Geçmişin Tozları | YağHaz

By PatatesQueen99

26.6K 1.3K 1.9K

Türkiye'nin sayılı en iyi mafyalarından olan Yağız Egemen geçmişte yaptığı hataların acısını karşısına çıkan... More

Geçmişin Tozları | 1 |
Geçmişin Tozları | 2 |
Geçmişin Tozları | 3 |
Geçmişin Tozları | 4 |
Geçmişin Tozları | 5 |
Geçmişin Tozları | 6 |
Geçmişin Tozları | 7 |
Geçmişin Tozları | 8 |
Geçmişin Tozları | 9 |
Geçmişin Tozları | 10 |
Geçmişin Tozları | 11 |
Geçmişin Tozları | 12 |
Geçmişin Tozları | 13 |
Geçmişin Tozları | 14 |
Geçmişin Tozları | 15 |
Geçmişin Tozlar | 16 |
Geçmişin Tozları | 17 |
Geçmişin Tozları | 18 |
Geçmişin Tozları | 19 |
Geçmişin Tozları | 21 |
Geçmişin Tozları | 22 |
Geçmişin Tozları | 23 |
Geçmişin Tozları |24 |
Geçmişin Tozları | 25 |
Geçmişin Tozları | 26 |
Geçmişin Tozları | 27 |
Yeni Kitap!
Geçmişin Tozları | 28 |
Geçmişin Tozları | 29 |
Geçmişin Tozları | 30 |
Geçmişin Tozları | 31 |
Geçmişin Tozları | 32 |
Geçmişin Tozları | 33 |
Geçmişin Tozları | 34 |
Geçmişin Tozları | 35 |
Yeni Kitap!
Geçmişin Tozları | 36 |
Geçmişin Tozları | 37 |
Geçmişin Tozları | Final |

Geçmişin Tozları | 20 |

659 34 58
By PatatesQueen99

Hazan ve Yağız'ın koşuşturması bitince koltuklara attılar kendilerini. Ece ise sadece onları gülümseyerek izliyordu.

Hazan : Yağız çok yordun beni ya.. Sende de ne hız varmış!

Yağız kahkaha atar, tam o sırada Ece ikilinin fotoğrafını çekmiştir. Bir tablo olacak kadar güzellerdir. 

Yağız : Hadi, gel yukarı çıkalım.

Hazan göz ucuyla Eceye bakar, Ece sırıtır. Yağız ayaklanır ve Hazana elini uzatır, Hazan yutkunur ve gülümseyerek eli kavrar, ikili merdivenleri çıkıp odanın kapının önüne gelince Yağız hiç beklenmedik bir anda Hazan'ın dudakların yapışır, Hazan önce şaşırsa da sonradan gözlerini yumar ve karşılık verir, Yağız koluyla kapıyı açıp içeri sokar halen öpüşmeleri devam ediyordur. Yağız Hazan'ın sırtını duvara yaslar ve Hazan'ın boyun kısmına geçer, Hazan şuan yaptıklarından biraz çekinse de hızla elleri ile Yağız'ın tişörtünü çıkarır, Yağız sırıtır ve Hazan'ı belinden tutup yatağa götürür, yatağa atar ve üstüne yönelir. Hazan'ın kıkırdaması Yağız'ı eğlendirmiştir ve ellerini Hazan'ın karnında gezdirir, bu arada da dudaklara geri yapışmıştır.

Hazan : Yağız..

Yağız : Hı?

Kısa bir ara bırakırlar dudaklar arasında, Yağız masmavi renge bürünmüş gözlerini Hazan'ın gözlerine diker, eli hala Hazan'ın karnındadır.

Hazan : Yağız, ben emin değilim.. 

Yağız : Yoksa korkuyor musun? Seni incitirim diye mi?

Hazan : Hayır hayır! Alakası bile yok, sadece hiç denemedim böyle bir şey, sen ilk olacaksın.

Yağız yüzünü gererek güler, yüzündeki mutluluk 'ilk' olacağından idi.

