Erkek Lisesi

By Wattpatkitapevi

90.3K 3.9K 323

Bu çılgın bir kızın hikayesi. hangi kız erkeklerle dolu bir okula erkek kılığında gitmek ister ki? Melis gitt... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.bölüm
Kitabı silmiyorum:)
4.bölüm
5.Bolum
6.Bölüm
7.Bölüm
8.bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.bolum
12.bolum
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
27.Bölüm
Özel bölüm Selin & Rüzgârın tanışması
Özel Bölüm (Selin&Rüzgâr)
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34. Bölüm

26.Bölüm

1K 51 9
By Wattpatkitapevi

"Baba"
"Kızım "
Babam hızla yanıma gelerek beni kollarının arasına aldı.
"Seni çok özledim kızım "
Dedikten sonra vücuduma baktı.
"Bacağın iyimi ?"
Şaşkınlığımı bir süre sonra üstümden attıktan sonra babama cevap verdim.
"Birincisi bacağımdan ameliyat olalı neredeyse 4 ay oldu.
İkincisi ben ölümden dönerken sen neredeydin ?
Ve üçüncüsü şimdimi aklına geldi kızın ?"
"Kızım inan bana yanına geldim ama işim yüzünden geri gitmek zorunda kaldım"
Bir süre sessizce yüzüne baktıktan sonra dudaklarıma sevgiden yoksun bir tebessüm yerleştirdim.
"Vay be işin kızından daha önemli öyleyse "
"Kızım lütfen yanlış anlama "
"Hadi kendimi boş verdim ya annem annemle bir kere bile konuştuğunuzu görmedim.Annem bir kere seni aramadı ."
Babam gözlerini kaçırıp bir süre sessizce durdu ve konuştu.
"Biz annenle boşandık."
Gözlerim irice açıldıktan sonra bir kaç saniye şaşkınlığımın dinmesini bekledim ve patlamadan önceki sakin ses tonumu kullandım.
"Peki bundan benim niye haberim yok ?"
"Melis " annemin sesini duyduğumda arkama dönerek anneme baktım.
"Noluyor burada ?"
"Sana sormalı noluyor burada ?"
"Bu adamın ne işi var bu evde "
"Kızımın yanına geldim "
"Vayy kızın aklına gelirmiydi senin sen o karının çocuklarıyla daha çok ilgileniyordun noldu ne değişti."
Kaşlarım çatıldı
"Azra saçmala-"
Babamın sözünü keserek yüksek ses tonuyla konuştum.
"Bir dakika bir dakika anne sen kimden bahsediyorsun ?"
"Baban daha iyi bilir kızım o sana anlatsın "
"Baba ne diyor annem ?"
"Bir şey yok kızım "
"Melis ben seni üzmemek için hiçbirşey söylemedim "
İyice kafam karışmıştı.
"Ne söylemedin anne şunu bir açıkla"
"Baban " dedikten sonra gözlerini babama çevirdi.Babamın yüzü kaskatı kesilirken anneme bakmaya başladım.
"baban beni aldattı "
Bir süre yutkunamadan annemin yüzüne öylece baktım.
Dolan gözlerimi bu sefer babama çevirerek nefretle baktım.
"Neden ? Neden yapıyorsunuz bunu bana "
"Neden "
Babam  bana sarılmaya çalıştığında onu ittim.
"Dokunma bana "
"Hepinizden nefret ediyorum "
Diye bağırdığımda odada sessizlik hakimdi.
"bu kaçıncı yıkılışım benim ? '

'kızım çok pişmanım lütfen affet'

'ben hayatımda baba sevgisi görmemişken o kadının çocuklarına mı sevgi gösterdin sen ?'

'ben seni çok seviyorum '

'belli ' diyerek herkesi arkamda bırakarak dışarı çıktım saat 00.5 'di ama bunu aldırmamıştım.

'bu saatte nereye Melis kız buraya gel '

seri adımlarla ıssız sokaklardan geçerken düşüncelerimle boğuşmaktan ağlayamıyordum bile.Bir süre sadece yürüdüm.Sokakta iki tane serseri tipli 20li yaşlarda erkek gördüğümde aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışıp yanlarından geçmeye çalıştığımda bana laf attılar.

