ARVEN 💫 (Tamamlandı)

By uzay-delisi45

151K 5.4K 253

"Bir kadın bir adamla sevmeyerek evlenirse ve bu evlilikten bir çocukları olursa, kadın çocuğunun hatrı için... More

ARVEN Ve BAYBARS
Bölüm - 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Açıklama!!!!
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Final
SİL BAŞTAN

Bölüm 4

5.6K 196 5
By uzay-delisi45

Multimedia : Özge.. (selimin sevgilisi)

Arven'den...

Bir an da ona her şeyi anlatırken buldum kendimi. Anlatınca canımın yandığını hissettim. Bu gerçekten bi kadın için çok zor bir durumdu..

Bir çırpıda anlatmıştım her şeyi.. Hiç sözü mü kesmeden dinledi beni..

Rahatlamıştım aslında, anlatacak kimsem yoktu. Bu gibi durumları annelerine anlatır kızlar değil mi? Ama ben anlatamıyorum işte.. İçime atıyorum hep..

Ona anlattığıma pişman değilim. Hem adını bile bilmediğim bir yabancı o. Bir daha nerde karşıma çıkacak ki! Bunun verdiği rahatlıkla anlatmıştım her şeyi..

Yalnız kalmak istediğimi söyledim, ses etmeden çıktı odadan..

Ağladığımı göstermekten pek hoşlanmazdım. Can sıkıcı durumlarda hep kendimi sıkar toplum içinde ağlamamaya gayret ederdim.. Ama bugün bunu yapmamıştım ve onun yanında ağlamıştım..

O gittikten bir süre sonra ağlamam daha da arttı.. Ne kadar ağladım bilmiyorum. Uyumuşum..

Uyandığım da onu karşım da görmeyi beklemiyordum. Karşıdaki koltukta uyuyordu.. Ama neden gitmemiş ki!

Muhtemelen ölüp başlarına iş açmamam içindir..

Yavaşca yatakta doğruldum.. Amacım sessizce odadan çıkmaktı. Ama öyle tatlı uyuyor ki! Oturup onu izlememek için zor tutuyorum kendimi..

Ayağa kalktım, dolaptan ayakkabılarımı alıp ayağıma geçirdim.. Tam bir adım atmıştım ki! Lanet olsun masadaki bardak düştü.. Ahh sakar ARVEN!

Dönüp bay yakışıklıya baktığım da uyanmıştı. Anlamsızca bana bakıyordu..

"Özür dilerim ben sizi uyandırmak istememiştim" dedim.

Sert ve erkeksi sesi ile;

"Nereye?" diye sordu.
"Burdan direkt işe gitmeliyim. Üzgünüm sizi uyandırmak istemezdim."

Önemli değil gibi kibar bir cevap beklemiyordum tabii ki. Ama en azından insan bir şey der. Kaba herif nolcak.!

Koltuktan kalktığı gibi kapıya yöneldi..

Hayır ben buna neden bay yakışıklı dedim ki! Bence buna en uygunu 'bay burnu havada' demek.

Peşinden bende çıktım. En azından bir teşekkür etmeliydim. Sonuçta beni bırakıp gitmemiş. Peşinden koştum ve;

"Ben size teşekkür ederim. Burda kaldığınız için yani."

"TEŞEKKÜRE GEREK YOK!" Dedi sert sesiyle..

Hıhh haspam! Gerek yokmuş. Ne sandın diğer kızlar gibi peşinden koşacağımı mı?

Hastaneden çıkıp durağa geçtim.. İşe yetişmem gerekiyordu ama mesaimin başlamasına yarım saat vardı ve görünürde otobüs yoktu..

10 dk sonra köşeden göründü otobüs. 20 dk kalmıştı. Zamanın da yetişmem lazım. Yoksa o kıl adam beni kovar, ben de yeni iş aramaya başlarım ve bence bu hiç iyi bir fikir değil..

Otobüsten inip koştur koştur Cafe'ye girdim. Şükür ki tam zamanında yetişmiştim. Hemen önlüğümü takarak işe başladım..