Hazan : Neye güldün?

Yağız : İlk'im, mutluyum.

Hazan ellerini Yağız'ın boynuna dolar ve dudakları geri birleştirir. Yağız onu incitmeden hareket ediyordur ve iş artık farklı bir boyuta geçiyordur, Yağız altınındaki pantolonu çıkarır ve Hazana bakar.

Yağız : Hazır mısın?

Hazan onaylarcasına başını sallar ve Yağız Hazanla bütünleşir.  :)

---

Ece halen daha Yağız ve Hazan'ın fotoğrafına bakıyordur. 

Ece : Ah be Sinan, bizim onlardan ne farkımız vardı ki? Onlar gibi neden olmadık?

Ece kendi kendine konuşurken birden telefonuna mesaj gelir, atan Sinan idi.

Gönderen Sinan : Ece, söylediklerinin hepsi çok anlamlıydı. Ben hiç kendimi ve seni sorgulamamış-ım, hata yaptım. Affet beni, düşünemedim o an belki senin yanında olmam gerekiyordu, olamadım. Bil ki ben dünyanın en büyük orospu çocuğum.. 

Ece mavi tik yapar ama cevaplamaz.

Gönderen Sinan : Yazdıklarımı görüyorsun ve cevaplamıyor isin, sende haklısın. Kim yazar ki böyle bir piçe. 

Gönderen Sinan : Yine ben.. Sıkılmış olmalısın, aksine ben acı çekiyorum. 

Gönderen Sinan : Ece.. Beni affetmez isen affetme, bil ki ben hep seni seveceğim, zaten seni sevmekten vazgeçmemiştim. 

Ece dolan gözlerini içine akıtır ve parmakları tuşlara dokunur.

Gönderen Ece : Sinan.. daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyorum bende seni çok seviyorum ama affetmek o kadar basit olsaydı biz kimleri affederdik.. Hemen beni affet demekle affedilemez ki, sen hiç emek vermiyorsun bu aşka. Benim verdiğim emekler seninkinin yanında elmas niyetinde. Ama Sinan, illa ki beni affet diyorsan sahile gel, bizim evin yakınındaki..

Sinan mesajı görür görmez evden çıkar, Ece ise yerinden kalkar ve kendine karşıdaki aynada bakar. 

Ece : Yapabilirsin Ece.. 

Kendine söylediği sözle gaza gelip tam evden çıkacak iken bir ses ile irkilir.

Çağlar : Nereye bakalım?

Ece arkasını döner ve göz devirir karşısındaki kişiye.

Ece : Sana hesap verecek değilim, YEĞEN!

Çağlar hızla Eceye yaklaşır, Ece birkaç adım geriler.

Çağlar : Ben sadece seninle yakın olmak istiyorum ve yaptıklarım söylediklerim için pişmanım, affet beni..

Ece güler.

Ece : Son günlerin popüler lafı 'affet beni'. Ya siz erkekler kendinizi ne sanıyorsunuz? Biz kadınlar sizin gözünüzde çok mu basit varlıklarız? 

Çağlar : Basit değilsiniz.. Şeytan gibi varlıksınız!

Ece : Mademki biz şeytan gibi varlıklarız, neden peşimizde isiniz?

Çağlar elini saçlarına götürür. Ece güler ve tek kaşını kaldırır. 

Ece : Demek ki biz kadınlara bulaşmayacaksınız, adam olun be biraz!

Ece hızla kapıyı açar ve çarpıp gider, geri de kalan havadaki parfüm kokusudur. Çağlar odasına geri döner ve Ece'nin dediklerini düşünür.

---

Hazan ve Yağız duşta idi, çırılçıplak birbirine sarılıp sıcak suyun altında sadece duruyorlardı. Yağız Hazan'ın başını okşuyordu. Hazan ise Yağız'ın sırtına eliyle bir şeyler yazıyordu.

