Bölüm şarkısı Jason Derulo - The Other Side.. :)
Pişttttt sesiyle gözlerimi açtım. Buda ne? O manyak kız değil mi? Evet o ve bana seksi seksi gülüyordu. Oha bu kızın kafasına saksı mı düştü? Aniden yüzüme doğru yaklaştı ve neredeyse dudaklarımız buluşacaktı.
"Günaydın tatlım" dedi ve seksi gülüşünü atıp burnumu öptü OHAAAAAAAAA!! Ne yapıyor bu kız kudurdu mu acaba? Yok yok yavaş yavaş etkisi altına geçiyorum. Allah kahretsin! Benim gibi çapkın bi adama bu yapılır mı! Kendime hakim olamıyordum. Yavaşça bana doğru sokuldu ve beni öpmeye başladı. Tabikide bende öpüyordum. Dudaklarımız birbirine deyince tüm tüylerimin kalktığını hissettim. Elimi beline doladım. İşte bu hali asi ve manyak halinden bin kat daha iyiydi..
-MİRA'NIN AĞZINDAN-
Sabah gözlerimi yavaş yavaş açtığımda daha nerede olduğumu bile anlamazken yanımda bir adam olduğunu görünce hemen doğruldum. Arabada olduğumu anladım. Ama yanımdaki o evet evet, oydu. Yani sapıktı. Pekiya niye gülüyordu? Kesin güzel bir rüya görüyordur. Neyse uyandırayım şu salağı..
"Hey hey kalk pis sapık hadi uyan." dedim ve dürttüm. Tüm gücümle onu sarsarken ayılmaya başlıyordu.. Gözlerini açtığında hemen sorduğu tek şey;
"Hı-hı-hı.. Bir dakika rü-rüyamıydı?" dediginde sadece gözlerine salak salak baktım. O an bir duraksadı ve tekrar konuşmasına ekledi.
"Bir dakika şimdi biz öpüşmedik mi ?" Nee ?? Ne öpüşmesi ne saçmalıyor bu ?? Yoksa rüyasında beni mı gördü ? Ayy iğrenç pis sapık harbi sapık yaaa!
"Seni pis sapık! Demek beni rüyalarında öyle görürsün ha şimdi bittin sen!" diyip omzunu yumruklamaya başladım. Yumruklarım gittikçe artarken benden kurtulması imkânsızdı.
"Ahh yapma ahh dur ahh açıklayabilirim ahh dur bi ahh bi saniye ahh yaa ahh kime diyorum ahh" diye bağırıyordu aniden durdum.
" Açıkla hadi hemen anlat." dediğimde ilk önce bir dondu kaldı sonra salak gülmeye başladı. Ona 'hadisene gerizekalı' bakışı atarken aniden gülmesi kesildi ve konuşmaya kekeleyerek devam etti. Eğer biraz daha böyle davranırsa hayatına sakat olarak devam edecekti pis sapık.
"Ee ş-ş -şey.."
"Ney?"
"Yani b-ben.."
"Hı-hı seeen?"
"Ben a-aslında r-rüyamda seni g-görmedim.."
"Kimi gördün o zaman?"
"B-ben r-rüyamda.."
"Eveeeet!"
"Ege'yi gördüm."
Ohaa peki niye bu kadar zor söyledi. Kesin bu çocuk yalan söylüyor. Yada sakladığı bişey var. Birden aklıma gelen şeyle yerimden zıplar gibi kalktım.
"S-sen gay mısın ?" dediğim an gözleri öfkeyle açıldı ve bağırmaya başladı.
"N-n-neee ?? Şimdi sen bana gay mı diyorsun yani sapık bitti şimdide gay öyle mı ?" dedi o kadar sinirliydi ki korkmuştum. Sesimi alçaltarak konuşmama devam ettim.
"Şey ama sen dedin Ege'yi rüyamda öpüşürken gördüm diye bende gay oldugunu sandım. Yani değil misin ?"
