Sersem Sevgilim

By ikizler361471

1.2K 228 32

İşte yine okul başlıyor ama bu seferki başka çünkü yeni okul yeni arkadaşlar ve en önemlisi yeni aşk veeee ye... More

KARAKTER TANITIMI
1.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
DUYURU !!!
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
DUYURU
10.BÖLÜM

2.BÖLÜM

154 19 4
By ikizler361471

İnanmıyorum sarının arkadaşı tam da karşımda duruyordu. O da mı bu sınıftaydı, şahsen sınıfa ilk geldiğimde hiç dikkatimi çekmemiş. Ekin'in bana seslenmesiyle gözlerimi çocuğun üstünden çektim. '' Efendim mavişim'' ben mavişle konuşurken Özgür' ün arkadaşının benim sırama oturduğunu farkettim. Buda bana ikinci şok oldu. Maviş ''ağzını kapat ağzını sinek girecek şimdi'' deyip kahkahalar attı.

Mavişin bana laf sokmasıyla ağzımın açık olduğunu farkettim. Fark eder etmez ağzımı kapattım. Gözlerimi kısıp Ekin' e dil çıkarttıktan sonra yerime oturdum.

Oha kokusu tanıdık gelen kişi sen miydin? Acaba adını tekrar sorsam söyler mi. Tam soracakken çocuğun biri lafımı kesti.

''Mert oğlum gelmiyomusun''

Ben ''Mert mi??'' diye kısık sesle adını tekrarlayınca,

Bana döndü ve tek kaşını kaldırıp ''beğenmedin mi, adımı öğrenmek istiyordun öğrendin işte.'' deyip sırıttı. Ben ise şaşkınlıktan dona kalmıştım elim ayağım titriyordu. Gözümden yaşların boncuk boncuk aktığını farkettim. Ben unutmaya çalışırken sıra arkadaşımın adının Mert olması normal mi?

Cevap veremeden sınıftan koşar adımlarla çıktım. adımlarım hızlanmıştı, nereye gideceğimi bilmeden koşuyordum, sadece snıftan uzaklaşmak istiyordum. En sonunda bahçeye çıktım, duvara yaslandım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ben bu çocuğu unutmamışmıydım neden şimdi bu haldeyim.

Bir elin omzuma dokunduğunu hissettim Ekin' di. O bana ağlamamın nedenini bilmeden üzgün bir şekilde bana bakıyordu , benim ise hala gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

''Sorun mu var dicem ama sormama hiç gerek yok. Noldu güzelim kim üzdü seni hıh ??''. Ona anlatmalımıydım yoksa yapmacık bir gülümsemeyle yok birşey deyip geçiştirmelimiydim. İkinci seçeneği seçip '' yok birşey maviş'' dedim. Bana bakıp inanmayan gözlerle ''eminmisin yüzün hiç öyle demiyor ama.'' Ben bile inanmadım onun inanmamasına şaşırmadım. Bana bakıp ''gel buraya sümüklü cadı'' bana sarılmak için kollarını kocaman açtı, kollarımı boynuna sarrak sarılmasına izin verdim . Sımsıkı sararken gözlerimdeki yaşlar daha fazla akmaya başladı . Kendime hakim olmaya çalışsamda olmadı . Göz yaşlarımı durduramadım.

Ekin ; sakinleş konuşucaz kim üzdü seni bu kadar ?

kollarımı boynundan çekip yanaklarımda süzülen yaşı sildim

" şuan konuşmak istemiyorum sonra konuşsak olurmu ? "

Ayağa kalktı ve " gel bakalım " deyip elini uzattı beni de yerden kaldırdırdıktan sonra karşımızdaki banka oturduk

Ekin; "Nazlı ve Nehir hocaya yakalandıkları için yanına gelemediler onlar dersten çıksın kafeye gideriz orda biraz sakinleşirsin konuşuruz sonra seni eve bırakırız "

gülümseyerek "olur " dedim benim omzuma kolunu atıp beni kendine çekti ve saçlarımı karıştırmaya başladı bende gülerek ona vuruyordum sonra bakışlarıma bize dik dik bakan Mert'e çevirdim karşımda duruyordu onu görünce duraksadım ama hala Ekin saçımı karıştırıyordu bende Mert'i umursamamaya çalışarak tekrar Ekine dönüp kızmaya başladım ama gülerek tabi

