Merhaba canlarım :) Size bir hikâye önereceğim. Okuyucularımdan birisi yazıyor. "Sırlarla Dolu Aşk" okumanızı tavsiye ediyorum. Bu bölüm çok değişik oldu. Ama ağlanacak birşey yok :D Neyse umarım okurken eğleneceğiniz bir bölüm olur :)
Bu bölümü @Emma_Mikaelson ve @bluishh 'e ithaf ediyorum.
İYİ OKUMALAR..
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
Neredeyse 1 ayı geçmişti. Ankara'ya kaçamak yapmıştım kafamı dağıtmak için. Babaannemin yanına gelmiştim. Ajans'tan aylık izin almıştım ve şirketteki yerime bir süreliğine Ege geçmişti. Salak malak ama şirket işlerinde fazlasıyla iyi. Ve şimdi Istanbul'a geri dönme vakti gelmişti. Hem kolumunda alçısını almışlardı. Başımdaki yarıklarda kapanmaya başlamıştı. Allah'a şükür kayalıklara çakılmadım haa. Yoksa kırılmadık yerim kalmazdı. Beynim falan dağılırdı.
"Ceyhun yavrum bak bağa bakem, bak sana neler yaptım neleeer.." dedi Hayriye sultan.
"Neler yaptın sultanımm ?" dediğimde elindeki koca saklama kabını elime tutuşturdu.
"Yolda yersin diye börek, gek, pişi, gurabiye ve gete yapmışam." evet bir ordu doyuracağız.
"Babaanne ne yaptın yaa. Alt tarafı 4 saatlik yol." dedim. Uçakla değilde otobüsle gitsem hadi neysede 4 saatlik yol için bunlar aşırı fazla.
"Olmadı eve götürürsün yavrum, onuda mı ben söyleyem." dedi. Evet çok bilmiş bir babaannem var.
"Tamam babaanne ellerine sağlık. Zahmet ettin." der demez kafama bir tane geçirdi.
"Bir daha duymamış olam. Ne zahmeti." dedi. Elide bayağı ağır yaa. Başımı ovuşturarak konuştum.
"Tamam babaanne yaa."
"Golunada dikkat et. Alçısı çıktı diyede goyverme gendini. Bedük denen kelaynağa uyma." yuh ama yaa. Bedüğü nerden biliyor bu kadın. Bak bide şarkısınıda dinlemiş.
"Babaanne nereden biliyon sen Bedüğü ?" dediğimde popoma bir tane geçirdi.
"Bunamışam diye bilmeyecek miyim seni küçük sıpa. Gral efem diye birşey var heralde." dedi. Yaa bu kadından 1 ay ne çektiğimi birde siz düşünün.
"Özür dilerim babaanne. Hani benim yanımda hiç dinlemedin yaa ondan." dedim. Birden gülmeye başladı. Yine ne geldi aklına acaba ?
"Geçen gün ganalları geziyoken nebir diye bir ganal buldum. Ne dediğini anlamadım ama şarkılar güzeldi." dedi. Dijiturk yaramadı sana babaanne. Bu arada onun dilinde nebir, bizim dilimizde number one. (N1)
"Ama bence sen türkçe dinle babaanne." dedim. Kaşlarını çattı.
"Nedenmiş o. Orada biber çocuğum var. No no no diyir. Ha birde Gadriye peri var gara beygiri diyir. He birde şakir ağa'nın kızı var. Edintad duyu diyir." şimdi bunun bize göre açılımı; Justin Bieber - Confident, Katty Perry - Dark Horse ve Shakira - Addicted to you.
"Tamam babaanne ben gideyim mi artık."
"He tamam gidesen oğul. Ama gittiğinde Gizemlen, gocası boncuk gözü benim için öp. Birde o bücürüğüde bir cimdikle benim için. Ha birde sevgilisi mavi gözü çok beğendim. Gaçırmasın onu evde galır yoksa." dedi. Boncuk göz; Kıvanç abi, Mavi göz; Çağlar, Bücürük; Ezgi.
"Tamam babaanne söylediklerini bir bir yapacağım."