"Bak yaa hala konuşuyor. Kızım ne gay'ım nede sapık! Rüyamda seni gördüm hem sen beni tahrik ediyordun benim valla bir suçum yoktu. Hem sapık falanda değilim beni neden sapık sandığınıda bilmiyorum!" dedi yani beni rüyasında görmüştü. Birde ben onu tahrik ediyormuşum haa?? Ben bu çocuğu öldürürüm.
"Ne saçmalıyorsun sen! Ne tahrik etmesi yaa. Ölmek mi istiyorsun? Hem beni rüyanda öyle gördüğüne göre sapık demekte haklıymışım." dedim. Birden duraksadı ve tekrar konuşmaya devam etti.
" Hadi şimdi haklısın diyelim. Peki neden önceden sapık diyordun bana." dediğinde uzun uzun gözlerine baktım.
"Gerçekten bilmiyor musun?" diye sordum. Başını aşağı yukarı doğru salladı. Demek bilmiyordu.
"Seninle çarpıştığımız zaman sana espri olsun diye 'resmen üzerine çıktım' dediğimde sende 'bana çok oluyor zaten' demiştin ya hani işte o yüzden sana sapık dedim." dediğimde kahkaha attı.
"Harbi manyaksın sen -haha- şimdi sen -haha- bana bu yüzden mı -haha- sapık diyordun -haha- sen beni -haha- yanlış anlamışsın." gülmesi sinirime dokunmuştu. Kafasına birtane şaplak geçirdim.
"Gülme yaa gülme" diye bağırdım. Kafasını aşağı yukarı salladı ve devam etti.
"Ben seks manasında demedim -kafasına şaplağı yedi- pardon yani sapık anlamında demedim. Bana çarpan çok oluyor dedim. Yani o an senin etkin altında olduğum için ne dediğimi bilmiyordum."
"Nee sen benim etkim altında olduğunu mu söylüyorsun?!"
"Yok hayır yani çarpışmanın etkisindeydim." yalan söylediğine emindim. Ama konuyu uzatmak istemedim. Sadece sustum.
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
Arabanın içini toparladım, resmen dün gece kızın üstüne araba örtüsü örtmüştüm ama kalktığında hiç şikayet etmedi. Sanırım kendisini bana borçlu hissediyordu. Arabaya tekrar bindim.
"Ev adresini verde seni evine bırakayım." dedim. Adresini verdikten sonra arabayı çalıştırdım. Birden aklıma gelen soruyla konuşmaya başladım.
"Bundan sonra bana sapık demeyeceksin küçük hanım sadece Ceyhun demen yeterli." dediğimle gülmesini gizleyemedi. Tekrar konuşmama devam ettim. "Adımı ilk defa duyuyorsun demi. Ahh ismimden bile asalet akıyor. Herneyse bende sana çikolata canavarı demekten bıktım. Adın ne?" dediğimde sustu ve hiçbirşey demedi. Tekrar konuştum.
"Yo-yoksa adın Kezban mı? O yüzden mi susuyorsun ?" dedim. Birden kahkaha sesi gelince nihayet onunda kahkaha atışını görmüştüm. Bu beni mutlu etmişti. Bir o kadarda etkilemişti.
Bu kızda anlam veremediğim bir özellik vardı. İnsanı kendisine çekiyordu. Ona kızmak imkansızdı. Çok enteresan bir güzelliği vardı. Gözlerine bakmaya doyamıyordum. O gülüşü varya o gülüşü büyüleyiciydi. Helede o dudakları tam öpülmeklikti. Tabi sizde içinizden 'yiyosa öp' diyorsunuzdur mutlaka. Sonra birde acile giderdim. 'Ne oldu size böyle' diyenlere kapı çarptı mı diyecektim. Veya doğruyu söyleyip bir kızı öptüm oda eline geçen ilk şeyle beni öldüresiye dövdü mü diyecektim. Sonra arkamdan neler derlerdi. O yüzden kısacası YEMİYO!!
"Mira" dedi ve bu söz beni saçma düşüncelerimin arasından çekip almıştı. Ne dediğini anlamadım.
"Nee ?" dediğimde bana döndü ve devam etti.