(Hazan ve Yağız'ı böyle düşünün :D )

Yağız : Hatalı olduğumda beni sev. Korktuğum da beni sar. Ve gittiğimde tut, asla bırakma. Çünkü : İhtiyacım olan her şey ; sensin Hazan..

Hazan : Yağız.. Evlenmek istiyorum!

Yağız gülümser, Hazan bunu hisseder.

Yağız : En kısa zamanda.. 

Hazan : Yarın?

Yağız kafasını çeker ve Hazana bakar.

Yağız : Emin misin?

Hazan : Biliyorum şuan evlenmeye meraklı bir kız gibi görünüyorum ama evde kalmak istemiyorum, seninle olmak istiyorum.. 

Yağız : Tamam Hazan, sen nasıl istersen, öyle olsun. 

Hazan : Seni seviyorum, buzdolabım..

Yağız : Seni seviyorum, asabi kızım. 

---

Ece sahilin oraya varmıştır, Sinan da Eceden hemen sonra gelmiştir. Sinan göz ucuyla Eceyi süzer iken sarhoş olduğunu da belli etmeden edemiyordu.

Ece : Niye içtin?

Sinan : Çünkü sana aşığım, seni kaybettim. 

Ece : Bu neyi değiştirir ?

Ece soğukkanlılığını sürdürüyordur, Sinan ise sorulara yanıt vermek istemiyordur.

Sinan : ...

Ece : Hiçbir şeyi mi?

Sinan : ...

Ece : Sinan! Bir şey de!

Sinan yine bir şey demez ama Ece'nin dudaklarına yapışır, Ece şaşkınlıktan önce bir şey yapmaz ama sonra Sinan'ın dedikleri aklına gelince onu ittirir ve tokadı basar. Sinan yüzüne gelen sert tokattan sonra kendine gelebilmiştir ama Ece'nin ona tokat atmasına şaşkındır.

Sinan : Ne.. neden vurdun şimdi?

Ece : Ben basit değilim!

Sinan : Basit? Ne diyorsun be kızım?

Ece duraksar Sinan ise hala şaşkındır.

Ece : Kolay affedeceği-mi, mi düşündün? 

Sinan : Ece saçmalıyorsun..

Sinan : Hem basitlik ne alaka idi?

Ece : Siz erkekler hep böylesiniz işte ya! Böylesiniz! Anlamayıp gibi yapıp alttan yürütürsünüz, sizin kanınızda var! İyi ki sizin gibi bir ağabeye sahip değilim, biraz adam olun!

Sinan duyduklarına güler ve Eceye yaklaşır, ellerini Ece'nin yüzüne yerleştirir fakat Ece iter elleri.

Ece : Dokunma.. dokunma bana!

Sinan : Yok, sen cidden saçmaladın.. Kimin içtiği belli değil, bence sen en iyisi gidip uzan, dinlen. Kafan yerine geldiği zaman konuşalım.

Ece duyduklarına karşı gülerken Sinan arkasını dönüp gider, Ece'nin ise gülmesi ağlamaya dönüşür.

Ece : Aptal! Sana deli gibi aşığım! Ama seni kolay affeder isem basit bir kız olurum! Senden nefret ediyorum, seni seviyorum!

/Yarın/

Yağız gözlerini o güzel seslenen Hazan'ın sesiyle açar, karşısında duran masum bir o kadar da güzel bakan gözlerle karşılaşınca kendine hakim olamaz ve öper. Hazan da ona karşılık verir. O sırada içeri Çağlar girer. Onları öyle görünce öksür gibi yapar.

Çağlar : Kapıyı çalmadım, özür dilerim. Sanırım kardeş geliyordu ama böldüm, özür dilerim baba. Ama dün gece Ece eve gelmedi de merak ettim, haberiniz var mı nerede?

Yağız : Özrün kabul, sorunun cevabını bilmiyorum, arkadaşında kalmıştır belki ama evet işimizi böldün, çıkar mısın?

Çağlar eğilip çıktı odadan, Yağız Hazan'ın dudaklarına geri döndü.