"O Hira dağınada selam söyleyiver yavrum." Hira dağı mı ?
"Babaanne ben mekke'yi tavaf etmeye değil, eve gidiyorum." dediğimde kahkaha attı.
"Hihihihihi oğlum sevdiğin gızın adını diyom sana. Dağ ismi mi ne." bir dakika Mira'dan mı bahsediyor bu kadın ? Ama ben ona hiç bahsetmedim ki.
"Mira'yı mı diyorsun babaanne ?"
"Hee o gız." nerden biliyor lan bu kadın Mira'yı ?
"Babaanne sen nereden biliyon Mira'yı. Hiç bahsetmedim sana kızarsın diye." dedim. Evet kızar çünkü sevgilim olmasını istemiyor. Beni karşı komşusunun kızı Naciye ile evlendirecekmiş. Yanlız altını çiziyorum, kızın benden çok sakalı var.
"Rüyalarında hep o gızın adını sayıklıyon yavrum. Yok işte özür dilerim Mira, seni seviyom Mira, Ama artık biz olamayız, Bana güvenmeliydin.. Gibisinden gonuşuyon. Bir defasında dedim ki gidem oğluşumun yanında uyuyam. Mira deyip popomu elledin. Seni yaramaz geçi senii. Angaranın bebesi heheheyt !" Yuh lan poposunumu elledim babaannemin ? Yok artık !
"Kusura bakma babaanne yaa."
"Yok canım birşey olmaz yavrum. Yanlız birde mıncırıyo şerefsiz. Belli kızı mıncırmaya alışmışsın sen. Yanlız benim meşhur bir sözüm vardır. Bilir misin bilmem, annenlen dilleşme dilin alışır, tenhalarda osurma götün alışır. Seninde elin, mıncırmaya alışmış oğul hihihihihi." Ve babaannemin meşhur atasözleri.
"Neyse ben gideyim. Yoksa geç kalacağım." deyip eğildim ve kollarımı boynuna doladım. Geri çekildiğimde ağladığını farkettim. Daha temin hihihihi diye gülüyordun ne oldu sana Hayriye sultan ?
"Babaanne ağlama yaa. Yine geleceğim." dedim. Artık kaç yıl sonra bilinmez.
"O gomşunun gızının iş yattı. Bidaki gelişine Hira dağınıda getir. Beraber mıncırırız." tövbest. Ne mıncırması yaa !
"Tamam babaanne, tamam Hadi artık ben gidiyorum. Kendine iyi bak. Varınca ararım seni" dedim ve anlından öptüm. Bavulumu tutup kapıya kadar sürdüm. Saklama kabınıda kolumun altına sıkıştırdım.
***
Uçaktaki yerime yerleşmiştim. Daha uçağın kalkmasına 10 dakika kadar vardı. Canım sıkılmıştı bende telefonumu çıkartıp galeriye girdim. Resimleri kurcaladım. Babaanneme çektiğim fotoğraflara bakıyordum. Ekranı yana kaydırıp başka fotoğraflara bakarken birden Mira'nın resmi çıktı karşıma. O an kalbim hızlanmıştı. Resimde çimenlerin üzerine oturmuş gülüyordu. Bir sonrakine geçtim. Bank'ın üzerinde oturmuş pamuk şeker yiyordu. Bir sonrakine geçtim. Bundada elleri ile yüzünü kapatmıştı, çekmemi istemiyordu. Ama ben yinede çekmiştim. Diğer resimlerinede baktım. Uyurken ki resmi dahi vardı. Dudaklarını büzmüş, yastığına gömülmüş mışıl mışıl uyuyordu. Beraber çekildiklerimizde vardı. Ön kameradan retrica ile çekildiğimiz mal mal resimler. Sarılırken, öpüşürken veya uyurken Ezgi'nin gizlice çektiği resimler. Hepsine teker teker baktım.
Taki anons sesini duyana kadardı. Anonsu duyar duymaz telefonumu kapattım ve cebime koydum. Dört saatlik bir yolculuğun ardından onu görebilecek miydim acaba ? Görsem bile asla affetmeyecektim. Burnu sürtsün biraz !!
