-MİRA'NIN AĞZINDAN-
Artık katlanamıyorum.. Daha fazla bu platonik aşkla yaşayamam. Dayanamıyorum.. Tamam belki Cenk yüzünden bana bunları yapmış olabilir ama beni sevemez.. Yaa yine kandırıyorsa..
Tam arkamı dönmüş gidecekken..
"O gece sarhoştum.. Ama herşeyi hatırlıyorum.. Söylediğim herbir kelime.. Ağzımdan çıkan her cümle doğruydu.. O gece kokunu içime çeke çeke veda ettim sana.. Ne kadar zordu biliyor musun?.. Birisinin o kadar yakınındayken, bir o kadarda uzağında olmak!" dedi. Durdum ona inanmak istiyordum. Fakat biran içimden bir ses gitmemi istedi. Bende ona uyup ilerledim. Bu sefer o adamı.. Hayatımın aşkını arkamda bırakıp gidiyordum. Ağlıyordum.. Deli gibi ağlıyordum.. Birden arkadan kollarını boynuma doladı. Duraksadım..
"Mira.. Yanlış biliyorsun.. Bazı şeyleri çok yanlış biliyorsun.. Benim senden istediğim tek bir gece değil.. Sensin herşeyin ile sensin.. Ve senin benden istediğin şeyi sana büyük bir mutlulukla vereceğim.. Al kalbim senin olsun Mira.. Ben.. Ben sana aşık oldum.." dedi kalbim durmak üzereydi.. Çığlık atmak hatta Mahmut Tuncer ile birlikte halay çekmek istiyordum.. Birden burnunu boynuma gömdü..
"Beni senden.. Bu enfes kokundan.. Delici bakışlarından.. Kısacası varlığından mahrum bırakma Mira.." dedi. Dayanamadım.. Yine sürtüklüğüm tuttu.. Kolunu tutup aşağı ittim. Geri çekildi. Kesin onu reddettiğimi sanıyordur gerzek..
"M-Mira bana bir şans veremez misin?" dedi yüzümü ona doğru döndürdüm. Yanağına tokatı geçirdim ve "Bu bana çektirdiğin acılar içindi." Sonra kızarmış yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Buda bugün ki itirafın içindi.." dedim. Neye uğradığını şaşırdı.. Biranda onun o haline gülmeye başladım. Oda gülmeye başladı.. Biranda birbirimizi kahkahalarla boğulurken bulduk.. Sustuğumuzda ona kocaman sarıldım..
"Bugünün geleceğini biliyordum Mira.. Biliyordum aşkım.. Biliyordum" dedi. Belimi dahada sardı.
"Rüyada mıyız acaba?" diye sordum. Burnunu boynuma dayadı..
"Hayır birtanem.. Kokunu içerlerimde hissediyorum.. Bu asla rüya olamaz!" dedi. Gözlerimi sımsıkı yumdum..
"Gözlerimi açtığımda yanımda olacak mısın?" dedim. Gözlerim kapalıydı. Ama geri çekildiğini hissediyordum.. Yüzümde sıcacık ellerini hissettim.. Gözlerime minik minik öpücükler kondurdu..
"Aç gözlerini birtanem hadi.." dedi. Hâlâ sımsıkı yumuyordum gözlerimi.. Rüya bile olsa bitsin istemiyordum.. "Hadi birtanem.. Aç ben buradayım ve hiç bir yere gitmeyede niyetim yok!" diyordu. Sözünü dinledim ve gözlerimi araladım.. Tam karşımdaydı.. Rüya falan değildi.. Yüzüme gülerek bakıyordu.. Aman Allahım.. Bu inanılmaz birşey.. O artı benim.. Sadece benim..
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
Artık sevgiliydik.. Yani itiraf ettiğime göre çıkma teklifine gerek yok.. Yok lan yapmam gerek.. Aman daha sonra Ege ile birşeyler düşünürüz.. Şimdi evdekilere söylemeliyiz.. Arabadan indik eve doğru ilerledik.. Elimi ona doğru uzattım, ilk önce duraksadı.. Sonra ise koca ellerimi, minik elleri ile sardı.. O an içimdeki cesaret duygusu dahada kızıştı.. El ele içeri girdik.. Ablam, Ezgi, Ege hatta Çağlar piçi bile buradaydı.. Eee tabi herkes bugün alçısı alınacağı için Mira'yı görmeye gelmişti.. Acaba yanlış zamanımı seçtim.. Yo yo bence tam zamanıydı..
"Herkese merhaba.." dedim. Ege hariç kimseden ses çıkmadı.
"OHAAAAAAA!!" dedi öküz.. Herkes bir açıklama bekliyordu anlaşılan.. Ege deseniz.. O zaten Mira'yı sevdiğimi biliyordu da böyle el ele gelmemize şok olmuştu salak.
"Evet madem herkes burada ve bizden bir açıklama bekliyor.. O zaman bizde açıklarız.. -Mira'nın elini daha çok sıktım- Biz birbirimize aşığız ve bunu bildiğimiz halde dile getiremiyorduk.. Ama bugün ona kalbimi sundum.. Oda kabul etti.. Yani anlayacağınız üzere birbirimize aşığız ve çıkıyoruz.. Bu kadarı yeterli ise şu gerginliği bir yok etsek.." dedim. Ablam birden sevinçle çığlık attı ve resmen ÜZERİMİZE ATLADI! ahtapot gibi ikimizide sardı..
"Tebrik ederim canlarım.. Çok çok çok mutlu ettiniz beni.." hala sıkıyor yaa.. Neredeyse hiç çıkmayan sesimle konuştum..
"A-abla boğ-uluyo-rum.." dedim. Neyseki hemen geri çekildi. Bende hemen boğazımı temizledim. Ezgi gelip Mira'ya kocaman sarıldı ve ikiside ellerini havaya kaldırdılar ve Ezgi "çak" dedi.
"Bir dakka neler oluyor burada?!" dedim. Mira yine o meşhur hareketini yaptı. Dilini çıkarttı. Sonra Çağlar gelip tebrik etti. Eski sevgilisinin yeni sevgilisiyle arasında olan ilişkiyi tebrik eden gerizekalı.. Işte bu kişi Çağlar..
"Oğlum sonuçta eski sevgilin değil mi nasıl bu kadar rahat olabilirsin?!" dedim. İkiside güldü.. Neler oluyo lan !!
"Biz hiç çıkmadık ki seni kıskandırmak için Ezgi ile bu planı düşündük ve Çağlar ile numaradan çıkıyormuş gibi yaptık.. Bu yüzden Ezgi ile çak işareti yaptık.. Ha birde ogün bize saçma sapan sorular sordunya aramızda hiçbirşey geçmedi. O gece kâbus gördüm oda benimle uyudu o kadar.." dedi. Ohh bee yani Çağların eskisi falan değil.. Çok mutluyum lann..
"Zaten yemedim ki ben.." dedim. Hepsi bir ağızdan gülmeye başladı. Tamam yemiş olabilirim ama bunu itiraf edemem. Ege sayesinde gülme sesleri kayboldu.
"Hee tabi o yüzden gece gece Emre yerine beni aradın.. Çağlar'ın adresini bulup Mira'yı alacaktın. Ha birde Çağları öldürecektin.." dedi. Allah belanı versin!! Dahada fazla gülüyorlar.. Ege'ye öldürücü bakışlarımı attım. Konuşmaya başladım..
"Off kapatın şu konuyu.. Her neyse abla sevgilimin odasını en kısa zamanda benim odaya taşıyalım.. Zaten bundan sonra benimle uyuyacak, o yüzden eşyalarınıda odamda istiyorum.. Neyse sevgilim hadi odamıza gidelim.. Sakın bizi rahatsız etmeyin.." dedim ve kolumda bir acı hissettim.
"Ahh ama aşkım insan sevgilisine hiç vurur mu? Neyse yukarıda görüşcez biz senle.." dedim. Herkes kıkırdıyordu Mira hariç..
"Olmaz Ceyhun sevgili olsak bile evli değiliz sonuçta, bu yüzden ben odamda sen odanda kalıyorsun.." dedi. Ne ne ne!!
"Banane yaa.. Hadi aşkım ne olur.. Hem eğer evlenmeyi dert ediyorsan.. Hadi yürü gidiyoruz.. Evlencez.." dedim.
"Yok artık Ceyhun.. Saçmalama.. Neyse ben odama çıkıyorum çok yorgunum.." dedi. Gitmesine izin vermedim. Elinden tuttum ve kendime doğru çekip, kucağıma aldım..
"Sonuçta hâlâ hasta sayılırsınız küçük hanım.." dedim ve yukarı çıkarttım. Kucağıma almak için bahanelerimden birisi sadece.. Yukarı kata çıktığımızda onu odasına soktum. Ee tabiki bende girdim.. Ahh artık sevgili olduğumuza göre öpüşebiliriz.. Evet, kesinlikle!
Onu yatağına oturttum ve bende dizlerine uzandım.. O narin parmakları ile saçlarımla oynamaya başladı. Bu çok etkileyiciydi.. Parmaklarını yüzümde hissettiğim her saniye içim bir fena oluyordu.. Elleri saçlarımı bırakıp yüzüme doğru yol aldı. Şuan konuşması bile çok sevimli..
"Sen niye bu kadar karasın ve neden insanı bu kadar etkiliyorsun -gözlerimle konuşuyor-.. Peki ya sen neden bu kadar küçük ama bir o kadarda kıvrımlısın -burnumla konuşuyor- ..Ya sen neden hiç olmadık şeyleri duyuyorsun ve beni rezil ediyorsun -kulağımla konuşuyor-.. Off sen yok musun sen nasıl bu kadar yumuşak ve bi o kadarda tatlı öpebiliyorsun -dudağımla konuşuyor-" gözlerimi, burnumu, kulağımı ve dudağımı teker teker elledi.. Resmen yüzümü keşfetti. Ha birde aptal gibi duyu organlarımla sohbet etti. Yakında emirde verir.. 'Heyy sen kızlara bakmıyorsun, Sen ise hiç kadınları koklamıyorsun, Sende benden başka kimseyi dinlemiyorsun ve sende kimseyi öpmüyorsun' demesse şaşmam.. Ama yinede çok tatlı yaa.. Aşkım benim..
Dizlerinde uzun süre uzandıktan sonra dayanamadım ve ayağa kalktım.. Ben aşık olduğum kadını öpmek istiyorum.. Yoksa uyku tutmaz beni.. Hemen ellerimi saçlarına götürdüm. Okşamaya başladım.. Gözlerim gözlerinin içine odaklanmıştı. Birden dudaklarıma baktığını farkettim.. AAAHHH O BAL DUDAKLARINI SÖMÜRMEK İSTİYORUM.. Yok sakin olmalıyım. Evet sakinim.. Evet evet yakınlaşıyoruz.. Aman Allahım bir kaç santimlik bir mesafe kaldı.. Tam öpüşmek üzereydik ki..
"C-Ceyhun.." dedi Mira. OFFFFF BU ANI BOZABİLECEK KADAR MÜHİM OLAN NE!!
"Efendim aşkım.." dedim. Gözlerini hafifçe kıstı ve hafif kızardı..
"Ş-şeyy benim tuvalete gitmem lazım.." dedi. Bu mu yaa! Bu anı bozacak kadar mühim olan şey bu mu..
"Peki tamam.." dedim. Kalktı ve tuvalete doğru ilerledi.. YAA 5 DAKİKA TUTAMADIN MI ANASINI SATAYIM!!Ben olsam altıma yapardımda o anı bozmazdım.. Neyse başka zaman o zaman..
Tuvaletten çıktığında yanıma geldi.. Saat daha yediydi.. Bari biraz gezelim demi ama..
"Aşkım hadi giy üstünü gidiyoruz.."
"Nereye?"
"Bizimkiler yengesini tanımalı.. Bu yüzden onların yanına gidip oradanda bara geçeriz.. Ne dersin?" dedim. Güldü ve evet anlamında başını salladı.
"Peki o zaman çıkta üstümü değişeyim.." dedi. Aklıma o anki manzarayı getirdim..
"Şey çıkmasam.. Yani arkamı dönerim.. Gözümü yumarım.. Şimdi kaldırma beni yerimden.." dedim. Yalvaran ve masum bakışlarımla.. Oda yüzüme gülümsedi..
"Peki.." dedi. NE NE NE AMAN ALLAHIM!! İNANAMIYORUM.. ŞİMDİ BEN BURADA ONU.. OFF OFF KALPTEN GİDERİM LAN BEN! Eline sarı bir elbise aldı. Elimde olmadan sırıtıyordum. Birde topuklu ayakkabılarını eline aldı..
"Gözünü yummana veya arkanı dönmene gerek yok!" dedi. Bu gece bar işi yatar bu kız azdı.. Benide kudurttu tamam artık evli, mutlu, çocuklu oluruz..
"Sen ciddi misin?" dedim. Gülümsedi.
"Evet aşkım ciddiyim. Senin kalkmana gerek yok.. Sen burada dur ben banyoda giyinip geliyorum." dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.. Ne yani boşuna mı sevindim!! Ağzım beş karış açık kalmıştı. Daha birşey söyleyemeden odadan çıkmıştı. Ben böyle şansı....
Banyo'nun kapısının önünde duvara yaslanmış onu bekliyordum. Birden kapı açıldı. Ona doğru döndüm.. Aman Allahım bu ne güzellik yaa.. Limon sarısı bir elbiseyle pembe topuklu ayakkabı giyinmişti. Saçları dümdüzdü ve salıktı.. Elbise miniydi, sırtı açıktı ve bağcıklıydı. Cidden muhteşemdi ama bu elbiseyle bara gideceksek tüm gözler onun üzerinde olacaktır.. Off ne olursa olsun o artık benim kadınım.. Ben onu korurum!!
"Ceyhun hadi hazırsan çıkalım.. Bak ben hazırım.." dedi. Kendime geldim.
"P-peki prenses hadi çıkalım.." dedim. İltifatlar yağdırmamı bekliyordur kesin ama bu benim karakterime ters.. Ama yapmalıyım.. Çünkü sevgilim..
"Bu arada çok güzelsin hayatım" dedim ve eline bir öpücük kondurdum. Sevinmişe benziyordu.. Ahh şu kadınları bir türlü anlayamıyorum..
15 dakikada bizimkilerin mekanı yani Ege'nın evine geldik.. Onlara evi toplamalarını söyledim ama onlar ancak bira şişelerini toplarlar.. Aman ne yaparsa yapsınlar, artık sevgilimden uzak dursunlar yeterli.. Sırf 'Mira sevgilim ona yan gözle bakmayın' demek yani bunu gözlerine sokmak için şuan elele içeri giriyoruz.. Kapıyı Ege açtı, bildiği için şaşırmadı. Ama içeri girmemiz ile herkesin şaşkın bakışları üzerimizdeydi..
"Ege söylemedin mı lan!" dedim Ege'ye. Sırıttı..
"Sürpriz olsun istedim kanka!" dedi. Mal yaa bu valla mal.. Yok yaa bence bu çocuğu doğurturlarken ya başını masaya çarptılar ya da havaya fırlatıp geri tutmadılar.. Ne sürprizi yaa böyle sürpriz mi olur.. Şuan içlerinden anıra anıra ağlamak isteyen -Emre- mutlaka birisi vardır.. Sonuçta artık sevgilimin seksi bacaklarına bakamıyacaklar, ona Yavşayamayacaklar.. Şuan Recep İvedik gibi 'Böhöhöhöhöhö' diye gülmek istiyorum.. Çok mu kötüyüm? Hayır sadece ınsanları sinir etmekten zevk alıyorum..
"Buğra öküz gibi bakmayı kes, Furkan bakışlarına dikkat et -Mira'nın bacaklarına bakıyor-, Berke elindeki telefonu kırdırtma, Can yere döktüğün kahveyi sil sevgilim kayıp düşebilir, Rüzgâr bu koku ne lan kurufasulye yedin demi!, Son olarak Emre ağzını kapat sinek girebilir.." dedim. Hepsi kendilerine gelince sorular sordular..
Kaan; "Şimdi siz niye elele tutuştunuz.." dedi. Mira kaybolmasın diye.. Salak yaa
"Çünkü sevgiliyiz gerizekâlı!" dedim.
Can; "Şimdi siz sevgili misiniz?" dedi. Bu çocuk kesinlikle şizofren..
"Evet sağır arkadaşım, EVET!" dedim.
Buğra; "Peki ya aşık mısınız lan?" dedi. Yok olur mu öyle şey, o benim dünya ahiret bacım!.. Mal yaa!!
"Evet AŞIĞIZ! Eğer öyle birşey olmasa onun buraya ellerimin ona kenetlemiş bir şekilde gelmezdim.." dedim.
Emre; "Ama şimdi ben kime Yavşaklık yapcam!" dedi. Dalcam şimdi ağız burun!!
"Emre bence susmalısın!!" dedim.
Berke; "Çok acıktım lan ben!" dedi. Oğlum maceracıyı doyursak seni doyuramayız yaa! Biz ne konuşuyoz o ne diyor..
Ege; "Hadi abi geçin siz içeri.. Ben sipariş etmiştim, birazdan pizzalar gelir.." dedi bize.. Bizde koltuklara oturduk.. Koltuğa oturunca hepsinin Mira'nın bacaklarına baktığını farkettim.. Ceketimi çıkartıp üstüne örttüm ve buraya geleli hiç konuşmadığı için canının sıkıldığını anladım. Yanına sokulup espriler yaptım ve sohbet ettik..
10 dakika sonra pizzalar gelince hepsi birden kapıya koştu.. Oradanda mutfağa.. İkimiz yanlız kalmıştık. Ona bakıp gülümsedim, oda gülümsedi.. Yanağında elimi hafifçe gezdirdim.. Yavaş yavaş dudaklarına doğru yaklaştım.. Eee tabi fırsattan istifade.. Gittikçe aramızdaki mesafe yok olurken, birden Mira geri çekildi.. YİNEMİ ÇİŞİN VAR!!! OFFFFF ALLAHİM ÇILDIRACAĞIM YAA..
"Acıktım ben.." dedi. Yaa Mira'da Berke'den mı ozendi acaba?? Off yine öpemedim.. İçimde kaldı!!
"Ege hadi acıktık oğlum elinizi çabuk tutun!!" diye bağırdım. Hemen geldiler herkese eşit bölmüşler.. Bir baktım ki herkes pizzaya gömülmüş, bizde Mira ile pizzamızı kemirmeye başladık..
Hepimiz bara gitmek için dağıldık.. Karnımız doymuştu ve şimdi eğlenme zamanıydı.. Mira ile arabaya bindik.. Yola çıktığımızda ikimizde konuşmuyorduk.. Birden arabayı yol kenarında durdum..
"Mira niye benden kaçıyorsun?" dedim. Hiçbir şey demedi. "Bana guvenmiyorsun demi? O yüzden sabahtan beri seni öpmeme izin vermiyorsun! Peki neden güven veremiyorum sana?!" dedim. Yüzünü önüne eğdi.
"Ş-şey sen beni yanlış anladın.. Ben sana guveniyorum fakat.." dedi. Biraz duraksadı.
"Fakat ne?!" dedim. Devam etti.
"C-Ceyhun ben.. Yani daha önce.. Hiç olmadı.. Öpüşme falan.. Anlayacağın ben öpüşmeyi bilmiyorum.." dedi. NE NE NE.. OHAAAAAAA AMAN ALLAHIM!! YANİ O DUDAKLARIN TADINA KİMSE BAKMADI HAA!! YANİ BEN ONUN İLKİ OLACAĞIM HAA!! BU MÜTHİŞ BİŞEY!!
"Yani seni öpersem bu senin ilk öpücüğün mü olur?!" dedim. Ellerimle eğdiğ i başını kaldırdım.. Gittikçe yaklaştım..
"B-ben sana öğretirim.. Sadece aşkımızın, nefeslerimizin ve dudaklarımızın uyum göstermesini sağla.. Yani kendini benim ellerime bırak.. O dudaklarının sahibi ben olmak istiyorum.. Sadece karşılık ver birtanem.. Lütfen korkma.. İlkin olmak istiyorum.." dedim. Gülümsedi ve başını olumlu yönde salladı.
Yavaş yavaş ona doğru yaklaştım. Dudaklarını dudaklarımda hissettiğim an ilk önce herzaman ki gibi ufak bir öpücük kondurdum.. Sonra hafif ama uzun bir öpücük bıraktım.. En sonunda karşılık verdi. Oda öpüyordu.. Hafif ama uzun öpücükler konduruyorduk dudaklarımıza.. Bu inanılmazdı.. Üst dudağını dudaklarımın arasına aldım. Hafifçe emdim sonra ellerimi beline sardım.. Oda iki elini yüzümün iki yanına koydu. Yüzümü okşuyor aynı zamanda öpücüklerime karşılık veriyordu. Biraz soluklandıktan sonra tekrar dudaklarına yumuldum.. Bu sefer yavaş ama sert öpüyordum.. Ama bu yavaşlık onun bana karşılık vermesiyle dahada hızlanıyor ve dahada alevleniyordu. Fazlasıyla etkilenmiş olmalıydım ki kendime engel olamıyordum.. Bu dudaklarda daha önceden kalma fahişelerin izleri vardı, ama bu öpücük farklıydı.. Bunun içinde aşk ve tutku vardı. Bu nedenle daha ateşliydi. Artık geri çekilmeliydim.. Sonuçta uzatmanın alemi yoktu. Dudaklarına uzun, sert, ıslak ve ateşli bir öpücük bıraktıktan sonra hafifçe geri çekildim. Kalp atışlarımız çok hızlıydı. Anlımı anlına dayadım. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Bu müthişti..
"Sen inanılmazdın Mira bu bugüne kadar aldığım en ateşli öpücüktü. Cidden harikaydın.." dedim. Hafifçe gülümsedi..
"Heyy koca adam bu benim ilk öpücüğüm!" dedi. Güldüm ve dudağına ufak bir öpücük kondurdum..
"Imm sana doyamıyorum Mira.. Dudaklarının tadı enfes.. Bu arada koca adamı beğendim.. Sapık lakabından çok daha iyi olduğu kesin." dedim. Sırıtışıma karşılık oda beni gelip burnumdan öptü.
"Seni seviyorum, benim koca adamım.." dedi. Bende anlına yönelip ufak bir öpücük kondurdum ve sessizce fısıldadım..
"Seni seviyorum, benim manyak sevgilim.."
SELAM CANLAR SINIR 7 VOTE 4 YORUM.. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.. ÖPÜYORUM SİZİ :*