"Aptal adımı sordunya.. Adım Mira" ismi idare ederdi. Yani beğenmiştim. Miraaaaa vaooov hoşuma gitti laaaaan. Herneyse navigasyon cihazına göre neredeyse evine gelmiştik.
"Pekii. İsmin fena değilmiş. Bu arada evine varmak üzereyiz." dediğimde etrafına bakındı.
"Burada dur" dedi. Ani bir firenle durdum.
"Herşey için teşekkürler sapık" deyip dilini çıkardı. Aniden kolunu kavradım ve gitmesini engelledim.
"Bana Ceyhun demeni söylemedim mi sana! Hem sapık olmadığımı açıkladığımı biliyorsun artık niye hala sapık diyorsun bana?" dediğimde hafifçe güldü.
"Rüyanı hatırlatırım." dedi. Hemen kendimi savunmaya geçtim.
"Heyy bir kere çapkın olabilirim ama sapık değilim. Hem sapık olsaydım o bardan sonra benimle bu şekilde uyanmazdın ve eğer seni düşünmeseydim orada sana yiyecekmiş gibi bakan adamlar yüzünden asla o bardan sağsalim çıkamazdın." dediğimde gözleri doldu ve konuşmaya başladı.
"Yaptıkların için teşekkürler. Belkide hayatımı kurtardın ama bunları yüzüme vurmaktan ne zaman vazgeçeceksin. Ceyhun Bey!" dedi resmen bana trip atıyor. Kolunu bıraktım ve onu hiç zorlamadan
"Hadi sen evine git dinlen yoksa benimle uğraşacaksın." dedim. Kapıyı açtı ve tam çıkarken
"Mümkünse birdaha görmeyelim birbirimizi" dedi ve sertçe kapıyı kapadı. O an çok sinirlenmiştim. Ben ona yardım ettim o ise birdaha görüşmeyelim diyor. Resmen kudurtuyor beni ..
-MİRA'NIN AĞZINDAN-
Ona çok kırıldım. Kapıyı kapattığımda hemen arkamı dönüp ağlamaya başlamıştım. Dün içmemin sebebi babamdı. Başıma gelebilecekleri hiç düşünmemiştim. Sadece içip rahatlarım sanmıştım. Ama Ceyhun denen piç haklıydı. Eğer o olmasaydı oradan sağsalim çıkamazdım. Bunu bildiğim halde onun demesi canımı acıtmıştı.
Apartmana girdiğimde hala ağladığımı farkettim. Niye o aptal yüzünden ağlıyordum bilmiyorum. Aniden karşıma Fatma teyzenin çıkmasıyla ödüm bokuma karıştı. Bu kadında heryerde karşıma çıkıyordu. Bu arada Fatma teyze ev sahibimdi.
"Mira kızım nasılsın?" dedi. Bu konuşmanın sonu ev kirasına gidecekti emindim.
"İyi olmaya çalışıyorum Fatma teyzecim sen nasılsın?" dedim. Yalakalığı hiç beceremiyorum.
"İyim kızım iyim. Şu kira hakkında seninle konuşmak istiyorum." dedi. Bakın ben size demedim mi. Yoksa halimi hatrımı soracak hali yokya.
"En kısa zamanda ödeyeceğim Fatma teyze sadece birkaç gün müsade edin." dedim. Garip bir ses tonuyla.
"Bak kızım böyle olmaz bir haftaya kadar evimi boşalt ve o biriktirdiğin parada sende kalsın. Durumunu anlayabiliyorum. Ama benimde paraya ihtiyacım var. Dediğim gibi paran sende kalsın. Ama 1 haftaya kadar evimi boşalt." birden ne yapacağımı bilemedim. Kadında kendince haklıydı. Biraz durakladıktan sonra konuşmama devam ettim.
"Tamam Fatma teyze iyi akşamlar." dedim ve hızlı adımlarla yukarı çıktım. Eve girdiğimde anahtarı bir köşeye fırlatıp ağlamama kaldığım yerden devam ettim. Bir yandanda ne yapacağımı düşündüm. Uzun süre düşüncelere daldıktan sonra aklıma gelen şeyden sonra yerimden fırladım ve koşarak telefonumu elime aldım. Malesef başka bir şansım yoktu.
