Bölümü yazarken yükleyememiştim. Medya: Erva'nın ifşalıkları...
Gözlerinin içine baktım. Ellerimi göğsüne koyup kendimi ittirdim. "Şşhh. Nereye gidiyorsun ?" Dedi sırıtarak. "Ya öküzlük yapma..." Deyip göğsüne vurdum. Kollarımdan tuttu, hızlıca yerden kalktı. Ellerine yavaşça bakıp gözlerimi kıstım.
Mal mı lan bu ?
Ellerine yine sert bir şekilde bakıp ona baktım. Kafasını sallayıp "Ne ?" Deyince kollarımı savurdum. "Kıt mısın oğlum, elini çek bakışı atıyorum işte."
Bana baktı. Sonra kahkaha atmaya başladığında, kaşlarımı çattım.
Allahım, Berke insan olsun, valla ben onun yerine hayvan olurum.
"Sen bana oğlum mu dedin ?" Bir adım atınca geri gittim.
"Kim ?"
"Eben."
"Hee. O mu ? Ara sıra öyle şeyler yapıyor." Yutkunup bir adım daha geri gittim. Sırtım duvara değince Berke bana yaklaştı.
"Benimki de ara sıra öyle şeyler yapıyor." Ellerini duvara koyup beni kollarına hapsetti.
"Senin ki ?"
Ellerimi koyacak yer bulamayınca göğsüne yerleştirdim. Gözlerimin içine bakıp hınzırca sırıtınca omzuna vurdum.
Ellerimi tutup duvara yasladı.
"Sen çok alıştın karşı gelmeye." Dibime iyice girerek yüzüme üfledi. "Bence ufak bir ceza verelim." Beni birden omzuna attı. "Yaa Berke." Çığlık atıp kafasına vurdum.
Yine ne yapacaktı hayvanat ?
"İndir beni." Kulağının dibinde çığlık attım. Bana sert bir şekilde vurdu.
Gözlerimi kocaman açıp kafamı kaldırdım. "Az önce sen benim popoma mı vurdun ?" Dedim fısıldayarak. Gülünce yavaşça sarsıldım.
"Görüş alanıma orası girince."
"Görüş alanına koyayım." Beni yere indirip gülmeye başladı. Ona tuhaf tuhaf bakarken ellerini omzuma vurup daha fazla güldü. Sonra ellerini dizlerine koyup, kafasını yukarı kaldırdı. Napiyor lan bu mal ?
"Berke... İyi misin ?" Gözlerine baktığımda dolduğunu gördüm.
Yuh. Gülmekten ağlayacak kadar ne oldu ki ?
"Görüş alanına koyayım dedin. Görüş alanım senin popon." Son kelimeyi güçlükle söyleyip kahkaha attı. Kollarımı göğsümde bağlayıp ona baktım. Komidinin üstünde duran sürahiyi alıp içindeki suyu Berke'nin yüzüne döktüm.
Ellerini yüzüne koyup sildi. Bu sefer ben gülmeye başladım. Yapmacık bir şekilde gülerken beni omzuna alıp balkona çıktı.
Sonra birden fırlatınca çığlık attım.
"Aaaa. Lan mal." Ayaklarımdan tutmuş bana sırıtıyordu.
"Bunu hakettin küçük cadı."
Balkonun korkuluklarından tutunmaya çalışıyordum ama nafile !!!!
Saçlarım yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru sallanmıştı.
Bay hayvanat resmen beni balkondan aşağı sarkıtıyordu !!!
"Beynine kan gitsin azıcık." Deyip beni sallamaya başladığında ellerimle koluna ulaşmaya çalıştım.
"Bırak beni pislik."
"Aaa. Sen böyle yaptıkça benim seni bırakmam imkansız." Dudaklarını büzdüğünde çığlık attım.
"Şirine." Balkondan Emre bana baktı.
"Emre kurtar beni.".
Ben bağırınca Berke beni çekip kolumdan tuttu.
"Ben kurtarırım."
"Zaten beni o duruma sokan sensin."
"Kes sesini." Birden bağırdı. Ona sinirli bir şekilde bakıp içeri girdim.
O bana istediğini söylesin, istediğini yapsın, ben bir şey yapınca suç oluyordu. Ukala öküzün tekiydi işte. Her şeyi ben yapayım ama bana kimse dokunmasın diyordu.
Kimsin lan sen ?
"Kimsin sen !!!"diye bağırdığımda balkondan içeri girdi.
"Kapat çeneni. Sikerim." Dedi sessizce.
Ona Şaşkınca bakıyordum. Neden birdenbire öyle davranmıştı ki. Ben susunca odamdan çıktı. Yatağıma telefonumu alarak oturdum.
Ama çok ileri gidiyordu. Şakalaşırken bile en ağırını yapıyordu. Her ne kadar eğlenceli gözükse bile zoruma gidiyordu.
Galerime bakarken ifşalarım gözüme çarptı.
Bu telefon birinin eline bir geçse...
Rehbere girip kişilere baktım.
Annem...
Telefonu kulağıma götürüp bekledim. "Alo." Sesini duyunca gözlerim doldu.
Ne zamandan beri tek varlığımı aramıyordum. Her şey sanki onu bana unutturmaya çalışıyordu.
"Erva ?"
"Anne." Yutkunduğumda o da sustu.
"İyi misin kızım ?" Görmediğini bilsem bile yavaşça kafamı salladım. Gözümden bir yaş düştü. Dudaklarıma ulaşınca dudaklarımı ıslattım.
"İyiyim. Sen nasılsın anne ?"
"İyiyim bitanem, yoruluyorum sadece."
"Sesin biraz kötü geldi sanki." Nefesimi verip cevap vermesini bekledim.
Babamdan sonra annem perişan olmuştu. Sürekli ağlayıp bayılıyordu. Onu öyle hatırlayınca kalbim sıkıştı.
"Yok kızım. Sadece çok yoruluyorum."
Annemle uzun bir süre konuştuktan sonra telefonu kapatıp aşağı indim. Berke televizyonun karşısına oturmuş telefonuyla uğraşıyordu.
Ayak seslerimi duyunca bana döndü. Yavaşça kaşları çatıldı. Yanıma bir çırpıda gelip burnuma baktı. Ellerini burnuma götürüp sıktı.
"N'apıyorsun ?" Sesim burnumu sıktığı için garip çıkmıştı.
"Kızarmış." Kafamı sallayıp burnumu ellerinin arasından kurtardım. Az önce kalktığı yere ben oturdum yavaşça.
"Yarın sinemaya gidelim mi ?"
"Ne ?"
"Sinema."
Bi dakika ya. Berke sinemaya mı gidelim dedi ? Bizim Berke.
Öküz olan. Ohaa. O sinema ne demek biliyor muydu ?
"Okul ?"
"Gitmezsin." Kafamı sallayıp güldüm. Yanıma oturduğunda bana sırıtarak baktı.
"Demek korkmuyorsun." Tek kaşı yavaşça kalktı.
Elimi kaşına götürüp indirecekken birden tutup ısırdı.
"Köpek." Diyerek tısladım.
"Bizim arka bahçede cinler var."
Ona mal mal bakmaya başladığımda bana iyice yaklaştı.
"Senden rahatsız oluyorlarmış."
"Ahahahahahah. Bebek değilim ben."
"Sen bilirsin, ben uyarayım da." Yanımdan kalkıp gidince pencereye doğru koştum.
Eee kimse yok. Arka bahçede in cin top oynuyordu resmen.Mal mısın mısın Erva. İnandın mı ?
"Böh."
Arkamı yavaşça dönerek Berke' ye baktım.
"Ay çok korktum." Yalancıktan ellerimi kalbime koydum.
"Bir şeye bakabilir miyim ?"
"Neye ?"
Başını bacaklarıma eğdiğinde eline vurdum.
"Pis sapık."
"Dur kızım ya. Erkek misin acaba diye bakacaktım. Böyle kız olmaz."
Dik dik baktım. Evet karşımda lisanslı gerizekalı duruyordu. Evet. Yakışıklı olan.
"Erkek olsaydım, emin ol seni iki güne kalmaz becerirdim." Omzuna vurup güldüm.
"İstersen senin yerine ben yapabilirim."
"Hösssstttt." Tokat atarak onu ittiğimde sırıttı.
"Konuyu açan sensin güzelim."
"Ne ?"
"Ne ne ?"
"Ebeni gördüm az önce." Parmağımı arkasına uzatıp ona baktım.
Peki ne yaptı gerizekalı ?
Arkasına dönüp baktı.
"Bak Berke. Sana gerizekalı dememe kızıyorsun ama, gerizekalısın."
"Erva seni alışveriş merkezine götürüp orada sallandırırım." Parmağını sallayarak bağırdı.
"Tehdit etme ya."
"Tehdit mi ? Sen tehdit görmemişsin." ona aldırmayıp kanepeye oturarak kollarımı göğsümde bağladım. Sinirden dudaklarımı büzmüş oturuyordum. Yanıma oturup bana baktı. Büzdüğüm dudaklarımdan tutup çekti. "Hanımefendiye bak, bir de bana sinirleniyor." diye bağırdı.
Dudaklarımı tuttuğu için konuşamıyordum. Ellerine vurup onu ittim. Dudaklarımı bırakmayınca ellerimi rastgele savurdum. "Ahhh.." deyip geri çekildi. İki büklüm olmuş duruyordu.
"N'oldu ?"
"Senin yüzünden çocuğum olmayacak." deyip ellerini aşağı götürdü. Gözlerimi kocaman açıp elimi ağzıma götürdüm. "Şey, yanlışlıkla oldu. Yani ben bilerek vurmadım orana. Neden bilerek vurayım ki ? Çok mu acıdı ?" tırnağımı yiyerek volta atmaya başladım. Hafif doğrularak bana baktı. "Çocuğum olacak mı yoksa olmayacak mı deneyelim mi ?" dediğinde kanepenin üstündeki yastığı ona fırlattım. Gülerek tuttuğunda saçlarımı çekmeye başladım. Yanıma gelerek bileğimden tuttu. "Şsh. Yazık saçlarına." kulağıma eğilip fısıldadı. Kalbim güm güm atarken nefessiz kaldım.
Neler oluyordu bana ?
Her yakınıma gelmesinde, kalbim benden bağımsızlaşıyordu. Dakikalar sonra hareket etmek aklıma gelince onu ittim. "Ç-çekilsene be. !" Gülüp kanepeye oturdu. "Benden etkilenmene şaşırmamıştım zaten." beyefendi kumandayı eline alıp bana bakmaya başladı.
"Hah. Ben mi ?" işaret parmağımı göğsüme koyarak bağırdım. Kanepeden kalkıp yanıma geldi. Çenemden tuttu yavaşça. Dokunduğu yer yanınca elimi elinin üstüne koyarak ittim. "Kalp krizi geçireceksin neredeyse." dudakları kıvrıldı. Yanaklarım yanmaya başlayınca, elinin tersiyle yanağımı okşadı. Ve dudaklarıma yaklaştı.
Kırmızı alarm Erva. Uzaklaş. Neden hareket edemiyordum ? Ya da onu itemiyordum ?
Dudakları dudaklarıma değecekken burnuma vurup tekrar kanepeye oturdu.
WTF ? Şaşkın bir şekilde ona bakarken elimle yüzümü kapatıp çığlık attım. Rezil oldum ama ya. Ben onu sanki çok öpmek istiyordum. Bir an gelen heyecan şeysiyle bir şey yapamamıştım işte !! Ona sinirle bakıp merdivenleri çıkmaya başladım. Pis egolu hayvanat.
"Gerizekalı." diye bağırdım merdivenlerden.
"Lıyım dedi Erva." bir de dalga geçiyordu. Şuna bakın ya !!! Ayaklarımı yere vura vura odama çıktım. Üstümü değiştirmeden yatağa girdim. Gözlerimi kapatınca mankafanın suratını görüyordum.
Allahım... Uyanıkken kabus görmeye başladım resmen. Yatağın en uç köşesine gidip yorganı kafama çektim. Düşünme Erva. Pis uzaylı. Yatağın diğer tarafı çökünce, midemde bir hareketlilik oldu. Burada mıydı ? Hiç istifimi bozmadan uyuyormuş gibi yaptım. Yorganı yavaşça yüzümden çekti.
Nefesini yüzümde hissedince, yavaşça kıpırdandım. Yüzü hemen dibimdeydi !! Kızarma Erva.
"Iyyy.." çığlık atarak yataktan kalkınca, gülmeye başladı. "Nasıl bir pisliksin sen ya ?" diye bağırıp ona vurdum. "İnsanın yüzüne tükürülür mü ? İğrençsin."
Banyoya gidip yüzümü sabunla yıkadım. Resmen yüzüme tükürmüştü. İçerden kahkaha sesleri yükselince dişlerimi sıktım. Ya sabır. Ellerimi sıkarak yatağımda yatan Berke' nin üstüne, banyodan uçtum. Evet resmen uçmuştum. Ve neresine gelirse yumruklamaya başladım.
"Pis ufo penceresi."
"Olmayan beynine tükürdüğüm."
"Nöronlarına koyduğum." her yumruğumda bir laf ediyordum. Derken bileklerimden tutup beni kendine çekti. "Sinirliyken çok ateşlisin bebeğim." dudaklarını yaladığında, yatakta tepinip ondan kurtulmaya çalıştım. "Tescilli sapık."
"Tecavüzcü Coşkun." sert bir şekilde beni yatağa bastırınca sustum. "Coşkun kim ?" dedi fısıldayarak. "Tecavüz mü etti sana ?"
yüzüme mal mal bakarken ben birden gülmeye başladım.
Tecavüz mü ? Tek eliyle iki bileğimi başımda birleştirip, diğer eliyle dudaklarımı kapatınca sustum. "Tecavüze uğradığın halde gülüyor musun .?"
Berke' nin soruları zeka geriliğine örnektir arkadaşlar. Elinin altında homurdanarak konuştum. Elini yavaşça çekti. "Coşkun' u tanımıyor musun ?" diye sorduğumda tek kaşını kaldırdı. "Eski sevgilin mi ?"
"Berke yemin ediyorum tam öküz doğacakken insan olmuşsun. O yüzden beyninin yarısı yok." dediğimde kafama vurdu. "Ahh.. Köpek."
"Konuşma bi. Coşkun kim ?" üstümdeki pozisyonuna gözlerimi devirdim. Sorusuna gözlerimi devirdim. Bu halde olmama gözlerimi devirdim. Berke' nin ifadesine gözlerimi de- "Oyacağım şu gözlerini." dediğinde göz devirme şeysini bıraktım. Ne olur ne olmaz yani.
"Merak etme. Tecavüzcü Coşkun ' u sana izleteceğim." dedim nefesimi vererek. Bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı.
"Bir de yaptıklarını videoya mı çekti ?" dediğinde yüzüne tükürüklerimi saçarak kahkaha attım. "Bence burdan sonra beyin cerrahisine gidelim. Belki beyin nakli yaparlar."
"Dalga geçme bi."
"Hiç yeşilçam izlemedin mi ?" diye sordum.
"İzledim." dediğinde sırıttım. Oh beee. "Heh işte. Orada tecavüzcü Coşkun." ellerimi bırakıp yatakta oturdu. "Nasıl ya ? Çamın altında Coşkun tecavüz mü ediyor ?" kafasını kaşıdığında, bir tane tokat attım. Bana şaşkınca bakmaya başladı. O da bana tokat atınca yataktan düştüm. "Mal mısın oğlum ?"
"Ne vuruyorsun ? Gebertirim vallahi." dedi burnundan soluyarak. Nefesimi yavaş bir şekilde üfledim. Yanaklarımı şişirerek yanına oturdum. "Bak gerizekalı. Yeşilçam aslında yeşilçam değil, yani eski Türk sinemalarına öyle demişler. Ve tecavüzcü Coşkun' da oyuncu." işaret parmağımı alnına koyarak ittim. "Anladın mı ?"
"Neyse ne ? Uyu şimdi, sabah erken kalkacağız." deyip odadan çıkınca, taklitini yapmaya başladım. Kurbağaya benzemişti. Ehuehuehu. Isıttığım yatağa girerek zorla gözlerimi kapattım.
***
Ellerimi yüzüme götürerek, gözlerimi ovuşturdum. "Hadi Erva, hazırlan." Berke yan odadan bağırdı. Yataktan yavaşça kalktım. Off hiçbir yere gidesim yoktu. Okulda devamsızlığım da artmıştı. Aklıma Berke' nin beni sinemaya götüreceği geldiğinde koşa koşa banyoya gittim. Kaçırılmaması gereken bir fırsattı bu. Sonradan insan olan Berke beni sinemaya götürüyordu. Beni !
Seviyorum lan öküzü.
Hayır sevmiyorum. Aslında sevdim ama normal sevmek gibi değil. Sevmenin şey olanı da var. Aynada kendime bakıp dudaklarımı büzdüm. "Ne diyorum lan ben ?"
***
"Ben hazırım..." zıplayarak merdivenlerden inice Berke yanıma geldi. Beni bir güzel süzdükten sonra gözlerime baktı. "Böyle mi geleceksin ?" Kafamı aşağı yukarı doğru salladığımda dışarı çıktı.
Siyah şort üstüne beyaz salaş bluzumu giymiştim. Altına siyah süperstarlarım. Berke' yi takip ederek bende evden çıktım. Arabaya bindiğimizde bana baktı. Bende ona baktım.
"Benim istediğim filme gideceğiz." Kafamı salladığımda telefonumu çıkardım. Son girilen uygulamalarda galeriyi görünce kaşlarımı çattım. Ben hep son uygulamaları temizlerdim. Allah Allah. Bu sefer unuttum herhalde. Galerideki ifşalıklarım gözüme çarpınca hemen kapattım. Iyy.
Alışveriş merkezine geldiğimizde Berke arapayı parkedip indik. "Alışveriş merkezinde yürüyen merdiven mi var ?"
Berke bana baktı. Tek elimle saçlarımı düzeltim. "Koşan merdivenler var." yüzümü buruşturarak Berke ' ye baktım. Allahım o nasıl espiriydi ?
Boşuna gerizekalı demiyordum ben buna. Dönen kapıdan girince karşımıza direk yürüyen merdivenler çıktı. Gözlerimi kapatıp yutkundum. Evet fobim vardı. Yürüyen merdivenlere çıkamadığım için, genelde alışveriş merkezine gitmiyordum. Berke ilerleyerek merdivenlere basınca gözlerimi kapattım. Ve derin nefesler almaya başladım.
Sakin ol Erva.
Off yapamazdım. Berke' ye baktığımda neredeyse yukarıya ulaşmıştı. Yanında olmadığımı bile farketmiyordu. Ayaklarıma bakıp, yürüyen merdivenlere adım attım. Anında yukarı giderken korkup adımımı geri çektim.
"Erva." Berke yukardan bana bakmaya başladı. Artık terlemeye başlamıştım. Bir adım daha atacakken Berke yanıma geldi. "N' oldu ?" Ellerini belime koyup, beni yürüyen merdivenlere yönlendirdi. Hemen geri çekildim. "Fobim var."
Ellerimi tuttu. Tekrar yönlendirince elini bıraktım. "Çıkamam." derin bir nefes aldı.
"Ya sen çıkarsın, ya da ben zorla çıkarırım." Dediğinde hızlı bir şekilde kafamı salladım. Birden beni omzuna atıp yürüyen merdivenin basamağına bastı. Çığlık attığımda,dönüp herkes bize bakmaya başladı.
"N'apıyorsun ?" diye fısıldadım kulağına.
"Üst kata çıkıyoruz." fazla sesimi çıkarmadan omzunda beklemeye başladım. Herkesin bize bakması beni utandırmıştı. Sonunda bu işkence bitince beni yere indirdi. "Ohh."
"Ne garip kızsın ya." başını sallayarak sinemaya doğru ilerledi. Bende onu takip ettim. Bir kız gelip Berke' yi durdurdu. "Şey. Numaranı verir misin ?" kız ağzını yayarak konuştuğunda yüzümü buruşturarak ona baktım.
Hayır yani burda koskoca ben duruyordum. İnsan bir sevgili sanıp uzak dururdu. Üstelik bir de telefon numarası istiyordu. "Telefon kullanmıyorum." Berke güldüğünde ikisine de sinirle bakmaya başladım. Aptallar. Kız Berke' ye uzunca bakıp gitti. Beni beklemeden sinemaya girince peşinden koştum. Off rezil olmuştum ya.
Bana sormadan sinema biletlerini alıp salona yöneldi. Bu ne hız ya ?
Salona girdiğimizde tıka basa dolu olduğunu gördüm. Yuhhh. Herkes bu filme mi gelmişti ? Berke elindeki fişe bakıp koltuğa oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Yarım saat reklam verildikten sonra nihayet film başlamıştı. Filme odaklanmaya çalıştım. Herkes sessiz bir şekilde film izliyordu. Ve Berke ne mısır almıştı, ne de kola. Öküz işte.
***
Filmi pür dikkat izlerken, Berke' nin bana baktığını hissettim. Kafamı çevirip ona baktığımda bana sırıttı. Bir saatten beri izlediğimiz film birden kapanınca herkes itiraz etmeye başladı. Sırtımı koltuğa gömerek beklemeye başladım. Neden kapanmıştı ki şimdi ? Biraz bekledikten sonra bizim taraftaki ışık yandı. Gideceğimizi sanıp ayağa kalktım. O anda projeksiyondan ışık saçılarak bir video başladı.
İzlemeye başladığımda Berke' ye baktım. Kenardan mısır almış, bana bakarak yiyordu. Herkes birden bana bakınca yüzümü kapattım. Parmaklarımın arasından ekrana baktım. İfşalıklarımı Berke herkese izletiyordu !!
Bu sinema işinde bir boklar olduğunu anlamalıydım. Bütün mallıklarımı herkes izliyordu. Sandalyede dönerek yaptığım onca şey... Bütün beyinsizliklerim. Herkes fısıldamaya başladığında yüzümü kapatıp koltuğa gömüldüm. Berke' yi eve gidince öldüreceğim. Bana böyle bir şeyi nasıl yapardı ? Offff.
"Oha şu kıza bakın lan. Ne tatlı." Bir tane çocuk bağırınca parmaklarımı aralayıp onlara baktım. Bana bakıyorlardı. Berke birden çocuğa bağırdı. "Siktirin gidin lan."
Sonra bana döndü. "Sen nasıl bir kızsın ya. Ulan rezil etmeye çalışıyoruz, kedi gibi dört ayak üstüne düşüyor." Bileğimden tutup salondan çıktık.
"Bunu çok pis ödeyeceksin." Berke' ye bakıp sinirle fısıldadım.
"Lavaboya gideceğim ben." Ellerini bileklerimden ayırdım.
"Orada ne yapacaksın ?"
"Berke lavaboda ne yapılır."
"Ne yapılır ?" Sırıttığında ayaklarımı yere vurdum.
"Çiş yapcam çiş." Güldü. Gözlerimi kıstım. Mankafa ya. Lavaboya gittiğimde sadece saçımı düzeltip çıktım.
Tam köşeyi dönecekken önümde biri durdu.
"Erva..."
"Anıl..."
Ensemde bir acı hissettim. Yere yığılınca gözlerim kapandı.
****
Ahh. Enseme dokundum. Hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum.
"Sonunda uyandın."
Anıl beni kaçırmış mıydı ? Bu adamın derdi neydi böyle ? Ben ona ne yapmıştım ? Ya da Berke' den ne istiyordu. Telefonumu yerden aldı. Bir anda çalmaya başlayınca sıçradım.
"Hayvanat..." Sırıtıp telefonu açtı. "Ervaa nerdesin ? Deliğe mi düştün kızım."
Telefonu dudağına götürdü. "Hizmetçini gezdiriyor musun ?"
Karşı tarafta sessizlik olunca Berke bir küfür savurdu. "Orospu çocuğu. N'aptın Erva' ya."
Anıl sesli bir şekilde güldü.
"Eski binanın oraya gel." Telefonu kapatıp kucağıma attı.
Etrafımda yürümeye başladı. Yerden kalkıp onun karşısına dikildim. "Onu seviyorsun." Dedi sessizce.
"Hayır."
****
Yarım saat sonra Berke gelince Anıl ile hiç konuşmadan bileğimi tuttu. Beni tam kapıdan çıkaracakken topuklu ayakkabı sesi duyuldu.
"Berke."
Berke bir anda durunca arkama döndüm. Kızıl saçlı, mavi gözlü bir kız duruyordu. Bu da kimdi ?
Berke yavaşça bileğimi bıraktı. Arkasını dönmeden derin bir nefes aldı.
Sonra yavaşça arkasını döndü. Ona baktığımda gözleri dolmuştu. Berke' ye n'oldu ?
"İrem..." Diye fısıldadı.
İrem.