KOR

By ilaydaatac

5M 153K 16.1K

GENÇ KURGU İÇİNDE # 2 Kitap içerisinde cinsellik mevcuttur! More

1.Bar
2.Gece
¤ Ev ¤
¤ Okul ¤
¤ Yanlış Alarm ¤
¤ Dedikodu ¤
¤ Ceza ? ¤
¤ Kamp ¤
¤ Dövüş ¤
¤ Makarna ¤
¤ Aptal ¤
¤ Şeytan Görümce ¤
¤ Ziyaret ¤
¤ 'Biz' ¤
¤ 15.Bölüm ¤
¤ Sinema ¤
¤ Sürpriz ¤
~ 'İstiyorum' ~
'~ Emrivaki ~'
~ 'Yakınlaşma' ~
~' Spor '~
~ 'Yanlış olan?' ~
~'Arenciğim ?'~
~ 'Benim' ~
~ 'Gerçek' ~
Taze evli çiftler gibi
26.Ben bu gece hiç içmedim
27.Sen Benim
28.Davetsiz misafirler!
29.Sana aşığım ben!
30.O Aren di
31.Üfle De Söneyim
32.Seni Seviyorum
33.Ben ve müstakbel sevgilim
34.Beklentilerimin Arasında
35.Aren sorunsalı
36.Arenin Kayıp Kuzeni
37.Doğanların Kuşu
38.Ne yapardım?
LÜTFEN OKUYUN!
39.Mezuniyet
40.Delilik
41.Aile albümümüz
42.Evleneceğim!
43.Bu da mı değil!
44.Güzel bir yürüyüş?
45.Ailem
46.Mezar
47. 14 Şubat
49.İyi ki...
50.Nikah
51.Bekarlığa veda
52.Nikahı ertelemek
53.Final-28 Temmuz
Özel Bölüm 1

48.Adım adım

48.5K 1.4K 99
By ilaydaatac

Karşılıklı oturmuş kahvaltımızı ederken aramızda çıt çıkmıyordu. Öyle karman çorman bir ruh halindeydim ki parmağımda 'Ben buradayım!' diye bağıran yüzüğe sevinemiyordum bile. Suratımı kendimi zorlayarak biraz daha astım. Dün akşam daha fazlasını konuşamamıştık çünkü azıcık, çok az tahrik oluşum meseleyi o anlığına kapatmıştı. Gözümün önüne gelen görüntüler yerimde rahatsızca kıpırdanmama sebep oldu. Aren tam bir şeytandı! Gerçekten.

Karşımda pes edercesine nefesini üfleyerek geriye yaslandı. "Pekala." dedi kollarını bağlayarak. "Ben bunu senin için istiyorum."

Ona 'Komik olma!' der gibi baktım. "Benim için bir şey istiyorsan benim kararlarıma saygı duy, yeterli."

"Bak ben babam gelecekken senin baban da gelir ve ortam biraz olsun yumuşar diye düşündüm. Sonuçta sonsuza dek bu şekilde kalmayacaksın öyle değil mi? Eninde sonunda bu  küslük bitecek."

Ağzım şaşkınlıktan beş karış açık kalmıştı. "Sen, sen ciddi misin?"

"Tamam. Aslında ben , aramızda çok büyük bir yaş farkı yok, biliyorsun bende senin gibi annesiz büyüdüm ve babama bundan dolayı her zaman çok düşkün oldum. Seninde öyle olduğunu biliyorum."

Ses tonu çok ciddiydi ama yinede gözlerimi devirmeme engel olamadım. "Ben annesiz büyümedim Aren , annem olmayan bir kadını annem sanıyordum."

"Ama sana doğru düzgün annelik yapmamış bir kadını. Bu aynı şey , sende babana daha düşkündün."

Doğrularak dirseklerimi masaya yasladım ve yüzümü ellerimin arasına alarak doğrudan ona baktım. "Lütfen , neyi tartışıyoruz ? Neden bunu konuşmak zorundayız? Evet daha düşkündüm , ama bir pislik olduğunu bilmiyordum. Aynı şey değil , benden bir hayat çaldılar. Seninki ise olduğu gibi." Duraksayıp nefes aldım. "Bu işe ortak olduğu için baban gelmesin diyemem , isteklerine saygı duyuyorum ve senin için katlanabilirim. Lütfen sende benimkilere duy."

"Haklısın." diyerek beni onayladı ve bende sonunda rahat bir nefes alabildim. "Ben sadece seni düşünüyorum. Eksiksiz ve mutlu olduğun bir gün olmasını istiyorum. Yalnız hissedebileceğini, yanında olmasını istediğini düşündüm çünkü bazı geceler uykunda 'Baba' diye mırıldandığını duyuyorum. Of , bunu söylememeliydim!" derken elleriyle yüzünü pot kırmışçasına kapattı.