-CEYHUN'UN AĞZINDAN-
Off bu kız harbi manyak yaa. Ne kadar ileri görüşlü olduğumu şimdi anlıyorum. Baksana en başından manyak dedim harbi manyak çıktı. Niye ağladı ve neden bu kadar sinirliydi anlamadım. Heralde dünkü biraların hala etkisinde. Off ben niye bu kızı habire düşünüyorum yaa. Neyseki eve varmıştım. Hemen arabayı kilitleyip kendimi eve attım. Hemen odama çıktım. Tam odama girecektim ki salak kardeşimin odasından 3 erkek çıktı. Arkalarından da Ezgi. Ne oluyor lan !! Benim evim kardeşimin odası ve bir değil üç erkek. Yedim ulan sizi!!
"Lan Ezgi kim bu lavuklar!"
"Abi arkadaşlarım. Ders çalışmaya geldiler."
"Lan hiç mi kız yok yanınızda oldu olacak futbol takımı kursaydın. Bak hala duruyolar lan. Kafanızı elinize vermemi mi istiyonuz. Kaybolsanıza lan!" onlar korkuyla aşağı inerken Ezgi bana bağırmaya başladı.
"Yaa abi ne yapıyorsun yaa onlar benim sadece arkadaşlarım. Hem sen eve kız arkadaşlarını getirirken iyide ben erkek arkadaşlarımı getirirken niye kötü oluyorum!" dedi. Bak bak bak dili pabuç kadar olmuş bu kızın. Hem bende getirdiğim kız arkadaşlarımla ders yapıyorum diyip neler neler yapıyorum. Hem artık bu üç erkekle neler yapmıştır kim bilir. Tövbe tövbe aklıma kötü şeyler getirmemeliyim.
"Çabuk gir bakayım odana. Birdaha görmeyeceğim öyle elin erkekleriyle bir odada hem evde kimsede yok valla dua et gebertmedim onları!" dediğimde hemen kapıyı sertçe yüzüme kapattı. Allahım nedir benim bu manyaklardan çektiğim.
Hemen üzerimi değişip duşa girdim. Duştan çıktığımda bu seferde suyu biraz fazla sıcak kaçırdığım için yanmıştım. Zaten şu banyoda başıma birşey gelmese şaşardım. Duştan çıktığımda hemen üzerime eşofmanla t-shirt geçirdim ve saçlarımı kuruttum. Hemen sonra salona indim. Televizyondan maç açtım. "Hadisene piç nasıl vuramadın önündeki topa senin gibi futbolcunun ben, neysee!" tam maça dalmışken kapı sesiyle irkildim.
Hizmetçi kapıyı açtığında ablamın sesi duyuldu.
"Ceyhun, Ezgi aşağıya gelin bakın sizi kiminle tanıştıracağım" demişti. Eee ben zaten aşağıdaydım. Buraya doğru gelen ayak sesleriyle arkamı döndüm. Ezgi aşağıya iniyordu. Ablam salona girdi ve yan tarafa bakıp "gelsene" dedi. İçeri bir kız girdi. Ablam bize döndü ve "Çocuklar artık oda bizimle birlikte kalacak. Hadi ona merhaba deyin. Canım sende kardeşlerime kendini tanıt. İyi kaynaşacağınıza eminim." dedi. Bir dakika bizimle yaşamak mı? Kim lan bu kız? Birde gözlerini zemine sabitlemiş başını kaldırmamıştı. Kendisini tanıtmak için utançla başını kaldırdığında yüzünü gördüm. Bi-bi-bi dakka laaaan. Kendimi tutamayıp bağırdım.
"Yo-yo-yok artıkkkkk seeeen!!"
Evet canlarım böyle yerde kesilmez biliyorum ama ne yapayım bir yerde kesmek zorundaydım :D Bu arada isterseniz özelden mesaj atın konuşalım hem ithaf isteyenler varsa bundan sonra bölümleri kişilere ithaf edicem :D Yanlız oy ve yorumlar çok az ve bu beni çok üzüyor oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Öptüm sizi birtanecik okurlarım :*