Geçmişin Tozları | YağHaz

By PatatesQueen99

26.6K 1.3K 1.9K

Türkiye'nin sayılı en iyi mafyalarından olan Yağız Egemen geçmişte yaptığı hataların acısını karşısına çıkan... More

Geçmişin Tozları | 1 |
Geçmişin Tozları | 3 |
Geçmişin Tozları | 4 |
Geçmişin Tozları | 5 |
Geçmişin Tozları | 6 |
Geçmişin Tozları | 7 |
Geçmişin Tozları | 8 |
Geçmişin Tozları | 9 |
Geçmişin Tozları | 10 |
Geçmişin Tozları | 11 |
Geçmişin Tozları | 12 |
Geçmişin Tozları | 13 |
Geçmişin Tozları | 14 |
Geçmişin Tozları | 15 |
Geçmişin Tozlar | 16 |
Geçmişin Tozları | 17 |
Geçmişin Tozları | 18 |
Geçmişin Tozları | 19 |
Geçmişin Tozları | 20 |
Geçmişin Tozları | 21 |
Geçmişin Tozları | 22 |
Geçmişin Tozları | 23 |
Geçmişin Tozları |24 |
Geçmişin Tozları | 25 |
Geçmişin Tozları | 26 |
Geçmişin Tozları | 27 |
Yeni Kitap!
Geçmişin Tozları | 28 |
Geçmişin Tozları | 29 |
Geçmişin Tozları | 30 |
Geçmişin Tozları | 31 |
Geçmişin Tozları | 32 |
Geçmişin Tozları | 33 |
Geçmişin Tozları | 34 |
Geçmişin Tozları | 35 |
Yeni Kitap!
Geçmişin Tozları | 36 |
Geçmişin Tozları | 37 |
Geçmişin Tozları | Final |

Geçmişin Tozları | 2 |

1.2K 59 80
By PatatesQueen99

Yağız Egemen gelen telefonla çalışma masasından kalkar ve ceketini askıdan alır. Odasından hızla çıkıp merdivenleri de aynı şekilde hızla iner ve arabasına atlayıp mekanına gider.. Upuzun karanlık bir koridordan geçtikten sonra mahzen gibi bir yere gelmiştir. Adamları onu görünce selam verip gülümser. Yağız Egemen onları yok sayıp getirilen kişiye bakar, adam tavandan asılmış elleri ile çırpınırken Yağız ona yaklaşmaya başlar.. En iyi adamlarından biri olan Erdal yanına gelir Yağız'ın.

Erdal : Yüce Yağız Egemen, bu adam bizden yüklü bir miktar para almıştır fakat zamanında ödeyememiştir, bu nedenle sizi buraya kadar çağırdık, ne yapalım?

Yağız Egemen, ceketini çıkarır ve Erdal'a verir, boynunu kütlet-ip  adama yaklaşır. Adam Yağız Egemeni görünce ağlamaya başlar ve yalvarır.

Adam : Lütfen Yüce Yağız Egemen, lütfen bana zaman verin.. Bakın çocuğum olacak lütfen onun üstüne yemin ediyorum ki getireceğim bir haftaya.. Yemin ediyorum Yüce Yağız Egemen!

Adamın bu konuşmasına sıkılan Yağız, adamın karnına sert bir yumruk atar, eli alçıda olanı kullanmıyordur. Adamın ağzından acı çığlıklarla Yağız Egemen daha da iyi hissediyordur ve bir kez daha geçirir.

Yağız : Şimdi söyle bakayım.. Parayı ne zaman getireceksin?

Adam öksürürken Yağız'a bakar.

Adam : Yüce Yağız Egemen, paranızı yarın getireceğim, sizden tek istediğim aileme dokunmayın..

Yağız adamın söylediği ile güler, adamları da onunla birlikte güler.. Yağız bir anda hepsini susturup adam geri döner.

Yağız : Sen akıllanmışsın! Aferin.. Ailenden bana zarar germez. Hadi koçum görelim seni!

