Sersem Sevgilim

8.BÖLÜM

Tekerlekli sandalye de hastaneden çıkarken Mert' i çenemle bıktırdım.

'' Al işte böyle olacağını biliyordum nasıl yürüyeceğim ben şimdi alçılı bacakla, hepsi senin yüzünden işte. Nasıl gezeceğim ben şimdi nasıl yemek hazırlayacağım nasıl tuv... '' lafımı tamamlamadan sustum bu kadar yeterdi o mevzuya girmeyelim.

onca soruma tek cevap olarak '' Esila ''dedi.

Mert: Esila yardım eder zaten 10 gün raporlusun rapor bitince de ben alırım seni evden''

Ada: yok ya ben kendim giderim yine de teklifin teşekkür ederim

Mert: teklif değildi, sadece seni evden alacağımı haber verdim o kadar

Oh valla ya kendi kafasına göre takılıyor. Bunu yapmasında ki amaç ne acaba, doktora getirip bacağımı alçıya aldırmanın suçluluk duygusu falan mı acaba.

tekerlekli sandalyede oturduğum yerden arkamı dönüp yüzüne baktım '' saçmalama Mert zaten 10 güne geçer bir şeyi kalmaz '' diye ısrar ettim ama nafile, net bir şekilde '' Ada '' deyince inadını yenemeyeceğimi anlayıp önüme döndüm. Mert' in sert ve ciddi yönü cidden korkutucu olabiliyor daha demin o ana şahit oldum. Sanarsınız tekerlekli sandalyeyi süren çapkın Mert değildi de başka biri gibiydi. Ama ona bu hal daha çok yakışıyor o bir kesin ' Mert'in siyah yönü' diye slogan geçirdim içimden.

Siyah arabanın oraya gelince kendimi kaldırdım Mert' de kolumdan tutup arabaya binmeme yardım etti. Arabaya biner binmez derin bir nefes verdim dışarısı çok sıcaktı ve yorulmuştum. Mert' te arabaya binince evin yolunu tutuk.

Yolda ilerlerken hiç konuşmayınca bende bende elime telefonu alıp oyalanmaya başladım. Aklıma bir anda Esila geldi, rehberime girer girmez telefonum çaldı. Aha Esila kalp kalbe karşıymış küçük bir gülümsemeyle telefonu açtım.

'' bende tam seni arayacaktım...evde misin''

''evdeyim de sen neredesin ''

'' bende yoldayım ve şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama endişeye kapılma çünkü iyiyim''

''Ada kötü bir şey yok demi ''

'' küçük bir kaldırımım gazabına uğrayıp ayağımı çatlamışım ama şuan iyi alçının içinde merak etme''

Şuan Esila' nın yüz ifadesini tahmin edebiliyorum kıyamam ya nasıl da endişelenmiştir şimdi.

'' nasıl becerdin düşmeyi, sen şu olayı düzgünce anlatsa'' diye sorunca ilk olarak mert' e baktım ve sonra Esila'ya geri döndüm.

'' gelince anlatsam...'' Mert' in yanında rezilliğimi anlatacak değilim herhalde. Esila da daha fazla zorlamadan telefonu kapatıp cebime koydum. Gözümün ucuyla Mert' e göz ucuyla bakmaya çalıştım ama yakalandım. Zaten neden böyle saçma işler yaptığımı anlamıyorum da.

'' yan yan bakmayı bırak da nasıl çatlattın ayağını, doktorun söylediklerine göze zorlamışsın morarmış''

heh Esila bitti Mert başladı. Konuşmadan önce daha iyiydi. Sorusunu cevaplamayınca ciddi bir yüz ifadesi ile suratıma baktı, Mert'i ilk defa bu kadar ciddi görüyorum Acaba benim için endişelendi mi?

Araba aniden durunca sarsıldım ve suratına baktım bana bakıyordu, gözlerinden anladığım kadarıyla hem öfke hem de endişe fışkırıyordu. O an içim fena oldu en son babam böyle bakmıştı gözlerimin içine.

Daha fazla dayanamayıp '' bana şöyle bakmayı keser misin?'' dedim.

gözlerini kaçırıp '' nasıl bakıyormuşum'' diye sordu.