Hazan : ımm.. (dudakları ayırırlar). Yağız, tamam! Bugün önemli bir gün..

Yağız : Neydi ki bugün?

Hazan gözlerini kısıp ona bakar, Yağız ise sırıtır.

Yağız : Unutacağımı falan mı sandın? Bugün evleneceğiz!

Hazan kollarını Yağız'ın boynuna dolar ve gülümser. Yaklaşır çenesine öpücük bırakır, Yağız Hazan'ı dikkatlice izliyordur. Sonra önce sağ yanağını sonra sol yanağına öpücük bırakır. Daha sonra burnuna öpücük bırakır, Yağız sırıtmaya başlar.

Yağız : Yaklaşıyorsun...

Hazan gözlerini kısar ve sinsi gülüşünü sergiler.

Hazan : Gözlerini kapar musun ? 

Yağız yüzünü gererek güler ve gözlerini yumar. 

Hazan : Şimdi bekle.. 

Hazan yavaşça kollarını boynundan çeker Yağız'ın ve yataktan kalkar.

Yağız : Nereye?.. Öpücük?

Hazan kahkaha atar ve hızla odadan çıkar, Yağız gözlerini dakikasında açar ve Hazan'ın peşinden koşar.

Yağız : Hazan!!

Hazan : EFENDİM BEBEĞİM!?

Yağız : Çok büyük bir üçkağıtçısın!

Hazan : BİLİYORUM HAYATIM!!

Tüm hizmetliler onları izliyordur, Çağlar gürültüyü merak edip dışarı çıktığında da onları bu kadar mutlu görür. Ve hem öfke sarar hem de bir yandan mutlu olur. Hizmetçiler ilk defa Yağız'ı bu kadar gülerken ve mutluyken görüyorlardır, belki de şuan Hazan için dua ediyorlardır. 

Yağız durur ve ev halkına döner.

Yağız : Sevgili ev halkı! Bugün benim için çok özel bir gün.. Şu gördüğünüz melek yüzlü sevgilim, bugünden itinbaren benim müstakbel eşim sayılır, kendisi ile birazdan gidip nikahı kıydıracağız. Bilginize, bundan sonra bu hanımefendi burada ve onun dediklerini yerine getireceksiniz, Ece Hanım bu ev görevinden alınmıştır, artık evin sorunları ve gerekçeleri Hazan Hanım'a nakledilmiştir.

Haza kahkaha atar, hizmetliler alkışlar, Çağlar da zorla gülümser. 

---

Ece babasından kalma dağ evine gitmiştir, babası o evi Eceye armağan etmiştir elbette ki. Sadece burada yalnız kalmak istiyordur, kafa dinleyip olacakları düşünmek istiyordur, başka bir şey değil..

---

Yağız ve Hazan evden ayrılıp nikah için yapılan yere gider, Çağlar da onlarla birliktedir, sonuçta Çağlar Hazan'ın şahididir. Yağız'ın şahidi ise Erdal idi. 

Görevli Kişi : Evlenmek için tarih almaya mı geldiniz?

Yağız / Hazan : Hayır!

Görevli Kişi : Anlamadım, o zaman neden geldiniz?

Yağız : Evlenmeye geldik hemen şimdi!

Görevli Kişi güler, Erdal adama pis pis bakar.

Görevli Kişi : Üzgünüm şuan mümkün değil.

Yağız : Ne lan mümkün değil! Hemen evlendir bizi!

Görevli Kişi : Olmaz!

Erdal : Olur lan! İki tane evlenmek isteyen kişi varsa evlendirmek de olur! Git getir şu adamı , evlendirelim şunları!

Yağız Erdal'a sakin olmasını işaret eder.

Yağız : Lan! Evlendirin bizi!

Hazan : Adama sakin diyorsun, sen kendin saldırıyorsun.

Görevli Kişi : Peki, bekleyin.

Görevli Kişi, gidip bir nikah memuru getirir ve salona geçerler, herkes tam takır yerlerine geçer. 