'nereye bu saatte güzelim ? '

kendi kendime 'kendini tut Melis başına bela alma şimdi ' diyerek yürümeye devam ettim. Ama çocuklar konuşmaya devam ediyorlardı.

'şş sana diyoz biz bırakırız seni istediğin yere ' 

kafamı ikisine çevirerek konuştum.

'gerek yok ben kendim giderim işinize bakın ' 

diyerek adımlarımı serileştirdim. Bu sefer arkamdan gelmeye başladılar. Adımlarımı daha da hızlandırarak yürümeye devam ederken arkamdaki ayak sesleri de benimle birlikte hızlanıyordu. 

'eğer peşimi bırakmazsanız çığlığı basarım mahalle ayağa kalkar '

dedim ciddi ses tonumla.Sokak ıssız olsa da evlerin ışığı yanıyordu.

Birden biri kolumu tuttuğunda gözlerimi ona çevirdim.Ve ' bırak ' diyerek kolumu ondan kurtarmaya çalıştım. Çok korkuyordum ama korktuğum halde belli etmemeye çalışıyordum.'Bırak diyorum ' çocuk bileğimi sıkarak bana gücünü gösterirmişcesine gülüyordu. O zaman bende ona gücümü gösterecektim. Vücudumu ona çevirerek kasıklarına en sert tekmemi attım ve kaçıp çığlık atmaya başladım. Çocukta orada iki büklüm kalmıştı.Ama diğeri hala peşimi bırakmamak da ısrarlıydı. 

'İMDAT !! sapık var ' çocuk beni yakalayıp ağzımı kapatarak beni sürüklemeye başladı.Şu an  o kadar çok korkuyordum ki korkudan bayılabilirdim. 'hop ' yakınımızda 25 yaşlarında iri yarı bir adam gördüğümde beni kurtarması için dua ediyordum. Adam iri yarı bu ikisini dövebilecek güçteydi.Bana yardım et der gibi bakarken adam gayet ciddi ve sinirli görünüyordu.'Bırakın o kızı '

'birader yürü git işine ' adam beni tutan çocuğun suratına yumruk geçirdiğinde çocuk geriye sendelenmişti bende bunu fırsat bilerek nefesim kesilene kadar koşmaya başladım. Ve en sonunda pes ederek kaldırımlardan birine oturarak nefesimin düzene girmesini bekledim. iyiki telefonumu yanımda getirmiştim.Saat 2 ye geliyordu. Annemden 10 cevapsız arama babamdan 5 ve selinden 8 cevapsız arama vardı.Ama onların hiçbirini aramayarak Ateşin numarasını tuşladım.Birkaç çalıştan sonra açıldığında Ateşin uykulu ses tonunu duydum.

' efendim ' 

'bana yardım et Ateş ' diyerek ağlamaya başladığımda Ateş birden hareketlenmişti. ' Melis noldu nerdesin hemen söyle geliyorum '

Ateşe yeri tarif ettikten sonra Ateşi beklemeye başladım. Hala içimdeki korku gitmiyordu.Her an bir yerden o adamlar çıkar diye korkuyordum.Telefonum çalmaya başladığında annem olduğunu gördüm.Telefonu açıp açmamak konusunda kararsız kaldım.Cevap verecektim sonuçta annemin bir suçu yoktu. Telefonu açarak kulağıma götürdüm.

'Melis kızım nerdesin yavrum iyi misin yerini söyle almaya gelelim ' 

'sakin ol anne iyiyim ' onları dahada endişelendirmek istemiyordum.

'çabuk eve gel hem senin sesin neden boğuk geliyor ağladın mı sen ? '

' hayır anne iyiyim dedim ya '

'kızım lütfen eve gel babanı evden kovdum '

' bugün gelmeyeceğim lütfen ısrar etme arkadaşımdayım beni merak etme '

' ver bakıyım arkadaşını bana '

'şu an uyuyor şarjım azaldı anne kapatıyorum ' diyerek telefonu annemin yüzüne kapattım.Ve ellerimi saçlarıma geçirerek bir süre öyle durdum.Birden omzumda bir el hissettiğimde irkilerek ayağa kalktım.

