Selam manyaklarım.. Bu bölümü birtaneme, canımın içi kuzenime ithaf etmek istiyorum. @selam2002 <3 <3
İYİ OKUMALAR..
"Ne cezası yaa ??" dedi Ceyhun. Yanına vardığımda gözlerimi gözlerine sabitledim.
"Bilmem ki. Acaba uzun süre daha görüştürmesem mi sizi." dedim. Gözlerini kocaman açtı ve bir anda yere kapanıp ayaklarıma yapıştı.
"Etmeğğ.. Yapma nolursun.. Dayanamam ölürüm.. Kafama sıkarım.. Top olurum.. Galatasaraya bile geçerim ama Mira'dan ayrılmam.. Ayırma biziiii.. Yapmaa.." dedi. Kahkaha atmamak için kendimi sıktım ve bir anda biraz fazla kaçırarak avazım çıktığı kadar bağırdım.
"KALK ULAN YERDEN!!" biranda ayağa kalktı ve hazırola geçti. "Adam ol oğlum biraz. Bu ne lan çıt kırıldım havaları. Ne Yavşaksın lan sen. Biraz erkek ol. Harbi karı gibisin lan. Höyt diyecen biraz. Bağıracan sözünü geçirecen. Baktın dinlemiyo geçireceksin sümsüğü. Öyle her halta -sesimi biranda incelttim- 'tamam aşkitoşkom, tamam bebeğim, sen dersinde yapmaz mıyım, abucuk bubucuk' -geri kalınlaştı. Anırmaya devam :D- bu sözleri bülent ersoy bile demiyo lan. Bide justin'e top diyolar seni görseler artık plates topu derler." dedim. (selamunaleyküm bilieber'cıklarım asassfdaefs :D)
"Kusura bakma abi." dedi. Bak yaa!
"Sert ol lan biraz. Bi anana küfür etmedim sen hâlâ kusura bakma diyon." dedim.
"PLATES TOPU DEĞİLİM BENN!!" dedi. Daha demin ' öleyim, top olayım ayırma bizi' diyodu. Şimdide alınmış. Allah'ım yaa.
"Bu ne lan sert ol dedik trip mi at dedik." dedim. Kaşlarını çatıp elini bana doğru uzatıp sinirle havada salladı.
"TAMAM LAN!! UZATMA İŞTE!! ÇOK KONUŞMA TAV OLDUM SANA ZATEN!! HADİ ŞİMDİ YÜRÜ GETT BAŞIMDAN!!" dedi. Işte koç yaa koç.
"İşte bu lan. Aferin oğlum sana. Yanlız sen kime bağırıyon lan. Ağzını yüzünü kırarım. O elini münasip bir yerlerine monte etmemi istemiyorsan.. İNDİR LAN O ELİNİ!!" dedim. Biranda elini indirdi. Birde üstünde karı elbisesi var. Tövbe yarabbim yaa!!
"Biranda sinirlenince şeyettim ben." dedi. Offfff yine başladık.
"Sert ol dedim lan sana. Atara atar, gidere gider... Nerelisin sen çocuğum ?" dedim. Kaşlarını kaldırdı.
"Ankara." dedi. Ankara'nın bağlarımı girmiş bu çocuğa. Ne anormal lan bu çocuk.
"Hah ışte.. Atara atar, gidere gider, Ankara çocuğuyuz biz, şeklimiz yeter diyip sert olman lazım." dedim. Kimseden çıt çıkmıyordu. Herkes öylece durmuş bizi izliyordu.
"ANKARA ÇOCUĞUYUM LAN BEN!! KİME ATAR YAPIYON LAN SEN!! AYAĞINI DENK AL OĞLUM!! SEN KARDEŞİNİ VERMEZSEN BENDE ABLAMI VERMEM LAN SANA!! TEHDİTE TEHDİT, SERTLİĞE SERTLİK, ANKARALIYIM BEN BAĞLARIM KEKİK.. YEAHH!!" dedi. Noluyo lan ?? Bu çocuk beni tehdit mi etti şimdi. Bi dakka lan hop hop bilader noluyoz. Ama ablası yani. Neyse başka ceza veririm bende ehehehe!
"Tamam yavrum sen kekik mekik boşver git üstünü değiş bence." dedim. Gözlerini devirdi.
"Kıyafetim olsa bu halde durmazdım heralde." dedi. Dahice bir plan bulmuşcasına parmağımı şaklattım.
"Benim kıyafetlerden ya da Berk'in kıyafetlerinden giyin." dedim. Gözlerini sonuna kadar açtı.
"Allah rızası için dolabını göster. Ben bu çocuğun kıyafetini falan giyinmem sonra çıkartınca koklar falan. Zaten takmış bana kafayı pis sapık." dedi. Kendimi tutamayıp kahkaha patlattım.
"Takip et beni." dediğimde peşimden geldi.
-LARA'NIN AĞZINDAN- (yeni kız)
"Mama (anne) yaa.. Banane Türkiye'ye gitcem ben! Kıvanç nereye ben oraya.. Was Mich (Banane)!!" dedim. Fakat annemi ikna edemiyordum.
"Kızım saçmalama ne yapacaksın oralarda. Otur oturduğun yerde." dedi. Off bana ne ben mavi gözlü seksi bebeğimsiz yapamam. O kadar.
"Amcamların yanına gideceğim. Sadece birkaç ay. Hem temelli gitmiyorum ya. Belki sıkılır geri dönerim. Bitte mama (Lütfen anne) Bitte bitte bitteeee!" dedim. Kaşlarını çattı.
"Sen daha 18 yaşındasın Lara. Hem amcanlarla konuşmadık." dedi. Kaşlarımı çattım.
"Konuşuruz mama. Hem beni çok seviyorlar kesin gitmemi isterler." dedim. Tek kaşını kaldırıp yüzüme baktı.
"İnsanları rahatsız edersin sen kesin. O yüzden olmaz." dedi. Ayaklarımı yere vurdum.
"Nein, nein, nein (hayır).. Kesinlikle rahatsız etmeyeceğim." dedim. Tekrar yüzümü inceledi.
"Emin misin ?" dedi. Başımı aşağı yukarı salladım.
"Ja mama (evet anne).. Ja, ja, ja." dedim. Ofladı.
"Pekâlâ amcanla konuşacağım." dedi. Ellerimi çırptım ve annemin boğazına atladım.
"Danke (teşekkür ederim) mama dankeeeeee." deyip yanaklarına sulu sulu öpücükler kondurdum.
"Ehh yılışma." dedi. Sırıtarak ondan uzaklaştım. Oda gülüyordu. "En ufak bi lakayt bir davranışını duyayım, o zaman sana Türkiye'yi zindan ederim. Tıpış tıpış Almanya'ya geri dönersin." dedi. Gülümsememe devam ettim.
"Sen hiç merak etme mama. Bana güven." dedim. Tekrardan gülümsedi.
"Güveniyorum zaten." dedi. Ahh bu kadını seviyordum. Kollarımı tekrar boynuna doladım.
" Ich liebe dich mama (seni seviyorum anne).." dedim. Bir hafta öncesine kadar komşum olan Kıvanç'cığım gittikten sonra çok üzülmüştüm. Fakat sonra Türkiye'deki kuzenim İlayda onu tanıdığını ve onun evinin, onların evine çok yakın olduğunu söyledi. Ee şimdi ise kuzenim ve Kıvanç'cım ile birlikte muhteşem bir yaz geçirebilirim.
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
"Ceyhun sırtıma masaj yapar mısın ?" dedi Mira. Bizim evdeydik. Abisinin ve onun bavullarını ben taşımıştım fakat masaj yapanda bendim. Sanırım sert olmam lazım biraz. Bu ne yaa. Kim sıçtı, "Ceyhun". Niye hep boynu bükükleri ben oynuyom. Ceyhungül'ün suçu neeğğ !!
"Yok yaa. Baş çavuşun eşeği var demi burada. Asıl sen gel bana masaj yap. Dana kadar bavulları tek başıma sırtlandım." dediğimde Kıvanç abi şaşkın şaşkın yüzüme baktı ve göz kırpıp ağız hareketleriyle 'aferin' dedi. Sırıtıp Mira'ya geri döndüm.
"Öküzsün öküz!!" dedi. Kaşlarımı çattım ve istem dışı bağırmaya başladım.
"Höst ulann!! Mandıra filozofu musun kızım sen. Yok öküz, yok sığır, yok camış.. Bu nedir bee!! Yeter artık ben saksı değilim!!" dedim. Saygılar Erol abi.
"Mandıra Filozofunu mu izledin ?? Her neyse bu arada öküz, sığır ve camışın mandıra ile hiçbir alakası yok. Mandıra inek, koyun, keçi gibi süt veren hayvanların barındırıldığı, süt ve süt ürünlerinin de elde edildiği yerdir. Birşeyi bilde konuş. Hıhh!!" dedi. Oha kız yandex çıktı mübarek. Yok yandex bi bok bilmiyo yaa. Neymiş ağda'yı ısıtcakmışım. Yandım ulan yandım. Bundan sonra kıllarımı asla almam ama eğer almam gerekirse koli bandıyla halledecem.
"Tamam işte her neyse. Hadi kak get kahve yap bana." dedim. Kaşlarını çattı ve yanındaki yastığı suratıma fırlattı.
"HAYVAN!!" dedi va sinirle ayağa kalktı. "Omzum ağrıyordu. Dedim ki SEVGİLİM masaj yapar ama o kalas yani artık ESKİ SEVGİLİM olan kalas.. Kalbimi kırmaktan başka birşey yapmadı." dedi. Eski mi, kalas mı, kırmak mı ?? Oppss.
"Ya aşkım valla abinin gazına geldim. Hadi gel masaj yapayım sana." dedim. Dil çıkarttı.
"Bok. İyi şimdi abimin verdiği gazı çıkartmaya çalış. Bana masaj yapacak çok kişi bulurum ben!!" deyip merdivenlerden yukarı çıktı. Bir dakika lan !!
"Ya aşkımmm.. Ama şimdi bak.. Yani şimdi.. Bu gaz çıkmaz.. Yani çıkarsa koku yapar.. Koku yaparsa atmosfer için büyük bir zarar olur.. Yani canlılarımız- Neyse ben saçmaladım. Hadi gel yanıma konuşup halledebiliriz." dedim. Bende onun arkasından çıktım. Ama hiçbir şey demiyor sinirle yukarı çıkıyordu.
"Aşkım özür dilerim." dedim. Birden aşağıdan anırma sesi geldi.
"İşte sen bu kadar adam olursun. Baksana yine döndün Yavşaklığa." dedi. Birden bende bağırdım.
"Konuşma lan sen. Senin yüzünden hatunumla kavga ediyorum zaten." dedim ve Mira odasına girer girmez bende arkasından sıvıştım. O sırada Kıvanç abi yine aşağıdan bağırdı.
"Aferin lan böyle devam. Adam olacan sen!" dedi. Hasbinallah!
"Aşkım bi dinlesen. Özür dilerim." dedim. Yüzüme dahi bakmadı. "Aradığınız kişinin kendisi, öküzlerin çağrılarına karşı kapalıdır. Bip sesinden sonra siktirip gidebilirsiniz. BİPPP!" dedi. Sanki telefonunu bilinmeyenden aradık. Hem bi dakika bilinmeyenden arayınca bip sesinden sonra mesaj bırakın falan demiyoki. Demek ki öküz farkı bu olsa gerek.
"Yeter artık. Çekemem nazını. Sen istedin." deyip biranda üstüne atladım. Yatağa yatırıp gıdıklamaya başladığımda kahkahaya boğuluyordu. Bende onun kahkahalarına karşılık kahkaha atıyordum. Kahkahalarla gülerken biranda durup yanına uzandım.
"Özür dilerim birtanem." dedim nefes nefese. Başımı ondan yana döndürdüm. "Biranlık birşeydi. Üzgünüm. Bir daha olmaya-" daha sözümü tamamlayamadan ellerini boynuma dolayıp dudaklarıma yapıştı. Onun yumuşak dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde ne kadarda çok özlediğimi farketmiştim. Yatakta ani bir hareketle onu altıma aldım. Ağırlığımı vermemeye çalışıyordum. Malûm eğer verirsem kız altımda ezilir, kemikleri kırılır, bağırsakları birbirine dolanır ve böbrekleri karnından çıkar. Hatta doğuradabilir ama doğurması için çocuk lazım. Çocuk için sevişmesi lazım. Sevişmesi için koca lazım. Koca için ben lazımım. Benim için sperm lazım. Ee oda bolcana var. Tamam baba olabilirim.
"Mira bence artık mercimek fırına girmeli." dedim. Mira yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Evlenmeden olmaz." dedi. Üzerinde hafifçe doğruldum.
"Hadi kalk gidek ne yapmamız gerekiyosa yapalım." dedim. Gözlerini ayıracak dereceye gelene kadar araladı.
"Saçmalama bee!" dedi. Dudaklarımı büzdüm.
"O zaman önce sevişek sonra evleniriz." dedim. Kaşlarını çattı.
"Bu davranışların yüzünden evlenincede sevişmeyeceğiz gibi görünüyor." dedi. PARDON!!
"Yok artık. Yok yaa. Saçmalık bu. Asla. Tabiki de sevişcez. Ben şimdi kendimi zor tutuyom valla evlenince bir saniye bile duramam. O FIRIN HAKKIMIZ SÖKE SÖKE ALIRIZ!!" dedim. Banane arkadaş benim mercimekcikim o fırına girmeden işlevini kaybederse atarım kendimi boğaziçi köprüsünden.
"Mal mısın çocuğum sen. Ne yedin, ne içtin. Kafan mı güzel ? Azdın mı ? Sapık mısan sen gardaş ??" (bu benim meşhur sözümdür gardaşlarım asasadf :D) dedi. Dudaklarımı büzdüm.
"Evet azdım. Evet malım. Evet sanırım ağda kafa yaptı. Evet sapığım ama sadece senin sapığın ve son olarak bence fırında mercimeğin zamanı geldi." dedim. O ne be fırında makarna gibi. Her neyse konumuza dönelim.
"Ya off sapıtma Ceyh-" tam sözünü tamamlayacakken kapı aniden açıldı.
"Fırında mercimek mi ?? Oğlum o mercimeği alır senin münasip bir yerlerine sokarım. Ne diyon lan sen !!" dedi Kıvanç abi. Ya yok artık bee. Birde kapı dinliyor yaa.
"Ne zamandır bizi dinliyorsun abi sen ?" dedi Mira. Kıvanç abi kaşlarını çattı l.
"Daha yeni geldim ve duyduğum sözleri kalbim kaldıramayınca içeri daldım. Bu arada Ceyhun o best model of the world fiziğini başından ayırmamı istemiyorsan kalk kardeşimin üzerinden." dedi. Korku dolu gözlerle etrafa bakınıp Mira'nın üzerinden indim.
"Hadi şimdi yürü git odana. Git uyu veya başka birşey yap umrumda değil. O odadan çıkamazsın." dedi. Hemen doğrulup yataktan indim. Tam gidecekken beni durdurdu.
"Bu arada o uzvuna sahip çık acımam kökünden keserim!!" dedi. Korkuyla gözlerimi aralayıp kapıdan koşar adım çıktım. Yok artık. Adam sünnetçi gibi mübarek. Yeminle sünnetçimden bu kadar korkmadım ben. Tövbe bismillah.
Hemen odama girip kapımı kitledim. Ne olur ne olmaz sonuçta keser falan. Allah korusun. Yatağıma yerleşip yorganı başıma kadar çektim. Biraz uykuya ihtiyacım vardı.
***
"Birde kilitlemiş kapıyı." dedi tanıdık bir ses. "Aha gözlerini oynattı. Uyanıyor lan bu." dedi yanında ki ikinci şahsiyet. Ne oluyor lan ??
Gözlerimi araladığımda gözüme giren yoğun ışıkla gözlerimi ovuşturdum. Karşımda gonzales ve mavi göz duruyordu. İki gerizekalı yanyana yatakta ki ise dana. Neyse sustum.
"Neler oluyo burada." dedim. Kıvanç abi araya girdi.
"Öhöm öhöm.. Bence pantolonuna bir bak." dedi. Pantolonuma baktığımda ketçap vardı.
"Ketçap mı bu ?" dedim. Yüzündeki sinsi gülümseme silindi. Onun yerine kaşlarını çattı.
"Ne ketçapı bee kan o yaa." dedi. Seni mi kırcam.
"Tamam kan olsun bakal- Bi dakika kan mı dedin sen ?!" diye çıkıştım biran. Niye kan olsun ki ? Hem orada ne işi var.
"Ceyhun malesef kardeşime o gözle bakmamalıydın. Kökten kestim valla." dedi. Gözlerimi ayırdım. Neyi kesti. Bir dakika ama o-o-o be-be-nim birtanecik parçamdı ağağağağ!!
"Yapmadım de. Etmedim de. Ne olur abi katlanamam ben. Kabus demi bu ?? Ne olur kabus olsun. Hem zaten acıda hissetmiyom. Kesin kâbusdur. Ağağağağ ben onsuz yapamam ki. Top olurum!!" dedim. Zaten top olmuşum. Biranda Kıvanç abi suratıma yumruğu geçirdi.
"Bak acıyı hissediyorsun çünkü kâbusta değilsin. Uzvun acımıyor çünkü keserken uyuşturduk." dedi. Ağağağağ!! Birden Berk araya girdi.
"Bende iş birlikçisi oldum. Çünkü senin kadın haline aşık oldum. Ee şimdi sende erkek olmadığına göre kadın oldun ve bundan sonra beraber çok mutlu olacağımıza inanıyorum Ceydacığım." dedi. Allahım al canımığğ!!
"Bileydiiiiim.. Bileey.. Bileey.. Bileydiiiiim.. Leydiiiiim.. Biiiillllleeeeyydddiimm.. Kadın kılığına girmezdiiiiiim.. Mira ile görüşmezdiiiiim.. Gettiiiii.. Getti uzvum gettiiiii.." diyerek ağıtlar yağdırıp dizlerime ellerimle vurdum. Yanda duran pantolonumdan kemerimi aldım be boğazıma sarıp ucunu yatağın ucuna bağlayıp kendimi yataktan aşağıya sarkıttım. Kemer boğazımı hafif zorluyordu fakat öldürecek cinsten değildi.
"Ceyhun saçmalama oğlum. Tamam erkekliğini kaybetmiş olabilirsin ama bence daha yaşaman lazım." dedi. Ya bi rahat bırakmadılar ki öleyim!
"Ben bundan sonra daha fazla yaşayamam. Bırakın beni ölecem. Niye öldü diye sorarlarsa kendini yataktan aşağı atmış, boğazına kemer takılmış, uzvuda fermuarına sıkışıp kopmuş falan dersiniz. Ağağağa!!" dedim ve kendimi daha fazla yere attım. Birden bir çift el beni, kendimi boğmaya çalıştığım yerden doğrultup oturttu.
"Lan oğlum insan bir bakar pipisine var mı yok mu diye." dedi. Var mı ki acep ? Dur bir bakam. Yok ya da hiç kaldıramam. Yoksa kendimi yataktan atmak gibi saçmalık yaparım. Belkide kafam betona sertçe çarpar beyin kanamasından öbür dünyayı boylarım.
"Yaa yoksa." dedim. Kaşlarını çattı.
"Bir bak ulan!!" dedi. Hemen eşofmanımı kaldırıp baktım. Kan vardı. Ama hala şişikti.
"Ne oluyor lan." dedim. Boxer'ımı kaldırmamla uzvumla karşılaşmam bir oldu.
"Ama bu yerinde.. Sapasağlam.. Kesik falan yok yani.. Ben hâlâ erkeğim.. Allaaaaaahh!!" deyip mutluluktan kendimi yataktan aşağı attım. Boğazımda ki baskıda ne lan ? Ana kemeri unuttum ben ya la.
Hemen kalkıp kemeri boğazımdan çıkarttım. Şuan uzvumu öpmek istiyorum ama yapmıycam. O kadarda değil yani. Birden yatağın üstünde elektro dans yapmaya başladım.
"Dıdıdınt dıdıdınt dıdı dıdı dınt.." şarkıyıda kendim veriyom haa. Acun abi türkiyenin yeteneği burada.
"Oğlum lan bu ne biçim dans lan insan halay çeker. Bu ne bee." dedi Kıvanç abi. Yataktan kalkıp gonzalesle onun arasına girdim.
"O zaman halay çekelim." dedim. Evet kesinlikle kafayı yiyorum. Serçe parmağımı ikisininde serçe parmağına doladım. Işte halay başlasın.
"Muratgilin damından atlayamadım. Muratgilin damından atlayamadım. Liralarım döküldü toplayamadım. Liralarım döküldü toplayamad-" ama biz ne güzel halay çekiyorduk. Abla senin ne işin var burada yaa.
"Ne oluyor burada. Bu ne gürültü. Halay mı çekiyorsunuz siz ?" dedi ablam. Yok yürüme şeklimiz bu.
"Fazla sevinçten valla abla." dedim. Kaşlarını şaşkınlıkla havaya kaldırdı.
"Neden sevindin ki ?" dedi. Sırıttım.
"Ufaklık yerindeymiş abla. Bunlar bana kestik falan dediler bi baktım yerinde duruyor dimdik. Yıkılmadım ayaktayım dercesine." dedim. Berk araya girdi.
"Azdın mı lan ? Dimdik falan." dedi. Tövbe tövbe ne fesat insansın lan sen. Kıvanç abi ablamın yanına gidip konuştu.
"Aşkım şimdi bu kadın kılığına girdi diye bizde ona böyle şaka yapalım aklı başına gelsin dedik." dedi. Vayy köpekler siziii.
"Ulan siz varya siz.. Görürsünüz!!" deyip tam kapıya doğru gidecekken ayağım takıldı. Oppss. Evet şu an yeri öpmüş bulunmaktayım.
"İyi misin ?" dedi gonzales. Yerde doğrulup oturur pozisyona geldiğimde Berk bana kalkmam için elini uzattı. Eline bir tane şaplak attım.
"Yürü git pis yalancı seni o uzvu sana yedirtirdim de neyse.." dedim. Tek kaşını kaldırıp yüzüme baktı.
"Sen bilirsin." dedi. Tam gidecekken çelme taktım. Nihahaha. Birden böbreklerim ezildi ve sırtım buz gibi zeminle sevişmeye başladı. Işte o zaman anladım. Bir dakika bu çocuk üstüme düştü.Lan oğlum lan ne oluyor lan. İkimizde gözlerimize bön bön bakarken herhangi bir organımın ezilmemesi için Allah'a dua ediyordum.
'Oğlum lan kalksana üzerimden.' demek isterdim fakat şuan karnıma yapılan baskıdan değil konuşmak nefes bile alamıyom bee.
"Ne oluyor burada.. CEYHUUUUNN !!" Allah bu ses.. Mira.. Ahh Allah'ım böbrek möbrek ne varsa çıksın öleyim gebereyim ben. Zaten ölmezsem Mira beni süründürür, ölmekten beter eder bu manzara karşısında.. Ağağağağ!!
Oy ve Yorum İstiyorum been :D Sizi çok seviyorum.. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere.. Hoşçakalın.. Öptüm sizi :*