-MİRA'NIN AĞZINDAN-
"Lara bir aydan fazladır orada acaba yeni kız mı buldu ? Ya da artık orada mı kalacak ? Yoksa birşey mi oldu ona ?" dedim. Lara ile dertleşiyorduk.
"Canım benim, çocuk kafa dağıtmak için gitmiştir. Boşuna üzme kendini." dedi. Kız hamile hamile benimle uğraşıyor yaa.
"Tamam canım benim sağol valla. Kafanı şişirdim bende kusura bakma." dedim. Gülümseyip elimi kavradı.
"Ne demek canım benim. Ne kafa şişirmesi. Bu arada yeni evinde güle güle otur canım." dedi. Evet yeni ev tutmuştum. Ceyhun'un tam karşı dairesi boştu. O yokken buraya taşındım. Hatta onun çalıştığı ajansta modelliğe başladım. Anlayacağınız artık benden hiç kurtuluşu yok. Pişman olacak, bensiz nefes alamayacak, eskisi gibi olmak için o bana yalvaracak !! (Fighting Miraa !! :D)
"Teşekkür ederim birtanem. Neyse ben kahveleri hazırlayayım biraz dedikodu falan derken günü geçirmiş oluruz, hemde açılırız." deyip yayıldığım koltuktan kalkıp mutfağa doğru ilerledim.
***
"Ya Cenk biraz daha durun. Alamazsın arkadaşımı benden. Bırakmıyorum." dediğimde ikiside birbirine bakıp kahkaha attı.
"Yarında sen gelirsin Mira bize. Şimdi gidelim biz." dedi Lara. Büyük bir of çektim.
"Hem sevgilimin benimle ilgilenmesi lazım." deyip göz kırptı Cenk. Lara hemen omzuna bir tane geçirdi. Sapık bu çocuk yaa. İlk geldiğinde de bakire misin diye sormuştu resmen. Aman o zamanları hatırlamak istemiyorum.
"Öf iyi tamam bee terkedin evimi. Hadi kış kış." dedim. İkiside tekrar kahkaha atıp kapıya yöneldiler. Cenk kapıyı açtığında önce bir duraksadı. Sonra bana baktı. Ne olduğunu anlamak için ona doğru yaklaştım. Kapının önüne geldiğimde Cenk, çenesi ile karşı daireyi gösterdi. Baktığımda koca bir bavul ve koca bir adam karşımda duruyordu. O daha bizi farketmemişti bile. Elindeki anahtarla kapısını açmaya çalışıyordu. İlgisini çekmek istiyordum ama nasıl ?
"Bu ne tesadüf böyle Ceyhun." Cenk sanki ne istediğimi anlamış gibi ilgisini çekmeyi başarmıştı. Ceyhun biran arkası dönük bir şekilde bekledi. Sonra bize doğru döndü. Gözleri ilk Cenk'i sonra Lara'yı buldu. En sonunda beni farkettiğinde kaşları yukarı doğru kalktı ve bir süre öylece durdu. Ne o gözlerini çekebiliyordu ne de ben. Öylece kenetlenmiştik sanki.
"Ne işiniz var sizin burada ?" dedi. Gözlerini benimkilerden bir saniye bile ayırmadan. Yüzümde ki ifadeyi elimden geldiğince soğuk tutmaya çalışarak konuştum.
"Yeni evim." gözleri bir anda açıldı. Sanırım şok olmuştu. Gözlerimi gözlerinden ayırıp Lara'ya çevirdim.
"Canım yarında gelin tamam mı ?" dedim. Lara başıyla onaylayınca yanaklarını öptüm. Sonra Cenk'e doğru uzandım ve yanaklarına öpücük bırakıp kulağına doğru uzandım.
"Teşekkür ederim." diye kısık sesle mırıldandım. Geri çekildiğimde gülümseyip, göz kırptı. Sonra Lara'nın koluna girdi ve merdivenlerden indiler. O sırada Ceyhun'a doğru döndüm. Ona dönmemle kafasını çevirmesi bir oldu. Beni dikizliyordun demi çakaaal ! Hiçbir şey demedim ve içeri girdim. Ardındanda kapıyı kapattım. Hiçe sayacağım seni Ceyhun !! Köpek gibi pişman olacaksın. Bugün ki planlarım kıskandırmak ve baştan çıkarmak. Bakalım ne kadar dayanacaksın Ceyhun bey ?!
