INNOCENT (Justin Bieber Fan F...

By imprisonedbydark

27.2K 1.4K 506

-Elizabeth Lauren Everdeen - - Justin Drew Bieber- ve daha niceleri.... onlar önceden seçilmiş kurbanlardı. ö... More

INNOCENT (Justin Bieber Fan Fiction)
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm

5. Bölüm

1.5K 121 34
By imprisonedbydark

Elizabeth Lauren Everdeen

Lenda "çocuklar sakin olun. burası ikinizin de kopartımanı çünküü..."

derken kapıyı açtı. ve cümlesine devam etti.

"çünkü burada ikinize de yetecek yer var, fazlasıyla."

kopartımana girdiğimde şaşkınlığımı gizleyemedim ve kendimi birkaç cümle söylemeye zorladım.

"iyi de burası... burası tek odalı bir kopartıman değil, lüx, dublex bir daire."

Flint sırıtarak "evet, sizin rahatlığınız için." dedi.

"bizim rahatlığımızı istiyorsanız bizi bu adadan çıkararak en büyük rahatlığı sağlamış olursunuz" diye ataştı Justin.

bu dediğini umursamadım. ben evin büyüsüne kapılmıştım.

Justin "kendi evime göre on kat daha küçük burası" diye hayıflandı.

"yaşadığım yerden on kat daha büyük" diye mırıldandım.

o an herkes bana döndü. hepsi şaiırmıştı.

"Ne? herkes sizin kadar zengin değil." dedim ve gülümsedim.

evi incelemeye başladım. çelik kapıdan girdiğiniz anda kendinizi kare bir holde buluyordunuz. tam karşınızda büyükçe bir kapı vardı. kapı kapalıydı ama orada ne olduğu merakı beni kemiriyordu.

kulbu tuttum ve kapıyı açtım. güzel, sade ama çok şık bir salonla karşılaştım. klasik dizayn edilmişti. ağaç kabuğu ve krem rengi tonları salona hakimdi. burayı aklıma not ettim ve tekrar gelmek üzere kapıyı kapattım.

Lenda, Justin ve Flint bana bakıyordu.

"salonmuş" diye sırıttım.

Flint evi anlatmaya başladı.

"kopartımanınız 8+1' lik bir daire. şu an bulunduğumuz katta biraz önce de Elizabeth Lauren'ın baktığı yer salon, oturma odası diye adlandırabileceğimiz bir oda, büyük bir mutfak, tuvalet, toplantı ve yemeklerin gerçekleştirildiği bir oda var. üst katta ise, çift kişilik yatak ve kendi banyosu bulunan bir yatak odası, üç tane tek kişilik yatak olan oda, bir tane çamaşır odası, siyah camlarla kapatılmış olan ve minibarı bulunan bir teras, jakuzisi olan büyük bir banyo, son olarak da isteğinize göre dizayn edebileceğiniz bir oda var." dedi ve bu upuzun cümlesini bitirmenin rahatlığıyla nefesini verdi.

"şimdi, iki saatiniz var. bu iki saat boyunca dinlenmenizi öneririm. ada turu yapıcağız ve bu yorucu olacak. biz sizi almaya geleceğiz." dedi Flint ve evden çıktılar.

koca bir ev, Justin ve ben birbirimize bakıyorduk.

Justin'le bakışmamız biraz daha uzarsa kalp krizi geçirip şuraya yığılabilirdim. o taptığım gözleri beni eritiyordu.

"pekala, yukarı çıkmaya ne dersin?"

"ah, evet, olur" diye saçmaladım.

"güzel, hemde odalarımızı seçeriz."

"tamam" dedim ve merdivenlere yöneldim.

merdivenleri bitirdiğimizde evin en uzun holünde duruyorduk.

"umm odalardan sadece bir tanesinde çift kişilik yatak var." dedi Justin.

ne demek istediğini anlamıştım.

"sorun değil. ben tek kişilik yatakta yatmaya alışkınım." dedim.

açıkçası ondan centilmence bir tavır bekliyordum.

"oh Tanrım. Teşekkür ederim Lauren." dedi ve odasına ilerledi.

ben de kendime diğer kalanlardan en büyük odayı seçtim.

kapımı kapattım ve yabancı gözlerle odayı süzmeye başladım.

yatağıma oturdum. ellerimi pamuklu, yumuşak battaniyenin üzerine sabitledim.

"bundan sonra burası benim odam" diye kendimi alıştırmak için fısıldadım.

birden kapım çaldı. ayağa kalkıp kapıyı açtım.