Memur : Şey.. bilgileriniz? Fotoğraf?

Yağız : Aha bu kimliklerimiz, bu da fotoğraflarımız.. 

Memur zorla alarak birkaç işlem gerçekleştirir ve onlara geri döner.

Memur : Belediyemize zorla başvurup evlenmek istediğiniz belirtmişsiniz. (Yağız boyunu kütletir). Eh biz de evlendirelim o zaman. Siz Yağız Egemen, hiçbir baskı altında-

Yağız : Kısa kes!

Memur başını sallayıp kısık bir sesle 'ya sabır' dedi.

Memur : Yağız Egemen, Hazan Çamkıran ile evlenmek isti-

Yağız : EVET!

Şahitler ve Hazan alkışlar.

Memur : Sen Hazan Çamkıran, Yağız Egemen ile evlenmek istiyor musun ? Kızım bak iyi düşün..

Yağız adama pis bakış attıktan sonra Hazana bakar.

Hazan : Elbette Evet! 

Çağlar/Erdal : Biz de şahidiz, hadi imza kısmına geçelim.

Memur kafalarına atarmışcasına defteri önlerine atar, hepsi imzaladıktan sonra evlilik cüzdanlarını onlara verir ve hemen terk eder salonu.

Ç/E : Bas! Bas! Bas!

Hazan Yağız'a bakıp gülümser ve ayağına basar, Çağlar ve Erdal alkışlar, sonra hepsi birbirine sarılır.

Çağlar : Mutluluklar dilerim, Hazan.

Hazan : Teşekkürler, Çağlar.

Yağız : Evlendik be sonunda.

Erdal : Vallahi sonunda siz de biz de kurtulduk.. Yani..

Yağız gülümseyince Erdal susar. Çağlar, bahçeye çıkar Erdal ile birlikte, Yağız Hazan'ı belinden tutup kendine çeker.

Yağız : Çok hızlı gerçekleşti ama bil ki sana her şeyi yaşatacağım.. Sana gelinlik giydirip fotoğraf çektireceğim, evlenme teklifi edeceğim... Dahası var..

Hazan : Hızlı ama güzel, zoru başardık desene..

Yağız içten bir şekilde gülümser ve Hazana sarılır.

---

Sinan elindeki son şişeyi de duvara fırlatır, gözlerinin içi dışı kıpkırmızıdır. Ağzı leş gibi içki kokuyordur, yanında çalan telefonu bile duymuyordur. En sonunda eline telefonu alınca fark eder. 

Sinan : Alo??

Hazan : Ablacığım, neredesin ne yapıyorsun?

Sinan : Sana ne.. Hem boş ver beni.

Yağız : Sana ne lan?! Ablan ile doğru konuş!

Sinan : Ah işte geldi beklenen adam.. 

Yağız : Sen içki mi içtin?

Sinan : Ağabey - kardeş çok meraklısın benim ne içip içmememe..

Yağız : Sinan.. Ece nerede peki?

Sinan : Bilmem..

Yağız : Acı çekiyorsun anlıyorum ama erkekler böyle yaşamaz acıyı koçum. Azıcık dirayetli olsan.

Sinan : Aşk acısı bana yaramıyor be abi! Vallahi, kendimden sıkıldım iyice ya..

Yağız : Sinan deme öyle.. Neredesin gelelim yanına.. Hem güzel haberlerimiz var.

Hazan : Aynen Sinan..

Sinan : I'm at the my home.

Hazan : Tamam geliyoruz..

Yağız ve Hazan, Çağlar ile Erdal ile vedalaşıp Hazan'ın evine giderler. Kapıyı çaldıklarından açan kişinin resmen bir ölüden farkı olmadığını görürler. Yağız Sinan düşmesin diye onu tutup içeri sokar ve koltuğa oturtturur. Hazan hemen Sinan'ın yanına oturup saçlarını okşar ve sarılır.

Sinan : Abla.. bana ne oldu böyle ya??

