24.bölüm*Çok mu güzelsin?*

3.9K 385 116
                                    

Nişanlın kim?
"Sümeyra"

Kim nişanlın?
"Sümeyra"

Sümeyra mı nişanlın?
"Evet Sümeyra"

Nişanlının adı da sümeyra'ymış.
"Sümeyra evet"

Bunlar insanların söylemi falan değil. Bu bildiğin iç sesim. Ne yani erkekler bu kadar ince düşünmez mı? Sever mı sadece olsa da olur olmasa da mı der? İncinmez mı? Şu insanların ön yargılarını anlayamıyorum. Sever ya sever. Adam gibi sever. Kalpten sever. Candan sever ve düşünür. İnce de düşünür. Ben mı safım evet ama hayır.

Vardır böyle kimseler..
Güzel sevenler...
Ömer gibi, Asaf gibi... tamam tamam oralara geçmeyelim. Asıl konumuz;
Ubeydullah gibi sever. Belkide daha başkaları gibi sever. Bazısı vardır ki sevgisi bir başkasına benzemez. Kendi gibi sever.
..........

Zaman mı geçiyordu yoksa hayat mı güzeldi. Çiçekler açıyor böcekler mi ötüyordu. Hayır hayır bildiğin sonbahara giriyorduk. O nisan aylarında olmaz mıydı? Peki ya bana güneşin güzel doğması hasebiyle geçen gülümsemeler.

Peki ya bana özel olması...

Peki ya helal olması.

Hayır yanlış duymadınız. Tam doğru olan şeyi hissettiniz. Sümeyra benim karım. Nişanlımdan fazlası helalim.

Hala sevdiğim kadının bana helal olmasını kaldıramazken birde gönlünün güzelliği beni mest ediyordu. Şu an onun suratına bakıp kalmıştım. Bir insan bir kız çocuğu hangi kadın yapardı? Parmak sayısını geçmezken bu kadın o parmaklardan bir tanesi olarak bana verilen nimet olduğu için ne kadar nasipli bir insandım. Bana sorduğu soru neydi biliyor musunuz?

"Ubeydullah ikinci el eşya alalım. İsraf olmasın" kâğıda yazmış gözlerime bakarak cevap bekliyordu. Bense tekrar tekrar gözlerinin içine bakıyordum. Hızla defteri geri çekerek tekrar yazmaya başladı."Yanlış bir şey mi dedim. Neden öyle bakıyorsun eğer istersen alırız ama ben istemiyorum cidden bak içimde falan da kalmaz benim."

"Sen benim hangi sevabımın karşılığısın" dedim gözlerine bakarak gözlerini kaçırdı. Sona tekrar gözlerime baktığında gözlerimi kapatarak konuştum."Nasıl istersen" dediğimde hangi ara uzaklaştığını anlamadım. O öyle istiyorsa öyle olsundu. Evet gariptik. Karıma sarılmıyordum ve ona hiç dokunmadım bilmiyorum sanki dokununca rüyadan uyanacakmış gibi hissediyorum. Ve onu gelinlikler ile başından öperken ilk kez değmek istiyorum hepsi bu. Zor mu elbette helal olduğu halde dokunmuyorsun. Sınırını bildikten sonra problem yok lakin biz zaten çok kısa tarihler arasında evlenme kararı alıp iki hafta nikâhlı olarak ayrı kalacaktık. O yüzden sorun değildi ki ben yüzünü bile görmeden sevmiştim. Sevgi dokunarak ölçülmezdi. Dokunarak ölçülen tek şey yüreğine ne kadar dokunduğuydu. O yüzden seviyordum bu yüzden aşıktım.

.

.

Ne kadar ev konusunda ısrar etsem de başka yerde yaşamak istemiyordu. Neden bu hanım böyle ince ruhluydu. onu istemeden kırmaya korkuyordum. hemde delicesine bir korkuydu. Bugün Özlem ve Sümeyra'yı yurda götürdüm. Çok mutlu oldular özellikle çocuklar birde daha çok sevinen bücür vardı. Adı nisan. Bu küçükle ne yapacağımı bilmiyordum ve aksine ikisi öyle güzel anlaştılar ki. Hemde konuşmadan ve duymadan. Ah sevilesi sevdiğim kadın... Ne zaman sevmeye doyacak yüreğim. Gerçi şikayetçi olan yok. Ben bu sevdayı bir omuz göğsümde yüklenirim. Yeter ki yanımda olsun yeter ki....