Justin elinde iki sepetle karşımda duruyordu.

"gelebilir miyim?" diyerek içeriyi işaret etti.

"ah tabi, lütfen" dedim.

beraber yatağa oturduk. biraz odamı inceledi. ben de onu.

Sonra birşey aklına gelmiş gibi "ha, bu senin için, sanırım." diyerek elindeki minik sepetlerden pembe olanını uzattı.

bebek pembesi tüllerle süslenmiş olan hasır sepeti biraz inceledim.

"nedir bu?" diye sordum.

"üzerindeki kağıtta 'banyo sepeti' yazıyordu." dedi.

tülleri çektim ve sepetin içindekilere baktım. Justin'in de yapmaya başladığını gördüm.

sepetin içinde:

- 1 tane elmalı şampuan

- 1 tane okyanus kokulu duş jeli

- 1 tane saç kremi

- 1 tane hassas telli saçlar için bakım kürü

- 1 tane karamelli vücut losyonu

okyanus kokulu duş jeli hariç hepsi benim için uygundu. Justin'in sepetinin içinden çıkanlara baktım.

duş jeli gözüme takıldı.

"seninki de çilekli" dedim.

"uhm, maalesef" dedikten sonra gözü benim duş jelime kaydı.

birkaç saniye sonra, ikimizde aynı anda "değişelim" diyince kıkırdadık.

duş jellerimizi değiştirdikten sonra kısa bir sessizlik yaşadık.

"hala inanamıyorum." diye fısıldadım.

"ben de"

"birkaç saat önce odamdaydım. şimdi ise Enoria denilen bir adada idolümün yanında oturuyorum."

gülümseyerek "garip" dedi.

"evet" dedim.

şu an heycanımdam ölmessem iyiydi.

kendimi toparladım ve "Justin,"

"evet?"

"bir kere sana sarılabilir miyim?"

güldü.

"tabii ki, gel buraya" dedi sırıtarak ve beni kollarına aldı.

sevdiğiniz adamın kollarında olmak mükemmel bir histi.

"acaba cennete falan mı düştüm?" dedim.

televizyonlarda veya bilgisayarda duyduğum o taptığım kahkahasını atınca bayılacağımı düşündüm.

"belieberlarımın bu kadar deli olmasını seviyorum" dedi.

"bizi delirten sensin" diyince tekrar güldü.

"uzun zamandır bu kadar gülmemiştim." dedi sakince.

"uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim." diye fısıldadım.

o taptığım gülümsemesini kapının delice çalması bozdu. kollarından ayrıldım ve şaşkın gözlerle ona baktım.

ayağa kalktı. ben de onu takip etmeye karar verdim.

aşağı indik ve kapıyı açtık. Flint ve Lenda ciddi bir şekilde karşımızdalardı.

Flint "çocuklar acilen gitmemiz gerekiyor." dedi.

birkaç asker tarafından hızla dışarı çıkarıldık ve asansöre bindik.

~~~~~~~~~~~~~~~~~

Flint "burda bekleyin" dedi ve biz beyaz deri koltukların üzerinde otururken yanımızdan ayrılıp soldaki beyaz kapıdan içeri girdi.

Justin'e döndüm.

"sence ne olmuş olabilir?"

"bilmiyorum"

biraz sonra Lenda o kapıdan çıktı ve "gelin" diye emir verdi.

temkinli adımlarla içeri girdik. Flint ve Lenda'nın dışında rütbelerinin yüksek olduğunu düşündüğüm birkaç adam daha vardı.

o an tüm gözler televizyondaki habere kaydı.

"Dünyaca ünlü pop şarkıcısı Justin Bieber'ın da içinde bulunduğu uçak gökyüzünde kayıplara karıştı. NASA'nın koordinatlarına göre uçak şu an uzay boşluğunda görünüyor. uçağın kaybolması dünya üzerinde büyük yangı uyandırdı. daha üzerinden 13 saat geçmesine rağmen dünyadaki intihar oranları %15 arttı. sadece Amerika'da 987 kişi Bieber'ın ölmüş olması düşüncesiyle intihar etti. adı Belieber olan fan grubu sokaklara döküldü. karakolları, adalet binalarını ve Nasa'nın üssünü taşladılar. ayrıntıları şimdi George'dan alıyoruz"

Continue Reading

You'll Also Like

185K 7.6K 36
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
12.5K 850 31
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
135K 12.6K 26
Taehyung ve nefret ettiği yeni üvey kardeşi Jeon. texting + düz yazı
27.2K 3.5K 67
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...