Bu sefer ağzımın açık kaldığı zaman daha uzundu. Epey uzun! Ben rüyamda babamı mı sayıklıyordum? Garipti, çünkü oldukça az aklıma geliyordu ve ben kendimi hiç olmadığım kadar aile içinde hissediyordum. Asla yalnız hissetmemiştim.

Yerimden kalkarak Arenin yanına yürüdüm. Ellerini , kapattığı yüzünden ayırıp kucağına oturdum ve belime sardım.

"Ona karşı telafisi olmayan çok fazla kırgınlığım var. Telafisi olmayan diyorum çünkü af dilemeyeceğini biliyorum. Rüyalarıma neden girdiği hakkında hiçbir fikrim yok , onu neredeyse hiç düşünmüyorum. Yalnızlığa gelecek olursak . Sen ve Eren fazlasıyla hayatımı dolduruyorsunuz. Kızlar da var. Tabi sadece kızlar varken biraz eksiktim , sen geldiğinde tamamlandım ve Eren ile birlikte bir ailenin varlığını hissettim. Artık hiç eksik yok." dedim ortaya çıkmış gamzesini öperek. Rahatlamıştım. Aramızdaki gerilimin bitmesinin huzurunu yaşıyordum.

"Bize aile diyorsan ve artık hiç eksik yoksa , çocuklarımız meydana geldiğinde tüm bunlar için ne diyeceğini çok merak ettim şimdi."

Güldüm ve dudağından öperek başımı omzuna koydum. "Daha evlenmeden çocuk muhabbeti yapıyorsun."

"Ben hep çocuk muhabbeti yapıyorum. Çok çocuk yapacağız."

Kıkırdadım. "Emrin olur."

"Haydi barışmamızı bir zar atarak kutlayalım."

Zar? Ah , tabi pozisyonların olduğu zar.
"Yataktan çıkamıyoruz , akşam olur. Önce kayak yapalım."

Israrlarım sonucunda kapımızda duran kar jipiyle kayak merkezine inmiştik ve istediğim gibi kayak yapıyorduk. Arenin neden kayak yapmak istemediğini bugün anlamıştım. Sadece sevişmek için değil ben düşüp yuvarlandığım için, bana göz kulak olmaktan kendisi dilediği gibi kayamıyordu. Birlikte kayarken bile kızaktan fırlamıştım! Bunu dengesizliğime değil de kar heyecanıma bağlıyorum tabiki.
Biraz sonra köşede dinlenmeye çekildim ve Areni izledim. Peki , kayak yapmayı bayağı bayağı beceriyordu, tamam tam anlamıyla kayıyordu. Aşırı kendinden emin bir duruşu yüzünde büyük bir neşe vardı. Canım ya , benim yüzümden şimdiye kadar kaymamıştı.
Onu izlerken salyalarımın aktığına emindim. Durduğunda bana bakarak gülümsedi. Hazırlıksız yakalanarak hızla ağzımı kapamıştım ki yaklaşan bir kadını gördüğümde tekrar açtım. "Sevgilim?" diye seslenirken kaşlarım çatıktı. Kadın aniden bana dönerken kaşlarımı daha da çattım. 'Saçlarını eline veririm!' bakışımı atıyordum ama bakışlarım görmemezlikten gelinmişti! Geçen seferde aynı şey olmuştu, of nedir bu çektiğim ya! Burası bana uğurlu geliyor mu , gelmiyor mu bir karar veremedim. Parmağımda takılı yüzüğün varlığını hissettim o an. Kesinlikle geliyor!

Hızla kalkıp Arenin yanına ilerledim. Hayır yani ne diye burada dikiliyordu ki. Gel işte yanıma ! İlla çıldırmamı izleyeceksin!

Yanına varıp koluna girdiğimde tehditkar bir şekilde kadına baktım. Yine de Arene "Ders veriyor musunuz acaba?" diye sordu. Salak herhalde! Zorla hanımefendiliğimi bozacağım.

Arenden önce davranarak "Ben çok güzel ders veriyorum , ister misin?" dedim yapmacık bir şekilde gülümseyerek.

Aren kıkırdayarak kolunu belime sararken hiç bozuntuya vermeden kadını izliyordum. Biraz sonra kaşı seyirmeye başlayınca yaptığım göndermenin doğru yere ulaşmış olduğunu anladım. Kadının arkasından şımarıkça "Hoşçakalııın!" diye mırıldanırken benden keyiflisi yoktu.

Aren "Haydi gidip sıcak bir duş alalım." dedi. Pekala , şimdi daha keyifliydim işte.

Sırtımı göğsüne yaslamış su dolu küvette uzanırken Arenin becerikli parmaklarıyla vücuduma masaj yapmasının keyfini çıkarıyordum. Elleri kasıklarımda dolanmaya başlayınca bacaklarımı araladım. "Beni kıskandığında aşırı tahrik oluyorum." dedi.

Kıkırdadım. "Belli oluyor." Parmakları hedefini bulduğunda kıkırdamam durdu. "Burada mı?"

"Evet, burada." 