Yağız son cümlesini söyledikten hemen sonra kahkaha atar ve ceketini alıp giyer. Islık çalarak mahzen gibi yerden çıkar ve o koridordan yine geçip arabasına ulaşır.

Hazan ve Sinan film izlemeyi bitirdikten sonra odalarına çekilirler. Hazan yatağa kendini attığında gözünün önüne gözyaşlarını silen adam gelir. Ufak bir tebessüm eder.

Hazan : Keşke seninle tekrar karşılaşsam Barış..

Hazan dediklerine şaşırırken gülmeyi eksik etmez ve yatakta tepinir, bu tepinme kısa sürer ve uykuya dalar..

Yağız Egemen, yatak odasına geçer ve içki dolabından viskisini çıkarır. Bardağını boşaltıp yudumlar.

Yağız : Barış Karaman olmak çok saçma! Yağız Egemensin sen! Kendini nasıl bir başkası olarak tanıtırsın! 

Kendine sinirlidir Yağız, bu nedenle içkisini duvara fırlatıp yatağa geçer ve kendini uykuya bırakır.

/Sabah 09.00/

Hazan, sabah ter içinde uyanır, gece kabus görmüştür. Aslında bu kabus değildir, bu yaşanmış bir kabustur onun için. Sürekli ailesinin ölümünü görür rüyalarında. Ama bundan iki yıl önce kesilmişken bu rüyalar neden bir daha tekrarlanır diye düşünür Hazan. Bir cevap bulamayınca kendini duşa atar ve bir güzel soğuk duş alır. Duştan çıkıp üzerine beyaz bir gömlek altına ise siyah bir pantolon giyer, saçlarını kurutur ve düzleştirir. Birkaç takı ile kendini süslerken dudağına da kıpkırmızı rujunu sürmektedir. Ve dışarı çıkmaya hazırdır. Odasından çıktığı gibi Hazan, Sinan ile karşılaşır, Sinan daha gözlerini ovuştururken ablasının bu görünüşüne şaşırır.

Sinan : Abla.. sen neden bu saatte böyle giyinik isin nereye?

Hazan kardeşinin bu sorgulayıcı tavrına gülümser.

Hazan : Sen ablanı merak etme. Bir yerlerde takılacağım, alışveriş yapacağım, gece de takılırım biraz geç gelebilirim..

Hazan'ın bu tavrını pek hoş bulmayan Sinan bu konun üzerine gider.

Sinan : Abla sen iyi misin? Çünkü sen böyle değilsin.

Hazan, sinirlense de kardeşini kırmak istemediğinden belli etmez ve yine gülümser.

Hazan : Sinan, sen bana karışma ben çok iyiyim. Şimdi gidiyorum.!

Hazan son sözlerini söyleyip çıkıp gitti evden, Sinan öyle durup arkasından bakakalmıştı.

Yağız Egemen, uyanmış, duşa girmiş hazırlanıyordu. Bugün siyahlara bürünecekti. Altına siyah bir pantolon, üstüne siyah bir gömlek, ceketini de koyu siyah seçmişti, onları giyip gözlüğünü taktı, koluna saatini yapıştırıp parfümünü sıktı. Aynada kendine bakıp gururla omuzlarını kaldırdı. Odadan çıkıp aşağı indiğinde onu kardeşi Ece karşıladı, onu böyle görünce tedirgin olmuştu.

Ece : Bugün siyahlara bürünmüşüz bakıyorum da.. Acaba sebebi nedir?

Yağız kardeşine göz devirip sıkılmış meyve suyundan bir yudum aldı.

Yağız : Sen karışma kardeşim.. Hem sen git gez! Bana bulaşma..

Yağız sinirle söylediği sözlerinden sonra evden ayrılır. Ece kendisine verilen izinden dolayı hızla odasına çıkar ve hazırlanır. Daha sonra ağabeysinin hediyesi olan arabasına binip alışveriş merkezine yol alır. Otoparka park ettikten hemen sonra hızla içeri girer ve tek tek mağazaları gezmeye başlar.

