*Medya Atahan (Tarhana) :) *
/18.00/
Çağlar yeni yeni gözlerini açıyordu, karşısında ona gülerek bakan bir adet Atahan vardı, Çağlar gözlerini açıp kapatırken yerde kanlar içerisinde yatan sevgilisini gördü, onu hala götürmemişlerdi ve oracıkta öyle yatıyordu, Çağlar yutkundu, Atahan Çağlar'ın saçlarını okşadı alayla.
Atahan : Bunu yaptırdığın için senden daha da nefret ediyorum, günahı olmayan bir meleğin canına aldık desene.
Çağlar : B..bırak beni..
Atahan : Sana en iyisi merhamet etmek olacaktır..
Çağlar : Sen..sen asla babama benzemeyecek isin.. ona özenme.. sen tam bir şerefsizsin!
Atahan sinirle yumruk geçirdi Çağlar'a ve onu yerden kaldırıp gözlerinin içine bakmasını sağladı.
Atahan : Ben zaten babam olmayacağım ki ! Ben ondan da güçlü olacağım!
Çağlar gülmeye başlayınca Atahan ona şaşkınca baktı.
Atahan : Ne gülüyorsun ?!
Çağlar : Ben de zaten Einstein idim..
Atahan : O kim? Of bana ne?!!
Çağlar : Bu kadar ünlü adamı bilmiyorsun ya üzülüyorum, azcık bunlarla uğraşacağına ders çalışsaydın belki bu ülkeye katkın olurdu.
Atahan : Var zaten katkım, senin gibi kişileri temizliyorum..
Çağlar : Güldürme kardeşim.. güldürme!
Atahan adamlarına 'gelin' işareti yaptı, Çağlar'ı onların üzerine attı.
Atahan : Bırakın şu adamı bir köşeye ama benim evime götürmeyin!
Adamlar başları ile onaylayıp Çağlar'ı götürdü, Çağlar dolu gözlerle son kez Melisaya baktı.
Çağlar : Bunu sana ödeteceğim!
Diye bağıra bildi en son.
---
Tuğba : Baba.. film koysana izleyelim..
Sinan : Olur kızım, çok iyi fikir..
Ece : Eee o zaman patlamış mısırlar da benden..
Sinan : Şimdiden ellerine sağlık o zaman, hadi ne izleyelim..
Tuğba : Komedi!!
Sinan ve Ece birbirine baktılar, bundan yıllar önce komedi filminden sonra birlikte olmuşlardı, ikisi de bunu hatırlamıştı ve birbirlerine sırıttılar, Tuğba ikili seyrederken kapı çaldı, onlar hala birbirine bakıyordu, Tuğba kalkıp açtı, gelenler Asel ve Özgür idi.
Tuğba : Asel!! Özgür ağabey!!
Özgür : Naber ufaklık?
Tuğba : Film izleyecektik biz de tam, Asel çok sevindim gelmenize..
Ece geldi kapıya o sıra, onları görünce mutlu oldu.
Ece : Selam çocuklar!
Özgür / Asel : Selam!!
Sinan da yanlarına gelmişti.
Sinan : İçeri geçsenize, kapı gıybeti mi yapıyorsunuz ?
Özgür : Dayı vallahi gıybet yapacak havam yok olsa, güzel yapardık da.. yok işte.. Annem ve babam gidince biz çok sıkıldık geldik, sorun olmaz değil mi size?
Sinan : Lafı dahi olmaz da.. Hazan ve Yağız nereye gitti?
Asel : Kafa dinlemek için uzaklara gideceklerini söylediler..
Ece : Bize diyene bak ya (Sinan'a döndü) şuan resmen kapı gıybeti yapıyoruz..
Hepsi birlikte güldü ve içeri geçtiler.
---
/19.30/
Yağız ve Hazan maldivlere iniş yapmışlardı, ikisi de oranın o güzel kokusunu içine çekip, el ele tutuştular ve bir taksiye binip kalacakları otele gittiler.
Hazan buranın mükemmeliğini görünce ağzını açık bırakmaktan başka bir şey yapamadı, harikaydı. Yağız'a tutunup etrafa bakındı.
Hazan : Burası gerçek mi?
Yağız güldü ve başını salladı.
Hazan : Rüyadayım şuan sanırım emin misin?
Yağız : Hazan buraya daha önce de geldim, burası hep harikaydı..
Haza birden Yağız'a döndü.
Hazan : Na..nasıl kimle geldin?
Yağız : Çağlar'ın annesi ile.
Hazan : Bari söylemeseydin bu kadar da açık sözlü olma ya.. Şuan moral sıfır.
Hazan elin Yağız'dan çekip yürümeye başladı, denizin o güzel kokusunu içine çekip güneşin batışını seyrediyordu, oturup. Yağız da yanına oturdu, Hazan başını Yağız'ın omzuna koydu, saçlarını okşadı Yağız, Hazan'ın.
---
Asel : Film gayet güzeldi.
Tuğba : Aynen ya.. çok güldüm!!
Sinan : Oyun oynamaya ne dersiniz?
Tuğba / Asel / Özgür : OLUR!!