Bileğini tutup kavislenen belimi düzelttim. Bütün sinirlerim uyarılmış , anında nefes nefese kalmıştım.
Doğrularak ona döndüm ve aletine dikkat ederek kucağına oturdum.
Yan bir gülüşle "İyi alıştın sen." derken nefesini çıplak göğüslerime üflüyordu.
"Sa..." cümlemi tamamlayamadan göğüs ucumu ağzına almasıyla nefesim kesildi. Elini tekrar kasığıma indirerek az önce bıraktığı yerden beni tekrar okşamaya başladı. Ellerimle küvetin kenarlarına tutunarak başımı geriye attım. "Off." Bu adam benim aklımı başımdan alacak. Sıcacık suyun içerisinde , bedenim sanki dışarıda kalmış gibi titriyordum. "Ah!" Titremelerim daha da şiddetlenmişti ve tam istediğime kavuşuyorum derken Aren durdu. Tamamen! Benden uzaklaşırken yüzümü buruşturdum. "Of ama hep bunu yapıyorsun. Bundan nefret ediyorum."

"Orgazm oluşunu izlemeyi seviyorum. Ertelenmiş orgazmını izlemeyi daha çok."

Gözlerimi kıstım. "Ben sana yapacağımı bilirim." dedim tehditkar bir şekilde.

"Mesela" dedi beni kaldırıp erkekliğine konumlandırdıktan sonra çok hızlı olmayacak bir şekilde onu içime almamı sağladı. "Bu şekilde yap bana ne yapacaksan." Ah, sen istedin.

İçimde oluşan basınçla birlikte gerildim. Küvette , suyun içinde. Bir ilk daha.

Hareket etmeye başladığımda "Yavaş." dedi.
Yavaş mı? "Sıcak su ve sen , hızlanırsan hemen boşalabilirim."

Onu umursamadım. Sadece kendimi düşünüyordum. Dediğimi yapacaktım.
Ellerimle küvetin kenarlarına tutunarak biraz daha destek aldım ve daha hızlandım. Birkaç dakika içerisinde altımda başını geriye atmış ve karın kasları kasılan bir Aren görmek, beni resmen büyülemiş ve büyük bir hızla orgazm olmama yol açmıştı. "Ah!"

Bilerek kasılmalarım henüz durmadan geriye çekildim. Yüzünü rahatsız olmuş bir şekilde buruşturarak "Of , ciddi olamazsın." dedi. Başı geride ve gözleri kapalı, suya tabi aynı zamanda kendi üzerine boşalan memnuniyetsiz bir Areni yüzümdeki galibiyet ifadesiyle izledim. Dediğimi yapmıştım.

"Bunun intikamını alacağım." dedi pozisyonunu bozmadan.

Görmediğini bildiğim halde omuzlarımı silktim. "Sanki daha önce korunmadan ilişkiye giriyordun da , yapmadığın şey değil."

"Bununla ilgisi yok." dedi gözlerini açarak. "Bilerek yaptın , zevk almama engel oldun."

Gözlerimi devirerek bir kısmı karnının üstüne yayılmış sıvısına baktım. "Kanıtı görmesem inanacağım."

"Ağır bir intikam oldu."

Güldüm. "Evet , teşekkürler."

Bana doğru atılınca, niyetini bildiğimden çabucak sudan çıktım. Duşakabine girerek temizlendim. Çıktığımda Aren hala küvette yüzünü asmış oturuyordu. Havlumu bağladıktan sonra yanına ilerleyerek hizasına çömeldim ve başını öptüm. "Haydi duşunu al gel bende o sırada bir film açayım."

"Olur" diyerek kalkınca banyodan çıkıp oturma bölümüne ilerledim. Valizimden çıkardığım iç çamaşır ve pijama takımlarını üzerime giydikten sonra mutfağa ilerledim. Biraz mısır patlattıktan sonra iki kovaya döktüm ve elimdekilerle tekrar salona döndüm. Fimler arasında seçim yaparken Aren içeriye girdi. Elimdeki iki filme baktım ve seçimi yaparak "Love and Other Drugs" dedim filmi takarken.

"Aşk Sarhoşu ha , izleyelim bakalım." dedi kovalardan birini alıp otururken. Diğer kovayıda ben alıp yanına yerleştim ve kumandayla oynat tuşuna bastım.
Sanırım yarım saat falan geçmiş olmalıydı. Ben pür dikkat filmi izlerken Aren üzerime üzerime geliyordu. Ya bana sarılıyor ya bir yerlerimi okşuyor. Her seferinde ellerimle onu engelliyor, keyfimi bozduğu için mızmızlanıyordum. Ana karakterler sevişmeye başladığında ise onu durdurmak artık imkansızdı. Kafasını boynumdan kaldırıp elimde kalmış kovayı önündeki masaya bıraktı ve üzerime çullandı. Tam anlamıyla hemde!

Dudakları boynumda dolanırken onu itmeye çalıştım. "Bu ne ya? Bir film izletmedin! Hayır anlamıyorum , nereden çıktı bu azgınlık?"