' Melis noldu sana '

' birşey olmadı k-korktum birden dokununca bana '

' senin burada ne işin vardı burası tekin yerler değil '

' şu an konuşmak istemiyorum ' dediğimde Ateş beni güvenli kollarına aldı Ve kafamı öptü. 'Tamam bugün konuşmayalım yorgun görünüyorsun ' ayağıma birden bir sızı saplandı ve oturmamı sağlamıştı. elimi ayağımın üstüne koyarak öylece durdum.

' bacağına birşey mi oldu ? '

'sızlıyor '

Ateş daha fazla soru sormayarak beni sırtına aldı ve yürümeye başladı.Kafamı Ateşin omzuna koydum.Ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim.

''Ateş''

''Efendim güzelim ''

''beni bırakma tamam mı ne olursa olsun bırakma ''

''o nasıl söz seni asla bırakmayacağım ''

''söz mü ?''

'' söz''

gözlerim yavaş yavaş kapanırken daha fazla dayanamayarak uykuya daldım.

***

gözlerimi açtığımda kendimi yatakta buldum. Ortam daha karanlıktı ve odada kimse yoktu.Yataktan kalkarak odadan çıktım.Ve aşağı kata inerek Ateşi aramaya başladım.Salonda uyuyordu.Ateşin yanına giderek koltuğun yanına yere oturdum ve onu izlemeye başladım.Elimi yavaşça saçlarına geçirerek saçlarıyla oynamaya başladım.Ateş birden beni kollarının arasına aldığında göz göze geldik. Gözlerim irice açılırken Ateş gülümsüyordu. ''şey gitsem iyi olur.'' diyerek Ateşin kolundan kurtulmaya çalıştım ama bırakmadı. Utanmıştım bunu belli etmemeye çalışsam da gözlerimi kaçırmamdan belliydi. ''birlikte uyuyalım'' Ateşe cevap vermediğimde beni daha çok sarmalayıp uykuya daldığında ben hala olayın şaşkınlığından kurtulamamıştım. Ne zaman uyanmıştı bu ? Ateşin kollarının arasında gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.Bir süre sonra da uyumuştum.

***

''Melis ''

''hm''

uykumun içinde Ateşin sesini duyuyordum ama onu takmıyordum.

''Melis uyansana kızım kahvaltı hazırladım''

mırıldanarak ''öküz '' dedim. '' insan böyle mi uyandırılır ? ''

''Meliscim uyanır mısın canım ''

gerçekten de odundu . Gözlerimi aralayıp Ateşe ters ters baktım.İnsan uyandırmaya kıyamazdı benimki de zorla uyandırıyordu.iyice toparlanarak esnedim.

''kahvaltı yapmadan önce dün bana olanları anlat''

''uyanır uyanmaz yaa ''

Ateş beni beklermişcesine baktığında onu daha fazla bekletmeden sokakta serserilerle olan olay hariç her şeyi tek tek anlattım. Ateş bile teselli edecek bir şey bulamıyordu.Sadece bana sarılmakla yetinmişti. '' geçecek her şey geçecek ''

sadece bunu diyebilmişti. Ateşin telefon sesiyle birlikte benden ayrılarak telefonuna baktı. Selin arıyordu. Karşı taraf konuştuktan sonra Ateş cevap verdi.

'' burada merak etmeyin '' dedikten sonra biraz daha bekledi ve kaşları çatıldı.

''ne zaman ?''

''tamam geliyoruz''

Ateşe baktığımda hala kaşları çatıktı.

''noldu ? '' 

'' yok bir şey ''

'' bana doğruyu söyle Ateş ''

''sonra anlatacağım sizin eve gidiyoruz''

''okul nolacak ?''

'' zaten bir hafta kaldı bugün gitmeyelim ''

okula gitmemek benim işime gelirdi doğrusu onun için kabul etmiştim.

***

Eve geldiğimde annem koltukta oturmuş ağlıyordu Selinin suratı da kireç gibiydi. 

'' anne ? '' 

annem beni hiç takmayarak ağlamaya devam ediyordu.