Hazan susmak bilmeyen telefonunu sinirden kapamıştır, Sinan arıyordur sürekli ama o hesap vermek istemiyordur. En son baktığında saat 10.45'i gösteriyordur. Hazan sıkıntıdan patlamıştır, başı eğik yürüdüğü için birini görmemiştir ve çarpışmışlar idi.

Ece çarpıştığı kişiyi görmek için kafasını kaldırdığından bir kız görür. 

Ece : Önünüze baksanıza! Az kalsın telefonum düşüyordu.

Hazan bu konuşma tarzını hiç beğenmemiştir.

Hazan : Üzgünüm ama siz de bende yola bakmadığımız için çarpıştık, suç tek bende değil.

Ece güler ve Hazan'ın koluna dokunur.

Ece : Ay şaka yaptım, korkma (!)

Ece yapmacıktan dediği bu cümleden sonra sinsi sinsi Hazan'ı süzer. Aklından geçen tek şey onu ağabeysine ayarlamaktır.

Hazan : O zaman tekrar kusura bakma, ben gidiyorum.

Ece, Hazan'ın kolundan tutarak onu durdurur, Hazan anlamamıştır bu davranışı.

Ece : Şey.. özür niyetine ben size bir şey ısmarlasa-m, hı olur mu?

Hazan, bunun güzel bir davranış olduğunu düşünerek kabul eder zaten çok sıkılmıştır belki kaynaşır. İkili bir yere otururlar ve kahve içmeye başlarlar. Ece Hazan'ı süzerken telefonu çalar. Arayan ağabeysi idi, Ece Hazana bakıp telefonu açar.

Ece : Ağabeyciğim, ne sürpriz bir arama bu!

Yağız : Ece, kızım sen ne diyorsun! Sen hem neredesin?

Ece : Hep geldiğim alışveriş merkezindeyim, bir kızla oturuyor kahve içiyoruz..

Hazan Eceye baktığında Ece gülümser..

Yağız : Kim bu kız? Hemen isim ver ses de isteyeceğim çünkü sana güven yok.

Ece sevinir bu duruma ve gülerek Hazana bakar.

Ece : İsmin neydi senin?

Hazan soruyu duyunca Eceye döner ve kahvesinden bir yudum alarak.

Hazan : Benim adım Hazan.

Ece : Ağabeyim Hazan adında bir kızla oturuyorum..

Yağız duyduğu isimle bir anda sessizleşir, aklına o kız gelir çünkü onun adı da Hazan idi. Yağız telefonu kapatır ve kardeşine mesaj atar.

Gönderen Abicik : O kızı orada tut 10 dakikaya oradayım!

Ece gelen mesaja cevap vermez ve Hazan'ı burada tutmaya çalışır. Hazan bir süre sonra sıkılır ve Ece de pes eder, Hazan ayağa kalkar ve arkasını döndüğünde Yağız ile burun buruna gelir. Yağız Egemen sırıtırken Hazan şaşkındır. Ece ise ikisine bakıp gülüyordur. 

Yağız : Ağlayan kız? Sen de mi buradaydın, ah ne tesadüf!

Hazan : Barış, sen.. şuan çok şaşkınım ne diyeceğimi bilmiyorum.

Ece, abisine 'Barış' dendiği için şaşırırken Yağız kardeşine kaş göz hareketi yapıp susturur ve Hazana gülümser, hala birbirlerine çok yakınlardır. 

Yağız : Hazan.. diyorum ki oturup benimle bir kahve içer misin?

Hazan : Barış, şey bilmiyorum.. Ben çok sıkıldım burada durmaktan. Ben pek alışkın değilim de.

Yağız gülümsemesini yüzünden hiç eksik etmiyordu, bu da Hazan'ı ona çok bağlıyordu, hiç anlamadığı bir şekilde onun gülüşüne kayboluyordu Hazan.

Yağız : Hazan, o zaman seni daha eğlenceli bir yere götüreyim. 

Hazan : Nereye mesela ?

Ece : Şey bölüyorum ama ben de sıkıldım diyorum..