"Nereden mi çıktı? Tam bir aydır Eren şerefsizi yüzünden kokunu bile alamıyorum! Ve yarın dönüyoruz , yani ne kadar fazla o kadar iyi." diyerek pijamamın düğmelerini çözmeye başladı.

Eren'e şerefsiz demesini yok sayarak "Ama daha az önce..." dedim ve kafasını kaldırarak beni susturdu.

"Az önce mi? Bir saat oldu ve onu saymıyorum."

Ben itirazlarımı sıralarken o çoktan üzerimdekileri çıkarmış ve bir de bakmıştım ki sevişiyoruz.
Dakikalar sonra üzerime yığıldığında "Bu yeterince tatmin edici oldu mu?" diye sordum.

"Kesinlikle oldu."

Birkaç dakika bekledikten sonra "O geceden sonra , yani ilk gecemizden sonra hem acayip bir doygunluk hissetmiş hem de pişman olmuştum. Günlerce vicdan azabı çektiğimi hatırlıyorum." dedi.

"Her şeyi öğrenmeden önce mi?" diye sorduğumda kafasını salladı. "Neden?"

"O odadan çıkarken , seni ilk defa gördüğümde , üzerinde sadece bir sütyen vardı ve içeride bir erkeğin olduğu barizdi. O görüntüden sonra ve benimle dans ederken bile bile beni tahrik edişinden sonra bir bakire olduğunu asla tahmin edemezdim."

"Bakire oluşumdan dolayı mı öyle hissettin?"

"Yani , ilk defa bir bakireyle birlikte olmuştum ve çok farklı hissettirdi Mehir. Daha içinden çıkmadan , yanımda kalabileceğini benim olabileceğini düşünmeye başlamıştım bile."

"Romantikmiş." dedim aklıma başka söylenecek bir şey gelmeyince. "Senin gibilerin herkesi kullanıp attığını ve asla düzenli bir hayata geçemeyeceğini düşünürdüm."

"Hey , ben romantik bir adamım." dedi bozulmuş gibi.

Güldüm. "Bana , evet."

"Sanırım senin gibiler kalıbından ilk defa nefret ediyorum. Doğruyu söylemek gerekirse çok fazla kadınla yatmadım. Genelde aşırı içer , kendimi kaybetme noktasında birileriyle olurum. Hafızamda herhangi birinin bedeninin kalmasını sevmiyorum."

"Bu seni temiz ya da masum yapmaz." Kaşlarımı çattım. "Başka kadınlarla birlikte oluşunu konuşmak istemiyorum."

"Sadece anlatmak istediğim, başından beri benim için farklıydın. Seninle olduğum gece hiç içmemiştim." Derin bir nefes aldı. "Birkaç gün sonra benim değilde senin sarhoş olduğunu fark ettim. Beni hatırlamayacağını anladım ve bu bana aşırı dokundu. Tabii aynı zamanda senden yararlanmış olduğumu düşündüm ve seni tekrar görene kadar vicdan duymaya devam ettim. Hiç geçmedi, sürekli seni düşündüm."

"Ben çok fazla ayrıntı hatırlayamadığım için , genelde hep rüyalarıma giriyordun. Ama o sabah beni öyle sinirlendirmiştin ki seni bir daha görmeyi bile istemiyordum. Bana tam bir piç gibi davrandın!"

Aren sırıttı. "Kendime senden etkilenmediğimi kanıtlamaya çalışıyordum."

"Pek kızlara belli etmedim ama yıllarca kimseyle paylaşmadığım bedenimi senin gibi biriyle paylaştığım için aşırı üzüntü duydum. Pişman oldum. Kim için? Değmeyen bir eski sevgili için , hatırlayamadığım bir gece."

"İleriye gitmemiştiniz öyle değil mi? Dur ya da eğer gitmişseniz anlatma. Bunu duymaya katlanabileceğimi sanmıyorum."

"Ben az önce katlandım ama." dedim dudaklarımı bükerek.

"Aynı şey değil , ben kim olduğunu biliyorum."

"Hayır , dediğim gibi beni zorladı ve istediğini alamadı. Daha fazlasını üzerimden çıkarmadan kendimi odadan atmayı başardım."

Düşünceli bir ifadeyle tavana bakarken yeni bir soru geldi. "Başka koşullarda benimle tanışsan benimle de yatmazdın öyle değil mi?

Sırıttım. "Bunu daha önce konuşmuştuk. Büyük ihtimalle. Nikah yüzüğünü görmeden asla!" dedim yumruğumu havaya kaldırarak.

Aren büyük bir kahkaha attı. "Sanırım çıldırırdım. Evet evet kesinlikle çıldırırdım."

"Beklemez miydin beni?" diye sordum üzgün bir şekilde dudaklarımı bükerek.

"Mehir , ben sana aşığım. Çok aşığım. Beklerdim , evlilik işlemlerini hızlandırarak tabii."

Somurttum. "Belkide öyle yapmalıydım. Beni sekiz aydır bekletiyorsun."