'' anne ne oldu ? '' annemin yanına giderek ona sarıldım. '' noldu annecim lütfen söyle ''

''dün benim evden gitmememi üzüldün ?'' annemi bu şekilde görmek beni o kadar çok üzüyordu ki şimdi oturup bende hüngür hüngür ağlayacaktım.Annemden ayrılarak suratı kireç gibi olan seline baktım. '' Selin noluyor ?'' Selin sessizce sadece yüzüme bakıyordu. '' biri bana ne olduğunu açıklayacak mı ? '' 

''Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum '' dedikten sonra başını eğdi Selin.

'' Biraz önce Azra teyzeyi baban aradı.''

''ee''

''Telefona baban değil başka biri çıkmış baban trafik kazası yapmış ''

bir süre nefes alamadım ve yutkunamadım dehşetle gözlerimi açarak  yere çöktüm.

''ö-öldü mü ?''

''hayır Melis hastaneye kaldırılmış ''

''h-hayır ''

''baba'' diye ağzımdan acı bir feryat çıktı. Ateş ve selin bana sarıldıklarında gözyaşlarım durmadan akıyordu.

***

hastaneye geldiğimizde hala ağıyordum ve yol boyunca ağlamaya devam etmiştim.

'' o-ona bir şey olursa ''

''böyle konuşma ona bir şey olmayacak ''  ameliyathanenin önünde çaresizce beklerken bir süre sonra bizim grupta geldi.Hepsi teker teker bana sarıldıktan sonra onlarda beklemeye başladı.'' Benim yüzümden herşey benim yüzümden'' 

''senin hiçbir suçun yok Melis kendini suçlamayı kes ''

Ateş bunu dediğinde baygın gözlerimi ona çevirdim. '' ben onunla bu kadar sert konuşmasaydım dikkati bu kadar dağınık olmazdı benim yüzümden '' kendimi üzmekten başka bir şey yapmıyordum. Bu sefer Mete konuştu. '' saçmalama kızım senin bir ilgin yok''

''tesellileriniz işe yaramıyor '' dedikten sonra ellerimi başıma geçirdim. '' babamı istiyorum ben'' ve tekrar iç çekerek ağlamaya başladım.Ateş bana sarılarak başımı kalbinin üstüne koydu. Ama elimi kaldırıp ona sarılacak güç bulamıyordum kendimde.'' daha hiçbirşey belli değil ve baban hala yaşıyor Melis '' ve umarım yaşamaya devam ederdi.Anneme baktığımda kenarda oturmuş ağlıyordu. Yalnız başına babam ne yaparsa yapsın hala içinde bir şeyler olduğuna emindim. Ateşten ayrılarak annemin yanına gittim ve yanına oturdum. Annemin iki elini alarak güç verirmişcesine sıktım. '' iyi olacak ''

annem cevap vermeden ağlamaya devam ediyordu.Ameliyathaneden bir doktor çıktığında annem ve ben hızla ayağa kalkarak doktorun yanına koştuk.

''babam nasıl ?''

'' şu anlık bir şey söyleyemeyeceğim büyük bir kaza olmuş ve babanız başını sert çarptığı için beyin kanaması geçirmiş ve bel ve bacak bölgelerinde kırıklar var ''