"yaaa maviş karıştırıp durma saçımı " gözüm yine Mert'e kaydı bize bakarak yeşil ceketinin cebinden bir sigara çıkartı ve dudaklarının arasına aldı diğer eliyle çakmağı alıp sigarayı yaktı. Biz Ekin ile tartışırken Nazlı ile Nehir bizi görünce el sallayıp "Adaa'' diye seslenmeleriyle, son kez Mert' e baktım ve kendimi daha fazla üzmemek için oradan ayrılıp kızların yanına gittik.

Nehir ''yaa canım bizde gelicektik yanına ama hocaya yakalandık nasılsın iyimisin''. Biraz daha iyi olduğumu belirtmek için gülümseyerek '' önemli değil, iyiyim şuan Ekin saolsun beni kendime getirdi'' Ekin bana bakarak "ne demek her zaman omzumda ağlayabilirsin" dedi omzumu gösterip gülerek.

''Çıkalım mı artık şu lanet okuldan?''

Nazlı ''çıkalım bence hiç bitmicek sandım''

Kafeye gideceğimi Esilaya söylemek zorundaydım yoksa meraktan ölebilir ''siz karar verin ben ev arkadaşıma haber verim merak etmesin''. Onlar nereye gideceğimizi tartışırken ben de çantamdan telefonu çıkartıp Esila' ya mesaj attım.

kime ; Böcüğüm ( Esila )

''canım ben biraz geç kalabilirim çocuklarla kafeye gidicez merak etme ''

tam telefonu çantama koyarken Esila mesaj attı

kim ; Böcüğüm

''tamam canım geç kalma yağmur yağacak gibi duruyo ıslanmadan gel ''

bitanem yaa yüzümde salak bir gülümseme belirdi mutsuz günümde bile beni düşünüp mutlu ediyor

kime ; Böcüğüm

''tamam canım öptüm çok''

çocuklara döndüm ve hangi kafeye gideceğimize karar verip vermediklerini sordum hepsi aynı anda hayır anlamında kafalarını salladılar . Onlar hala nereye gideceklerini konuşurlarken Nazlı " ev arkadaşınıda çağırsaydınya " dedi biraz düşündükten sonra Esilaya tekrar mesaj attım

kime ; Böcüğüm

''kuzu sende gelsene bizle kafeye hem bizimkilerle tanışmış olursun onlar senle tanışmak istiyor''

dedim ardından Esila geri cevap yazdı

kim ; Böcüğüm

''tamam geliyorum hangi kafe ?''

tekrar çocuklara dönüp " buldunuz mu nereye gideceğimizi ? " hepsi 1. sınıf çocukları gibi aynı anda " hayır " dediler " hala bulamadınızmı ya ? " dedim sitem edercesine

Nehir " bulduk da Ekin beyfendi beğenmiyor " dedi o da benim gibi sitem eder bi şekilde Ekin masum bir bakışla " gideceğimiz yerde güzel kız yok ama "

Nehir " nerden biliyosun olup olmadığını "

Ekin " sanane biliyorum ben, hem belki hisseediyom oralarda yoktur bence biz benim bildiğim yere gidelim orada vardır güzel kızlar "

Nehir " sapıkmısın oğlum sen, bide oralarda senle uğraşmayalım"

olaya el attım " tamam tamam tartışmayın bizim evin yanlarında güzel bir kafe var " Ekine bakıp üzgün yüz ifademi kaldırıp gülümseyip " güzel kızlar da var Mavişim " Ekin piç smile yapıp "o zaman olur hadi gidelim " dedi Nazlı Ekin'e bakıp "Ekin beyin istediği olduğuna göre gidebiliriz " Nehir ile Ekin dalaşa dalaşa giderken bizde Nazlı ile arkalarından gidiyorduk. Telefonumu elime alıp Esila'ya mesaj attım.