SÜMEYRA

Hayatta güzel şeylerin olduğuna inanamazken onun beni bulduğuna sığınmıştım. Benim en büyük engelim konuşamamak olduğunu düşünürken onu sevmek daha büyük olduğunu görmüştüm. Ama ona söyleyecek cesaretim yoktu. Benim zaten yaşamaya mecalim yoktu eskiden. Onu görünce bahar geliyordu ya da benim yapraklarım dökülüyor o aşağıda beni topluyordu. Böyle değişik ama güzel bir uyum içindeydik. Ubeydullah acele etmeyi seviyor bense biraz aheste davranıyordum. Mesela hala kocam olduğuna alışamadığım gibi. Tamam, düğüne bir hafta kalmış olabilir ama kolay mıydı öyle pat diye yaşamak. Daha kalbim emeklemeyi yeni öğreniyorken bu adam koşmadığım için serzenişte bulunuyordu. Ben Sümeyra yorgun bitkin kız. Ama umutlu kız. İnanıyorum bir şeylerin güzel olacağına ama en çokta yanımda o varsa güzel olacaktı onsuz bir anlam ifade etmezdi ki kelimeler. Onsuz bir hiçti cümleler. Evet, cümle kuramayan ben içimde günlük tutuyordum. Her paragraf Ubeydullah diye başlarken her satırda öyle devam ediyordu. Başım sonum o oluyordu. Tabi en çok dualarım. Onu da kattığım dualarım bazı geceler kendimi unutup ona ettiğim dualarım...

Telefonuma gelen mesaj ile yine gülümsedim. Bu adam aynı zamanda da beni güldürendi. "Selamun aleyküm güzelim" o kadar düşünecek şey yoktu. Cevabı belli olan sorularda bile böyle köşe bucak kaçıyorsam normalde ne yapacağımı bilmiyordum. 'Güzelim' kelimesine odaklanırken cevap vermeyi unutmuştum. Bu arda tekrar yazıyor yazısı ile beklemeye başladım. "Orada mısın Hatun?"

Tamam, kesin kalpten gitmemi istiyordu. Kalp hastayım adam gelme üstüme. Sen bilmediğin ne dertlerim var daha sonunu sükûta büründürüp bir hamd olsun dediğim. Daha fazla geç kalmamak için hemen klavyeye parmaklarımı dokundurarak yazmaya başladım.

"Aleykum selam buradayım burada merak etme!"

"Bir an korktum canım" diyerek yazmaya devam etti. "Nasılsın?" elhamdülillah sen yazarak beklemeye başladım.

"Bende iyiyim. Özellikle sen iyiysen şey diyecektim annem ısrar ediyor ayrı eve çıkalım diye ne yapacağız? Ne kadar senin dediğini söylesem bile rahatsız olacağını düşünüyor. Bilemedim aranızda kaldım. Bir el at hatun eşyalar gelecek yer yok."

"Ubeydullah dediğim gibi gerek yok masrafa hem üst kat boş dedi annen oraya geçelim işte. Ne gerek var ki başka eve hem ben rahatsız falan olmam. Aksine başka yere gidersek yalnız kalacağım için üzülürüm."

"Ne yalnızı ben varım ya. Ama tamam güzelim söylerim."

"Tamam, o zaman söyle anneme rahatsız falan olmazmış de. Az kaldı zaten o kadarda temizledik yerleşelim oraya olur mu?"

"Sen nereye ben oraya istersen uzaya da taşınırız anneme yakın olsa iyi olur ama sen bilirsin"

"Yok, ben dünyada zor yaşıyorum uzay şurada dursun :)"

"Yüzün hep gülsün emi"

"Peki, başka soru yoksa ben çıkıyorum Allah'a emanet ol"

"Ya bir kerede de bey de, adam de, çocuk bile olur. Sev beni! Hemen kaçıyorsun."

"SEVMİYORUM DİYEN OLDU MU?" yazıp gönderdim. Yüzümde tebessüm, gönlümde huzur, kalbimde hızlıca koşturanlar ile mutluydum. Çok şükür Allah'a...

.......

BÖLÜM SONU. Bu bölüm kısa oldu lakin yazmasaydım perşembeye kadar gelmeyecekti. Beklemeyi de bekletmeyi de sevmem (böyle dediğime bakmayın hep imtahanım beklemek ile olur:( ). Siz değerli kişiler için gelsin bölüm ithafı o vakit.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

HAYIRLI RAMAZANLAR"..."

VE VE VE "GÖNÜL BAĞI" ADLI YENİ KİTABIMA BEKLERİM.

(Düzenlenmiş ve ekleme yapılmıştır.)

~HerDem~Where stories live. Discover now