyi."
"İzin vermiyorum! Defol evimden. Defol."
"Yanlış anladınız bizi. Baybars ile aram da hiçbir şey yok. İkimiz arasında hiçbir şey yaşanmadı."
"Kes sesini! Sana inanacağımı mı sandın. Aranızda hiçbir şey yok ama aynı yatakta uyudunuz. Ben de salağım inandım değil mi? Defol evimden yoksa olacaklardan sorumlu değilim." dedi ve kapıyı suratıma kapattı.

Dinlememişti beni. Neyse ben en azından anlatmaya, bir şeyleri düzeltmeye çalıştım. içim rahat artık..

Derya'nın evinden sonra Bar'a gitmeye karar verdim. Geldiğim gibi otobüse binip bar'ın sokağında indim. Biraz yürümem gerekiyordu Bar'a ulaşmak için..

Yavaş adımlarla ilerliyordum. Bar'a az kalmıştı.. Birden biri ağzımı kapatıp beni ara sokağa çekti..

Sokak bomboştu. Kendimi yerde bulmuştum bir anda.. İki adam tepemde dikilmiş bana bakıyorlardı. İçlerinden biri pis pis gülüp;

"Yazık olacak bu güzelliğe" dedi. Ardından da iğrenç bir kahkaha attı.

Diğer adam beni yerden kaldırıp yüzüme sert bir tokat indirdi. Tokatın etkisiyle yine yerdeydim..

Düşer düşmez vurmaya başladılar. Kollarımla yüzümü kapatmaya çalışıyordum. Tekmeleri karnıma, belime geliyordu.

Canım çok acıyordu. Ağzıma yoğun bir kan tadı geldi. Yavaş yavaş bilincimi kaybediyordum..

Birden tekmeler durmuştu. Sesler sustu. Zaman durdu sanki.

Yerden kalkmaya çalışıyorum ama kalkamıyorum. Canım çok acıyor..

İki büklüm bir şekilde zar zor ayağa kalktım. Bar'a ulaşabilirsem belki bana yardım ederlerdi. Şu an tek amacım Bar'a kadar gitmek.

Yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Bulunduğum ara sokaktan çıkmıştım. İşte bar karşımda.. Ama oraya kadar gidebilir miyim bilmiyorum..

İki adım atmıştım ki kendimi yerde buldum. Bu sefer kalkamayacağımı biliyorum. Gözüm kararıyor, bulanık görünüyor her şey..

Yanlış görmüyorsam bana doğru koşan biri var..

Birden birisi beni kucağına çekti. Onu göremiyorum ama biliyorum bu o..

Kokusu...

İçimi huzurla dolduran  kokusunu  nasıl unutabilirim ki..

Evet şu an onun dizlerindeyim. Eli yüzümdeydi. Bir şeyler diyor ama anlayamıyorum..

Ah be! Keşke daha önce karşıma çıksaydın. Keşke bu huzuru daha önce yaşatsaydın bana..

"ARVEN Kendine gel. Kapatma gözlerini bana bak.. Arven, güzelim hadi dayan biraz..."

Bir dakika o bana Güzelim mi dedi.. Ağzına ne güzel de yakıştı bu kelime..

Kim bilir belki bir daha gözlerimi açamam, belki bir daha sesleri duyamam..

Bu son an da senin sesini duymak ne kadar da muazzam...

" Ahh 'Kokusu Huzur Adam' iyi ki geldin..."

Bölüm sonu...

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

490 122 51
Herşey çoktan bitmiş miydi? Yoksa yeni mi başlıyordu? Ben bambaşka hayaller kurarken hayatın bana kahkahalarla gülme şekliydi belkide bu yaşadıklarım...
3.9K 1K 48
Gökçe'nin hikayesidir bu. Lise sıralarında başlayıp 8 yıl süren bir aşk. Üniversiteye gitmeden verilen bir söz. Aileler arasında takılan bir nişan...
14.3K 608 57
《《1.sezon 》》+18 bölümler azda olsa yer almaktadir... 18 yasinda ailesini kaybeden iki genc kizin kendi ayaklari uzerinde durma cabalari yabanci oldu...
83.2K 2.6K 25
Bana, Mahalle Dilberi derlerdi.. Aşk, Tozpembe olabilseydi; bana dilber diyebilirler miydi? *Banu Dinçer & Mustafa Alp Kaplan'ın hikayesidir! *Bu h...