~HerDem~

By ahsenhoca-ah

150K 13.2K 3.4K

"Her Dem olmuş yürekler, Birbirine söz vermiş gönüller, Kulak duymasa da Duymaz mı kalpler" Kendinden emin... More

1.bölüm*Başlangıç*
2.bölüm*Unutacağım*
3.bölüm*Elbet bir gün*
4.bölüm*Umut ile Unut*
5.Bölüm *Her Çocuk Özeldir *
6.Bölüm *Rabbin İçin Sabret*
7.Bölüm *Döverim Seni*
8.bölüm*Özlem Özlüyor*
9.Bölüm*Yine Hüzün*
10.Bölüm*Yol Uzun Kurbanım*
11.bölüm*Simit mi güzel, veren mi?*
12.bölüm*Rehberden silmek kolay*
13.bölüm*Kaçma benden*
14.bölüm*Mektup*
15.bölüm*Abi cevabı ..*
16.Bölüm *Ya Çık,Ya Gel*
17.Bölüm *Karar*
18.bölüm*Fenalaştı*
19.bölüm*Nişan*
20.bölüm*Son kez*
21.bölüm*Özlem evleniyor*
22.bölüm*Neden ben?*
23.bölüm*Isteme*
24.bölüm*Çok mu güzelsin?*
25.bölüm*Hoş gelemedin? *
26.Bölüm*Yürü gidiyoruz!*
27.bölüm*Herdem yanında olacağım *
28.bölüm*umut edelim*
30.bölüm*Sonunda ....*
FİNAL

29.bölüm*ilk seni duyayım*

3.3K 342 56
By ahsenhoca-ah

Zaman hayli akıp gidiyor ki farkına varmak oldukça güç geliyor. Hatta gelmenin aksine akıp gidiyor. Artık zamanı kovalamıyorum. Akıp gitmesin dursun desem bile yine bir dakika sonra istediğim şey yanımda olunca önemsemiyorum. Onunla her anın kıymetini bilmeye çalışıyorum.
Birbirimize alışmaya çalıyoruz. Çok güzel alışıyoruz bence güzel aile oluyoruz. Yani ben mutluyum çünkü o mutlu. Ben işime devam ediyorum. O ise evde beni bekliyor ya da annemle sümeyye ile vakit geçiriyor. Sümeyye'yi okula yazdırdık o kadar çok sevindi ki anlatamam. Arada yetimhaneye gitmeyi unutmuyor hatta sümeyra ile birlikte giderek onlarla vakit geçiriyoruz.
Birlikte ders yapıyoruz o usulca beni dinliyor. Ama dudaklarımı okuduğu için ya da beden dili ile anlaştığımız için çok fazla birbirimizi yormuyoruz.

Sessizce Kuran okuyan Sümeyra'nin yanına giderek kafamı omzuna koydum. O ise dudağını bile kıpırdatmadan okumaya devam etti. Sıkılmadan usanmadan öylece bekledim. Cüzü bitince kuranı bana bırakarak ayağa kalkacağı sırada yanağına buse kondurdum. O ise hemen hızla merdivenlere yönelerek aşağıya indi. Onun kaldığı yerden devam ederken tebessüm ile cüzü bitirdim ve kapatarak bende aşağıya indim. Onbeş günde bir hatim yapıyorduk bazen daha kısa sürüyor bazen uzayabiliyordu. Birimiz başlıyor. Diğerinin işi olunca diğeri devam ediyor sırayla okuyor bazen aynı anda yan yana sayfaları okuyorduk. Sesini duymasam bile huzur buluyordum. Benim ruh-u revanim..

Evleneli üç ay olmuştu. Şu miras meselesini halletmiştik. Sümeyra istemiyorum dese bile Sümeyye'nin ısrarı ile kabul etmişti. Noterde işleri halledildikten sonra o meblâğı müsbet bir yere faiz uğramayacak şekilde yatırarak gerekli zamana kadar bekletecektik. Görüştüğüm doktorlar olumlu sonuç vermiş sadece cihazlar için yüksek meblâğ demişti. Ben para biriktirmeye çalışıyordum ama bu çok zordu. En son tedavide Sümeyra da olumlu yaklaşınca oradaki paranın birazını kullanmaya karar vermişti. Çünkü o parayı Sümeyye için saklayacaktık.

