-MİRA'NIN AĞZINDAN-
Off bir türlü uykum gelmiyor ve yarın okul var. Nasıl uyuyacağım ben. Tamam ona aşık olabilirim ama ona belli edemem ve ben onunla uyumak istiyordum. Allah kahretsin onsuz gözüme uyku girmiyor! Aaah tabi ya buldum! Hemen yastığımı alıp odamdan fırladım. Ceyhun'un kapısının önüne dikildim. Tam kapıyı açacaktım ki kapinin kolu oynatıldı ve açıldı. Ikimizde korkudan yerimizden zıpladık. Ne için uyanmış ki ? Tuvalete desem odasında var. Su içmeye desem elinde yastık var. Allah kahretsin tabikide yanıma gelecekti. Eğer ben onun yanına gelmeye karar vermeseydim, o bana gelecekti. Off neyse farketmez onun yanında yatayım başka birşey istemiyorum. Sadece kokusunu içimde istiyordum.
"N-ne işin var burda?" dedi. Öküz yaa!
"Ş-şey kâbus gördüm. Cenk beni kaçırıyordu. Sanki odama gelebilecekmiş gibi hissettim. Korktum. Burada yatabilir miyim?" dedim. Gerçekten çok iyi yalan söylüyorum.
"Tabiki.. Yani kesinlikle.. Yani hani korkuyorsunya ondan olur. Korkmaman için yani.. Off gel işteeee.." dedi. Aptal çocuk heyecanlandı mı bu ? Yok artık onun için birşey farketmez ki.. Sonuçta bana aşık değil.. O tek gecelik ilişkilere açık.. Yani kesinlikle aşık olamaz bana.. Off Allah kahretsin ne saçmalıyorum ben.. İçeriye girdim. Hemen yastığımı yatağa yerleştirdim ve başımı yastığa koydum. Ceyhun örtüyü üzerimize örttü ve yanıma yattı.
"Korkuyor musun ?" diye sordu. Evet evet o kadar numaradan kâbus gördüm. Korkmam lazım..
"E-evet hemde çoook!" dedim. Hafiften dudaklarımı büzdüm. Birden bana doğru yaklaştı. Kafamı kaldırıp kendi göğsüne yatırdı. Elleriyle belimi sardı. Neye uğradığımı şaşırdım. Ama burnuma kokusu o kadar keskin geliyordu ki anlatamam. Biranda nasıl uyuduğumu anlayamadım.
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
Sabah alarma küfrederek uyandım. Fakat uyandığım zaman belimde bir sıcaklık hissettim. Hemen alarmı kapattım. Mira resmen beni ahtapot gibi sarmıştı. Dün gece çok sıcak olduğu için t-shirt'ümü çıkartmıştım. Onun elleri ise karın kaslarımdaydı. Tam göğsümün üzerinde yatıyordu. Sanki rüyadaydım. Bu anın hiç bitmesini istemedim. Mira hafifçe gözlerini araladı. Ne yani! Bu güzel an burada mı bitecek! Gözlerini açtı. Hafifçe gülümsedi.
"Günaydın Ceyhun." dedi. Bir insan ancak bu kadar tatlı olur yaa..
"Günaydın prenses." dediğimde gülümsedi. Sonra karın kaslarımın açık olduğunu görünce hemen elini üzerimiden çekti. Kızarmıştı. Sanırım utanmıştı. Kolundan çektim.
"Utanılacak birşey yok! Hadi biraz daha uyu!" dediğimde güldü. Ama hala oturuyordu. Kolundan iyice çekip onu göğsüme yatırdım. Gözlerini yumdu. 15 dakika boyunca onu uyurken izledim. Birden gözlerini açtı. Onu izlediğimi farketmemeli, yoksa ona aşık olduğumu anlar. Hemen gözlerimi yumdum.
Karın kaslarımın üzerinde parmaklarını gezdiriyordu. Bu beni fazlasıyla etkiliyordu. Sonra beni uyandırmak için "Ceyhun!" diye söyleniyordu. Gözlerimi açmamakta ısrarlıydım. Aniden burnumda bir baskı hissettim. Hemen gözlerimi açtım. İki parmağıyla burnumu sıkıyordu. Uyanmıştım.