Yine yoğun bir gün olacağı belliydi. Cafe resmen insan kaynıyor. Abicim hiç mi işiniz gücünüz yok. Gidin onları halledin. Böyle boş boş gelip burda oturuyorsunuz. Biz de insanız ama!

'aaa ARVEN!' diye bir ses işittim. Arkamı döndüğüm de bana çarpan çocuk karşımdaydı. Gülerek yanıma gelip ;

"Nasılsın Arven?" dedi.
"İyiyim teşekkür ederim"
"Baybars abi sabaha kadar yanında kalmış. O söyledi iyi oldugunu ama yinede sana da sormak istedim. Burda mı çalışıyorsun?"
"Evet ben burda çalışıyorum. Ben menü getireyim." dedim ve yanından ayrıldım..

Demek bay burnu havada'nın adı Baybars.. Değişik bir isim. Ama kulağa hoş geliyor..

İki menü alarak selimin masasına götürdüm.. Yanında siyah saçlı havalı bir kız vardı.. selim adımı söyleyip teşekkür edince kız bana ters ters baktı.. Aldırış etmedim tabii ki.. Siparişlerini alıp masadan ayrıldım..

Selim ile siyah saçlı kız uzun süre oturdular. Hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı..

İkisini de yüzü asıktı. Hesabı ödeyip suratsız bir şekilde cafeden ayrıldılar..

Bütün günüm yine sipariş al sipariş götürle geçti.. Yorulmuştum.. Şerefsiz patron çok katıydı. İzin istedim vermedi.. Sanki keyfimizden istiyoruz izni. Kaza geçirdik işte!

Şükür ki bir sorun yaşamadan işimi bitirmiştim. Bu sefer olacakları göze alamazdım. Eve taksiyle gitmeye karar verdim.

Çantamı alıp çıktım. Çevirdiğim taksiye atlayarak evin yolunu tuttum...

Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim.. Annem uyumuştur diye düşünmüştüm ama ışıklar açık. Demek  ki uyumamış..

"Nerdesin sen!" diye bağırmıştı annem.. Ben cevap bile vermeden suratıma sert bir tokat inmişti..

Bağırdı, çağırdı.. Sonra da susup odasına gitti.. Ben de salonun ortasında öylece dikilip kaldım.

Alnımdaki sargıyı görmedi bile. Sadece tokat attı. Hiç umursamadan hem de!

Dünkü kazadan daha fazla acıttı bu.. Canımı çok yakıyorsun be anne!

Gözlerimden süzülen yaşlara engel olmamıştım.. Odama geçip saatlerce ağladım..

Ruhuma bir iz daha eklendi...

Kendimi toparlamayı başarmıştım sonunda. Yataktan kalkıp banyoya geçtim. Güzelce duş alıp odama geçtim.. Pijamalarımı giyemeyecek kadar yorgundum..

Umursamazca bornozla yatağa geçtim. Ve uykunun kollarına kendimi bıraktım...

Sabah aynaya baktığımda alnımın iyice morardığını gördüm.. Her yerim morluk içinde neden bu kadar hassas ki cildim..

Kahvaltı hazırladım her zaman ki gibi. Annem ortalıkta görünmüyordu. Belki de gitmemi bekliyordur kim bilir!

Canım istemiyordu ancak bir şeyler yemem gerekiyordu.. Kahvaltımı yapıp evden çıktım..

Cemil'i görme umuduyla marketin önünden geçtim ancak ortalıkta yoktu. Daha ona hesap sorucam. Beni kandırmak neymiş görür o!

Cafe'ye geldim işte. Burayı sevdim aslında ama patronu işe yaramaz. Çok kıl bir adam..

Her zaman ki gibi önlüğümü takıp işe başladım.. Cafe sakindi.. Genelde öğleden sonra yoğunluk oluyordu..

Dün selim'in yanındaki Kız birkaç arkadaşı ile gelmişti. Menü istedi götürdüm. Siparişlerini aldım.