"Çünkü her şeyi hazmetmeni istiyordum , Ereni , evlilik fikrini. Özellikle Erenle belli bir samimiyete gelmeni istiyordum. O da bu şekilde olmasını istedi fakat ben bu kadar zor olacağını tahmin edemedim tabii. Adam resmen seni çekip aldı , beni uzaklaştırdı."

"Ayrılıktan bahsetmişken" diyerek dudaklarını boynuma gömdü. "Biraz daha hasret gidermeliyiz bence." dedi boğuk tam anlaşılmayan bir sesle.

Neredeyse gözlerim yuvalarından fırlayacaktı. Yuh! "Yuh ama yine mi?"

Beni öperek susturdu. O sırada aklıma gelen şey karşılık vermemi engellemişti. Lütfen olmasın! Evlenmek için bir de onu bekleyemem!
Kafasını tutarak onu dudaklarımdan uzaklaştırdım. "Beklemek demişken , askerliğini yaptın öyle değil mi?" Lütfen yaptım de!

Bulutlanmış gözleriyle biraz sonra "Evet." diye mırıldanınca rahat bir nefes alarak tekrar kafasını kendime çekip ben onu öpmeye başladım.

Normalde dönüşümün hüzünlü olması gerekirdi ama bu sefer kesinlikle değildi. İki gündür telefonumu açmıyordum ve kızlara olanları anlatmak için daha fazla bekleyemeyecek durumdaydım. Evimin önünde durduğumuzda Areni beklemeden arabadan fırlayıp kapıya koşturdum. Onlarda benden farklı durumda olmadığı için ben koşarken kapıyı açan Yeşime tosladım ve arkasında duran Sena yere düştü. Kızgın bir şekilde kaşlarını çatıp bize bakarken gözleri parmağımda parlayan tek taşı buldu ve kocaman bir çığlık atarak yerinde debelenmeye başladı. Onu takip eden Yeşim olduğu yerde zıplayarak "Allahım sonunda!" nidalarıyla Senanın çığlıklarına eşlik etti. Peki ben böyle mi kaldım? Tabiki hayıırr.
"Teklifi aldım , yüzüğü taktım" adlı şarkımla olduğum yerde dans etmeye başladım. Ee , biraz garip bir danstı ve büyük ihtimalle şu an Aren beni izliyordu. Amaan , olsun. Nasıl olsa nikahı garantiledim , oynamaya devam!

Salonumuz Erenin kahkahalarıyla inlerken biz kızlar somurtmuş oturuyorduk. "Yeter ama artık abi."
Yok , yok durduramıyor kendini. Ben nereden bileyim Eren evde. Kötü kötü kızlara baktım. Hep onların yüzünden! Bilseydim daha az saçmalardım yani.

"Abi bozuluyorum ama" dediğimde kendini durdurdu ama bu seferde bıraktığı yerden Aren aldı.
Daha fazla dayanamayacaktım. Sesimi yükselterek "Yeter!" dedim. Parmağımı Arene doğrultarak "Sen sekiz ay boyunca beklemeseydin" ve "Sen!" dedim bu sefer Erene doğrultarak "Ona yancı olmasaydın , emin olun bu rezilliğe şahit olmazdınız."

"Güzelim tabiki eğleneceksin , bakma sen bize." diyerek yanıma gelen Eren beni kollarının altına alarak "Tebrik ederim." dedi.

Hemencecik yumuşamıştım. "Yaa, teşekkür ederiz."

"O zaman bir ayarlama yapalım mı ? Ha ne dersiniz?"

"Ne?" dedim Erene. "Neyin ayarlaması?"

"Seni ne zaman istemeye geliyorlar?"

"Ah." Ben bunu düşünmemiştim. Önce Arene sonra kızlara baktım. "Bilmem ki." dedim omuzlarımı silkerek.

"Haftaya uygun mu?" diye sordu Aren.

Tekrar kızlara baktım. Evin temizliği yapılacak , gelenlere bir sürü yemek ve hazırlık yapılacak , tabiki kıyafet seçilecek! Ayy! Düşüncesi bile çok stresli.

"İki hafta?" dedim kızlara.

"Yetişir." dedi Sena . Yeşim de "Hallederiz." diyince iki hafta sonraya gün ayarladık.

"İki mart , cumartesi."

Bende çağrıştırdığı şey tam anlamıyla , en ağır basan şekliyle panik oldu. Her anlamda. Resmen evliliğe adım adım ilerliyordum! Farkındayım , daha bir saat önce oynuyordum ama şimdi birden bire ayarlayınca öyle hissetmiştim.

Gözlerim Areni buldu. Beni izliyor , içimden geçenleri okuyordu sanki. Acaba o da benim gibi hissetti mi? Bana gülümsedi. O anda rahatladığımı hissettim. Ne düşündüğünün önemi yoktu , gözlerinde aşkı okuyabiliyordum.