Ece, içeriden gidip tabuyu getirdi ve masaya koydu.
Özgür : En sevdiğim!
Ece : O zaman gruplara ayrılalım..
Sinan : Ben Özgür, Asel Tuğba ve Ece siz üçünüz..
Ece : Olur..
Özgür : Dayı.. bak ben güzel anlatıyorum iyi anla ha!!
Sinan : Velet sus (!)
Herkes güldü ve tabuyu açtılar.
---
Çağlar Hazan'ın yerleştirdiği bir ev vardı oraya gitmişti, içeri girip ceketini yere attı ve lavaboya gidip ellerini yüzünü yıkadı, aynada kendine bakıp sinirle yanaklarını ısırdı.
Çağlar : Bunu ona ödeteceğim!
Çağlar, lavabodan çıkıp yatak odasına girdi ve aklına Melisa gelince gözleri doldu. Bitkinlikten dizlerinin üzerine çöktü, silahını yatağın üzerine açılı bir şekilde koydu ve yorganı sıktı.
Çağlar : Artık eski Çağlar olmayacak idim, geri dönüşüm çok fena olacaktı, bekle beni Atahan, gerçek Yüce geliyor.!!
---
Özgür : Dayı!! İyi dinle bak şimdi, şimdi Sibelcan'ın bir şarkısı vardı '...' çocuklarıyız biz.
Sinan : Orr.. yok lale devri!! lale devri.
Ece Sinan'a pis pis gülerken, Özgür alkışladı onu.
Özgür : Hani böyle insanlar ulvi bir amaç için bir araya gelir aynı mekana.
Sinan : Grup s..
Ece : Sinan!
Sinan : Pardon..
Tuğba ve Asel kıkırdıyordu.
Özgür : Çarpılırsın vallahi.
Sinan : He tamam buldum, trafo..
Ece : BİTTİ SÜRE BİTTİ!
Özgür : Dayı ne diyon ya!! Dergah olacaktı!
Ece kızlarla beşlik çaktı. Sıra kızlarda idi.
Sinan : Başla!
Ece : Asel ve Tuğba, siz ilkokulda ne giydiniz?
Tuğba : Üniforma.
Ece : Doğru!
Sinan ve Özgür birbirine pis pis baktılar.
Ece : Asel senin en büyük ağabeyinin ismi ne?
Asel : Çağlar..
Ece : O DEĞİL! Öteki!
Tuğba : Atahan!
Ece : Aferin kızıma, şimdi bilin Han'ı çıkarın ne kalıyor?
Tuğba / Asel : Ata!
Özgür : BİTTİ BİTTİ!!
Ece ve kızlar yine çak beşlik yapıp sarıldılar, Sinan anlatacaktı şimdi, Özgür dinleme pozisyonunu aldı.
Sinan : Özgür pantolonu nereye giyeriz?
Özgür : Bacağa!!
Sinan : Hah! Bacaklarımızın ortasında ne var?
Özgür : Oha dayı oha!
Sinan : Fesat ! Diz var diz!
Hepsi güldü, Sinan devam etti.
Sinan : Allah'ın meleklerinden biri.!
Özgür : Cebrail?
Sinan : Hayır, ilk üç harfi çizgili bir hayvanı çağrıştırıyor..!
Özgür : Zebrail?
Sinan : Tüh! Allah seni napsın Özgür, ben oynamıyorum ya!
Ece : Neydi?
Tuğba : Zebani değil mi baba?
Sinan : Utan lan utan kızıma aferin!
Tabu da bitmişti, Asel ve Özgür eve geri dönmüşlerdi, Tuğba ise Sinan ile Ece'nin arasında yatarak ikiliyi yine kavuşturmadı.
---
Yağız ve Hazan odalarına geçmişti, Yağız Hazana sarılmış, saçlarının kokusunu içine çekiyordu, Hazan'ın gözleri kapalıydı, sadece buranın huzurlu havasını tadıyordu.
Yağız : Her şey düzelecek, söz veriyorum!
Hazan : Bir çocuğu kırdın, attın. Sence düzelir mi?
Hazan Yağız'a döndü.
Yağız : Çağlar.. beni hala seviyordur ama.. ona ne yapsam bir türlü sevmemezlik yapmıyor..
Hazan : Sen yaşlandıkça aklını yitirdin sanırım..
Yağız : Neden?
Hazan : Çağlar, artık eski çocuk değil, olgunlaştı, her şeyi daha iyi anlayacak yaşta! Şuan belki ne planlar içerisindedir Yağız.. korkuyorum.. kardeş kavgası olmamalıydı, bunun başlangıcı sen oldun, sonucu Allah bilir kim olacak?
Yağız : Ben oğullarıma güveniyorum, onlar birbirinin canını yakacak şeyler yapmaz.
Hazan : Keşke her şey güvenmekle kalsaydı, Yağız.
Yağız Hazan'ın dediklerinden sonra içine bir ateş düşmüştü, bir kardeş kavgası başlaşmıştı ve sonucu iyi biliyordu, birileri ölecekti ve bundan korkuyordu.
-Kankalar sizleri seviyorum, yorumları eksik tutmayın!-