İstediklerini masalarına götürüyordum, tam masaya yaklaştım ki ayağım bir şeye takıldı ve sonuç hüsran...

Tepsideki her şey kızın üstüne dökülmüştü.. Lanet olsun kesin kovuldum..

"Çok özür dilerim ben ayağım takıldı. Gerçekten çok üzgünüm"

Ardı ardına özür dilemiştim. Kız birden tiz bir sesle bağırdı.

"Seni Aptal.! Ne yaptın sen! Derhal buranın patronunu çağırın! Hemeeennn!!"

"Ben.. Çok özür dilerim. Lütfen temizlememe izin verin."

"Defol! Sakın yaklaşma bana! Sakın!"

Patron gelmişti çoktan. Beni masadan uzaklaştırdı. Kızla konuşuyordu. Yüzünde sert bir ifade vardı.

Konuşmayı bitirip yanıma geldi. O sırada kız ve arkadaşlarıda mekandan ayrıldılar..

Patron yüzüme tiksinir gibi bakarak;

"Kovuldun! Maaşını al ve git!" dedi.

Konuşmaya çalıştım ama dinlememişti.. Ahh kim bilir o kız ne dedi de beni kovdu.

Ne olmuş alt tarafı üstüne birazcık bir şey döküldü.. İnsanlık hali işte sanki bilerek yaptık.

Paramı alıp cafe'den çıktım.. Biraz yürüyüp ilerideki kaldırıma çöktüm..

Ne yapıcam şimdi. Annem çok kızacak.. Yeni bir işi nasıl bulucam. Daha önce iş deneyimim olmadığı için iş bulmakta zorlanıyorum.. Kimse bana iş vermek istemiyor ki.

Kara kara düşünürken önümde bir araba durdu.

"ARVEN?" diye seslenen Selim'di..

Bunun lada çok sık karşılaşmaya başladık. Hadi hayırlısı.

"Efendim."
"Ne yapıyorsun burda. Cafe'de olman gerekmiyor mu?"
"Birazcık kovulmuş olabilirim" diyip güldüm.

Olanları anlattım. Siyah saçlı kızın sevgilisi oldugunu söyledi. Beni selimden kıskanmış ve bu yüzden böyle bir şey yaptığını düşünüyor. Onun adına özür diledi. Ama buna gerek yoktu tabii  ki.

Cafe'nin patronuyla tekrar konuşabileceğini söyledi ama ben istememiştim.. Böyle bir şeye gerek yok. Zaten adamı hiç sevmemiştim.

İstersem bana iş ayarlayacağını söyledi. Ama Daha önce cemil de böyle demişti. Yine başıma iş almak istemediğim için reddettim..

Selim, Cemil gibi şerefsiz durmuyor ama belli mi olur.

Konuşmamız bittikten sonra Selim arabasına binip uzaklaştı. Ben de deli gibi hala kaldırımda oturuyordum.

En iyisi kalkıp iş aramak diyip ayaklandım. Bütün gün dolaştım iş ilanı olan yerlere gittim. Ama hepsi deneyim olmadığı için kabul etmiyor.

Ahh napıcam ben yaa. Lanet olası kız. Hepsi senin suçun.

İş bulamamıştım. Mecburen evin yolunu tuttum. Yarın sabah erkenden kalkıp iş aramak için evden çıkmalıyım diye düşünerek yürümeye başladım...

'Umarım yarın iş bulabilirim.'

Bölüm sonu...

Continue Reading

You'll Also Like

364K 23.6K 23
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...
Herdem! By AsiRuh11

General Fiction

71.1K 3.8K 29
Gözün kör olur aşktan sevgiden derler ya benimki'de kör olmuş gözümün önünde ki kötülüğü görememiş kendimi kara batağın içinde bulmuştum. Sevdim dedi...
240K 11.3K 49
Herşey Zeliha'nın verdiği bir karar ile başladı.. Zeliha hem ağlar hem güler hem neşelidir hem kederli.. Zeliha umut olur Zeynel'e.. Gerçek hayattan...