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
"Yarın ajansa uğrarım patron. Istanbul'a döndüm. Her neyse iyi akşamlar." deyip telefonu yüzüne kapattım. Yayıldığım koltuktan kalkıp kucağımda ki kaseyi masaya bıraktım. Ne ara bitmişti bu cips. İzlediğim filmdende bir bok anlamamıştım. Çünkü aklımda Mira vardı ve hiç çıkmıyordu. Beni hiç umursamamıştı. Tam yan daireme taşınmıştı. Benim için yaptığını düşünsemde beni takmıyor oluşu bu tezimi çürütüyordu. Şuan durmadan beynimi kemiren üç soru vardı.
Acaba şuanda ne yapıyor ?
Oda benim onu düşündüğüm gibi düşünüyor mu beni ?
Acaba şuan evinde birisi var mı ?
Üçüncü soruyu tekrar düşündüğümde beynime kan sıçradı ve birden ayağı kalkıp dış kapıya doğru ilerledim. Kapının kolunu kavramamla, sertçe açmam bir oldu. Karşı kapıya baktığımda üzerinde bir not yazıyordu. 'RAHATSIZ ETMEyiniz !' bir dakika bu resmen bana nispet yazmış o yazıyı ama neden ? Gözlerim yere kaydığında kalbimin ağzımda attığını hissettim.
İKİ TANE ERKEĞE AİT SUPRA !!
İKİ TANE..
ERKEĞE AİT !!
S*ktim ulan belanızı !!
Ceyhun çalıştır saksıyı yoksa grup.. Tövbest ! Ceyhun birşey bul koçum yoksa senin kız.. Tövbe Yarabbim.. Tövbeee !!
Kapıyı sertçe kapatıp içeriye girdim. Direk olarak babaannemin ev telefonunu aradım. Geçte olsa açtı.
"Ben Hayriye kiminlen görüşüyorum ?" Eh bee babaanne !!
"Babaanne ben Ceyhun.."
"Oyy yavrum vardın mı bakem sen ?"
"Evet babaanne vardım. Yanlız bir sorun var."
"Neymiş o söyle bakem."
"Babaanneğğ !! Hiram dağı varya hani.."
"Hee nolmuş ona ?"
"Babaanneğğ !! Gidiyor elden valla dağ mağ kalmıyor !!"
"Abooo vışşşş aneeeey !! Git goş al benim saklama gabında ki gurabiyeleri, gekleri, börekleri.. Bas gızın ziline.. Sonra bir daha ki seferede kahve, duz falan istersin ziline basıp.. Olmadı son çare elektrik kesildi der gapar yastığı girersin eve." dedi. Bir dakika planlar süperde bu kadın nereden biliyor Mira'yla komşu olduğumuzu ? Ya da anladı mı acaba ? "Dışından düşünüyorsun yavrum. Feyste paylaşmışsın yan gomşum hira dağı diye.. Gördüm oğul gördüm.. Neyse şimdi sen goş gurtar gelinimii !!" deyip telefonu yüzüme kapattı. Ulan bu kadın nereden biliyor feysi meysi. Neyse ceyhun kap börekleri dayan kapıya.
***
"Ağağağağağağağ !! Ölüyoomm !! Yetişin komşular ağağağağağağağağağağ !!" gecenin bir vakti dış kapımın önüne sinmiş anırıyordum. Neden mi ? Çünkü Mira'yı kekleyip evine gireceğim. Evet şuanda üçüncü planı uyguluyorum. Birinci planı uyguladım aldı tabağı içeriye geri girdi. İkinci planı uyguladım, verdi kahveyi yine içeri geri girdi. Şimdi son çarem bu.
