Geçmişin Tozları | 20 |

659 34 58
                                    

Hazan ve Yağız'ın koşuşturması bitince koltuklara attılar kendilerini. Ece ise sadece onları gülümseyerek izliyordu.

Hazan : Yağız çok yordun beni ya.. Sende de ne hız varmış!

Yağız kahkaha atar, tam o sırada Ece ikilinin fotoğrafını çekmiştir. Bir tablo olacak kadar güzellerdir. 

Yağız : Hadi, gel yukarı çıkalım.

Hazan göz ucuyla Eceye bakar, Ece sırıtır. Yağız ayaklanır ve Hazana elini uzatır, Hazan yutkunur ve gülümseyerek eli kavrar, ikili merdivenleri çıkıp odanın kapının önüne gelince Yağız hiç beklenmedik bir anda Hazan'ın dudakların yapışır, Hazan önce şaşırsa da sonradan gözlerini yumar ve karşılık verir, Yağız koluyla kapıyı açıp içeri sokar halen öpüşmeleri devam ediyordur. Yağız Hazan'ın sırtını duvara yaslar ve Hazan'ın boyun kısmına geçer, Hazan şuan yaptıklarından biraz çekinse de hızla elleri ile Yağız'ın tişörtünü çıkarır, Yağız sırıtır ve Hazan'ı belinden tutup yatağa götürür, yatağa atar ve üstüne yönelir. Hazan'ın kıkırdaması Yağız'ı eğlendirmiştir ve ellerini Hazan'ın karnında gezdirir, bu arada da dudaklara geri yapışmıştır.

Hazan : Yağız..

Yağız : Hı?

Kısa bir ara bırakırlar dudaklar arasında, Yağız masmavi renge bürünmüş gözlerini Hazan'ın gözlerine diker, eli hala Hazan'ın karnındadır.

Hazan : Yağız, ben emin değilim.. 

Yağız : Yoksa korkuyor musun? Seni incitirim diye mi?

Hazan : Hayır hayır! Alakası bile yok, sadece hiç denemedim böyle bir şey, sen ilk olacaksın.

Yağız yüzünü gererek güler, yüzündeki mutluluk 'ilk' olacağından idi.

Hazan : Neye güldün?

Yağız : İlk'im, mutluyum.

Hazan ellerini Yağız'ın boynuna dolar ve dudakları geri birleştirir. Yağız onu incitmeden hareket ediyordur ve iş artık farklı bir boyuta geçiyordur, Yağız altınındaki pantolonu çıkarır ve Hazana bakar.

Yağız : Hazır mısın?

Hazan onaylarcasına başını sallar ve Yağız Hazanla bütünleşir.  :)

---

Ece halen daha Yağız ve Hazan'ın fotoğrafına bakıyordur. 

Ece : Ah be Sinan, bizim onlardan ne farkımız vardı ki? Onlar gibi neden olmadık?

Ece kendi kendine konuşurken birden telefonuna mesaj gelir, atan Sinan idi.

Gönderen Sinan : Ece, söylediklerinin hepsi çok anlamlıydı. Ben hiç kendimi ve seni sorgulamamış-ım, hata yaptım. Affet beni, düşünemedim o an belki senin yanında olmam gerekiyordu, olamadım. Bil ki ben dünyanın en büyük orospu çocuğum.. 

Ece mavi tik yapar ama cevaplamaz.

Gönderen Sinan : Yazdıklarımı görüyorsun ve cevaplamıyor isin, sende haklısın. Kim yazar ki böyle bir piçe. 

Gönderen Sinan : Yine ben.. Sıkılmış olmalısın, aksine ben acı çekiyorum. 

Gönderen Sinan : Ece.. Beni affetmez isen affetme, bil ki ben hep seni seveceğim, zaten seni sevmekten vazgeçmemiştim. 

Ece dolan gözlerini içine akıtır ve parmakları tuşlara dokunur.

Gönderen Ece : Sinan.. daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyorum bende seni çok seviyorum ama affetmek o kadar basit olsaydı biz kimleri affederdik.. Hemen beni affet demekle affedilemez ki, sen hiç emek vermiyorsun bu aşka. Benim verdiğim emekler seninkinin yanında elmas niyetinde. Ama Sinan, illa ki beni affet diyorsan sahile gel, bizim evin yakınındaki..

Geçmişin Tozları | YağHazWhere stories live. Discover now