Geçmişin Tozları | 17 |

554 33 93
                                    

Yağız hızla mekana gider, Hazan ise merakla onu malikanede bekliyordur. Çağlar Erdal'ın yanına geçer.

Erdal : Çağlar, her yere baktık ne iz var ne bir kanıt. Alp ve Mahmut'un telefonları da yanlarında değil, sinyalden bulamıyoruz, kim kaçırdıysa çok zeki biri.

Çağlar sırıtır.

Çağlar : Yağız Egemenden'de mi zeki çıktı?

İkisi güler o anda yanların Yağız gelir öfkeli bir şekilde.

Yağız : Erdal, o iki adamımı sapasağlam görmek istiyorum! Hemen bul onları!

Gözlerinden çıkan ateşe engel olamıyordu Yağız, Çağlar babasının koluna hafifçe dokunup sakinleşmesini ister, Yağız yutkunur ve gözlerini yumar. Biraz öyle durduktan hemen sonra düzelir.

Yağız : Onları nasıl bulacağımızı biliyorum!

---

Ece bir elini karnına götürürken diğer eliyle ağzını tutmaya çalışıyordur, Sinan hemen Ece'nin yanına geçip ona bakar.

Sinan : Neler oluyor ki Ece?

Ece : Si..

Ece her zamanki gibi cümlesini tamamlayamaz ve tuvalete doğru koşar, kusar. Sinan kusma sesini duyunca yanına gitmez ama bekler.

Sinan : Aşkım, hamile olmayasın?

Ece duyduğu ile kusmuğunda boğulurken Sinan tuvalete girip onu tutar, ağzına su verip tükürmesini sağlar. Ece derin derin nefes alıp iri gözlerini Sinan'a diker, şaşkın olsa da gülümser Sinan. 

Sinan : Hastaneye gitmeye ne dersin?

Ece ayağa doğru kalkmaya çalışır, Sinan sayesinde kalkar.

Ece : Gerek yok, hastaneye falan.

Sinan : Sen nasıl istersen hayatım.

Sinan ellerini Ece'nin yüzüyle birleştirir ve alnından öper.

---

Alp ve Mahmut mahzen gibi bir yere gelip tıkılır ve mahzende gördükleri kişiyle şaşırırlar.

Mahmut : Lan bu Tarık bey!

Alp : Aynen o! Demek o da kaçırılmış.

Mahmut : Bıçaklanmış hemen yarasına bakmalıyım.

Mahmut yere çöker ve Tarık'ın yarasını kontrol eder, o sırada Tarık gözlerini açar. Hızla Mahmut'un kolunu tutar, Mahmut da Alp de korkar.

Tarık : Yar..yardım edin..

Mahmut : Sakin olun, rahatlayın, doktorluk eğitimi almıştım. Yani bir bakıma iyiyim sağlıkta.

Alp ona gülümser, Mahmut hemen Tarık'a müdahale eder, yarasını temizler ve ceketiyle sarar kanın akmasını önler. Hepsi sırtlarını duvara yaslar ve kapıya bakarlar.

Mahmut : İnanıyorum ki, Yağız bey bizi kurtaracak.

Alp güler.

Alp : O yanında ki kız varken zor.

Tarık Hazan'ın bahsi geçince sessiz kalır.

Alp : Zor çok zor.

Mahmut : Sen öyle san eğer Yağız bey bizi kurtarmaz ise benimde adım Mahmut değil Abdullah olsun! Ama kurtarırsa senin adın Şemsi olsun. 

Alp ve Tarık güler.

Alp : Lan mal! Yağız bey bizi kurtarmaz ise ölürüz, sen ne ismi takıyorsun. Adam şimdi gelecek bir şey takacak göreceksin.

Üçü de aynı anda güler.

---

Hazan Sinan'ı merak ettiğinden onu arar, geç olsa da cevaplar.

Sinan : Abla.

Hazan : Sinan.. Sen ne yaptın ?

Sinan : Abla, lütfen. Bak ben doğru yaptım, ben o kızı yani Eceyi ondan kurtardım, Yağız ile yaşayamazdı Ece.

Hazan : Yağız kötü biri değil!

Sinan : Abla, ona aşıksın diye böyle söylüyorsun.. Ama bekle onun gerçek yüzünü sana çıkaracağım!

Hazan : Si.. sinan !

Sinan telefonu kapar, Hazan ise şok içerisindedir.

---

Yağız adamları ile hareketleştik'den sonra yerlerini alır. Erdal kendi birliği ile bir kapıya Yağız kendi birliği ile bir kapıya geçer. Herkes Yağız'ın işaretini bekliyordur. Ve o beklenen işaret gelir, hepsi içeri girer ve çatışma başlar. Çağlar babasını korur ve siper alır kendisini ikisi de yaralanmaz ve çatışır. Oğuz da çatışmayı dinliyordur odasında. 

Oğuz : Geliyorlar.. geliyorlar.. beni bitirmeye.. Sonunda kendi kanımda boğulacağım.. 

Yağız ilerler Çağlar da aynı şekilde, Erdal yukarı işaret eder, üçü birlikte yukarı yol alır, diğerleri çatışıyordur hala. Odaya doğru yaklaşırlar, Çağlar hızla içeri dalar, Oğuz silahını çeker, Erdal Çağlar ve Yağız da. Oğuz silahını Yağız'a doğrultur.

Oğuz : Geç kaldın.

Yağız : Oğuz sen..

Oğuz : Bir gün karşılaşacağımıza emindim.

Yağız : Oğuz sen intikam almak için.. Ama neden?

Oğuz : Sen benim olan her şeyi aldın! Her şeyi! 

Yağız : Bak şimdi konuşmayalım bunları..

Oğuz : Zaten konuşamayacağız..

Oğuz hızla silahı tetiğine götürür elini, Çağlar fark eder.

Çağlar : BABA!

Çağlar seslendikten hemen sonra bir silah patlar.

---

Hazan elini kalbine götürür, kötü şeyler olduğunu seziyor-dur.

Hazan : Allah'ım ikisini de koru, Çağlar'ı da Yağız'ı da..

Hazan ikisini de çok merak ediyordur, yutkunur ve gözlerini yumup iyi şeyler düşünür.

---

Ece artık dayanamaz ve Sinan'a onu hastaneye götürmesini söyler. Sinan hemen onu arabaya kadar götürür ve gaza basıp hastaneye götürür, hastaneye vardıklarında Ece elini başına götürür, sızlıyordur çok. Sinan koluna girip onu bir odaya sokar, doktor gelip Eceyi kontrol eder. Sonra onları kadına gönderir. Orada da bakıldıktan sonra Sinan heyecanla cevabı bekliyordur.

Doktor : Ece hanım, tam zamanında gelmişsiniz. Daha yeni başlamış olmalı böyle belirtiler gebeliğin göstergesidir fakat siz dış gebe isiniz.

Sinan duyduğu ile yıkılırken Ece acı içinde kıvranıyordur. Sinan'ın gözleri dolmuştur.. Zar zor yutkunuyor-dur.

Ece : Sinan.. özür dilerim.

Sinan hiçbir şey duymuyordur, elini duvara yaslar ve düşünür, Ece ise ağlayarak onu izliyordur. 

-Kankalar biraz kısa oldu, işlerim var bu nedenle sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Kısa ama güzel oldu, sizleri seviyorum, yorumları eksik tutmayın!-

1. Kim vuruldu?

2. Ece'nin dış gebeliği?

Geçmişin Tozları | YağHazWhere stories live. Discover now