Sonraki hafta alışveriş ve temizlik karmaşasıyla geçti. Hepimize ayrı bir gün ayırmaya karar vermiştik. Fakat istemeye gelinen ben olduğum için bana üç gün boyunca bakılmış , artı kızlara ayırdığımız günlerde de dayanamamış birkaç şey denemiştim.

Tüm bunun sonucunda şu an haftaya giyeceğim pudra pembesi elbiseye bakıyordum. Sırtında hafif bir dekoltesi vardı , etek ucu volanlı dizlerimin bir karış altında kadar uzanıyordu ve bütün bedenimi sarıyordu. Elbiseyi ilk denediğimde mağaza görevliside dahil olmak üzere dördümüz birden aşık olmuş ve saniyeler içinde almaya karar vermiştik. Kartımdaki parayı kullanmaya başlamasaydım bu elbisenin maliyetini asla ödeyemezdim. Eh , babam bana bu kadarını borçluydu. Ayakkabı olarak hiç ayrıca bakmakla uğraşmamış mağazadan elbise ile kombin olarak konulan gümüş rengi stilettoları satın almıştım.

Senaya nil yeşili , Yeşime ise mavi bir elbise almış ve cuma gününü bu şekilde sonlandırmıştık. Hafta sonu manikür, pedikür , cilt bakımı , kaş , bıyık ve onların ağdaları iki günümüzü yemişti. Pazar akşamı beklediğimiz misafirlerimiz kapıyı çaldığında son kez etrafı kolaçan ediyorduk. Yardıma gelmişlerdi, mantıken evi dağınık ve pis görmelerinin sorun teşkil etmemesi gerekiyordu ama aksine korkudan birkaç saat içerisinde yapabileceğimiz en güzel temizliği yapmıştık üstüne bir de yemek yapmıştık. Sonunda koşturarak kapıyı açtığımda özlediğim iki kadınla burun buruna gelmiş çığlıklar eşliğinde ikisinede sarılmıştım. Yeşimin annesi Handan teyze ve Senanın annesi Sevim teyze. Yanımda bir annem olmayışının burukluğunu yaşamıyordum çünkü ikiside benim annemdi , üzerimde çok emekleri vardı. Şimdide kız istemesinde yanımda olacaklardı. Çok mutluydum, çok!

Kızlarda ardımdan gelip annelerine sarıldıktan sonra içeri geçerek koltuklara oturduk. Erkekler istememe bir gün kala geleceklerdi. Evet kızların anneleri ne kadar annemse babaları da o kadar babamdı. Bu mutlu günümde yanımda olacaklardı. İş , güç derken yarım saatlik bir sohbetin ardından yemeğe geçtik. İkisine Areni anlattım. Kızlar zaten her şeyi anneleriyle paylaştıkları için haberdardılar. Aren ve Erenin fotoğraflarını gösterdim. Ereni bana benzetmişler , Areni de tam bir beyefendi diye nitelendirmişlerdi. Evet , nasıl tanıştığımızı da anlatayım mı?

İşin garip yanı her şeyi biliyorlardı. Babamla olanları , evleneceğim adamla kan bağımı. Babamla yaşananlarda haklı olduğumu düşünüyorlardı. Tüm bunları duyduğumda biraz daha rahatlamış , arkamda oluşlarını hissederek neredeyse sabaha kadar her şeyi detaylıca anlatmıştım. Fakat Arenin benden istediğine sessiz kalmışlardı. Babamında burada olması gerektiğini düşünüyorlardı ama yapamazdım. Hem zaten biz bu konuda anlaşmıştık.
Her şeyi ayarladıktan sonra neredeyse gün doğmak üzereyken nihayet uyumuştuk.

Sonraki birkaç gün temizlik yaparak geçti. Sanırım ben daha önce hiç temizlik yapmamıştım çünkü bu başka bir şeydi. Handan ve Sevim anne evin her köşesinin temiz olduğundan emin oluncaya kadar canımızı çıkartmıştı. Kilo verdiğime emindim.

Dördüncü gün Arenle alyans almaya gittik. Normal , ne çok ince ne de çok kalın olmayan bir alyans seçtik. Dönüşte Eren de bize katıldı ve hep birlikte bizim eve geçtik. Böylece ilk tanışma gerçekleşmiş oldu. Çok hoş bir vakitti ve Aren ile Erenin de hoşuna gittiğini görebiliyordum. Tabiki kimin gitmez ki? Habire övgü üstüne övgü yiyorlardı. Belli ki annelerin onayı alınmıştı. İkiside durmadan bizim kızlara "Darısı başınıza." deyip duruyordu. Diyorum ya şeytan tüyü var bunlarda.

Aldığım şeyleri Aren'e vermek için birkaç dakikalığına odama geçtik. Birlikte kıyafet alışverişi yapacak kadar zamanımız olmamıştı ama fotoğraflar yoluyla anlaşmıştık. Bordo siyah karışımı bir takım giyecekti. Üstüne takması için ona elbisemin renginde bir yaka mendili ve bir çiçek almıştım. Paketi dolabımdan alıp ona verirken açıp içindekileri gösterdim. "Bunu katlayarak yaka cebine , bu çiçeğide arkasındaki tokasından ceketinin yakasına iğneleyeceksin tamam mı?"