"AĞAĞAĞAĞAĞ !!" daha sesli bağırdım. Biranda kapı açıldı. Mira kırmızı saten geceliğiyle karşımda dikiliyordu. Geceliği askılı ve dizinden bir karış yukarıdaydı. Sertçe yutkunduktan sonra bakışlarımı nihayet Mira'nın yüzüne çevirdim. Sinirli bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.
"Ya yine ne var bee ! Bir rahat bırakmadın ki işimi rahat rahat yapayım !" dedi Mira. Bir saniye yaa. Rahat rahat işimi yapayım... Tövbe estağfurullah tövbe tövbe !!
"Ağağağağağ ! Elektrikler gitti ayağım kaydı düştüm. Önümü dahi göremiyorum. Bu gece sende kalabilir-" daha sözümü tamamlamadan araya girdi.
"Hayır olmaz. Olamaz. Olabilemez. İyi akşaml-" tam kapıyı kapatacaktı ki araya girdim.
"Dur. Ya ne olur. Sadece bu geceliğine." dedim. Aynı zamanda da dudaklarımı büzdüm. Kapının dibine oturmuş, mazlum kediler gibi. Tam Mira ağzını açmış birşey diyecekken yukarı ki komşum Funda'nın sesi duyuldu. Lan bu kadın bana takık. Allah'ım ne olur bu defada üstüme atlamasın.
"Ceyhuncuğum ne oldu canım sana böyle yukarıya kadar sesin geliyor." dedi. Hemen tekrardan dudaklarımı büzdüm.
"Elektriğimi kestiler Funda hanım göz gözü görmüyor. Bende düştümde işte ondan." dediğimde kadın yanıma gelip iki elini yanağıma koydu. Geri çekilmeye çalışsamda izin vermiyordu. Allah'ım sen yardım et. Birden yanaklarımı okşayıp konuştu.
"Oyy kıyamam ben sana. Uf mu oldun sen. Dur şimdi seni ben bize götüreyim. Bacağına pansuman yaparız, bu gece bizde kalırsın." dedi. Korktuğum başıma geldi. Ağağağağağ ! Tam hayır diyecekken Mira'ya baktım. Gözlerinde ki nefret ve kıskançlık elle tutulur cinstendi.
"Peki olur." dediğimde Mira bağırarak araya girdi.
"Olmaz... Ee çünkü o bende kalacak." dedi. Nihahaha ama dur sen şimdi.
"Yoo. Ben en son senin bana 'Hayır olmaz olamaz olabilemez' dediğini hatırlıyorum. Şimdide ben sana aynısını diyorum. Hadi Fundacığım götür beni gittiğin yere." dedim. Funda'nın yüzünde sinsi bir sırıtış oluştu.
"Gel anacım gel." dedi ve koluma yapıştı. Ona tutunarak ayağı kalktım. Biranda Mira cırtlak sesini kullanarak bağırdı.
"CEYHUNN!!" adımdan nefret ettim şuan. O sesi neresinden çıkartıyor acaba ? "Tamam git bende rahat rahat işime bakarım. Sonuçta ilgilenmem gereken İKİ kişi var." deyip kapıyı ardımdan sertçe kapattı. Doğru lan ben içerideki lavukları unuttum. Has*ktir !
"Eee Funda sen eve git benim elektrik geldi. Baksana buzdolabının sesini duydum ben hadi görüşürüz." deyip kollarının arasından çıktım. Hemen kendi evimin içine girip onun yukarı çıkmasını bekledim. Kapı sesini duymamla koşar adım Mira'nın kapısının önüne geldim. Kapıyı tıklatır tıklatmaz açtı.
"Mira kadın ırzıma geçiyordu. Sende kalabilir miyim ? Ama hayır dersen mecburen ona gideceğim. Yalnız ben Fatmagül olmaya hazır değilim." dediğimde koluma yapıştığı gibi beni içeriye çekti.
"Salona geç."dedi. Sözünü dinleyerek salona geçtim. Koltuklardan birine yayıldım. Evini bayağı güzel döşemişti. Neyse şimdi ki konumuz o değil.
"Nerede onlar ?" dediğimde elinde iki kadeh ve şarap ile geldi. Tam yanıma oturdu. Kadehleri masaya koyup şarabı açtı ve kadehleri doldururken, bir yandanda konuşmaya başladı.