Hazan :Bir bilsem kardeşim.. 

Sinan : ECE BENİ BİTİRDİ..

Hazan : Siz neden ayrıldınız?

Sinan : Bana yalan söyledi.. 

Yağız : Ece mi?

Hazan : Bunun için mi ya..

Sinan : Evet Ece yalan söyledi ve bunun için ayrıldık.

Yağız : Ben kardeşimi iyi tanıyorum, ne kadar çılgın, farklı, özgür bir kız olsa da asla yalan söylemez yani bana karşı hep doğrudur. 

Sinan güler, Hazan ise yutkunur ve Yağız'a bakar.

Sinan : Sen öyle san! Sorayım o zaman, kardeşinin hiç hamile kalamayacağını biliyor muydun?

Yağız'ın yüzünden şaşkınlık vardı, Sinan güldü ve ellerini birbirine çarpıştırdı. Hazan ikiliyi izliyordu.

Sinan : Sürpriz! Kardeşin hamile kalamıyor!

Yağız : Sen.. ne.. ne dediğinin farkında mısın?

Sinan : Benim çocuğumu doğuracak sanıyordum hastaneye gidene dek! Meğersem dış gebeymiş! 

Hazan : Siz.. senin çocuğun?

Yağız hızla evden çıkar arkasından hızla Hazan'da çıkar, Sinan da onların arkasından çıkar.

Yağız : Rahat bırakın beni..

Hazan : Yağız!

Sinan : Ne oldu Yağız Egemen? Kardeşin pek de doğrucu değilmiş..

Yağız öfkeyle Sinan'a döndü ve yumruk olan elini onun yüzüne geçirdi. Sinan arabaya doğru düştü, nefesi kesilecekmiş derecesine yemişti yumruğu, Hazan ellerini ağzına götürdü hemen.

Hazan : Yağız yapma lütfen.. 

Yağız geri çekilip üstünü düzeltti ve arabaya bindi, camını açıp Hazana baktı.

Yağız : Sinan'ın sana ihtiyacı var, Ece'nin bana.. Ben gidiyorum, sen kal burada.

Yağız sözlerini söyledikten sonra hızla gaza basıp orayı terk etti.

---

Hava kararmıştı, etrafta yayılan şimşek görüntüleri gök gürültüsü ile şiddetleniyordu, yağmur o kadar sert düşüyordu ki yere, yollar zor görünüyordu. Yağız Ece'nin yerini öğrenmişti. Arabasını çekip eve baktı, bir an eskiler geldi aklına, o sırada Ece Yağız'ı gördü ve telaştan arka kapıdan kaçtı, Yağız eve girdiğinde her yerde onu aradı ama bulamadı sonra arka kapının açık olduğunu görünce o da oradan çıktı ve Ece'nin peşinden koştu.

Yağız : ECE NEREDEYSEN ÇIK KARDEŞİM! SENİ GÖTÜRMEYE GELDİM!

Ece Yağız'ın sesini duyuyordur fakat saklanmayı tercih ediyordur.

Yağız : Lan! Bu günün içine ettiniz ya başka bir şey demiyorum! Bugün benim en mutlu günümdü, lan! En mutlu günümdü! Biliyor musun Ece! Ben evlendim! Ve bunu biliyor musun senin dış gebelik geçirdiğini de öğrendim!

Ece duydukları ile şok olmuştur ve saklandığı yerden çıkmıştır, Yağız onu görünce hemen yanına gidip sarıldı. Ece yağmurun şiddetiyle ağlamasını şiddetlendirmiştir.

Ece : Özür dilerim ağabey!

Yağız : ŞŞşş dileme.. Hadi gidiyoruz.

İkili arabaya geçer, Yağız arabayı çalıştırır ve Eceye ağabeysine bakar.

Ece : Ciddi ciddi evlendiniz mi?

Yağız : EVET!

Yağız arabayı sürer iken kardeşinin sorduğu soruları ihmal etmiyordur.

---

Sinan ve Hazan ayağa kalkmışlardır.

