Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum

By SelinBaytak

3.2M 156K 17.5K

''Senden sadece beni bırakmamanı istedim. Yanımda olmanı istedim. Çünkü sen farklıydın.Kalbimde ritim değişme... More

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
Final
Playlist
2.kitap YAYINDA!!!!

11.bölüm

78.1K 4.2K 388
By SelinBaytak

Yavaş adımlarla giriş kapısına doğru ilerlerken bir yandanda başıma bir iş gelmemesi için dua ediyordum.

Henüz 17 yaşında olmama rağmen kapıdaki güvenlik beni daha önce Doruk'la birlikte gördüğü için içeriye girmem oldukça kolay oldu.

Sigara kokusu ciğerlerime kadar dolarken küçük çaplı bir öksürük krizine girdim. Sigaradan nefret ediyorum. Kokusudan da.

Etrafa çaktırmadan bakındığımda Doruk'un burada olmadığını fark ettim. Saat onun için daha erkendi. O gecelerin prensiydi. Egoist prens.

Yüksek taburelerden birine geçip oturdum ve barmene sipariş vermeye karar verdim.

Ama ne içecektim ki? Daha içkilerin isimlerini bile doğru düzgün bilmiyordum. Barmen bir şey söylememi beklerken ''En hafifinden olsun.''dedim. ''Baya iddialı bir seçim oldu.'' diyerek benimle dalga geçse de sesimi çıkarmadım.

İçeceğim hazırlanırken barmenin bana dikkatli bir şekilde baktığını farkettim. ''Eğer öyle bakma devam edersen gözünü kulaklarında çıkartırım.'' demek istesemde diyemedim tabi. 

İçkiyi bana doğru uzattığında elime aldım. Tadına bakmamla yüzümü buruşturmam bir oldu.

''Onlardan farklısın.''
dedi barmen duyabileceğim bir ses tonuyla.

''Anlamadım?''
diyerek karşılık verdim.

''Sen Doruk'un kızlarındansın öyle değil mi? Seni daha önce onun yanında görmüştüm.Onunla takılıyorun ama diğer kızlar gibi değilsin.''

''Evet beni daha önce onunla gördün ama ben onun kızlarından değilim.''

''O nasıl oluyor?''

''Doruk diğer kızlarla sadece bir geceliğine takılır, ben ise hep yanındayım.''

''O zaman başın dertte.''

''Anlamadım.Yine.''

''Hem güzelsin hem de diğerlerinden böylesine büyük bir farkın var. Buradaki erkekler bunu öğrendiklerinde seni rahat bırakmazlar.''

Güzel olduğumu söylediğine sevinsem mi yoksa başım dertte olduğu için endişelensem mi bilemedim.

''Eğer sen söylemezsen bunu öğrenemezler.''

''Bilmem belki de söylerim.''
dedi sırıtarak. Endişem yüzümden belli oluyordu. O da bunu anlamış olacak ki gülümseyip ''Sadece şaka yaptım. Sırrın bende güvende.'' dedi.

En azından şimdilik rahatlamıştım.

Tekrar etrafa bakındığımda Doruk'un içeri girdiğii gördüm. Beni farketmesi için yüksek sesli bir kahkaha atıp bedenimi müziğin eşliğinde hareket ettirdim.

Ve plan işe yaradı. Doruk sinirli bir şekilde yanıma gelip konuşmaya başladı.

''Buraya gelmeni istemediğimi biliyorsun. Barların sana göre olmadığını daha kaç kere söylemem gerekiyor?''

''Ama geldim işte.''

''Bugün buluşmayacağımızı söylemiştin. Ne oldu dayanamadın mı beni görmemeye?''

''Pardon? Buraya seni görmeye geldiğimi kim söyledi?''

''Benim için gelmediysen ne için geldin o halde?''

''Eğlenmek için.''

''Yapma Günce. Senin eğlence anlayışın bu değil.''

''O öncedendi. Artık böyle eğleniyorum.''

''Ha anladım. Şu 'değiştim' olayını kanıtlama çabalarındasın değil mi?''

Doğru söylüyordu Bütün bu işe değiştiğimi kanıtlamak için bulaşmıştım. Cevap vermek yerine omzumu silktim.

''Hadi kalk gidiyoruz.''

''Ben gelmiyorum.''

''Fikrini sormadım. Kalk hemen.''

''Karışma bana.''

''Başına bir şey gelmesini istemiyorsa kalk.''

''Ne gelebilir ki?''

''Ben varken güvendesin ama inat etmeye devam edersen ben olmayacağım. Ve o zaman buradaki serseriler seni rahat bırakmayacak. Kısacası tecavüze ya da saldırıya uğramak istemiyorsan kalk.''

Söylediklerinden aşırı derecede korksamda bunu belli etmedim. Eğer şimdi onunla birlikte gidersem yine o kazanmış olacaktı ve ben hiç bir şey kanıtlayamayacağım. Bunun olmasını istiyor muyum? Tabiki de hayır.

Sesli bir şekilde yutkundum ve cevap verdim.

''Seninle gelmeyeceğim Doruk.''

''İyi. Bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim.''

Arkasını dönüp kendi yerine giderken öylece ona bakıyordum. Eğer bu plan işe yaramazsa seni mahvedeceğim Özlem.

Barmen bakışlarını yine üzerimi diktiğinde ''Yeni bir şeyler var. Bu sefer ki sert olsun.''dedim.

Elindeki içki bardağını bana doğru uzatırken ''Bu Doruk'un favorisi.''dedi.

Bardağı ağzıma götürüp tadına baktım ve sesli bir şekilde konuştum.''

''Tanrım, bu iğrenç. Bunu nasıl içebiliyorlar? Dinazor çişine benziyor.''

''Hem güzel hem komik. Sevdim bunu.''

Cevap vermek yerine saate baktım.23:37 olduğunu gördüm. Annemlerden ses çıkmadığına göre Özlem durumu idare edebimiş demektir.

Başımı sağa çevirdiğimde yanıma birinin oturduğunu gördüm. Uzun boylu,kumral, hafif kirli sakalları olan bu çocuk elini uzatıp ''Merhaba. Ben Tuna.''dedi. Doruk kadar olmasa da yakışıklıydı. Bende çekinerekte olsa elimi uzattım ve ''Günce.'' dedim.

''Sana bir şey ısmarlamama izin verir misin?''

''Teşekkürler ama istemiyorum. Alkolle pek aram yok.''

Önümdeki bardağı gösterip -Doruk'un favorisi olan- ''Bu yizden mi en sert olanı içiyorsun?'' diye sordu.

Sanane oğlum, içiyorsam içiyorum alala.

''Sadece tadına baktım.''

''Peki. Öyle diyorsan öyledir.''

Bakışlarımı Doruk' a çevirdiğmde buradan kalkmam için işaret yaptığını gördüm. Sinirlendiğine göre demek ki plan işe yarıyordu. Onu umursamadım ve önüme döndüm.

''Seni daha önce gördüm değil mi?''

''Bilmem belki.''

''Doruk'un yanındaydın.''

''Evet.''

''Şimdi neden onun yanında değilsin? Dur tahmin edeyim, senin işi bitti ve bir kenara atıldın.''

''Yanlış tahmin. Onun sürtüklerinden değilim.''

''Onun nesisin peki? Sevgilisi mi?''

''Diğer kızlarla niye takıldığını ikimizde biliyoruz ama ben öyle değilim. Bana o anlamda dokunmadı. Çünkü farklıyım.''

Eyvah! Günce ne yaptın kızım sen? Bunu söylememen gerekiyordu. Yoksa başım derde gircekti ve sen yani ben ağzımı tutamayıp söyledim.

Ahanda sıçtım!

Tuna'nın yüzünde bir gülümseme oluşurken ben ise pot kırmamış gibi etrafa bakınmaya başladım.

''Şey ben artık gitsem iyi olur.''

''Seni bırakmamı ister misin?''

''Hayır. Kendim giderim. Teşekkürler yineden.''

''Bu saatlerde buraalr pek güvenli değil. Ben götürürüm.''

''Gerek yok.''

Yerimden kalkıp çıkış kapısına doğru ilerledim ve kendimi dışarı attım.  Bir an önce buradan kurtulmak istiyordum.

Arkamı döndüğümde Tuna'nın peşimden geldiğini gördüm. Beklemediğim bir anda kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. 

''Ne yapıyorsun sen?''

''Benimle geliyorsun.''

''Bırak beni.''

Kolumu ondan kurtarıp kaçmaı başarabilmiştim. Bir yadan koşarken bir yandanda telefonumu çıkarıp Doruk'u aradım. Açmamamıştı. Tuna'nın peşimden geldiğini bildiği halde açmamıştı. Başımın dertte olduğunu bildiği halde açmamıştı.

Ayağım takılıp yere düşünce Tuna tekrar koluma yapıştı. Beni ayağa kaldırıp arabasına doğru sürüklemeye başladı.

Yardım edecek kimse yoktu etrafta.

İşte şimdi dev sıçtın Günce.

Yazdığım bölüm iki kere silinince ufak çaplı bir sinir krizi geçirdim ama neyse ki şimdi iyiyim :D 

Umarım beğenmişsinizdir. Günce'nin başı dertte olduğu için Özlem'e sinirlenenler olacak. Acaba Günce kurtulabilecek mi Tuna'nın elinden?

Doruk'un telefonu açmaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yorumlarınızı bekliyorum.

Bu bölümü -Emirhan- adlı okuyucuma ithaf ediyorum.

Continue Reading