Sümeyye ile birlikte ders çalışan Sümeyra'ya bakarak gülümsedim. Çok güzellerdi. Sümeyranin anlattığı şeyi anlamıyor aksini iddia ediyordu. Yanlarına vararak oturdum. Ödev neydi diye sorduğumda kitabı bana doğru çevirdi.

Tamam yaz işte bir kompozisyon dediğimde ikiside bana baktı. Bende Sümeyye'nin omuzunu tutarak konuştum. "Sen yapabilirsin ben sana inanıyorum"

"Yapamam ubeydullah abi" diye bağırsa da duymamazlıktan gelerek gülümsedim ve yürümeye devam ettim.

Birlikte ailece yemek yedikten sonra özlem ile abdullah gelmişti. Abdullah ile biz birlikte evden ayrılırken hanımlar içeride oturuyorlardı. Bizse birlikte camiye doğru yürümeye başladık.

"Nasılsın ubeyd" diyen abdullah'a karşılık olarak olumlu cevabını verirken aynı soruyu bende ona yöneltmiştim.

"Ben baya iyiyim" dediğinde anlamaz gözler ile ona baktım. "Sınavı kazandım" dediğinde ona sarılarak hayırlı olsun dileklerimi sundum. O ise tebessüm ile mutlu bir şekilde gülümsedi.

"Sizin nasıl gidiyor tedavi falan" dediğinde aklıma yine sevdiceğim gelince güldüm. "Güzel gidiyor elhamdülillah" dedim. Birlikte biraz daha yürüdükten sonra geri dönmek için gittiğimiz yolu geri döndük.

Sümeyra●

Insanın ağzı lal olmasından daha büyük sıkıntı var o da gönlün lal olması. Çok şükür ki gönlümüz konuşuyordu. Ağzımdan tek kelime dökülmese bile gönlüm ile konuşmayı öğrenmiştim. Zaten sevdanın gizlisi makbul değil miydi? Sessiz zikir gibi değil miydi aşk. Senden hatta O'ndan başka ne duyan vardı ne de bilen. Her şeyi bilen ile aramızdaydı.

Ubeydullah çok güzel bir eşti. Çok düşünceliydi sadece benim için değil sümeyye'ye bile olan ilgisi beni çok mutlu ediyordu. Ne kadar utangaç birisi olsam da biraz biraz alışmaya başlıyordum. Vildan teyze yani anne ile de çok iyi anlaşıyorduk. Yemeklerimizi birlikte yiyor akşam biz yukarı çıkıyorduk. Ama en çok sümeyye anlaşıyordu. O da onunla çocuk gibi olup oynuyordu. Sümeyye okula başladığı için derslerine de yardımcı olmaya çalışıyordum. Biricik kardeşim.

Ubeydullah ile sümeyye benim tedavi olmamı istiyorlardı. Aslında bende çok istiyordum ama yine de bir şey demiyordun. Annemin babasından kalan miras ile bana cihaz alacaktık ve ben yavaş yavaş konuşmaya ve duymaya başlayacaktım. Kontrollere gidiyor uygun zamanı bekliyorduk. Doktorlar da çok olumlu bakıyordu bu beni daha çok mutlu ediyordu.

En çok merak ettiğim ses onundu. Özellikle ezan okurken ki sesini merak ediyordum. Vildan annem çok güzel olduğunu söylüyordu ama bilmiyordum özlemle o günü bekliyordum. Özlem ile eşi gittikten sonra bizde yukarıya çıktık. Birlikte kahve içiyorduk ki aklıma gelmişken elimde ki kahveyi sehpaya bırakarak beden dili ile konuştum.

"Sana bir şey soracağım?"dedim merakla o ise yaslandığı koltuktan biraz doğrularak gözlerime baktı. "Sor" dedi gülerek "Nasıl imam olmak istedin? Başka bir meslek düşünmez miydin?" Değişik bir soru olmuştu ama merak etmiştim. O ise biraz elindeki kahvesine baktı. Sonra bana döndü. "Aslında-" Dedi ve durdu. Neden böyle sakin oldu anlamadım ama merakla bekledim.