Yağız ve Hazan aynı anda Eceye dönerler Yağız, Eceye öldürücü bakışlar attığı için Ece korkudan yutkunur.

Ece : Şey o zaman ben gidiyorum.. Siz takılın, memnun oldum tanıştığımıza Hazan, ben de Ece'im, hadi ben kaçar!

Ece kaçarmışcasına gitti, Hazan ne olduğunu bile anlamamışken Yağız, Hazan'ın omzuna dokunur, Hazan bu dokunmayı hissedince Yağız'a geri döner.

Hazan : Gidelim..

Hazan ile Yağız, arabaya atlarlar ve Hazan Yağız'ın götüreceği yere heyecanla bekliyordur. Yağız, hızlı kullandığından sadece biraz korkuyordur Hazan. Arabanın aynasında asılı bir kolye görür Hazan, değişik gelmiştir merakına yenik düşer ve sorar.

Hazan : Asılı olan şu kolyenin anlamı ne?

Yağız kolyeye bakar ve dokunur.

Yağız : Bunun benim için çok önemli yeri var. Bir nevi simge gibi bir şey. Aslında açıklamak isterdim fakat özel meseleler.. 

Hazan : Tabii ki benim ki merak öyle..

Konuyu hemen kapatmak ister Hazan ve kapatırdı da.

Ece, alışveriş merkezinden çıktıktan sonra arabasına binip bir sahil kenarına gelmişti.. Bir banka oturup sahili izliyordu, denizin kıyıya çarpışını, kokusunu hissediyordu. Gözlerini kapadı ve bu güzelliğe kendini bırakmak istedi. Ve tam o sırada biri çantasını kaptı, Ece korkudan bağırmaya başladı. Sahilde koşan biri hızla hırsızın peşinden gitti ve onu yakalayıp bir güzel dövdü daha sonra çantayı alıp sahibine getirdi. Ece gözlerini çocuktan alamıyordu çünkü onu görmüştü. Hastane de ağlayan çocuktu o. Ve artık çantasını kurtaran.

Ece : Sen..?

Sinan : Ben? Hanımefendi daha dikkatli olun..

Ece : Seni gördüm.. 

Sinan gülümser.

Sinan : Allah alla nerede?

Alayla söylediği bu soruyu Ece cevaplar heyecanla.

Ece : Hastane de ağlarken.

Sinan : Olabilir de.. Neden bu kadar şaşırdın? Hem iyilik için bir teşekkürü hak etmiyor muyum?

Ece, şaşkınlıktan ve mutluluktan ne yapacağını bilemiyordu ve birden sarıldı Sinan'a. Sinan sarılmaya sahteden karşılık verip güldü.

Ece : Teşekkür ederim, çok!

Sinan : Eh, yani sonunda.. 

Ece : Bu arada ben Ece.

Elini uzatır Ece, Sinan ele bakıp bir de Ecenin gözlerine bakınca eli kavrar ve gülümser.

Sinan : Bende Sinan..

İkili artık tanışmıştır, elleri birbirinde gözleri birbirinde idi.

-Kankalar yeni bölüm bomba gibi geldi?! Sizleri seviyorum, yorum ve voteleri eksik tutmayın.-

1. Yağız Egemen karakterini bu hikayede nasıl buluyorsunuz?



Continue Reading

You'll Also Like

78.9K 6.1K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
234K 11K 49
"Beni arzuluyorsun" fısıltım odada yankı yarattı. Kahveleri şaşkınlıkla büyüdü, gözlerini kaçırıp yutkundu. "Hayır",dedi benden başka her yere bakara...
4.5K 3.9K 30
İnsan önce doğar, gözlerini açar hayata, sonra gelişir, hayatı öğrenir bu süreçte, hayat onu yıpratır ve en sonunda da öldürür. Bazı insanlar vardır...
2.2M 103K 44
On dokuz yaşında, hayatı yalanlarla süslü, güzel, zeki ve cesur bir genç kız. Ettiği intikam yemininin esiri, etrafına korku salan, güçlü ve sevgisiz...