Kime; böcüğüm

''Canım bizim evin iki sokak altındaki kafeye gidiyoruz sende oraya gel''
Esila galiba beni bekliyordu telefonu kapatmadan geri mesaj attı
Kim; böcüğüm
''Tamam geliyorum''
Hava soğuktu hızlıca kafeye gelmiştik. Etrafa Esila gelmişmi diye bakındım ama daha gelmemişti. Boş bir masa bulup oturduk ağlamaktan başım ağrıyordu bide şu adını ağzıma almak istemediğim kişiyi beni nasıl üzdüğünü düşünmekten.
''Garson bakarmısınız''
Garson ''evet efendim ne istemiştiniz''
''Bana bir bardak su getirirmisin'' bizimkilere dönüp siz ne istersiniz'' diye sordum.
Nazlı ''ben birşey istiyorum ama bende bir bardak su alabilirim''
Nehir ''Bende limonata alim''
Ekin ''ben bitane çiz kek bir tane çikolatalı ıslak kek bir tane kruvasan ve birde puding alim içecek olarakta meyveli soda olsun''
Hepimiz Ekin' e şaşkın bir şekilde bakarken Nehir '' yuh be oğlum nerene yicen bu kadar tatlıyı''
Ekin '' yerim ben hem canım çok tatlı çekti olamazmı''
Nehir ''off tamam be ne halin varsa gör istersen dükkanı ye'' deyip önüne döndü. Garsona ''bu kadar'' dedim ve gidince Ekin de olmayacagını tahmin ettiğim için kızlara ''ağrı kesici hapınız varmı'' diye sordum.
Nazlı ''bende var canım, al, biraz dinlenmek istersen seni evine bırakalım''
Hala şokun içindeydim ama biraz daha iyiydim ve başım ağrıyordu sadece.'' Gerek yok ya hap içinçe iyi olurum hem Esila da gelir birazdan biraz oturup gideriz.''
5-10 dakika oturduk çocuklar benden ağlamamın nedenini öğrenmeye çalışırken onlara sadece geçiştirmek zorunda kaldım eğer anlatmaya başlarsam tekrar ağlamaya başlardım.''Daha sonra anlatsam şuan zamanı değil'' deyince ısrar etmediler. Kapıdan Esila'nın girdiğini görünce elimi kaldırıp '' Esila'' diye seslendim. Esila masaya doğru yaklaşınca kızarmış gözlerimi görünce endişeli gözlerle. ''Bu ne hal, kim üzdü seni, neden ağladın bakim, Ada bir şey söylesene.'' Yine ortalığı karmaşaya verdi. Gerçi küçüklüğünden beri aynı. Aslında yaşadığı olaylar yüzünden. Esila küçük yaşta yani 5 yaşındayken ablasıyla birlikte yazın babanesinin yazlık evinde kalırlardı. Ablasıyla yazlık evin yakınlarındaki iskelede oynarlarken ablası gözlerinin önünde göle düşüp boğulmuştu. Ablası gölün içinde çırpınırken hiç birşey yapamadığı için kendini suçlar. Bu yüzden sevdiği insanlara en küçük zarar gelsin endişelenir üzülür. Bu yüzden benim için endişelenmesini normal karşılıyorum. Küçükken oyun felen oynarken bana veya oyun arkadaşlarımıza zarar vermemeye çalışırdı hep.