Hazan : Sinan.. sen ne dediğini farkında mısın?

Sinan : Hem de nasıl farkındayım..

---

Yağız Eceyi malikaneye bırakır, onu yatağına yatırır ve başına öpücük kondurur. Odasına çekilip üzerini değiştirir ve evden tekrar ayrılır, Hazan'ın yanına yol alır. Yağız çıkar çıkmaz Çağlar Ece'nin odasına girer.

Çağlar : Ece..

Ece : Ne var ?

Çağlar : Özür dilerim, dediklerini düşününce sana haksızlık ettim.

Ece : Tamam.

Çağlar : Bu kadar mı?

Ece : Evet, bu kadar!

Çağlar başıyla onaylayıp odadan çıkar, Ece ise hüngür hüngür ağlamaya başlar.

---

Hazan evden çıkmak ister kapıyı açar fakat Sinan ablasını çeker, kapı ise açık kalır.

Sinan : Bak, Yağız sana yalan söylüyor..

Hazan : Nereden biliyorsun ya nereden?!

Sinan : Hani şu göğüsünde taşıdığı simge arabasında asılı olan simge var ya.. işte o kime ait bilmiyorsun! Aslında Yağız Egemen-

O sırada içeri Yağız öfkeyle girer. Hazan ve Sinan Yağız'ı görünce şaşırır.

Yağız : Aslında Yağız Egemen ne?!

Hazan : Yağız şey..

Sinan cesaretini toplar ve gözlerini Yağız'a dikip ablasının elini de tutar sıkıca.

Yağız : Hadi?

Sinan : Sen Çağlar'ın annesini öldürdün! O simge Çağların annesi yani Aysel'e aitti. Onu öldürünce onun adamları senin tarafına geçti, sen ne kadar kötü bir varlıksın ya! Sonra sırf Aysel'in adamlarını yanında tutmak için o dövmeyi yaptırdın, her yere astın! Sadece sen mi araştırma yapıyorsun Yağız Egemen ha?

Yağız'ın maviş olan gözleri kıpkırmızı oluvermişti resmen, dedikleri onu kızdırmıştı, Hazan ise şok içerisindeydi.

Hazan : Doğ.. doğru mu bu?

Yağız : Sana yalan söyleyemeyeceğim. Öldürdüm, intihar süsü verdim! Evet pislik bir adamım! Ama gerekçelerim vardı.. Hazan beni affetmeye bilirsin, bu senin seçimin, ama şunu bil ki ben kimseyi suçsuz yere öldürmem!

Hazan kulaklarına inanamıyordu, daha yeni evlendiği adam aslında eski sevgilisini öldürmüş biriydi.. Hazan elini Sinan'dan çekti ve hızla evi terk etti. Sinan peşinden gidecekti lakin Yağız önüne geçip engel oldu.

Yağız : Dur bakalım nereye? Seninle daha konuşmamız bitmedi!!

Sinan korkudan zor yutkunmuş idi ama şuan karşısında yüzünden ne yapacağı belli olmayan öfkeli bir adam vardı..

-Kankalar upuzun yeni bir bölümle karşınızdayım.. Nasılsınız iyi misiniz? Sizleri seviyorum yorumları eksik tutmayın!-

1. Bölüm nasıldı?

2. Hazan bundan sonra ne yapabilir?

3. Yağız Egemen eski haline dönsün mü? (acımasız, merhamet eden hali) ! Şuan ki hali çünkü çok iyi biri !


Continue Reading

You'll Also Like

16.2K 1.6K 29
Kalplerin Kraliçesi, Demir Leydi, Bir Cadı ve sonunda bir İmparatoriçe. Bir zamanlar bende saftım ve masumdum. Kalpten bu iki kelimeye inanıyordum ve...
92.8K 3.9K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
482K 55.6K 33
alfa jungkook, en yakın arkadaşının kardeşi olan omega taehyung'a deliler gibi aşıktı.
156K 16.5K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...