bacaklarım aşırı bir şekilde titremeye başladığında yere çöktüm.
"Beni bırakıp gitme baba lütfen "
Doktor yanımızdan gitmişti.
Şu an o kadar güçsüzdüm ki kimseyle konuşacak halim yoktu.Kendimi suçlamaktan başka bir şey yapmıyordum.
Yerden kalkarak herkesi arkamda bıraktım.Ve WC ye girerek tuvalet kabinlerinin birine girip klozetin kapağını kapatarak üstünde oturdum.Gözyaşlarım durmaksızın akarken, kapı açılıp kapanma sesi duydum.
"Melis "
Ateşin sesini duyduğum da hiç ses vermedim ve sesim duyulmasın diye elimle ağzımı kapattım.Yanımda kimseyi istemiyordum.
"Melis yapma böyle güzelim çık hadi "
Mutsuz olduğumda yalnız kalmak istediğimi bildiği halde neden ısrar ediyordu?
"Yalnız mı kalmak istiyorsun cevap ver bari "
Hiçbir şey demediğim de
"Tamam gidiyorum " dedi.
Ve beni düşüncelerimle yalnız bıraktı.Ellerimi saçlarıma geçirerek gözlerimi kapattım.
Bir süre hiç istifimi bozmadan öyle durdum. Ve sonra kabinden çıkarak lavaboya gittim.Aynaya baktığımda ağlamaktan gözlerim şişmişti.Çeşmeyi açarak yüzümü yıkadıktan sonra lavabodan çıktım.Ameliyathane'nin önüne yürümeye başladım.Ama bizimkilerin benim hakkımda konuştukarını duyunca duraksayarak duvarın yanına saklandım.
" Oğlum şu kızın yüzü hiç gülmeyecek mi ?"
Dedi Araf
"Yazık lan üzülüyorum bazen "
Bu sefer Fatih konuşmuştu.
"Melis bu dediklerinizi duysaydı "
Mete'nin konuşmasını bitirmeden ortaya çıktım ve bütün arkadaşlarıma gözümü gezdirdim.
"Siz bana acıyor musunuz ?"
Ortamda ölüm sessizliği hakimdi.
Bu sefer sesimi yükselterek tekrar konuştum.Zaten patlamaya yer arıyordum.
"Bir soru sordum deme "
"Melis sakin ol "
Mete konuştuğun da ona baktım.
"Olamam sakin falan "
Dedim.Ateş ortalıklarda görünmüyordu.
"Kanka biz neden acıyalım sana sadece üzüldük seni bu halde gördüğümüz için"
Dedi Kaya
"siz bana acıyorsunuz "
Gurur denen şey gerçekten herşeyi mahvedebiliyor du.
Yanıma Selin geldiğinde ona hiç bakmıyordum.
"Kanka gel bir hava alalım "
diyerek koluma girdiğinde onu ittim.
"İstemiyorum"
Dedikten sonra tekrar gözlerimi gruba çevirdim.
"Hiçbiriniz beni anlamıyacaksınız hiçbiriniz!"
"Melis kendi kendine olay çıkardığının farkında mısın ?"
Kayaya gözlerimi çevirdim.
"Benim arkamdan konuşuyordunuz"
"Senin arkandan çekiştirdik mi ?"
Susarak kayaya baktım.
"Evet Melis sana acıyoruz bu halini gördükçe acıyoruz"
Burnumu çekerek yere çömeldim ve ağlamaya başladım. Aşırı derecede hassaslaşmıştım.Emre yanıma çömelerek bana sarıldı.
"Noluyor ?"
Ateşin sesini duyduğumda ona baktım.Elinde soğuk içeceklerle yanımıza gelmişti.Elindeki tepsiyi Meteye verdikten sonra Emre ayağa kalkmıştı.Ve yanıma Ateş gelerek başımı kalbinin üstüne koydu ve başımı şefkatle okşadı.
"Geçecek herşey geçecek "
"Geçmiyor Ateş geçmiyor "
"Ağlamak bir çözüm mü sence ?"
Olmadığını bende biliyordum ama başka bir çarem yoktu.
Birden ameliyat haneye koşuşturma arttı.Ben korkuyla gozlerimi irice açarken ayağa kalktım.
"N-noluyor ?"
Kimse bir şey demediğinde Ateşe döndüm.
"Ateş noluyor ?"
"Bir şey yok güzelim sakin ol "
Gözlerime bir karartı indi ondan sonrası bağırışlardı.
***
Ölümle yaşam arasındaki o ince çizgiyi şimdi daha iyi anlıyordum.Dün olan bugün olmaya biliyordu.Acı bütün bedenimi kaplamaya başlamıştı.Dayanabilecek gücüm kalmışmıydı bilmiyordum.
Gözlerimi yavaşça aralayarak etrafa baktım.Herkes koltuklara oturmuş uyuyorlardı.Ateşte elimi tutmuş yatağımın başucunda uyuyordu.
Hava çoktan kararmış gibiydi.Hâlâ hastanedeydim.
Yerimden kıpırdanarak doğruldum.
Ateş gözlerini açıp uykulu gözleriyle bana baktı.
"Melis "
Ateşe hiçbir şey dememiştim.
"İyi misin güzelim ?"
"Noldu bana ?"
"Bayıldın "
Bayılmaya alışmıştım artık.
Bir kaç saniye sonra jeton düştü ve endişeyle yerimden kıpırdamama neden oldu.
"Babam iyimi "
"baban iyi Melis ameliyattan sağ sağlim çıkmış şu an yoğun bakımda"
Derin bir nefes aldım ve yüzüme içten bir gülümseme yerleştirdim.
"Şükürler olsun"
Annemin sesini duyduğumda anneme baktım.
"Kızım " annem yanıma gelip bana sarıldığında herkes uyanmıştı bile.
"nasılsın kuzum iyi misin ?"
"İyiyim annecim çok iyiyim "
"Kanka bizi korkutup durmayı kes "
Kaya bunu şaka anlamında söylediği için gülümsedim.
"Tamam kankacım "
Kaya yanıma gelerek bana sarıldı ve yanağımdan öptü.
"Hoop "
Ateş kayayı iterek
"Ağır ol " dedi.
Ateş gayet ciddi görünürken istemsizce kıkırdadım.
***
5 gün sonra:
Ateş bugün gidiyordu. Onu gerçekten çok özleyecektim. Babam hâlâ hastanede yoğun bakımdaydı.
Ateş bavulunu arabanın bagajına yerleştirdikten sonra bana baktı.
Ve bana yaklaşarak sıkıca sarıldı. Ve kafama küçük bir buse kondurdu.
"Burada yollarımız ayrılıyor "
"Hayır Ateş bende seninle havalimanına geleceğim "
"Ne gerek var gelme boşver"
"Seni daha çok görebilmek için "
Ateş zorlamadan onayladı ve bende arabaya bindim.
"Bu arabayı napcaksın Ateş? "
"Görevliler alıp ilk seni eve bırakacaklar sonra bizim eve bırakacaklar "
Ateşin babası bir kaç iş halledip direk havalimanı'na geçeceği için Ateşle birlikte gelmiyordu.
Ateşe sormadan önümdeki teyp düğmesine basarak çıkan şarkıyı dinlemeye başladık.

