Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum

Od SelinBaytak

3.2M 156K 17.5K

''Senden sadece beni bırakmamanı istedim. Yanımda olmanı istedim. Çünkü sen farklıydın.Kalbimde ritim değişme... Více

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
Final
Playlist
2.kitap YAYINDA!!!!

19.bölüm

78.5K 4K 293
Od SelinBaytak

Başımı sıranın üstüne koyup ellerimlede yüzümü saklayıp uyumaya çalışıyordum. Efe'nin aldığı biradan içtiğim için başım çatlıyordu. Ah bir de Doruk'a söylediklerim var.

Zaten onu göremiyordum bundan sonra hiç göremem.

Öğle arasında olduğumuz için sınıf boştu ve bende bu fırsatı değerlendirip uyuyacaktım.Ama düşüncelerim beni yalnız bırakmıyordu.

Çok geçmeden ayak sesi duydum ama başımı kaldırıp kimin geldiğine bakmadım.

Ayak sesleri daha fazla yakınlaştı ve bu kişi her kimse gelip yanıma oturdu. Büyük ihtimalle Efe gelmiştir diye düşünüp yine başımı kaldırmadım.

Saçlarımda hissettiğim nefes irkilmeme sebep olmuştu. Nefesten sonra saçlarımda bir el hissettim.

Bu kişi kesinlikle Efe değildi. O böyle şeyler yapmaz.

Merakıma yenik düşüp başımı kaldırdım.

Karşımda onu görünceağzım resmen 'O' şeklini aldı. Tabi bu sırada kalbim hızla atıyordu.

''Gelmişsin.''

Ağzımdan çıkan tek kelime buydu. Bunu bile o kadar kısık sesle söylemiştim ki duymamış bile olabilir.

Daha sonra aklıma gelen her şeyi söyledim. Daha doğrusu söylemek istedim.

''Doruk ben çok özür dilerim, öyle söylemek istememiştim. Aslın dün yarı sarhoş sayılırdım. Ne söylediğimin farkında değildim. Yani ben-''

''Sakin olmaya ne dersin?''

''Ama ben aramızda sorun olmasından bıktım.''

''Sorun yok. Sen haklıydın.''

''Ne?''

''Eğer Dünya'da beni kaybetmekten daha acı bir şey varsa o da seni kaybetmekti.''

''Sen ciddi misin?''

''Evet ciddiyim. Ama ben seni kaybetmediğime göre bu şey benim için geçerli değil.''

Ah! Ne sandın ki Günce, hala aynı egosu devam ediyor. Ama yine de çok tatlı.

Bir dakika. Daha yeni çaktım durumu. Psikolog ne demişti? Kaçan kovalanır ve ben de kaçtım şimdi kovalanıyorum. Yani buna kovalanmak denmez ama yine de büyük başarı benim için. Günlerdir görmediğim, okula bile gelmeyen Doruk, dünkü söylediklerimden sonra okula gelmişti ve şuan yanımda oturuyordu. Psikoloğumu sevmeye başladım doğrusu.

''Şey Doruk.''

''Söyle.''

''Ben sana hastanede git dedim ya işte o zaman öyle demek istememiştim. Gitmeni istemedim Doruk. Yanımda olmanı istedim.''

''Bak şuan nerdeyim? Yanındayım. Yani git demenin bir önemi yok.''

''Seni özledim. Çok fazla. Hatta o kadar fazla özledim ki bunu hissetmen gerekirdi.''

''Hissettim. Hissettiğim için burdayım.''

Doruk sen hangi ara bu kadar romantik oldun? 

Bir de ben de seni özledim de. Lütfen söyle bunu. Hadi bak bekliyorum.

''Ne yaptın ben yokken?''

Ve kocaman bir hayal kırıklığı.

''Hiiiç''

''Emin misin?''

''Aslında artık psikoloğa gidiyorum. İntihar ettikten sonra doktor babama buna ihtiyacım olduğunu söylemiş.''

''Nasıl biri şu psikolog.''