Kafasıyla onaylayarak beni kollarının arasına aldı. "Benim olmana adım adım." dedi gülerek.

"Benim olmana adım adım." dedim onu tekrar ederek. Öpücüğüne karşılık verirken aslında odamdan bir an önce çıkmamız gerektiğinin bilincindeydim ama özlemim bana engel oluyordu.

Erenin "Mehir?" diye seslenmesiyle adım seslerini işitmek, soyunduğum tüm ruh halimden sıyrılmama sebep olmuş ve hızla geriye çekilmiştim. Eh en azından yakalanmamıştık.

İlerleyerek odamın kapısını açtım ve karşımda adımları durdu. "Aren , haydi gidelim artık."

Yanıma gelerek bana sarıldı. "Cumartesi görüşürüz." dedi sırıtarak.
İkisini kapıdan geçirinceye kadar kimseden çıt çıkmadı , sonrası ise tam bir karmaşaydı. "Tebrik , dilek cümleleri , dualar, kızlara birini bulmadıkları için sitem ve Aren ve Erenin göz dolduran çoğu davranışları. Yani sonuç olarak , teyzemler yüksek ihtimal aşık olmuştu.

Ertesi gün Hasan ve Mehmet amcalar geldiğinde evimizi ilk defa bu kadar kalabalık ve şen şakrak görmüştüm. Her şey çok güzeldi ve biz koskocaman bir aileydik.
Yiyecek hazırlıkları yapıldı , kuaförler ayarlandı ve hatta bir de fotoğrafçı ayarlandı. Bazen kızlar benim için benden daha düşünceliydi. Tüm bunların aklıma gelmesine imkan yoktu ki zaten heyecandan elim ayağım birbirine dolanmış iyice sakar , aksi bir şey olmuştum.

Büyük günün sabahına gözlerimi açtığımda daha yatağımdayken yerimde duramayacak durumdaydım. Kalbim normalden hızlı atıyor , tenim sürekli karıncalanıyor ve bir terliyor bir üşüyordum. Aşırı heyecanlıydım!

Kalktım , yatağımı topladım ve güzel sakinleştirici bir banyo yaptım. Hep beraber kahvaltımızı ettikten biraz sonra kuaförler geldi. Ben saç ve makyajımın daha taze durmasını istediğim için sona kalmayı tercih ettim. Zaten saatler sürecek bir isteğim yoktu , kesinlikle abartmayacaktım.

İşin büyük kısmını onlar yapacağı için ilk önce anneler hazırlandı. Kızların saçları yapılırken benim cildim nemlendiriliyor ve ojelerim sürülüyordu.
Sıra bana geldiğinde ikiside başıma üşüşüp kendi fikirlerini öne atıp , kuaförümle hemfikir olduğunda gözlerimi devirmeden edemedim. Kesinlikle abartmayacaktım!

Bronz ışıltılı göz farım , eyeliner ve üç kat sürülen maskarayla göz makyajım tamamlandı. Gözlerimde hissettiğim ağırlık haricinde güzel görünüyordum. Cilt bakımı sayesinde yüzümde leke yoktu ama yinede ısrarla kontürüne kadar her haltı sürmüşlerdi. Tam bir buçuk saat sonra bezmiş ve yılmış bir halim vardı. Daha akşam olmadan tüketmişlerdi beni.

Kalkmama izin verdiklerinde odama geçerek herhangi bir bulaşma riskine karşı elbisemi bacaklarımdan geçirerek, alttan giydim. Topuklularımı kutusundan çıkartarak en son giymek üzere kapının hemen yanına koydum ve tekrar içeri geçerek rujumu sürmelerine izin verdim.
Doğruyu söylemek gerekirse aynadaki aksim çok güzel görünüyordu , sadece bana abartı ve ağır geldiğinin farkındaydım. Omuz silktim. Bu benim isteme gecemdi sonuçta.

Kuaförler gittikten sonra beni tekli berjere oturtup onlar etrafta kalan dağınıklığı topladılar. "Hasan amcayla Mehmet amca ne zaman gelecek?" diye sordum.

"Saçlarını kestirip tıraş olacaklardı, gelirler şimdi." diye cevapladı beni Yeşim.

Cep telefonumu alarak Areni aradım. İkinci çalışta cevapladı. "Gelinim?"

Güldüm. "Sadece istemeye geliyorsun , henüz evlenmiyoruz."

"Bu akşam alyansını takacaksın , bence hiç farkı yok."

"Eğer verirlerse takacağım tabii." dedim. Bir yandanda yanımdaki sehpaya vuruyordum. Allah korusun! Yeter artık beklediğim.

"Vermezlerse kaçırırım seni."

Bir kahkaha attım. "Biliyorum yaparsın, ne zaman geleceksiniz peki?"