"O iki ayakkabıda Cenk'e aitti. Yani şuan evde ikimizden başka kimse yok. Birinci planım kıskandırmaydı ve bu planı başarıyla tamamladın. Şimdi ikinci plana geçiyorum. Bakalım ne kadar dirayetlisin." dedi. Sesinde ki kışkırtıcı ton ile hormonlarımın çalıştığını hissettim.
"Na-nasıl yani ?" dediğimde doldurduğu kadehi bana doğru uzattı. Kadehi alıp bir yudum aldım. Abi şuanda içinde bulunduğum durum sizcede erotik değil mi ??
"Kırmızı şarap aşkı ve tutkuyu temsil edermiş. Şuan aramızdaki aşk bağı kopmuş bulunmakta. Senin ve benim yüzümden. O zaman bu gece tutkuyu temsil etmeli." deyip şarabından bir yudum aldı. Dudaklarında kalan şarap damlalarını diliyle yaladı. Ben bu gece ölmezsem ölmem ölmem hiçbir gece !!
"A-amacın ne Mira ?" diye sorup şarabımdan bir yudum aldım. Tam elimi ağzıma götürmüş silecekken Mira uzanıp dudaklarımın üzerinde kalan şarap damlalarını diliyle yaladı. Abi ne oluyor lan ??
"Bir amacım yok. Bu gece senin olmak istiyorum." dediğinde gözlerimi kocaman açtım.
"Mercimek fırın diyorsun yani ?" dediğimde elimi avuçladı. Başını olumlu yönde salladığında kalbim maraton koşmuşcasına atmaya başladı. Ne bok yiyeceğim lan ben ? Koyverme kendini Ceyhun. Babaannenin dediği gibi Bedüğe uyma !
"Fırında mercimek diyorum Ceyhun." dedi ve elimi alıp kendi omzuna koydu. Elimi yana doğru kaydırdığında geceliğinin askısı omzundan aşağı düştü. Elimi bu defada diğer omzuna koyup aynı işlemi gerçekleştirdi. Diğer askısıda omzundan aşağı düşerken ayağı kalktı ve saten gecelik vücudunda kayarak yeri boyladı. AHHH KALBİİİMM !! Resmen karşımda siyah iç çamaşırları ile dikiliyordu ve fiziği fazlasıyla düzgündü. Kısacası kendimi acayip zor tutuyorum !!
İki bacağını ayırarak kucağıma oturdu ve ayaklarını belime doladı. Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Dört yıl boyunca Mira ile hiç bu kadar ileriye gitmemiştik ve şuan... Aman Allah'ım ! Ellerini boynuma dolamasıyla beynim işlevini kaybetmişti. Boynuma uzanıp ıslak ıslak öpücükler bıraktı. Geri çekilmesi ile gözlerimin içine baktı. Elimi tekrar avuçlarının arasına aldı ve elimi kalbinin üzerine koydu. Çok ama çok hızlı atıyordu. Aynı benim gibi.
"İlk seferimi seninle yaşamak istiyorum Ceyhun. Bu geceyi unutulmaz yapmak istiyorum senin için. Hadi ne duruyorsun sahip ol bana. Bu gece senin olmak istiyorum." dedi. Söylediği kelimeler dahi hormonlarımı coşturmaya yetmişti bile. Ne demiş Bedük;
Bu nasıl güzel kafa, Asılı havada, Yarın olmaz aynı
Koyver kendini, Nasıl bir rüya, Ellerim havada, Yarın olmaz aynı, Koyver şimdi, Koyver kendini, Koyver şimdi, Koyver kendini, Koyver gitsin..
Peki ya ne demiş Hayriye Sultan;
Bedük denen gelaynağa uyma goyverme gendini..
ŞİMDİ HANGİSİNE UYSAM BİLEMEDİM Kİ ??
-
Bakalım gelecek bölüm neler olacak ??
Multimediya karakterler.
OY VE YORUMLARINIZ ÇOK DEĞERLİ. BEKLİYORUM :)) ÖPÜLDÜNÜZ MUCK :* HOŞÇAKALIN