'Senden bir hatıra sana bu şarkı bir gün gitsen bile hatıran yeter unutmak mümkün mü böyle bir aşkı bir gün gitsen bile hatıran yeter hatıran hatıran yeter. '

"Ateş "
"Hm"
"Bu şarkı bizim şarkımız olsun mu "
"Kızım biz mi yazdık şarkıyı bizim niye oluyor? "
"Bir kere odunluk yapmadan cevap ver lütfen "
Ateş içten bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
"Tamam tamam"
"Oradayken bu şarkıyı dinlediğinde ben aklına geleyim "
"Aklımdan hiç çıkmayacaksın ki "
Dudaklarıma hüzünlü bir tebessüm yerleştirdim.
***
Ateşe sımsıkı sarıldıktan sonra dudağına küçük bir buse kondurdum.
"Hoşçakal"
Dedikten sonra göz yaşlarımın akmasına izin verdim.
Ateş baş parmağıyla gözyaşlarımı sildikten sonra
"Ağlama görüşeceğiz "
Ateşin tekrar beline sarılarak bir kaç saniye öyle kaldım.
"Seni çok seviyorum "
"Bende seni "
Ateşten ayrıldıktan sonra yüzüne baktım.
"Görüşürüz güzelim "
"Görüşürüz"
Ateşin babasına da selam verdikten sonra yürümeye başlamışlardı.
Ateşin arkasından öylece bakıyordum. Onu çok özleyecektim..
***
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.:)

Continue Reading

You'll Also Like

83.5K 4.4K 25
Annemin ölmediğini, üstüne üstlük abilerimin ve ablamın olduğunu 20 yaşında öğreniyordum!! Şaka gibi! *. : 。✿ * ゚ * .: 。 ✿ * ゚ * . : 。 ✿ * (Düzenli...
450K 26.7K 31
ablasına yazacakken yanlışlıkla dünyaca ünlü boksöre yazan Ahu 💋💋
156K 7.4K 56
Köyde geçen bir aşk hikayesi... O bir inci tanesiydi; Dışı dillere destan bir güzel... Naîf kırılgan ve nârin... Köy kurgusu ve abimin arkadasşı konu...
6.3M 206K 103
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...