Seni Unuttuğumu Hatırlamıyorum

By SelinBaytak

3.2M 156K 17.5K

''Senden sadece beni bırakmamanı istedim. Yanımda olmanı istedim. Çünkü sen farklıydın.Kalbimde ritim değişme... More

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
Final
Playlist
2.kitap YAYINDA!!!!

5.bölüm

99.4K 5.1K 528
By SelinBaytak

Bu sabah hiç olmadığım kadar enerji dolu bir şekilde uyandım.

Yataktan ilk defa üşenmeden kalkıp banyoya girdim. Ilık bir duş aldıktan sonra okul formamı giyinip kahvaltı yapmak için mutfağa gittim.

Annem ve babam beni bu kadar enerji dolu görünce şaşırmışlardı. Çünkü uzun zamandır -Doruk beni bırakıp gittiğinden beri- böyle olmamıştım.

"Bu kadar mutlu olmanı neye borçluyuz bakalım?"

"Her zamanki halim baba."

"Bana hiç öyle gelmedi."

"Özel bir durum yok."

Babamı inandırmaya çalışıken annem lafa atladı.

"Acaba hayatında özel birileri mi var?"

"Özel biri derken?"

"Kalbini çalan birisi falan."

Evet var. Doruk var. Hayatımda ki en özel kişi o. Ama malesef bunu size söyleyemem. Nedenini bilmesemde -ya da bilmek istemesemde- onu sevmiyorsunuz.

"Hayır anne. Kimsenin kalbimi çaldığı falan yok."

"Eğer sevgilin varsa bize söyleyebilirsin."

"Of anne yok diyorum."

"Tamam tatlım. Dediğin gibi olsun."

"Ben çıkıyorum."

"Ama kahvaltı yapmadın."

"Okulda atıştırırım bir şeyler."

Çantamı koluma taktıktan sonra evden çıktım.

Hava güzel olduğu için okula yürüyerek gitmeye karar verdim.

Kulaklığımı çantamdan çıkardıktan sonra telefonuma taktım ve müzik seçmeye başladım.

Ne dinleyeceğime karar verdikten sonra mırıldanarak okula gittim.

Bahçe kapısından içeri girince etrafa bakındım. Gözlerim Doruk'u arıyordu.

Yanıma Özlem gelince hemen ona sordum.

"Doruk nerde?"

"Sağol Günce. Bende iyiyim. Sen nasılsın?"

"Doruk nerde?"

"Bilmek istiyor musun gerçekten?"

"Hı hı."

Bakışlarıyla işaret ettiği yere baktım ve gördüğüm manzara pekte iç açıcı değildi.

Doruk ve etrafında bir sürü kız. Sinir krizi geçirmeyeceğim. Evet sakinim. Çok sakinim. He bok sakinim. Sinir şey ya. Hem dün beni öpüyor hem de hiç bir şey olmamış gibi davranıyor.

Gösteririm ben ona gününü. İlla intikam istiyorsun Doruk.

"Günce iyi misin?"

"Evet."

"Emin misin?"

"Evet."

"Sakinsin değil mi?"

"Evet."

"Doruk'un etrafında ki kızlarda taş gibi değil mi?"

"Evet. Ha ne? Hayır. Hepsi çok çirkin tamam mı?"

"Tamam. Sen öyle diyorsan."

"Özlem sınıfa gidelim mi? Daha fazla onu görmek istemiyorum."

"Tamam gidelim. Sende bana Doruk'la buluştuğunda olanları anlatırsın."

"Anlatmasam?"

"Olmaz. Meraktan çatlıyorum."

"Off tamam."

Sınıfa doğru yürürken göz ucuyla Doruk'a baktım. Etrafındaki kızlarla o kadar meşguldu ki beni farketmemişti bile.

*****

Öğle arasında her zaman ki gibi yemekhanedeydik. Ben, Özlem ve Efe. Zaten her gün birlikte yerdik. Arada diğer arkadaşlarda katılırdı bize ama asla bu üçlü bozulmazdı.

Doruk'la buluştuğumu hatta onunla konuştuğumu bile Efe bilmiyor.

Beni Doruk'tan uzak tutmaya çalışıyor. Bunun sebebi üzülmemi istememesi.

Aslında çevremde ki kimse Doruk'la takılmamı istemiyor.

Tamam belki de haklılar. Zaten bugünkü manzaradan sonra ona son derece sinirliyim. Bir süre konuşmasam daha iyi olacak sanırım.

"Hoop Güncee."

"Hmm?"

"Ne düşünüyorsun yine?"

"Seni düşünüyordum Efe."

"Ah tabi sende haklısın. Bütün kızların rüyalarını süslüyorum."

"Ya ya tabi. Ne demezsin."

Portakal suyumdan bir yudum aldıktan sonra saate baktım. Neden zaman bu kadar yavaş geçiyordu ki? Biran önce eve gidip uyumak istiyorum.

Zaten yeterince iğrenç bir gün geçiriyorum.Halbuki ne kadar da mutlu uyanmıştım bu sabah.

"Bu şimdi niye bu tarafa geliyor?"

Efe'nin sorduğu soru üzerine bakışlarımı kapıdan tarafa çevirip kimin geldiğine baktım.

Yanlış görmüyorum değil mi? Gelen kişi Doruk. Doruk! DORUK !!!

Gelip masanın önünde durunca bakışlarımı başka yöne çevirdim.

"Ne istiyorsun?"

Biraz daha kibar olamaz mısın Efe?

"Ne istediğim gayet açık değil mi?"

"Uzatmada söyle."

"Sizin yanınıza neden gelmiş olabilirim bir düşün bakalım."

"Günce için geldiysen avucunu yalarsın."

Efe sus lütfen. Resmen ayağıma gelen fırsatı kaçırıyorum senin yüzümden.

"Buna sen mi karar veriyorsun?"

"Evet."

"Ahaha. Yanılıyorsun. Günce'yle konuşmak istiyorum ve konuşacağım."

Bu ne özgüven Doruk Bey. Hayran kaldım doğrusu.

"Yok ya. Başka derdin?"

"Sağol Efeciğim(!) şimdilik bu kadar."

Kolumdan tutup beni oturduğum yerden kaldırdı.

Bana fikrimi bile sormadan ikiside benim hakkımda karar veriyordu.

Yemekhaneden çıkacağımız sırada Efe Doruk'un önüne geçti.

"Böyle istediğin zaman Günce'yi alıp gidemezsin."

"Bak nasılda gidiyorum şimdi."

Efe'nin yumruğunu sıktığını farkettiğimde artık olaya müdaale etmem gerektiğini anladım.

"Heeey bende buradayım. Artık bana da fikrimi soracak mısınız."

"Hadi söyle ona Günce. Onunla gitmek istemediğini söyle."

Bakışlarımı Doruk'a çevirdiğimde delici bakışları yine üzerimdeydi. Ve içimden bir ses Doruk'la gitmem gerektiğini söylüyordu.

"Şey..ben..yani Efe sadece bir kereliğine gitsem?"

Doruk zafer kazanmış bir şekilde gülümserken Efe hayal kırıklığıyla önümüzden çekilde.

Doruk elimi tutup beni peşinden sürüklemeye başladığında okuldakiler dikkatle bizi izliyordu.

Bahçeye çıktıktan sonra kapıya doğru ilerledik.

"Nereye gidiyoruz?"

"Rahat konuşabileceğimiz bir yere."

"Ne konuşacağız?"

"Mesela dün beni sap gibi bırakıp gitmeni."

Ooow plan işe yaramış demek ki. Anlaşılan birileri fena bozulmuş. İşte bu Günce. Aynen devam.

Bundan sonraki bölümler daha erken gelecek. Sadece Arkadaş'a final yaptığım için bu hikayeye daha fazla zamanım kaldı.

Diğer bölüm biraz daha ekşınlı olacak. Bu bölümü bir geçiş gibi düşünebilirsiniz.

Bu bölümü EsinEsenx adlı okuyucuma ithaf ediyorum. <3

Telefonda olduğum için ithafı bilgisayara geçince yapacağım.

Continue Reading