''Bazen çok sinir bozucu olabiliyor. Ama söyledikleri işe yaradı sanırım.''

''Ne söyledi ki?''

''Boşver önemli bir şey değil.''

''Günce.''

''Doruk.''

''Baban benimle ilgili bir şey söyledi mi?''

''Ne gibi?''

''Anlamamış gibi yapma. Ailenin beni sevmediğini ikimizde biliyoruz. Özellikle de baban.''

''Aslında seninle işgili konuyu açtı ama durumumdan dolayı -yani intihar etmekten bahsediyorum- fazla uzatmadı.Yani bomba henüz patlamadı.''

''Eğer bomba patlarsa haberim olsun. Anlaştık mı?''

''Anlaştık.''

''Öğle arasında olduğumuza göre acıkmışsındır.''

''Hayır aç değilim.''

''Ama ben açım.''

Elimden tuttu ve beni yerimden kaldırdı. Evet Doruk elimi tuttu ve hala da tutmaya devam ediyor. Ona dokunmak...bu tarif edilemez bir şey.

Sınıftan çıkıp yemekhanenin olduğu kata doğru yürümeye başladık. Yemekhaneden içeri girerken elimi bıraktı ve belimi kavradı.  Büyük ihtimalle birazdan kalp krizi geçirip öleceğim. 

Bütün gözler bize çevrildiğinde belimdeki elini biraz daha sıktı ve beni kendine çekti.

İntihar ettiğimi okulda duymayan kalmamıştı. Ve tabi sebebini de. Bu yüzden Doruk'la beni böyle görmeyi kimse beklemiyordu.

Özellikle de Efe. O da yemekhanedeydi ve bize kötü bakışlarını yolluyordu. Yerinden kalkıp bize doğru yürümeye başladı.

Lütfen kavga çıkmasın lütfen.

''Ooo kimleri görüyorum. Nihayet okulumuza teşrif edebildiniz Doruk Bey.''

''Seninle uğraşacak havamda değilim.''

''Buraya seninle uğraşmaya değil, Günce'yi almaya geldim.''

Önce bana bir sor bakalım gelmek istiyo muyum? Yani normal şartlar altında olsa evet gelirdim ama Doruk'u kaç gündür görmüyorum ve aşırı özledim. Şimdi baan bu kadar yakın davranırken nasıl bıarakayıp ki onu?

''Üzgünüm Efe, Günce seninle gelmiyor.''

''Asıl ben üzgünüm. Çünkü geliyor.''

Aha kesin kavga çıkacak. Neden olaysız bir günüm bile geçmiyor?

Doruk belimde ki elini çekti ve Efe'nin üstüne yürümeye başladı. Elini tutup onu durdurmaya çalışsamda başaramadım.

''Sana Günce gelmeyecek dedim. Benimle kalacak anladın mı?''

''Hastane de yediğin dayak az geldi sanırım Doruk.''

''Ne?''

İstemsiz bir biçimde çıkmıştı bu kelime ağzımdan. Ve sanırım birazda yüksek sesli çıkmıştı. Ama şaşırdım yani bana da hak verin.

''Hastanede kavga mı ettiniz siz? Ben intihar ediyorum ve sizin tek derdiniz kavga mı?''

''Bu konuyu sonra konuşuruz Günce.''

''Hayır Doruk. Sonra konuşmak istemiyorum. Şimdi konuşmak istiyorum.''

''Sonra dedim sana. Uzatma.''

Romantik Doruk'a güle güle, öküz Dork'a merhaba.

''Hey ne oluyor burada?''

Evet Özlem'de geldiğine göre  ekip tamamlandı.

''Bir şey yok Özlem. Günce'yi alıp geliyorum.''

''Anlamadın galiba Günce seninle gelmeyecek.''

''Sana soran olmadı.''

''Bak amacın kavga çıkarmaksa şimdi değil, tamam mı? Daha sonra derdin neyse hallederiz.''

Tam Efe cevap verecekken Özlem Efe'ye yaklaştı ve kulağına bir şey söyledi.