* * *
Anahtarımı çantamdan çıkartması zor geldiğinden Esila açtı kapıyı. Genelde anahtarı çantanın küçük bölümüne koyduğundan kolay bulurdu ama ben uğaşmadan çantanın içine atarım bu yüzden hep aramaktan üşenirim.
Ayakkabılarımızı çıkarıp içeri girdik ben ılık bir duş alırken Esila Nescafe hazırladı. Saçlarımı kurulayıp Esila' nın yanına oturma odasına gittim. Esila beni görünce eliyle gel işareti yapıp '' kahveler ve ben hazırım seni dinlemek için gel bakalım'' deyip gülümsedi. Yanına gidip bacağına yattım.
Esila ''anlat bakalım hadi noldu kim üzdü seni''
Özetle hikayenin en başından anlatmaya başladım.
"Okulun ilk günü bir çocukla tanıştım adı Özgür. Okulu tanıtması için yardım istedim ama reddetti. İşte biz tartışırken arkadaşı geldi. Toprak gibi kokusu vardı hem de yakışıklıydı''
Esila imalı imalı bakıp gülümsedi "toprak gibi kokuyordu bakıyorum kokusunu da unutmamışsın bide yakışıklıydı heh" Esila' ya dik dik bakıp "devam edimmi yoksa etmimi'' diye sorunca "tamam tamam anlat" dedi.
"Daha sonra aralarında konuşurken tekrar yardım istedim ama bu sefer farklı bir şekilde"
Esila "nasıl istedin Allah aşkına merak ettim''
Gözlerimi devirip "biraz bağırarak yardım istemiş olabilirim ama onlarda haketttiler"
Esila "tamam devam et"
"Sonra Özgür sinirlendi arkadaşı Özgür'ü sınıfa yollayıp yanıma geldi işte 'yat kal bana dua et' felan dedi Özgür insanlarla pek anlaşmazmış felan filan, umursamadım ama yine de beni Özgür'ün elinden kurtardığı için sevinmiştim. Gidecekken adını sordum söylemedi daha sonra öğrenirsin deyil geçiştirdi. Okuldaki çoğu kişi adını biliyomuş"
Esila hiç sözümü kesmeden beni dinliyordu bir yandan da saçlarımla oynuyordu.
"Daha sonra ben zorla sınıfımı bulduktan sonra boş sıra bulup oturdum zil çalınca kantine indim bizim çocuklarla da o zaman tanıştım. Onlara sorcaktım çocuğun adını ama fırsatım olmadı araya birşeyler girdi. Zil çaldı sınıfa girdik tahmin et sınıfta kimi gördüm."
Esila kahvesinden bir yudum alıp bana baktı ve " kim" diye sordu.
"Özgür' ün arkadaşı"
Şaşkınlıkla bakarken devam ettim.
"Tam adını soracakken birisi arkadan Mert diye seslenmesiyle yıkıldım." Gözlerimden yaşlar tekrar süzülmeye başladı.
"Esila ben unutmak isterken neden o pisliğin adı karşıma çıkıyor hem de sıra arkadaşım." Esila "tamam tatlım daha fazla aanlatmana gerek yok anladım ben " deyince doğrulup oturdum yine gözlerim ağlamaktan kızarmıştı eliyle yanaklarımda süzülen yaşları silip kollarını açtı Esila'ya yaklaşıp sarıldım, sarılınca ağlamam artmıştı. Omzunu ıslatmıştım ama umrunda değildi.

Esila "ağlama ama ben çok üzülüyorum, hem sen yeni sayfa açacaksın unutacasın herşeyi merak etme, ben sana herşeyi unutturcam yeterki üzülme canım arkadaşım benim" deyince kafamı omzundan kaldırıp ona gülümsemeye çalıştım. Nasıl unutabilirdim ki beni terk eden çocuğun adı Mertcan' dı şimdi yanına oturduğum çocuğun adı da Mert her gün onun adını duyarken nasıl unutabilirdim. Her adını duyduğum da canımın yanması eskileri hatırlamam biraz zor olacaktı ama bunu hem kendim için hemde beni sevenler için o pisliği unutacaktım.

Continue Reading

You'll Also Like

495K 26.7K 35
Gerçek aile kitabıdır. Bitter aşığı kızın hikayesi... #yeni 1 #yeniaile 1 #hata 1 #zengin 1 #karışma 1 #hayat 1
ASYA By Su

ChickLit

293K 16.5K 33
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Bölümleri yazdıkça atacağım. "Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzakla...
706K 31.4K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...
1.7M 81.4K 49
Bir kız var, içine kapanık kız. Belli bir alanı var kendince güvenli olan. Bu güvenli alanın dışına çıkmayan bir kız. Bu kız arkadaşı telefonlarına c...