"Hadi uykucu kalk!" dedi. Asıl kendisi benden daha çok uyumuştu. Birde uykucu ben mişim peeeeh!
"Bugün hiç öpüşmeden mi eve gideceğiz yaaa." dediğimde ayağa kalktı ve dilini çıkarttı. Dudaklarımı büzdüm. Büzdüğüm dudaklarıma baktı ve dudaklarımın üzerine hafif bir şaplak indirdi. Hemencecik odasına gitti. Bende gardolabımın başına geçtim. Beyaz gömlek ve siyah pantolon giyindim. Sonra Mira ile birlikte mutfağa indik, kahvaltımızı yaptık. Siyah fularını takmıştı. Birde beyaz mini elbise ve siyah topuklu ayakkabı giyinmişti. Kahvaltımızı yapıp okula gitmek için yola çıktık.
Okula vardığımızda herkesde bir telaş vardı. Ne olduğunu anlamamız uzun sürmedi. Yarın akşam yaza veda partisi mi ne varmış. Tabikide gidip ortalığı inleteceğim bu nedenle hiç takmadım. Sınıfa girer girmez 10u aşkın kız etrafıma toplanıp beraber gidelim mi diye soruyordu. Ne olursa olsun Mira ile gitmek istiyordum. Çünkü o benim aşkımdı. Aşık olduğum kadındı. Nasıl teklif edebilirdim ki? Hiç bilmiyordum. Tüm kızları itip Mira'nın yanına doğru ilerledim.
"Eee kuzen parti var yarın kiminle gidiyorsun?" diye sordum. Gözlerime sinirle baktı. Kuzen demem pek hoşuna gitmiyordu anlaşılan.
"Sen hariç herkesle gidebilirim kuzen!" dedi. Moralim bozulmuştu. Bende o anki sinirle yerimden kalktım.
"Benimde seninle gidecek halim yokya! Başka kıza sözüm var zaten!!" dedim. Hemen yerime oturdum. Bilmiyorum ama benden nefret ediyor galiba! Yada oda benim gibi aşık bana! Ama onun ÇAĞLARI VAR!!! Allah kahretsin!!!!
-MİRA'NIN AĞZINDAN-
Aptal çocuk yaa!! Kuzen deyip duruyor! Ha birde partiye kiminle gideceğimi soruyor.. Sanane yaa!!
"Mira!.." dedi tiz bir ses yan tarafa döndüğümde bizim taş Emre ile göz göze geldim.
"Efendim canım ?" dedim. Gülümsedi. Sırama elini yasladı ve keskin bakışlar atarak konuştu.
"Şey acaba benimle.. Yani senin içinde bir sorun yoksa beraber partiye aksak olur mu?" dedi akmak mı o ne odunca bir cümle yaa.. Sırf Ceyhun'un inadına kabul edeceğim.
"Tabiki de olur.. Senin gibisini mi bulacağım.. -ellerimle yanaklarını sıktım- Böyle tatlı birini bulabilir miyim hiç ?" dedim. Gerçekten çok tatlıydı. Çocuğun yanaklarını sıkıp sağa sola sallamaktan beyni sulanacaktı. Hemen ellerimi çektim ve "Hadi artık git yarın akşam beraberiz zaten.." dedim.
"Peki prenses.." dedi. Yanağıma öpücük kondurdu.. O anda Ceyhun'un suratını görmek isterdim. Ama o tarafa dönersem kesin gülerim ve pot kırarım. Aniden yanağımdan öpen Emre'nin havalandığını hissettim. Bir baktım ki Ceyhun onu gömleğinin yakalarından tutmuş havaya kaldırmıştı. Yuh yaa.. Ne kadar güçlü ve sinirliykende çok tatlıydı. Herkes onun kuzeni olduğum için öyle davrandığını sanıyordu. Ama Emre'de bende gerçekleri biliyorduk.. Peki ya onun bu davranışları neydi?? Yo-yoksa.. Yok artık olamaz..
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
Neredeyse 1 saat önce Emre'yı boğacaktım. Ama o hâlâ Mira'ya öpücük yolluyordu. Piç yaa! Allahtan hemen ders bitti. Bu son dersti yani eve gidecektik. Hemen Azra'nın peşinden koştum.
"Bir dakika Azra!" dedim. Hemen bana doğru döndü. Kaşar yaa..
"Ayy Ceyhuncuğum.. Ne oldu şekerim!" dedi. Şeytan diyor şu büzdüğü dudaklarının üzerine yapıştır şaplağı.. Ama şimdi ona ihtiyacım var.
"Güzelim yarın benimle partiye gelir misin?" dediğimde kız resmen üzerime atladı.
"Tabi ki.. Tabi ki.. Tabi ki.. Ton-ti-şim..!" dedi. Hayy Allahım yaa Mira'yı kıskandırmak için yanlış kişiyi seçtim sanırım..
Arabaya bindiğimiz andan beri sessizdik. Ikimizinde ağzından tek bir kelime dahi çıkmıyordu. Eve gidene kadar böyleydik. Ne evde, ne akşam yemeğinde, nede yatmadan önce konuştuk. Anlayacağınız bu gece beraber uyuyamayacağız. Offfff off!
~ERTESİ GÜN.. PARTİDEN YARIM SAAT ÖNCE~
Mira hanım benimle gitmeyecekmişte o Çağlarla gelecekmişte.. Sinir yaa!! Bende gittim Azra'yı arabama aldım. Yalnız kız mekâna gelene kadar bir tecavuz etmediği kaldı bana..
Mekâna girdiğimizde ortam süperdi. Neredeyse herkes gelmişti. 'En son biz gelmiştik herhalde' diye düşünüyorken hâlâ Mira'nın gelmediğini farkettim. Ne yapıyorlar acaba yoksa arabada öpüşüyorlar mı ? Yok aklıma saçma sapan şeyler getirmemeliyim. Ben iyiyim! Onları merak etmiyorum!! Hemde HİİİÇ!! Nerde kaldı bu kız yaa (birde merak etmiyor :D)..
Birkaç kadeh şarap içtikten sonra tüm herkesin kapıya doğru baktığını ve fısıldaştığını gördüm. Bende onlar gibi o yöne döndüm. A-ama bu Mira ve o elbise ne yaa! Ama Çağlar çok tipsiz olmuştu. Lacivert gömlek siyah pantolon giyinmişti. Tipsizzz!! Ben ise kırmızı gömlek beyaz pantolon giyinmiştim...
Mira'nın siyah askılı, mini elbisesinin birde sırt dekoltesi vardı. Herkesin en baştada benim ilgimi fazlasıyla çekiyordu. Dün Emre'yi patakladığım için bugün Mira'nın partneri o değil Çağlardı. Keşke Emre olsaydı. En azından bu kadar yakınlaşmasına izin vermezdim. Ama ne yapayım Emre'de Yavşak her neyse en iyisi susup partinin akışına kapılmak..
-MİRA'NIN AĞZINDAN-
Böyle ortamlara pek girmediğim için biraz partiye soğuk bakıyordum. Ama gecenin en güzel kızı ben olunca herşey değişti tabii.. Çağlar ile çok samimiydik. Hatta ve hatta sevgili gibi birşeydikte denilebilirdi. Ceyhun kızlarla eğleniyor Azra'da onun kıçının dibinden ayrılmıyordu. Kaşar yaa!! Ceyhun'un inadına Çağlara dahada sokuluyordum. Ceyhun ise habire bizi kesiyordu. Birbirimize çok yakın dans ediyorduk. Hatta Çağların içine dahi girebilirdim. Birden duygusal müzik açtılar. Yerime oturacaktım ki Çağlar ısrar etti. Kabul etmeyince peki dedi. Ceyhun'un olduğu yere baktığımda Ege oradaydı. Fakat o nereye kaybolmuştu. Sahneye baktığımda yoktu. Azra'da oradaydı. Kesin bir kız bulmuş onunla yiyişiyordur. Diye düşündüm ki tam o anda kolumu bir el kavradı. Korkudan çığlık attım. Ama kimse bu seste duyamazdı.
"Hadi dans edelim!" dedi. Leş gibi kokuyordu.
"Sarhoşsun Ceyhun!" dedim. Güldü.
"Ne farkeder? Sana gel dedim. Dans edeceğiz!" dedi. Her ne kadar istemiyormuş gibi yapsamda çook istiyordum. Zaten çoktan beni kolumdan çekip piste çıkartmıştı. Biranda dans etmeye başladık. İki eliyle belimi sarmıştı. Bende iki elimi boynuna doladım. Uyumlu dans ediyorduk. Birden deli cesareti ile başımı göğsüne yasladım. Oda boynunu başıma yaslamıştı. Öyle dans ediyorduk.
"Heyy! Hadi eşleri değişelim!" dedi birisi ve bu her kimse romantizmin içine etmişti. Kafanı kaldırmamla o korkulu mavi gözlerle karşılaşmam bir oldu. Bu Cenk ve Azraydı!
"Cenk s***** git burdan! Seninle uğraşmaktan bıktım!!" dedi Ceyhun. Cenk ise kahkahayı bastı. Aniden elimi Ceyhun'un boynundan aldı ve beni kendine doğru çekti. Azra ise Ceyhun'a sümük gibi yapıştı. Ceyhun'a ellerimle sakın ol diyordum. Nafile.. Dişlerini ve yumruğunu sıkıyordu.
Cenk'ın kollarında olmak iğrençti. Birden fondöten sürüp kapattığım morluğa dokundu. İstemsizce inledim. Hâlâ elini çekmiyordu.
"Bu benim sana bıraktığım leke ve sen onu gizlemeye çalışıyorsun. Cık cık cık hiç yakıştıramadım." dedi. Gerçekten şuan onun yanında durmam bile saçmalıktı! Aniden kollarının arasından çıktım.
"Yaa sen ne yüzsüz bir insansın! Gerçekten senden nef-" sözümü tamamlayamadan dudaklarıma yapışmıştı. Her ne kadar kurtulmaya çalışsamda olmuyordu. Çünkü çok güçlüydü. Öyle bir sarmıştıki belimi elinden kurtulmam imkansızdı. Başımı sağa sola salladım. Ama nafile kurtulamıyordum. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Canım yanıyordu ve ben ise ondan kurtulamıyordum.
Biranda Cenki'n benden uzaklaştığını anladım. Ama nasıl? Tabi ya Allah kahretsin Ceyhun !! Şuan o piç ile ölesiye kavga ediyorlar ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Aniden Ceyhun ile Cenk'in arasına girdim. "DURUN!" dedim. Biranda sessizlik çökmüştü. Gözlerim yine dolmuştu. Ne yapacağımı artık çok iyi biliyordum. Onuda alıp buradan gitmekti. Ceyhun'a doğru koştum ve koca ellerini sımsıkı sarıp çekiştire çekiştire kapının önüne getirdim.
Evet ağlıyordum ama onun sıcacık göğsünde.. Sahildeydik, kayalıkların üzerinde.. Ağlamaktan makyajım akmıştı. O ise beni sarıyordu.. Biranda çenemi kavradı ve gözlerimi gözleri ile buluşturup dudağıma bir öpücük kondurdu.. Sabah Azra ile birlikteyken şimdi ise beni öpüyordu. Resmen beni kullanıyordu. Kendimi tutamadım.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!! Siz erkekler için ne kadar küçük birşey gibi gözüksede öpücük, bizim için büyük ve umut verici birşey.. Bana karşı birşey hissetmediğini biliyorum. Bu yüzden uzak dur benden!! Bir çatı altında yaşayan iki arkadaşız sadece.. Biz diye birşey olamayacağını bildiğimiz için arkadaş kalmak en iyisi.. Eğer böyle devam edersen arkadaş bile kalamayız ona göre!!" dediğimde gözlerini gözlerime dikti. Hemen ayağa kalkıp arkamı döndüm. Tam gidiyordum ki kolları ile belimi sardı.
"Peki sen öyle istiyorsan öyle olsun.. Ama şunu bilki ben sana aşık oldum.." dedi. Ne ne ne ?? A-a-aşk mı ?? YOK ARTIK!!
"Şaka mıydı bu?" dedim. Yüzümü ona dönerek.. Oda bana doğru yaklaşıtı. İçkili nefesi içime kadar işledi. Yavaşça kulağıma fısıldadı..
"Hayatımda söylediğim en büyük gerçekti.."
.. UMARIM BEĞENİRSİNİZ CANLARIM.. SINIR YOK GÖNLÜNÜZDEBELENEN NE KOPARSA.. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.. SEVİYORUM SİZLERİ <3 ÖPTÜM SİZİ :* ..