Ne söyledi bilmiyorum ama Efe'nin bir anda yüz ifadesi değişti. Doruk'a ters bir bakış atıp ''Sonra görüşeceğiz.'' dedi ve gitti.

İlk defa bir işe yaradın Özlem aferim.

Doruk elimi tutup bize bakan gözlere aldırmadan yemekhanede çıkıp gitti. Tabi beni de peşinden sürükleyerek.

''Aç olduğunu sanıyordum.''

''Vazgeçtim. Yemeyeceğim bir şey.''

''Nereye gidiyoruz?''

''Sınıfa.''

Merdivenlerden çıktıktan sonra koridoru yürüdük. Burda da herkes bize bakıyordu. Kızlar Doruk'a hayran bir şekilde bakarken bana tehdit eder gibi bakıyorlardı. Sırf onlara gıcıklık olsun diye Doruk'a biraz daha sokuldum.

Kıskançlıktan çatlayın kızlar.

Koridor bittikten sonra Doruk'un sınıfına girdik. 

''Bizim sınıfa gitsek olmaz mı?''

''Olmaz.''

''Ama burada olmak istemiyorum.''

''Neden?''

''Sınıfında ki kızlar beni pek sevmiyor Doruk.''

''Ahaha gerçekten sebebp bu mu?''

''Evet. Komik değil ayrıca.''

''Dert etmene gerek yok. Hallederim şimdi.''

Nasıl halledecek diye beklerken Doruk sesini yükseltip konuşmaya başladı.

''Herkes sınıftan çıksın. Hemen.''

Sınıftakiler ilk önce şaşırıp anlamsız bir şekilde Doruk'a baktılar.

''Hemen dedim.''

Bu sefer harekete geçtiler ve sınıftan çıktılar.

''Sadece kızları çıkarsan yeterdi.''
dedim gülümserken.

''Erkeklerin olmaması benim açımdan daha iyi. Enazından sana bakamazlar.''

Gülümsemem daha da yayılırken Doruk elimi bıraktı ve sırasına geçip oturdu.

Demek ki Doruk beni kıskanıyor. Yerim seni ya.

''Orada dikilecek misin? Yoksa gelip oturacak mısın?''

Yavaş adımlarla yanına gidip oturdum. Beni kendine çekti ve ellerini beline sardı.

Birazdan kesin öleceğim.

''Doruk''

''Yine ne var?''

''Bir şey sorabilir miyim?''

''Sor.''

''Neden bana iyi davranıyorsun?''

''Ne?''

''Neden böylesin?''

''Bende ne zaman saçmalayacaksın diye bekliyordum?''

''Saçmalamıyor. Yani şimdilik.''

''Ne yapmamı istiyorsun Günce? Kötü davranında intihar ettin. Tekrar mı yapmak istiyorsun bunu?''

''Hayır ben sadece..her neyse boşver.''

Ne yani sırf bunları tekrar intihar etmeyeyim diye mi yapıyordu? Ne bekliyordun ki Günce? Sana aşık olduğunu falan mı? 

Aslında sebebi ne olursa olsun bana iyi davranıyor ve benim bunu değerlendirmem lazım.

''Doruk.''

''Yine saçmalayacaksan hiç konuşma.''

''Sadece bir şey daha sormak istiyorum.''

''Sadece tek bir şey ama.''

''Tamam.''

''Sor hadi.''

''Sana sarılabilir miyim?''

''Ben de ne zaman bunu soracaksın diye bekliyordum.''

''Yani bu evet mi demek oluıyor.''

''Evet.''

Bedenimi ona çevirdim ve ellerimi boynuna doladım. O da ellerini belime sararak karşılık verdi.

Bu çok iyi hissettiriyor. Fazlasıyla iyi.

Herkese selam. Misafirler evi bastığından dolayı bölüm geç geldi. İdare edin artık. Bol bol yorum bekliyorum sizden.

 Bu bölümü semaaksak adlı okuyucuma ihtaf ediyorum. <3

Öpüldünüz <3

Pokračovat ve čtení