"Yarım saat içerisinde orada oluruz."

"Tıraşını oldun , saçını kestirdin?"

"Evet , müthiş yakışıklıyım. Peki ya sen?"

Sırıttım."Gelince görürsün, kapatıyorum."

"Oyunbozan!"

"Hayal et biraz, seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum." cevabını duyduktan sonra telefonu kapattım.

"Yarım saate burada olurlarmış."

"Tamamdır , rahat yetişir." dedi Handan teyze. "Bir şey kalmadı , sadece fincanları ayarlayacağım."

"Tamam."

O tekrar mutfağa geçince geçirdiğim şu iki haftayı düşündüm. Sevdiceğimi doğru düzgün göremediğimden aşırı özlemiştim. Tabi Erenide öyle.
Ama bunların dışında zor olmasının yanında çok da keyifliydi. Herkes benim yüzümden seferber olmuş , yaptığımız her şeyi hep birlikte yapmıştık. Beni hiç yalnız bırakmamışlardı, onlara minnettardım.

Biraz sonra Amcamlar geldi. Kapıyı açarak onları karşıladım. Bana sarılırken gözlerinden geçen burukluğu görebiliyordum. Ay sanki yabancıya gidiyorum.

Odama geçerek topuklularımı giydim ve biraz daha salonda oturup Amcamlarla sohbet ettikten sonra kapı çaldı. Gelmişlerdi!
Sakin olmaya çalışarak kapıya yürüdüm. Kızlar arkamda , kapıyı açarken yüzüme bir gülümseme kondurdum.

İlk dayım çıkmıştı karşıma. Bozuntuya vermemeye çalışsam da yüzümdeki gülümsemenin azaldığını biliyordum. "Hoş geldiniz." dedim nezaketle.

"Hoş buldum." derken birden bana sarılınca ne yapacağımı bilemedim. Karşılık veremedim. Ama itmedim de. Aren ve Erenin anlayışlı bakışları altında öyleyece durdum.

Beni bıraktığında Sena onu salona yönlendirdi. Erene sarılıp elinden beyaz orkideyi aldım. "Teşekkür ederim."

Arenin elindekileride alacağım için orkideyi Yeşime verdim. Nihayet Arenle karşı karşıya geldiğimde kırmızı gülleri ve çikolata sepetini elinden aldım.
"Çok , çok güzel görünüyorsun." dedi.

Güldüm. Takım elbisesinin içinde enfes görünüyordu ve benim onu öpmeye bile fırsatım yoktu. Eren ve kızlar dibimizde duruyordu ya! Cidden hiç anlayışlı değiller!

Üzgün gözlerle ona baktım. Beni anladığını biliyordum. "Sende çok yakışıklı görünüyorsun."

Erene dönüp "Beni çabuk ver." deyince kızlar arkamda kıkırdadı.

"Tamamdır , haydi içeri geçelim o zaman." dedim ve hep birlikte salona yöneldik.

Aren babasının yanına , Eren de Arenin yanına oturdu. Diğer tarafta amcamlar ve karşılarında da bizimkiler oturuyordu. Gülümseyerek salondaki kalabalığı izledim. Herkes çoktan kaynaşmış gibi görünüyordu.

Sevim teyze bana dönerek "Birazdan kahveleri yaparız." dedi.

"Olur." diyerek onu onayladım ve kaldığım yerden izlemeye devam ettim. Beylerin konusu işti. Büyük ihtimalle birazdan futbola geçeceklerdi. Aralarında öyle bir birlik vardı.

Kapı çaldığında kaşlarımı çatarak , Sevim teyzeye baktım. "Bizden biri daha mı gelecek ?"

"Komşu falandır , git bak bakalım."

Kızlara bakarak kapıyı açmaya gittim. Komşunun gelmeyeceğini biliyordum. Zil bir kez daha çaldığında kapının dibindeydim. Uzanarak kapıyı açtım ve karşılaştığım iki silüetle şaşırırken içimdeki huzursuzluğun nedenini anladım.

Çok mutluydum. Bu ay , bu hafta , bugün. Her şey istediğim gibi gönlümce olmuştu. Bunun acısının çıkacağını tahmin etmem gerekirdi. Edememiştim.

Öfkem benden çıkarak gür sesime yansıdı."Siz ne arıyorsunuz burada?"

Continue Reading

You'll Also Like

491K 29.3K 31
ablasına yazacakken yanlışlıkla dünyaca ünlü boksöre yazan Ahu 💋💋
191K 17.2K 35
Alışılmadık bir aile kurgusudur💥 Bol kahkaha garantilidir💃🏻 Kitaptan küçük bir alıntı⤵️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim o...
76.2K 3.7K 30
°Aile kurgusu° İzel 17 Yıl boyunca hayatını Cehenneme çeviren Ailesinin gerçek Ailesi Olmadığını öğrenir. Peki ya Yıllar sonra çektiği acılara rağmen...
119K 6.2K 42
Duha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim g...