"Aslında hep asker olmak istemiştim. Bir arkadaşım söyledi önerdi gibi bir şey oldu. Bende denemek istedim sonra devamı geldi şimdi çok seviyorum. Allah ondan razı olsun" dedi.

"Arkadaş-" dedim ilk baş sonra devam ettim. "Arkadaşlar önemlidir tabi" diye neden kendimi anlamsız yere sıkıntıya sokmuştum bilmiyordum. Ama o kızı merak ediyordum. Yanı onun için bir meslek seçmişti ya daha ne olsun. Ama özlemin anlattığına göre o kız başkasını sevdiği için ayrılmışlar ve ubeyd çok zorluk çekmiş. Ama ubeyd çok sevmiş. Başkasını sevme düşüncesi bile beni deli ediyordu. Sinirle yerimden kalkınca ne yapacağımı bilemedim. Ubeyd'de bana bakınca mutfağa geçtim.

"Hayır hatırlatmanın alemi yok" dedim kendime içimden sonra sinir oldum. Ne diye özlem bana bunu anlattıysa diye yerimde tepinesim geldi ama sesimi çıkarmadım. Boş boş tezgaha yaslanmış duruyordum ki ubeydullah elinde tepsi ile gelerek tepsiyi koskoca yer dururken arkama yerleştirdi. Ardından gözlerini gözlerimden çekmeden kaşlarını çatarak konuştu.

"Neyin var güzel gözlüm" dediğinde omzumu çekerek ona sarıldım. Geçmiş umrumda değildi gelecek nasipse bizimleydi. Bir süre öyle durunca elimden tutarak salona götürdü. Yere sermiş olduğu seccadeleri görünce gülümsedim. Namaz elbisemi ve tülbentimi takarak arkasına durdum. Tatili bir gün olduğu için o bazı vakitler yine camiye gidiyor bazen benimle kılıyordu. Onun bana namaz kıldırmasını seviyordum.

Namazdan sonra çalan kapı ile kapıya doğru yürüdüm. Sümeyye ye kapıyı açınca çekingen bir tavırla konuştu. "Ya ben ödevimi gösterecektim de" dediğinde kardeşimin başını okşayarak içeriye aldım.

Içerde bizim karşımıza geçti sonra aklına gelmiş gibi kağıdı ubeyde uzatarak evden ayrıldı. Ikimizde birbirimize bakarak kafamızı sağa sola salladık sonra da halimize güldük. Ubeyd'in yanına yaklaşarak durdum. O da kağıdı açtı ve okumaya başladık.

"Ben küçük bir kız çocuğuyum öyle büyük kelimeler beklemeyin benden öğretmenim. Önüm ardım sükunettir benim.

Ablamdan öğrendigim en iyi şeydir belkide bu benim. O kadar çok konuşuyor ki insanlar bilmeden incitmekten korkmadan. Küçüktür yapar demeyin öğretmenim. Bende küçük bir kız çocuğuyum.

Ama yaşadıklarımız neden büyüktü bizim. Her yük ağır gelirdi. Birisi gelecekti dedim ki bu en ağır yük olur belki diye ama baktım ki o gelince bütün yükler hafifledi öğretmenim. O konuşmayan ablamın gözleri konuştu. Benim minik ellerime dokundu. Oyuncağım oldu. Sevgiyi bulduk öğretmenim. Çok şey yapmadım dedi aslında ama o kalbini verdi ya öğretmenim. O geldi dertler sıkıntılar bitti. O iyi ki geldi öğretmenim. Ben küçük bir kız çocuğuyum kendimden habersiz, bana da bunu yine o öğretti öğretmenim."

Ubeydullah'a sarıldım ve içimden konuştum. "Seni çok seviyorum gönlü güzel adam. Ve ilk duyduğum ses senin olsun"

🌹

Bölüm sonu.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Muhabbet ile🕊

(Düzenlenmiş ve ekleme yapılmıştır.)
Bu arada son bir bölüm kaldı elimde ondan sonraki bölüm final zaten ama daha yazılmadı. Haberiniz olsun.
Çok severim.

Continue Reading

You'll Also Like

408K 21.7K 33
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. E...
25.5K 1.7K 40
Ona deli gibi aşık olan bir kız ve duygusuz bir adamın hikayesi.... Duygusuz#1
14.2M 495K 63
İzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmed...
110M 4.5M 157
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı...