Manyak Sevgilim

By masaldiyari

2.5M 94.2K 8K

♢İlk Hikâyem olduğu için, yazımım pek iyi sayılmaz. Bilginize!♢ "ABLAĞĞ!! VUR DEDİK ÖLDÜR DEMEDİK YAA!" diye... More

Manyak Sevgilim <3
1. Bölüm; lütfen gitme baba
2.Bölüm- Peki Ya Bu Kadın Kim??
3. BÖLÜM~Yine mi Yalnızım~
4. Bölüm; Pis sapık - Çikolata canavarı
5. Bölüm; Bu histe ne lan böyle ?
~KARAKTERLERİN ÖZELLİKLERİ~
6. Bölüm; Yok artık!
7. Bölüm; Bu ne rezillik!
8. Bölüm; Yaa ben böyle şansın..
9. Bölüm; Susman içindi ..
10. Bölüm; Seçimini yap..
11. Bölüm; Kötü Çocuk ..
12. Bölüm; Allah kahretsin..
13. Bölüm; Morluk..
14. Bölüm; Parti..
15. Bölüm; Çok özür dilerim ..
16. Bölüm; Oyun Bitti..
17. Bölüm; İtiraf..
18. Bölüm; İlk öpücük..
19. Bölüm; Sarhoş..
20. Bölüm; Tam bir rezillik..
21. Bölüm; Sürpriz..
22. Bölüm; Elektro Halay..
23. Bölüm; Gönlümün Eğlencesi..
24. Bölüm; Benimle misin ?
25. Bölüm; Anahtar..
26. Bölüm; Mavi göz..
27. Bölüm; Ne çektin bee Ceyhun!
28. Bölüm; Portakal..
29. Bölüm; Böbrek..
...
30. Bölüm; İzmir..
31. Bölüm; Git..
AÇIKLAMA
32. Bölüm; Kader..
33. Bölüm; I'M A PENCİLLLLL!!
35. Bölüm; Son
36. Bölüm; Yalanlar
Final Hakkında
37. Bölüm; Hayriye Sultan
38. Bölüm; Lanet Olası Hormonlar
39. Bölüm; Sarı Kız
40. Bölüm; Kumanda
41. Bölüm; Yanma hissi
42. Bölüm; FİNAL
Özel Bölüm 1: Kadınım.
KISA BİR KESİT
Özel Bölüm 2; Yetimhane
Son Özel Bölüm; Seni Seviyorum ❤

34. Bölüm; Bar

36.8K 1.4K 186
By masaldiyari

Bölümü @Cerenakn5'e ithaf ediyorum. Bölüm şarkısı Emre Aydın - Bitti tebrikler.

İYİ OKUMALAR..

"Abi daimond bardayım ve şuan yan loca'da kim var tahmin et." Ege aramıştı ve eminim ki şuan yan locada ki seksi kadınlardan bahsedecekti.

"Umrumda bile değil." diye mırıldandım. Şuan yenilgiyi hazmedemeyen bir futbolcu gibi hissediyordum. Ağzından emziği alınmış bir bebek veya saklambaç oynarken sobelenen bir çocuk gibi. Yenik, yanlız ve kaybetmiş. Bunun sebebi ne mi ? Tabiki de Mira. Mira ve g*tünün dibinden ayrılmayan adi piç kurusu. Şuan nerede, nasıl bir pozisyonda, ne yapıyorlar bilmiyorum. Niye mi ? Aptal gibi uykuya yenik düşüp nereye gittiklerini öğrenemedim ve tıpış tıpış eve geri döndüm. Ahh kafayı yiyeceğim!!

"Emin misin dostum. Bence çokta umursayacağın birisi." dedi. Offf bıktırdın Ege yaa.

"Banane oğlum. Moralim bozuk sonra konuşalım." dedim. Tam kapatıp kurtulacakken tekrar konuştu.

"Ama sonra çok pişman olacaksın. Neyse artık Cenk yesin ex yengeyi sen otur evde. Bende onların yiyişmelerini izleyeyim. Çok ekşınlı." dedi ve yüzüme kapattı. Kaç kere dedim ex yen- BİR DAKİKAAAAA!!!!!! Yan locadakiler Cenk ve Mira mı ?? Vee yiyişiyorlar ha ?? Nerelere gidemm beeğğn!! Bir zamanlarrrr halımm vahtımmm yerindeydiiiiiii. O halımdaaan- Ne diyorum lan ben ?? Bekleyin beni ben size yiyişmenin kralını gösterecem. Yedim ulan siziiii !!!

***

BİPPP BİPPP BİPPP

Yaa çıka çıka bu külüstür çıktı önüme bee. Hay benim şansıma!!

Arabanın camını açıp kafamı dışarı çıkartıp bağırdım. "Hadisene bee!! Kaplumbağa mısın kardeşim sen. Bir jaguarla kapışamazsın. Hadi çık git kendi kapının önünde sür arabanı. HADİİİİĞĞ !!" diye anırdım fakat arabada bir değişiklik yoktu. Aynı hızla yola devam. Lan yiyecek kızı, yetişemiycem. Açaydım kollarımı beni ye diyeydim. Of off!!

Çıkmadık candan ümit kesilmezmiş. Bunu diyen adamın anlından öpüyor kıçını pışpışlıyorum. Çok doğru demişin bee hacı helal. Evet sonunda yanımda ki araba külüstürü solladı bende diğer şerite geçip son gaz bara doğru gidiyorum. Gidiyorummmmm.. Gittim. Yani varmış bulunmaktayım. Allah'ım ne olur geç kalmış olmayayım. Saat 21.30 olmuş lan. Ya şuan birbirlerinin kollarına ahtapot gibi dolanıp birbirlerine şarap içiriyor ve şarabın dudaklarına bulaşan kısımlarını yalıyorlarsa. Ya da daha beteri Mira, Cenk'e kucak dansı yapıyorsa. Tövbe yarabbi tövbe tövbe.

KOŞ CEYHUN KOŞ. BELKİDE YAPMAMIŞLARDIR. AMA YAPMAK ÜZERELERDİR. GİT ÇABUK. YETİİİİİİİŞ AYIRRR ONLARIIII!!

İç sesime uyup barın kapısına doğru koştum. Tam içeri girecekken önüme kas çocuk çıktı. Niye mi kas çocuk diyorum, kastan başka birşeyi yok zaten. Başımla selam vermem yetti. Hemen çekilip geçmem için izin verdi. Bende hızla içeriye girdim. Her ne kadar o şerefsizin oğlu olsamda soyadı işe yarıyordu.

Dar koridorda hızla ilerleyerek içeriye girdim. Yüksek sesli bir müzik çalıyordu. Dans eden, yiyişen ve sapıtan ınsanları aşıp Ege'yi bulabildim. Yanında bir kız vardı ve elindeki kadehi yudumluyordu. Beni farkettiğinde 32 diş birden sırıttı. Kızı bırakıp yanıma geldi. Kulağıma yaklaşıp sesini yükselterek konuştu.

"Geleceğini biliyordum dostum. Bak seninkiler orada." diyerek yan locayı gösterdi. Bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde Mira'yı, Cenk'in kucağına oturmuş ve kafasını onun göğsüne gömmüş bir şekilde buldum. Bedenimde ki tüm kan yavaş yavaş çekiliyordu adeta. Kıskançlık ruhumu istila etmişti. Benim kadınım başka adamın kolları arasındaydı.

"Hadi gel şöyle birşeyler içelim." dedi Ege. Başımla onaylayıp onların yanında ki locaya geçtik. Mira bir yandan kahkaha atıp, bir yandanda Cenk'e birşeyler anlatıyordu. Arada duraksayıp Cenk'in yüzüne boş boş bakıyordu. Sarhoş olduğuna dair kalıbımı basardım. Çünkü onun sarhoş hallerini artık ezberlemiştim. Aslında onun her halini ezberlemiştim. Aklımdan çıkaramıyordum. Çünkü gerçekten unutmak zor ve acı vericiydi.

***

Yaklaşık bir saattir öylece durmuş onları izliyordum. Mira hiç durmadan içiyordu ve Cenk ona engel olamıyordu. Şimdi ise kendini dans pistine atmış deli gibi dans ediyordu. Beni farketmemişti bile. İlgisini çekmek istesemde yapacak cesareti bulamamıştım kendimde. Sonuçta sevgilisiyle barda eğleniyor ve benim burada olmam çok saçma. Sadece fazlalıktan ibaretim.

Düşüncelerimden ayrılmama sebep olan şey Cenk'in yan locadan kalkıp hızla piste doğru ilerlemesiydi. O beni çoktan farketmişti. Piste hızla ilerlemesinin nedenini öğrenmek için bakışlarımı piste yönelttim. Gözlerim Mira'yı bulduğunda deli gibi dans etmeyi bırakıp bir adamla konuştuğunu farkettim. Konuşmaktan çok tartışıyor gibiydi ve adam kolunu kavramıştı. Aniden yerimden fırladım. Hızla piste doğru ilerledim. Cenk Mira'yı kolundan tutup kendine çekince adam konuştu.

"S*ktiğimin kızını bırakta biraz eğlencemize bakalım." dediğinde biranda kan beynime sıçradı. Biranda adamın yakasına yapışıp kafamı kafasıyla bütünleştirdim. Adam geriye doğru sendeleyip yere kapaklandı. Neredeyse herkes bizi izliyordu. Adamın üzerine oturup yüzüne aralıksız yumruklarımı geçirdim. Acı inleyişlerini duydukça rahatlıyordum.

"Benim kızıma kimse dokunamaz, konuşamaz ve etrafında dolaşamaz!!" diye bağırdım. Kolumda bir el hissettiğimde duraksadım. Adamın yüzünü acayip dağıtmıştım.

"Ceyhun yeter öldüreceksin lan." dedi. Bu Ege'ydi. Kolumu tutan elini ittim ve hızla adamın üzerinden kalkıp son olarak tam karın boşluğuna bir tekme geçirdim. Cenk Mira'yı pistten çıkartmıştı. Seri adımlarla onlara doğru ilerledim.

"Mira iyi misin ?" dedim. Gözlerini gözlerime sabitledi.

"Nerelerdeydin Ceyhun ? Ben aylarca hiç durmadan seni sevdim. Peki ya sen ne yaptın." dedi ve iğrenç bir kahkaha patlattı. "Belkide o kadınla gününü gün ettin." tüm bu saçmalamalarını sarhoşluğuna veriyorum.

"Ben şu piçle ilgileneyim. Onunla kal Ceyhun." dedi Cenk ve hızla yanımızdan ayrıldı. Neden bunu yaptı ki ? Neden beni sevgilisiyle başbaşa bıraktı ? Neden ? Ya insafa gelmişti, ya da bir planı vardı.

Hiçbir şeyi umursamadan Cenk'in oturduğu yere geçtim. Mira'da yanıma oturdu. Yavaş yavaş yaklaşarak ellerini belime doladı. Biranda tüm kaslarım gerildi. Uzun süredir ona hiç bukadar yakın olmamıştım. Keşke hergün içse. Bende fırsattan istifade hemen ona sarıldım ve kokusunu içime çektim. Adeta içime hapsediyordum kokusunu. Sanki ölüme gidermişçesine.. Onun o ilahi kokusu özlemimi yavaş yavaş bastırıyordu.

"Neden beni bırakıp gittin. Oysa ki yıldız kayarken beni hiç bırakmamanı dilemiştim." dedim. Başını kaldırarak konuştu. Birşeyler dedi fakat müzikten anlayamadım. Kulağımı ona doğru yaklaştırdım. Tekrar konuştu.

"O bebeğin bir suçu yoktu. Hepimiz için en doğrusu buydu." dedi. Eğer yanımda olsaydı güçlü kalabilirdim fakat o giderek bana hayatımda yaşayabileceğim en büyük yıkımı yaşatmıştı.

"Peki ya Cenk ?" dedim. Sarhoşluğun etkisiyle o iğrenç kahkahalarından birini attı.

"Nasılda kıskandın ama.. Oysa ki bilmiyorsun ki benim senden sonra kimseyle olamadığımı. Cenk'le sadece arkadaşız. Hatta o Lara'ya aşık ve onunla çok mutlu. Tabi sen bunu asla öğrenmeyeceksin." dedi. Açın ulan ankaranın bağlarını. Allahım sana geliyorum. RABBİM SANA BİN ŞÜKÜR OLSUN !!

"Tamam öğrenmem." dedim. İçimde ki mahmut tunceri zor tutuyordum. Boşuna mı, günlerdir acıların çocuğunu oynadım ben ?!

"Neden o kızla yattın. Neden nefsine engel olamadın kiii!!" diye resmen gürledi. Onu bedenime daha çok bastırdım.

"Mira kapat şu konuyu. Şu anında içine etme!!" dedim. Kaşlarını çatıp kendi kendine birşeyler mırıldandı. Mira, barmenin tepsi ile taşıdığı kadehlerden birtane kaptı. Neyin peşinde bu kız ?? Kadehi ağzına götürüp bir yudum aldı. Yutkunduktan hemen sonra elini ağzına götürüp ayağı kalktı. Biranda kollarım bomboş kaldı. TUTUN GOLLARIMDAN DÜŞERİM ŞİMDİ. MİRA'SIZIM DOSTLARIM MİRA'SIZZ!!

MAL, KIZ AĞZINI KAPATARAK LAVABOYA KOŞTU. KUSACAK BELLİ Kİ NE GERİZEKALI ADAMSIN SEN! GİTSENE.

Doğru lan. Ben nasıl farketmedim ki. Tabana kuvvet. Haydi Bismillah.

Koşarak lavaboya doğru ilerledim. Kızlar tuvaleti olmasını takmadan içeriye daldım. İçeride üç tane kadın vardı. Makyaj yapıp saçlarını düzeltiyorlardı. Ah şu kadınlar.

"İşinizi çabuk halledin ve burayı boşaltın!" dedim. Boşu boşuna oyalanıyorlardı ve neden bilmiyorum ama Mira ile başbaşa kalmak istiyordum. Çünkü burası içerisinden daha sessiz. Yanlız bu kokoşlar hâlâ çıkmadı.

"HADİİİĞĞ!!" sesimi yükseltince üçü birden dışarı fırladı. Bende teker teker tuvaletlere baktım. Hepsi boştu, biri hariç. Kesinlikle içeride Mira vardı. Nereden mi anladım. Öğürme sesleri geliyordu. Yeminle bende kusacam. Iyk! Ceyhun toparla kendinii.

"Mira iyi misin ?" diye sordum. Ama cevap gelmiyordu. Hâlâ kusuyordu. Birden öğürme sesi kesildi. Sesi hiç çıkmıyordu. "Mira cevap ver iyi misin ?" dedim. Birden hıçkırık sesi duyuldu. Ağlıyor muydu ? Ama niye ? "MİRA!!"

"G-git buradan!" dedi. Ağlamaktan konuşamıyordu bile. "L-lütfen!" dediği an kapıyı açmaya çalıştım fakat nafile kilitlemişti.

"Mira aç şu kapıyı." dedim. Hiçbir şey yapmıyordu. "Lütfen. Açar mısın ? Hadi birtanem. Sadece konuşacağız." dediğimde hıçkırık sesi kesildi. Tam o anda bir kadın içeriye daldı. Ona öyle bir bakış attım ki anında geri çıkıp kapıyı kapattı. Hemen kapıya doğru ilerleyip kilitledim. Sonra tekrar Mira'nın olduğu tuvaletin önüne geldim. Tam ağzımı açıp birşey diyecekken kapı açıldı ve nihayet Mira tuvaletten çıktı. Yüzüme kısa bir süreliğine bakıp lavabonun önüne gitti.

"Neden buradasın ?" diye sordu. Çeşmeyi açıp avucunu suyla doldurdu ve elini ağzına götürdü. Suyu ağzına doldurup gargara yaptı. Sonra ise lavaboya tükürdü. Kustuktan sonra bende yapıyorum. "Azra'nın yanında olmalısın ve bebeğinin." dediği an anında cevap verdim.

"KAPA ÇENENİ!!" dediğimde kaşlarını çatıp bana doğru döndü. Sözüme devam ettim. "Azra'nın yanında bir saniye bile durmak istemiyorum. Karnında ki bebeğin benden olduğuna dahi inanmıyorum. Hem benden olsa seveceğimi mi sanıyorsun ?? Gerçekten aptalsın!! O bebek gerçekten benim parçam olsa dahi her seferinde bana, seni kaybedişimi hatırlatacağı için ondanda nefret edeceğim. Anlasana şu boktan dünyada en değerlim sensin." dedim. Sarhoş olmasına rağmen söylediğim kelimeleri gayet net anladığına emindim.

Peki ya o ne dedi biliyor musunuz ? Söylediğim kelimelerın zıttına, kalbimi paramparça eden iki kelimeyi söyledi. Bu iki kelime hayatımda almadığım kadar büyük bir darbe gibi geldi. Babamın her gece içip içip beni dövmesinden daha berbat ve onur kırıcı birşeydi bu. "Unut beni." Işte tam anlamıyla bu iki kelime gözümde biriken yaşların özgürlüğünü ilan etmişti. Gözlerimi sımsıkı yumup sırtımı duvara yasladım.

"Neden ?" dedim. Sesim fazlasıyla titrek ve cılız çıkıyordu. Bana mantıklı bir cevap versin hayatından siktir olup gitmeye razıyım.

"Beni sevme.. Sevme işte.. Baba olacaksın yakın bir zamanda.. Ve beni unut ki oğluna ve çocuğunun annesine yoğunlaş.. Beni unut ve kendine onlarla yeni bir hayat kur. Ben sensizliğe razıyım. Yeter ki sen mutlu ol.. Ben alıştım artık yalnızlığa. Senin bir oğlun var. Düşünsene doğduğu zamanı -yüzünde bir tebessum oluştu- küçücük birşey.. Buruş buruş etleri var.. Durmadan ağlıyor.. Yumuk yumuk elleri, küçücük ayakları var.. Babalık sana çok yakışacak Ceyhun.. Annesi başkası olsa bile o senin oğlun.. Sana benzeyen tatlı bir ufaklık.. Unut beni.. Kendin için ve oğlun için unut beni.." dedi.

Söylediği kelimeler o kadar ağırdı ki anlatamam. Bir insan nasıl bu kadar düşünceli olabilirdi ki ? Nasıl bu kadar masum ve iyi niyetli olabilirdi ? Şuan bana 'gel kaçalım, boşver oğlunu.' diyebilirdi fakat o resmen Azra'nın yanına gitmemi, oğluma sahip çıkmamı ve onu unutup kendime yeni bir hayat kurmamı istedi.

ŞİMDİ ANLIYOR MUSUNUZ NEDEN OĞLUMUN ANNESİNİ DEĞİLDE MİRA'YI TERCİH ETTİĞİMİ ?!

"Unutamam.. Yapamam.. Seni atamam kalbimden.. Öl desen ölürüm ama bunu yapamam.." dedim. İlk defa kendimi bu kadar çaresiz hissediyordum. Tıpkı beni bırakıp gittiği günkü gibi. Sırtım soğuk duvarda kayarak dizlerim yerle buluştu. "Unutamıyorum.. Denedim.. Denemedim mi sanıyorsun ?? Olmuyor.. Yapamıyorum!!" dediğimde bana doğru geldi ve önümde diz çöktü. Sıcacık elleriyle yüzümü avuçladı, narin ve küçücük parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi.

"Tamam Ceyhun ağlama.. Yarın sabah hiç birşey hatırlamayacağız belkide.. Ne olur ağlama.." dedi. Yanılıyordu.. Evet belki o hatırlamayacaktı ama ben hatırlayacak ve asla unutmayacaktım.

"Peki öyleyse.. İkimizde birşey hatırlamayacaksa bugün bizim günümüz olsun." dedim. Boş gözlerle yüzüme baktı.

"Nasıl ?" dedi. Biranda ayağı kalktım. Elimi uzattım, tuttuğunda onuda kaldırdım. Biranda onu duvarla kendi arama aldım. Parmaklarımı kırmızı ruja bürünmüş dolgun dudaklarında gezdirdim.

"En çokta neyden korktum biliyor musun ?" dediğimde gözlerimin içine baktı. "Bu dudaklara benden başkasının hakim olmasından korktum." gözlerini gözlerimden, dudaklarıma indirdi. Oda onu öpmemi istiyordu. "Sana benden başkası dokunamaz Mira. Buna izin veremem. Düşüncesi bile berbat!!" dedim ve elimi duvara geçirdim. Mira beni sakinleştirmek amaçlı elini çeneme koydu ve narince okşadı.

"Madem bugün bizim günümüz.. Hadi ne duruyorsun öp beni." dedi ve dudaklarını dudaklarıma deydirdi. Tüm tüylerim diken diken olmuştu. Duvardaki ellerimi beline indirip onu kendime bastırdım ve kurak bir çölde su bulmuşcasına dudaklarını öpmeye başladım. Oda ensemde ki saçları çekiştiriyordu. Ellerimi belinden kalçalarına indirip ayaklarını yerden kestim. Oda hemen ayaklarını belime doladı. Sırtını tekrar duvara yasladım. Dudaklarını nefessiz öpüyordum. Kokusunu, tenini, tadını.. Herşeyini o kadar özlemiştim ki..

Alt dudağını dudaklarımın arasına alıp hafifçe emdim. Arada ısırıyordum ama yavaşça. Dilimi diliyle buluşturduğumda ağzımın içine doğru inledi. Dilim adeta onun diliyle dans ediyordu. Evet kulağa bazıları için iğrenç birşey gibi gelsede, bence dünyanın en güzel duygularından birisi.

Her ne kadar zor olsada, fazla ileri gitmek istemediğim için geri çekildim. Çünkü eğer biraz daha ileri gidersek kendime engel olamayabilirdim. Anlımı anlına dayadım. Uzun süre hiç durmadan öpüştüğümüz için nefes nefese kalmıştık. Derin nefesler alıp veriyorduk. İçkili ve sıcak nefesi adeta yüzümü okşuyordu.

"Gidelim buradan. Beni ferahlatacak biryere götür." dedi. Yüzüne baktığımda gözlerini yummuş sık nefesler alıyordu.

"Peki. Hadi gidelim." dedim ve onu kucağımamdan tamamen indirip kapıya doğru ilerledim ve kilidi açtım. Oda peşimden geliyordu. Sanırım onu memnun edecek tek bir yer biliyordum.

***

"Burası muhteşem." dedi Mira. Onu bir tepeye getirmiştim. Tepenin yaklaşık 20 metre kadar aşağısında deniz vardı. Deniz, gece nedeniyle siyaha bürünmüştü.

"Hadi gel biraz oturalım." dedim ve tepenin kenarına doğru ilerledim. Tam kenarıya oturdum ve ayaklarımı sarkıttım. Mira'da aynen o şekil yanıma oturdu. Buradan düşüp kayalıklara çakılabilirdik ama kayalıklara çakılmak için bayağı bir şanssız olmamız gerekiyordu. Temiz havayı içime çekerken Mira'nın beni izlediğini farkettim. Ona doğru döndüğümde gülümsedi ve elini sağ yanağıma koyup okşadı.

"Çok acıdı mı ?" dedi. İlk önce ne dediğini algılamaya çalıştım. Sonra o gece olanlar geldi aklıma. Bana tokat atmıştı.

"Geçti." dedim. Yüzümü okşayan elini tuttum. "Kalbimde ki acı ve boşluk geçmiyor birtek." dediğimde elini dudaklarıma götürüp, parmaklarını dudaklarımda gezdirdi.

"Eğer bunlarla onu öpmeseydin.." parmakları elime uzanıp, parmak uçlarımı buldu. "Eğer bunlarla ona dokunmasaydın.." ve işaret parmağı ile erkekliğimi gösterdi. "Bununla ona sahip olmasaydın o acı ve boşluk hiç olmayacaktı Ceyhun." dedi. Ellerini kot pantolonun cebine soktu ve bir paket sigara ile çakmak çıkardı.

"Bak Ceyhun.. Bana yaşattığın acıyı unutturan tek şey buydu." paketin içinden bir sigara çıkartıp dudaklarının arasına koydu. "Acımı bastıran, seni unutturan tek şey.. Sigaraydı." dedi. Sonra bir eliyle çakmağı yakıp, diğer eliyle sigaranın etrafını kapattı ve sigaranın ucunu ateşledi ve bir dumanı içine çekti. Duman ile havayı ciğerlerine hapsederken aldığı nefesi dışarı verdi ve ağzından çıkan duman havaya karıştı.

Sigarasını bitirdiğinde söndürüp izmaritini yere attı. Sonra gözlerini tekrar gözlerime hapsetti. Elini çeneme koyup dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu. Biranda ayağı kalktı. Bende onun ardından hemen kalktım.

"Neden kalktın şimdi ?" dedim. Yüzüme baktı.

"Hadi gidelim." dedi. Sanırım istediği gibi birgün yaşamıştı.

"Peki." dedim. Tam o sırada telefonumun sesi duyuldu. Telefonu hemen cebimden çıkarttım. Mira dikkatlice bana bakıyordu. Arayan ablamdı.

"Alo abla ne oldu ?"

"Ce-ceyhun biz hastahanedeyiz. Azra'nın sancısı tuttu ve hastahaneye geldik. Biraz önce suyu gelmiş doğuma aldılar. Hemen gel."

"Ne doğuma mı almışlar ? Tamam geliyorum ben. Peki hangi hastahanedesiniz ??" dedim. Ablam hastahanenin adını verdikten hemen sonra telefonu kapattım. Tam arabaya doğru giderken Mira'nın dolmuş gözlerini farkettim.

"Ne oldu Mira ?" dedim. Yutkundu ve bana doğru birkaç adım attı.

"Heyecanlandın. Dediğim gibi babalık sana çok yakışacak." dedi ve gözlerinden bir damla yaş süzüldü.

"Mira ağl-" sözümü tamamlamama izin vermeden araya girdi.

"Sana birşey itiraf edeyim mi babacık. Küçücük kıç beynin bir türlü anlamıyor değil mi !! Mira şuan neden ağlıyor ki acaba diyorsun. Aptalın tekisin !! Aylarca gördüğüm kâbusu mu yaşayacağım ben ?! Ceyhun ve Azra yanyana, kucaklarında oğulları ve beraber gülüşüyorlar. Evet yeni bir hayat kurmanı istiyorum, mutlu olman için fakat ne Azra'yı ne de ikinizin biricik oğlunu seviyorum. O çocuktan nefret etmek istiyorum ama suçu yok ki. Asıl suçlu babası. Bence o çocuk dünyaya 1-0 yenik gelecek çünkü ne anasında namus ne de babasında şeref var. Birde babandan nefret ediyormuşsun. Söyle bana babandan daha da o***** çocuğu değil misin sanki. Hadi git şimdi. İhtiyaçlarını karşılayamadığım için üzgünüm. Ama Azra yeter heralde sana ha ?! Umarım oğlunda sana benzeyipte kadın delisi olmaz. Babadan oğula genetik geralde. Sülalen o***** çocuğu senin!!" dedi. Sarhoştu ve sinirliydi. Şuan karşımda ki sevdiğim kadın olmasaydı ölmüştü fakat ona hiçbir şey yapamıyordum.

"Kapa çeneni Mira !! Atla arabaya daha fazla sinirimi bozma !!" dedim. Dişlerimin arasından konuşuyordum çünkü aşırı sinirlenmiştim.

"O arabaya binerek mutlu aile tablonuzu göreceğimi mi sanıyorsun ?! Keşke Almanya'ya gittiğimde yapsaydı şu lanet olası doğumu !!" dedi ve sonra tekrar konuştu. "O arabaya binmeyeceğim. Git sen, Azra kudurur sonra !!" dedi ve bana doğru arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

"Mira bin şu arabaya, hadi uğraştırma beni !!" dedim fakat o umursamadan ilerliyordu. Biranda durdu ve başını bana doğru çevirdi.

"Ne demiş Emre Aydın.." dedi ve gözlerini tekrar gözlerime sabitledi. "Benden aldıkların, neden benden fazla ?" dediği an tüm tüylerim diken diken olmuştu. Birden önüne döndü ve yüzünü yere doğru eğdi."Sizi öyle görmeye dayanamam Ceyhun. Buna katlanamam. Kâbuslarımın gerçekleşmesine seyirci kalamam. Hastaneye gittiğimde o cehennemde kaybolacağıma, denizin maviliklerinde kaybolmaya razıyım. Işte bizim sonumuz böyleymiş. Kendine yeni bir hayat kur. Hoşçakal." dedi ve ışte ben o ana kadar Mira'nın tepenin en kenarında olduğunu farketmiştim.

"HAYIRR MİRAAA !!" diye bağırıp ona doğru koştum. Allah'ım yardım et, duy sesimi Rabbim. Bir mucize istiyorum senden. Onu alma benden !! Daha hızlı koştum. Mira Gözlerini sımsıkı yumup ölüme adımını atmadan önce iki kelime sayıklamıştı. "Seni seviyorum."

-

OY VE YORUM LÜTFEN..

ÖPTÜM SİZİ SEVİLİYORSUNUZ <3

Continue Reading

You'll Also Like

130K 5.2K 36
|Yarışma 4.sü|Kızıl saçlı bir prenses;Isabella.Annesi ve babasını düşman ülkenin askerleri öldürüyor.Isabella'yı da kaçırıyorlar.Tam öldürülecekken p...
117K 6.5K 26
Hayatımdaki şanslarını hepsini kullanmış olabilirim.Çünkü bunun bir tek böylece açıklması olabilir!. Sıkıntıdan telefonumdan rastgele numara sallarke...
527K 16.7K 49
Arya küçüklüğünden beri Kıvanç'a umutsuzca aşık ve onu kendisine aşık etmek için elinden geleni yapıyor bütün girişimleri başarısızlıkla sonuçlanırke...
170K 7.9K 30
0553******* kişisi sizi "DOLABIMDA Kİ PREZERVATİFİ HANGİNİZ ÇALDI LAN!"adlı gruba ekledi. 0537******* kişisi grubun adını "ÜZERİNDE DENEMEK İÇİN BAB...